Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2021/608 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/97 Esas
KARAR NO : 2021/608

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 03/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plaka sayılı araçların 15.12.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, davalı … şirketinin kazada müvekkiline ait … plakalı aracın … poliçe ile KASKO sigortasını tanzim tanzim eden şirket olup müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonrası araçtaki hasarın bedelinin tespiti amacıyla İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik iş dosyası ile bilirkişi incelemesi yapıldığını, 29.883 TL tutarında hasarın mütalaa edildiğini, alınan rapor üzerine davalının e- posta adresine 26.12.2019 tarihinde başvuru yapıldığını, cevap alınamadığını, açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 15.000,00-TL tazminatın 26.12.2019 başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: dava konusu tazminatın zaman aşımına uğradığını, aracın rehinli olduğunu, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, 05/12/2019 tarihli kaza sonrası hasar ihbarında bulunulmadığını, davacı tarafın İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş Dosyası ile araç üzerinde hasar tespiti yaptırdığını, 26/12/2019 tarihinde ihbarda bulunulduğunu, araç üzerinde inceleme yapılmasını kötü niyetle izin verilmediğini, tespit raporunu kabul etmediklerini, kaza tutanağında davacı aracın sağ ön kısmından hasarlandığının belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi raporunda bazı sol taraftaki parçalarında hasar gördüğünün belirtildiğini, kazanın oluşumu ile hasarlı parçaların tespitini istediklerini rapordaki hasar bedelinin fahiş olduğunu kiralama sözleşmesinin ibrasının gerektiğini, aksi halde %50 muafiyet uygulanacağını, aracı kiralayan kişi bildirimi kolluk kuvvetlerine yapılmadığı takdirde %75 tenzili muafiyet uygulanacağını, emniyet müdürlüğünden KABİS kaydının kaza tarihi itibarı ile sorgulanmasının gerektiğini, parça tedarikinin aracın onarımının yapıldığı servisin yada sigortalı tarafından yapılmasının sigortacının onayına bağlı olduğunu, anlaşmasız özel serviste onarım yapıldığında %25, sigortacı onayı alınmaksızın marka yetkili servislerinde onarım yapılması durumunda %40 tenzili muafiyet uygulanmasının gerektiğini, onarım yapılacak sevişlerin poliçede açıkça yer aldığını, temerrüte düşülmediğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-Davalı … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Kasko Sigortası poliçesi, dava konusu 05/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve davacı …ne yapılan ödeme var ise ödeme evrakları,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-15/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… plakalı ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 26/11/2020 havale tarihli raporu,
9-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 03/03/2021 havale tarihli ek raporu,
10-Davacı vekilinin 09/03/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 05/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …ne ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedelinin davalı …’nden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.I maddesinde kasko sigorta poliçesinin konusu düzenlenmiştir. Buna göre kasko sigortasının konusu ”Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının poliçede belirtilen ve karayolunda kullanma izni olan motorlu ve motorsuz kara araçlarından, römork veya karavanlardan iş makinelerinden, lastik tekerlekli traktörler, diğer zirai tarım makinelerinden doğan menfaatin aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır.” şeklinde açıklanmıştır.
Kasko Sigortası Genel Şartlarında teminat altında kabul edilen riskler:
”a)Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması,
b)Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,
c)Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar,
d)Aracın yanması,
e)Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi” olarak düzenlenmiştir. Bunun yanında Genel Şartlarda teminat dışında kalan zararlar arasında düzenlenmeyen rizikolar için de ek kloz ile teminat sağlanabilir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.4 tazminatın ödenmesine ilişkin maddesinde; sigortacının hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorunda olduğu, tazminatın ödeme borcunun herhalde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olacağı açıklanmıştır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartları A/1. maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli evrak ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 05/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı kooperatif nezdinde açılmış bulunan hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ile içeriğinde yer alan bilirkişi raporu ve sair deliller göz önünde bulundurularak; 05/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’nun kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar bedelinin belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 26/11/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda … nolu araç sürücüsünün … plakalı araca arkadan çarpması sebebiyle kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusuru bulunmadığını, değişik iş dosyasının dosyaya kazandırılması akabinde hasar bedelini belirleyebileceğini mütalaa etmiştir.
Değişik iş dosyasının dosya muhteviyatında yer aldığı anlaşılmakla dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 05/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı kooperatif nezdinde açılmış bulunan hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ile içeriğinde yer alan bilirkişi raporu ve sair deliller göz önünde bulundurularak; 05/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’nun kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar bedelinin belirlenerek düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 03/03/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, kaza ile hasarın uyumlu olduğunu, davaya konu … plakalı … marka 2016 model aracın hasar onarım bedelinin 22.000,00-TL yedek parça bedeli ve 3.325,00-TL işçilik bedeli olmak üzere toplamda 29.883,50-TL olduğunu, aracın rayiç değerinin 85.000,00-TL civarlarında olduğunu, bu sebeple araç açısından pert-total işlemi uygulanmasına gerek olmadığını mütaala etmiştir.
