Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/10 E. 2021/515 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/10
KARAR NO : 2021/515

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/11/2020 tarihli … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı doğrultusunda mahkememize tevdi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketle, davalı arasında tanzim ve imza olunan 06.09.2017 başlangıç tarihli Satın Alma Sözleşmesi gereğince davalı, “… Mah. … Sok. No… …./KONYA” adresindeki (“…” isimli) sözleşme konusu işletmede müvekkil şirketin pazarladığı sözleşme konusu ürünleri (…,vs.) satın almayı, diğer rakip ürünleri satın almamayı, bulundurmamayı, sözleşme süresince işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmayı, kapatmamayı, işyerini ve işletme ruhsatını başkalarına devir ve temlik etmemeyi, bira satışında azami gayret göstermeyi, asgari 102.400 litre sözleşme konusu birayı satın almayı, TAPDK ve diğer resmi ve idari kurumların tüzük, yönetmelik, tebliğ ve tüm mevzuatına uygun davranmayı, bu konuda ilgili merciilerden izin almayı, aldığı izinleri yenilemeyi, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde müvekkil şirketten almış olduğu (toplam) 212.400,00.-TL katkı bedelini iade İle birlikte sözleşmede kararlaştınlan cezai şartı müvekkil şirkete nakten ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere müvekkil şirket tarafından davalıya (180.000.-TL+32.400.-TL KDV) 212.400,00.-TL katkıda bulunulduğunu, davalının 212.400,00.-TL katkıyı müvekkil şirketten aldığı ekteki Teslim Alındı Tutanağı, senet, müvekkil şirket (bayii … Ltd.Şti. )adına tanzim ettiği (kapalı) hizmet bedeli faturası ve evrak ile da sabit olduğunu, müvekkil şirket’in sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde, davalının TAPDK Belgesinin süre uzatımını yapmadığı, yenilemediği, belgenin geçersiz sayıldığı, bu nedenle sözleşme konusu ürünleri satın almadiği, satmadığı, işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmadığı, kapattığı, bu ve diğer sebeplerle sözleşmeyi ihlal ettiği tespit olunduğunu, bu durumda muaccel hale gelen ve borçlunun iadesini taahhüt ettiği katkı alacağı için İzmir … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, borçlu’nun sırf alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yetkiye ve borca itiraz ederek, icra takibinin durdurulmasını sağladığını belirterek cezai şarta ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere İzmir l.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasındaki yetkiye ve borca itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatının kotüniyetli davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı,
2-İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-Davalı …’e ait gelir vergi beyannameleri,
4-Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar,
5-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 29/09/2020 havale tarihli raporu,
6-Sair deliller.

DAVA KONUSU :
Açılan dava, taraflar arasında imzalanan 06/09/2017 tarihli Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davacının üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesi karşısında davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası kapsamında sözleşme gereğince davacı şirket tarafından davalıya ödenen 212.400,00-TL tutarındaki katkı payı bedelinin davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine dayanağı keşidecisi davalı …., lehtarı davacı … olan, 19/08/2017 tanzim, 19/01/2019 vade tarihli, 212.400,00-TL bedelli senet olan ve İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafıdan süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … olduğu, borçlunun davalı … olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 12/08/2017 düzenleme tarihli 12/01/2019 ödeme tarihli 212.400.00-TL bedelli bonoya dayanılarak 212.400,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında borçlu vekili tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, itirazın iptali davaları açısından icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmış olmasının öncelikli olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, icra takibi ve davanın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında taraflar arasında imzalanan 06/09/2017 tarihli Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davacının üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesi karşısında davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası kapsamında sözleşme gereğince davacı şirket tarafından davalıya ödenen 212.400,00-TL tutarındaki katkı payı bedelinin davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine dayanağı keşidecisi davalı … …, lehtarı davacı … olan, 19/08/2017 tanzim, 19/01/2019 vade tarihli, 212.400,00-TL bedelli senet olan ve İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafıdan süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağının, ayrıca takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğunun düzenlendiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirtildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde de para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği hükmüne yer verildiği, alacaklı davacı şirketin yerleşim yerinin ‘… Yolu, No… …/İzmir” olduğu, ayrıca taraflar arasında imzalanan 06/09/2017 tarihli Satın Alma Sözleşmesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar açısından İzmir Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, her iki tarafın tacir sıfatının bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin sözleşmenin tarafları açısından bağlayıcı olduğu, bu kapsamda İzmir …. İcra Dairesinin dava konusu takip açısından yetkili olduğu anlaşılmakla, borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Görevsizlik kararı verilen mahkemece Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin 29/09/2020 tarihli raporda sonuç olarak; davacı şirket ticari defterlerinde davalı tarafın herhangi bir cari hesapta izlenmediği, taraflar arasındaki sözleşmede dağıtıcının … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu, yeniden satıcı olarak … olduğu, davalı tarafından 02/10/2017 tarihinde … nolu 212.400,00-TL bedelli faturanın dağıtıcı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketine düzenlendiği, davacı şirket ticari defterlerinde dağıtıcı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından davacı şirkete 07/10/2017 tarihli … nolu 169.920,00-TL bedelli “Nakit İskonto Bedeli” açıklamalı yansıtma faturası düzenlendiğini, bu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde … fiş numarası ile 120.0000000 Alıcılar-Grup Dışı Müşteriler genel hesabına kaydedildiği, davalı tarafından 12/08/2017 tarihinde düzenlenen 12/10/2019 ödeme tarihli 212.400,00-TL bedelli senede ilişkin davacı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığını, ancak davacı şirket defterlerinde davalı tarafından dava dışı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketine düzenlenen 212.400,00-TL bedelli faturanın dava dışı şirket tarafından 07/10/2017 tarihli … numaralı 169.920,00-TL bedelli fatura ile davacı şirkete yansıtıldığını, davacı şirket tarafından dava dışı şirket hesabındaki bakiyeden 169.920,00-TL mahsup edildiğini, davacı şirket tarafından talep edilen 212.400,00-TL katkı payının 169.620,00-TL’lik kısmının mahsup işlemiyle ödendiğini mütalaa şirkete 07/10/2017 tarihli … nolu 169.920,00-TL bedelli “Nakit İskonto Bedeli” açıklamalı yansıtma faturası düzenlendiğini, bu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde … fiş numarası ile 120.0000000 Alıcılar-Grup Dışı Müşteriler genel hesabına kaydedildiği, davalı tarafından 12/08/2017 tarihinde düzenlenen 12/10/2019 ödeme tarihli 212.400,00-TL bedelli senede ilişkin davacı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığını, ancak davacı şirket defterlerinde davalı tarafından dava dışı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketine düzenlenen 212.400,00-TL bedelli faturanın dava dışı şirket tarafından 07/10/2017 tarihli … numaralı 169.920,00-TL bedelli fatura ile davacı şirkete yansıtıldığını, davacı şirket tarafından dava dışı şirket hesabındaki bakiyeden 169.920,00-TL mahsup edildiğini, davacı şirket tarafından talep edilen 212.400,00-TL katkı payının 169.620,00-TL’lik kısmının mahsup işlemiyle ödendiğini mütalaa etmiştir.
Görevsiz mahkemede yapılan yargılama sırasında davalı tarafa ticari defter ve bilgilerini bildirmek üzere süre verilmediği göz önünde bulundurularak 20/05/2021 tarihli duruşmanın 5 numaralı ara kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, davalı vekiline bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, davalı vekili davalıya ait ticari defter ve belgeleri kendisine verilen kesin süre içerisinde mahkememize sunmamış ve davalıya ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmemiştir. Bu sebeple davalı tarafın davalıya ait ticari defter ve belgelere delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi raporunda yapılan tespitler çerçevesinde, davacı şirket tarafından talep edilen 212.400,00-TL katkı payı bedelinin 169.920,00-TL’sinin davalı tarafından dava dışı dağıtıcı … Otomotiv Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen 02/10/20174 tarihli ve … numaralı faturanın dava dışı dağıtıcı … Otomotiv Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından 07/10/2017 tarihli ve …. numaralı 169.920,00-TL bedelli fatura düzenlenmek suretiyle davacı şirkete yansıtıldığı, 169.920,00-TL bedelin mahsup işlemiyle davacı şirkete ödendiği, bu kapsmda davacı şirketin davalıdan (212.400,00-TL-169.920,00-TL) 42.480,00-TL bakiye alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı, İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, davalı …’e ait gelir vergi beyannameleri, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 29/09/2020 havale tarihli raporu, ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 06/09/2017 tarihli Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davacının üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesi karşısında davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası kapsamında sözleşme gereğince davacı şirket tarafından davalıya ödenen 212.400,00-TL tutarındaki katkı payı bedelinin davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine dayanağı keşidecisi davalı … …, lehtarı davacı … olan, 19/08/2017 tanzim, 19/01/2019 vade tarihli, 212.400,00-TL bedelli senet olan ve İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafıdan süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin davalı aleyhine 12/08/2017 düzenleme tarihli 12/01/2019 ödeme tarihli 212.400.00 TL bedelli bonoya dayanılarak 212.400,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 29/09/2020 havale tarihli raporunda davacı şirket ticari defterlerinde davalı tarafın herhangi bir cari hesapta izlenmediği, taraflar arasındaki sözleşmede dağıtıcının … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu, yeniden satıcı olarak … olduğu, davalı tarafından 02/10/2017 tarihinde … nolu 212.400,00-TL bedelli faturanın dağıtıcı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketine düzenlendiği, davacı şirket ticari defterlerinde dağıtıcı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından davacı şirkete 07/10/2017 tarihli .. nolu 169.920,00-TL bedelli “Nakit İskonto Bedeli” açıklamalı yansıtma faturası düzenlendiğini, bu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde … fiş numarası ile 120.0000000 alıcılar-Grup Dışı Müşteriler genel hesabına kaydedildiği, davalı tarafından 12/08/2017 tarihinde düzenlenen 12/10/2019 ödeme tarihli 212.400,00-TL bedelli senede ilişkin davacı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığını, ancak davacı şirket defterlerinde davalı tarafından dava dışı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketine düzenlenen 212.400,00-TL bedelli faturanın dava dışı şirket tarafından 07/10/2017 tarihli … numaralı 169.920,00-TL bedelli fatura ile davacı şirkete yansıtıldığını, davacı şirket tarafından dava dışı şirket hesabındaki bakiyeden 169.920,00-TL mahsup edildiğini, davacı şirket tarafından talep edilen 212.400,00-TL katkı payının 169.620,00-TL’lik kısmının mahsup işlemiyle ödendiğini mütalaa şirkete 07/10/2017 tarihli … nolu 169.920,00-TL bedelli “Nakit İskonto Bedeli” açıklamalı yansıtma faturası düzenlendiğini, bu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde 58000214740 fiş numarası ile 120.0000000 Alıcılar-Grup Dışı Müşteriler genel hesabına kaydedildiği, davalı tarafından 12/08/2017 tarihinde düzenlenen 12/10/2019 ödeme tarihli 212.400,00-TL bedelli senede ilişkin davacı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığını, ancak davacı şirket defterlerinde davalı tarafından dava dışı … Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketine düzenlenen 212.400,00-TL bedelli faturanın dava dışı şirket tarafından 07/10/2017 tarihli … numaralı 169.920,00-TL bedelli fatura ile davacı şirkete yansıtıldığını, davacı şirket tarafından dava dışı şirket hesabındaki bakiyeden 169.920,00-TL mahsup edildiğini, davacı şirket tarafından talep edilen 212.400,00-TL katkı payının 169.620,00-TL’lik kısmının mahsup işlemiyle ödendiğini mütalaa ettiği, davacı şirket tarafından talep edilen 212.400,00-TL katkı payı bedelinin 169.920,00-TL’sinin davalı tarafından dava dışı dağıtıcı … Otomotiv Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen 02/10/20174 tarihli ve … numaralı faturanın dava dışı dağıtıcı … Otomotiv Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından 07/10/2017 tarihli ve … numaralı 169.920,00-TL bedelli fatura düzenlenmek suretiyle davacı şirkete yansıtıldığı, 169.920,00-TL bedelin mahsup işlemiyle davacı şirkete ödendiği, bu kapsmda davacı şirketin davalıdan (212.400,00-TL-169.920,00-TL) 42.480,00-TL bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı …’in İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ 42.480,00-TL asıl alacak bedeli yönünden İPTALİNE, İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 42.480,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca asıl alacağa %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, 169.920,00-TL asıl alacak bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen miktar olan 42.480,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacı … Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.901,81-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 2.565,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 336,54-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 48,50-TL elektronik tebligat, 16,20-TL tebligat, 251,50-TL posta masrafı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 2.565,27-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.425,87-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 685,17-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 6.322,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 20.092,40-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.