Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/749 E. 2021/1173 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/749
KARAR NO : 2021/1173

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.08.2020 tarihinde müvekkili …’a ait …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı aracıyla … istikametine seyrederken karşı yönden gelen ve …’dan ve … istikametine doğru seyreden …’ya ait ve onun sevk ve idaresindeki … aracın aniden sola dönmek amacıyla kendi şeridine geçtiğini görmüş, müvekkil araç sürücüsünün çarpışmayı önlemek amacıyla fren tedbiri ile birlikte direksiyonunu sağa kırmışsa da çarpışmayı önleyemediği, iş bu kazada müvekkili aracının sol ön ve yan kısımlarının, sigortalı aracın sağ arka kapısında maddi hasar meydana geldiği, Davalı tarafın 25.02.2020-25.02.2021 tarihleri arasında geçerli olan … poliçe no.lu ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusuru ile neden olduğu, maddi hasardan sorumlu olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve sonuç alınamadığı, Müvekkiline ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın tamir masrafı, … San. Ve Tic. Ltd.Şti tarafından düzenlenene 18.08.2020 tarihli E-Arşiv fatura ile tamirat bedeli KDV dahil 14.000,00TL olarak tespit edildiği, Sigorta Şirketine başvuruda bulunulduğu ve 15 gün içerisinde cevap verilmediği ve temerrüde düştükleri, Yukarıda açıklanan nedenlerle, Müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar karşılığı toplam 14.000,00TL tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 05.11.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, Arabuluculuk aşamasındaki ücreti de dikkate alınarak kanuni vekalet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek yargılama giderleri ile birlikte davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin poliçeden dolayı sorumluluğu, sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 41.000,00 -TL ile sınırlı olduğu, Teminat limitini bildirmelerinin hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediği, bilindiği üzere, maddi zararlardan ötürü sigortacı, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine … nolu hasar dosyası açılmış olup hasar dosyası kapsamında incelemeler yapıldığı, sigortalı araç kusursuz olduğundan müvekkil şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporu bulunmadığı, tramer kaydından anlaşıldığı üzere sigortalı araç kusursuz olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen 08/08/2020 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının …-…-… plakalı araç ile … plakalı araçlar arasında düzenlendiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 25/02/2020 ile 25/02/2021 tarihleri arasında araç başına maddi 41.000.00-TL limitle ZMSS Poliçesi ile sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, 08/08/2020 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta hasar bedeli tazminatı meydana gelip gelmediği, miktarının belirlenmesi ile bunun ZMMS kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Davaya konu kazada sürücülerin kusur oranları ile talep edilebilecek hasar bedeli tazminat miktarının belirlenmesine yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmış dosyaya verilen 08/09/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, dosya kapsamının, eksper raporunun, araç hasarlı kısım foto incelemesinin, kaza tespit tutanağındaki kaza oluş krokisinin, her iki sürücü beyanın, … servis faturasının birlikte karşılaştırmalı incelenmesi sonucunda, kazanın oluş şekli, araçtaki hasar büyüklüğü, hangi parçaların hasarlandığı konusunda ortak bir kanat oluştuğu, Ekspertiz raporundaki hasarlı olarak belirtilen parça ve kısımların, kaza tespit raporu, araç hasarlı fotoğrafları ile uyumlu olduğu, raporlarda belirtilen birim fiyatların günün piyasa rayicini yansıttığı kanaatine ulaşıldığı, eksperiz raporundaki iskonto uygulaması hariç olmak üzere, ekspertiz raporuna iştirak edildiği, çünkü Yargıtay kararında; Araçların hasarının giderilmesinde iskonto uygulanamaz şeklinde düzenleme mevcut olduğu, Bu değerlendirmelere göre, dava konusu aracın tamir edilmesi ile ilgili masraf bedelinin; Parça bedel toplamı 13.888,86TL, İşçilik bedeli 2.175,00-TL toplamı 16.063,00-TL %8 KDV 2.891.00-TL toplam 18.954,00TL olarak hesaplandığı, Dava konusu kazanın oluşumunda: davacı taraf sürücüsü …’ın kavşaklara yaklaşırken, arcının hızını azaltmaması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52. Maddesini ihlal ettiği, … plakalı, davalıya sigortalı araç sürücüsü …’nın, kavşakta sola dönüş esnasında, karşıdan gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermesi nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 53.Maddesini ihlal ettiği ve temassız kusuru olduğu, …Plakalı, aracın hasar giderme bedelinin, kaza tarihi itibari ile KDV dahil 18.954,00TL olduğu, tarafların bu tutardan kusurları oranında sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin kök rapora karşı itirazları doğrultusunda kusur oranlarının belirlenmesi yönünden Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılmış, 20/10/2021 tarihli raporda özetle; Dava dışı sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile çift yönlü yolu takiben seyir halindeyken geldiği olay mahalli kavşakta, karşı istikametten gelen araçların hız ve mesafesine dikkat etmeden, kontrolsüzce sola dönüş yaptığı esnada aracın sağ yan kesimlerine, … istikametinden gelen ve ilk geçiş hakkını bırakmadığı sürücü …’ın kullandığı otomobilin çarpmasıyla meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile çift yönlü yolu takiben seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermeden, hız azaltmadan yaklaştığı olay mahalli kavşakta, karşı istikametten gelip sola dönüşle önüne geçen sürücü …’nın kullandığı otomobile karşı etkin tedbir almadan çarpmasıyla meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, sonuç olarak, Dava dışı sürücü …’nın %80 (yüzdeseksen) oranında kusurlu olduğuna, dava dışı sürücü …’ın %20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın 1.080,00-TL maktu ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporu, ATK raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı sürücü …’nın %80 (yüzdeseksen) oranında kusurlu olduğuna, dava dışı sürücü …’ın %20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğu, dosya kapsamının, eksper raporunun, araç hasarlı kısım foto incelemesinin, kaza tespit tutanağındaki kaza oluş krokisinin, her iki sürücü beyanın, … servis faturasının birlikte karşılaştırmalı incelenmesi sonucunda, kazanın oluş şekli, araçtaki hasar büyüklüğü, hangi parçaların hasarlandığı konusunda ortak bir kanat oluştuğu, Ekspertiz raporundaki hasarlı olarak belirtilen parça ve kısımların, kaza tespit raporu, araç hasarlı fotoğrafları ile uyumlu olduğu, raporlarda belirtilen birim fiyatların günün piyasa rayicini yansıttığı kanaatine ulaşıldığı, ekspertiz raporundaki iskonto uygulaması hariç olmak üzere, ekspertiz raporuna Yargıtay kararında; Araçların hasarının giderilmesinde iskonto uygulanamaz düzenlemesi gereği iştirak edildiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile; 14.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatının 05/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ İLE;
14.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatının 05/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 956,34-TL harçtan peşin olarak alınan 239,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 717,25-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 293,49-TL peşin ve başvurma harcı, 3 KEP gideri 1,50-TL, 10 tebligat gideri 74,50-TL, 3 müzekkere/posta gideri 60,25-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL, Adli Tıp fatura bedeli 730,30-TL olmak üzere toplam 1.660,04-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)