Davacı vekilinin 08/06/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesinde, dava dilekçesinde 15.000,00-TL olarak belirttikleri hasar bedeli taleplerini 22.412,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmektedir.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğünce gönderilen müzekkere cevabında yer alan POLNET Kiralık Araç Bildirim Sistemi ekran görüntüsünden anlaşıldığı üzere dava konusu aracın, trafik kazasının gerçekleştiği tarih itibariyle kiralık olarak verildiği ve kiralık olarak kullanılması sırasında dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği görülmektedir.
Davalı … şirketi nezdinde dava konusu araç açısından yapılan kasko sigortası poliçesinde, sigortanın bir yıldan kısa süreli kiralamaları kapsadığı, sigortacının onayı olmaksızın sigorta şirketinin anlaşmalı servis ağı dışındaki başka bir özel serviste onarım yaptırılması durumunda eksper tarafından tespit edilen hasar tutarı üzerinden %25 oranında, sigortacının onayı olmaksızın marka yetkili servislerinde onarım yaptırılması durumunda ise eksper tarafından tespit edilen hasar tutarı üzerinden %40 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede dava konusu trafik kazasında hasar gören dava konusu aracın, davalı … şirketinin onayı olmaksızın sigorta şirketinin anlaşmalı servis ağı dışındaki başka bir özel serviste onarım yaptırıldığı dikkate alındığında, belirlenen hasar bedeli üzerinden %25 oranında indirim yapılmak suretiyle hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketine 26/12/2019 başvuru yapıldığı, başvuru dilekçesinin davalı … şirketine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı … şirketinin başvuruya ilişkin cevap vermediği, bu kapsamda davalı … şirketinin rizikonun kendisine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 08/01/2020 tarihinde temerrüte düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı, davalı … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Kasko Sigortası poliçesi, dava konusu 05/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve davacı …ne yapılan ödeme var ise ödeme evrakları, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 15/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … plakalı ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 26/11/2020 havale tarihli raporu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 03/03/2021 havale tarihli ek raporu, davacı vekilinin 09/03/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 05/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …ne ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedelinin davalı …’nden tahsili taleplerine ilişkin olduğu, davalı … şirketi nezdinde dava konusu araç açısından yapılan kasko sigortası poliçesinde, sigortanın bir yıldan kısa süreli kiralamaları kapsadığı, sigortacının onayı olmaksızın sigorta şirketinin anlaşmalı servis ağı dışındaki başka bir özel serviste onarım yaptırılması durumunda eksper tarafından tespit edilen hasar tutarı üzerinden %25 oranında, sigortacının onayı olmaksızın marka yetkili servislerinde onarım yaptırılması durumunda ise eksper tarafından tespit edilen hasar tutarı üzerinden %40 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının düzenlendiği, POLNET Kiralık Araç Bildirim Sistemi ekran görüntüsünden anlaşıldığı üzere dava konusu aracın, trafik kazasının gerçekleştiği tarih itibariyle kiralık olarak verildiği ve kiralık olarak kullanılması sırasında dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 26/11/2020 havale tarihli raporunda dava konusu trafik kazasının oluşumunda … nolu araç sürücüsünün … plakalı araca arkadan çarpması sebebiyle kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusuru bulunmadığını, değişik iş dosyasının dosyaya kazandırılması akabinde hasar bedelini belirleyebileceğini mütalaa ettiği, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 03/03/2021 havale tarihli ek raporunda ise kaza ile hasarın uyumlu olduğunu, davaya konu … plakalı … marka 2016 model aracın hasar onarım bedelinin 22.000,00-TL yedek parça bedeli ve 3.325,00-TL işçilik bedeli olmak üzere toplamda 29.883,50-TL olduğunu, aracın rayiç değerinin 85.000,00-TL civarlarında olduğunu, bu sebeple araç açısından pert-total işlemi uygulanmasına gerek olmadığını mütaala ettiği, bilirkişi raporları doğrultusunda dava konusu trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin 29.883,50-TL olduğu, ancak dava konusu trafik kazasında hasar gören dava konusu aracın, davalı … şirketinin onayı olmaksızın sigorta şirketinin anlaşmalı servis ağı dışındaki başka bir özel serviste onarım yaptırıldığı, sigorta poliçesi gereğince belirlenen tazminat bedeli üzerinden %25 oranında indirim uygulanması gerektiği, davalı … şirketinin rizikonun kendisine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 08/01/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, davacı vekilinin 08/03/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesinde, dava dilekçesinde 15.000,00-TL olarak belirttikleri hasar bedeli taleplerini 22.412,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu, davacı tarafın dava konusu araçta oluşan hasarı usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı kanaatiyle, usul ve yasa hükümlerine uygun olarak düzenlenen bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-22.412,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 08/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Kooperatifinden tahsili ile davacı …ne verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.530,96-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 256,17-TL peşin harç ve 127,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.147,79-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 77,00-TL elektronik tebligat, 19,00-TL tebligat, 141,60-TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 256,17-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı ve 127,00-TL tamamlama harcı ve İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyasında sarf edilen 1.388,90-TL yargılama gideri olmak üzere toplamda 2.464,07-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır