Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/721 E. 2021/762 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/282
KARAR NO : 2021/766

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; QNB Finansbank Anonim Şirketi … Şubesinin … seri numaralı 31/12/2020 keşide tarihli 29.000,00-TL bedelli çekin 25/06/2020 tarihinde müvekkili tarafından kaybedildiğini, bu duruma ilişkin yapılan şikayet neticesinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma …/… Karar numaralı takipsizlik kararı verildiğini, akabinde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, çek üzerine ödeme yasağı konulduğunu ve ilgili bankaya müzekkerenin gönderildiğini, çekin bankaya ibrazının öğrenildiğini, henüz icra takibi başlatılmadığını ve çek iptali davasına müdahil olunmadığını, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasının 22/04/2021 tarihli celsesinde istirdat davası açılması için taraflarına 2 haftalık kesin süre verildiğini, verilen süre içerisinde işbu davanın açıldığını belirterek davaya konu çekin davalı tarafça icra takibine konu edilmesi ihtimaline binaen mahkeme kasasına alınarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve çekin istirdadı ile müvekkilinin haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin “… Mah. … Cad. … Sok. No:… …/ İSTANBUL” adresinde olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca müvekkilinin dava konusu çeki ve çekin dayanağı faturayı müşterisi bulunan … … … … Turizm Nakliye İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden kanunlara uygun şekilde devir ve temlik aldığını, davacının çekin zayi olarak tedavüle çıkarıldığını ve yetkili hamil olduğunu müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-QNB Finansbank Anonim Şirketi … Şubesine ait 31/12/2020 keşide tarihli … seri numaralı ve 29.000,00-TL bedelli çeke ilişkin kayıtlar,
2-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası,
3-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı soruşturma dosyası,
4-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, QNB Finansbank Anonim Şirketi … Şubesine ait … numaralı, 31/12/2020 tarihli ve 29.000,00-TL bedelli çekin davacı tarafından beyaz ciranta olarak elinde bulundurulduğu sırada kaybolması neticesinde davacı tarafından açılan çek iptali davası yargılaması sırasında çekin ortaya çıkması sonucunda çek iptali davasının görüldüğü İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekiline verilen süre doğrultusunda ortaya çıkan dava konusu çekin istirdadı talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusu çekin davalı tarafından devralınma ve dava tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 788/1 maddesi (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 700) uyarınca açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilecek olup yine cirosu kabil çeklerin teşhis işlevini düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” hükmünü haizdir. Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-d maddesindeki yollamayla çekler hakkında da uygulanacak olan aynı Kanun’un 684/1. maddesi uyarınca da; ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün hakların devrolunacağı düzenlenmiştir. Anılan kanunî hükümlerden hareketle çeki muntazam bir ciro zinciriyle elinde bulunduran kişi, meşru hamil sıfatını kazanarak çekten doğan tüm hakları kullanabilecektir.
Somut uyuşmazlıkla ilgisi nedeniyle değinilmesi gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanunî hüküm bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır (Kendigelen, A.: Çek Hukuku, İstanbul 2019, s. 237-238).
İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya zayi hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2000, s. 294). Bu kapsamda yukarıda anılan kanunî düzenleme, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 990. maddesine paralel bir koruma sağlamakta olup bahse konu maddeye göre, “Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz.” Ancak hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde iade davası açılabilecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir.
Uyuşmazlığın çözümünde ayrıca önem arz etmesi nedeniyle çek istirdadına ilişkin davalarda taraf sıfatına (husumete) değinilmesinde yarar bulunmaktadır. Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir sübjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir sübjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavram olup dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi kapsamında çek istirdadı istemiyle açılacak davalarda husumet kural olarak çeki elinde bulunduran kimseye (hamile) yöneltilir. Başka bir anlatımla, çeki muntazam bir ciro zinciri ile elinde bulundurması nedeniyle şekli anlamda meşru hamil sıfatını haiz kimseler, kendilerine karşı, çekin iktisabında 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi anlamında kötü niyetli veya ağır kusurlu oldukları iddiasıyla açılacak davalarda davalı olarak yer alırlar. Bu anlamda yeni hamilin çeki devraldığı kimsenin çeki iktisabındaki kötü niyetine veya ağır kusuruna dair iddia, çekin istirdadı istemine ilişkin olarak yeni hamile karşı açılan davada uyuşmazlık konusu olmadığından mahkemece yapılacak değerlendirmede nazara alınmaz. Bu tür davalarda uyuşmazlık, çeki elinde tutan hamilin çeki iktisabında kötü niyeti yahut ağır kusurunun mevcudiyeti noktasında toplanmakta olup yargılama, çekin istirdadını talep eden davacı ile çeki elinde bulunduran hamil arasında görülüp karara bağlanır.
Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.
Davacı vekilinin, QNB Finansbank Anonim Şirketi … Şubesine ait … numaralı, 31/12/2020 tarihli ve 29.000,00-TL bedelli çekin davacı tarafından beyaz ciranta olarak elinde bulundurulduğu sırada kaybolması neticesinde davacı tarafından açılan çek iptali davası yargılaması sırasında çekin ortaya çıkması sonucunda çek iptali davasının görüldüğü İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekiline verilen süre doğrultusunda ortaya çıkan dava konusu çekin istirdadı talebi ile iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili, süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davalı şirketin şirket merkezinin İstanbul İli, … ilçesinde bulunduğundan bahisle … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirtmek suretiyle yetki ilk itirazında bulunduğu görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde; ”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Yetki itirazının ileri sürülmesi usulü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesinde; “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde belirlenmiştir.
Dava konusu yapılan çek nedeniyle taraflar arasında kambiyo ilişkisi bulunmadığı, gerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme yer almadığı, bu durumda açılan davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiği, davalı vekilince süresinde sunulan cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde yetki ilk itirazında bulunulduğu, açıklanan gerekçeler dahilinde yetki ilk itirazının yerinde olduğu, mahkememizin iş bu davaya bakma açısından yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin davalı şirketin yerleşim yeri mahkemesi olan … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, QNB Finansbank Anonim Şirketi … Şubesine ait 31/12/2020 keşide tarihli … seri numaralı ve 29.000,00-TL bedelli çeke ilişkin kayıtlar, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı soruşturma dosyası ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın QNB Finansbank Anonim Şirketi … Şubesine ait … numaralı, 31/12/2020 tarihli ve 29.000,00-TL bedelli çekin davacı tarafından beyaz ciranta olarak elinde bulundurulduğu sırada kaybolması neticesinde davacı tarafından açılan çek iptali davası yargılaması sırasında çekin ortaya çıkması sonucunda çek iptali davasının görüldüğü İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekiline verilen süre doğrultusunda ortaya çıkan dava konusu çekin istirdadı talebine ilişkin olduğu, davalı vekilinin süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunduğu ve dosyanın davalının yerleşim yeri mahkemesi olan … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği, çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin olarak mevzuatımızda özel bir düzenleme yer almadığı, genel hükümler çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde davalı vekilinin süresinde ve usulüne uygun şekilde yapmış olduğu yetki ilk itirazının kabulünün gerektiği, mahkememizin iş bu dava açısından yetkili bulunmadığı, davaya bakmaya yetkili mahkemenin … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatiyle, mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi kapsamında yetkili mahkemenin … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince, tarafların yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın yetkili … NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.