Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/710 E. 2021/1086 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2020/710
KARAR NO : 2021/1086

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir … İcra Müdürlüğünün …/…E. Sayılı dosyası ile 24.12.2019 tarihinde davalı/borçlu aleyhine 22.08.2016 tarihli 25.346,50 TL bedelli faturaya dayanılarak 7 örnek icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine borçlu vekili tarafından 27.12.2019 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takip durdurulduğunu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi ve herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine itirazın iptali davası öncesinde dava şartı olan arabulucuya başvurulduğunu, davacı firma tarafından davalı firmaya fatura üzerindeki tıbbi cihazlar teslim edilmiş olmasına rağmen aradan geçen süreçte borçlu tarafından ödeme yapılmamış olup borçlu tarafından takibe haksız ve mesnetsiz itiraz edildiğini, icra takibi ve arabulucu sürecine rağmen henüz bir ödeme yapılmadığını belirterek İzmir … İcra Müdürlüğünün …/…E. Sayılı dosyası üzerindeki borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli şekilde yapılan itirazın iptali neticesiyle borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 01/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı firma ile davacı şirket arasında davaya konu hukuki ilişki kurulmuş olup bunun karşılığı olarak 22.08.2016 tarihli davaya konu fatura davacı firma tarafından kesildiğini, davalı firma tarafından Eşrefpaşa Hastahanesi’nin medikal birtakım malzeme işi temini alınmış olup elinde bulunmayan malzemeleri davacı firmadan temin edilip hastahaneye sunulduğunu, bunun üzerine davacı firma tarafından davalı şirkete Yansıtma Faturası kesildiğini, davalı firma söz konusu işe ilişkin davacı şirketin kestiği yansıtma faturası bedelini 12.03.2018 tarihinde ödediğini, davalı firma ile de aynı zamanda daha önce ortaklık ilişkisi olan … … davalı firmadan ayrılmış olup davacı firmaya girdiğini, davalı firma ödemeyi davacı firma sahibi … …’a gönderdiğini, davalı firma aleyhine 2021 yılında 2016 yılındaki bir fatura alacağı için dava açılması yani tam olarak 5-6 yıl sonra dava açılması hakaniyete dürüstlük kurallarına aykırı olup tamamen kötüniyetli olarak kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, davalı firmanın aldığı ödeme rakamı da kendi faturasında belli olduğunu, davalı firma tarafından gönderilen 20.400,00 TL ücret tarafların üzerinde anlaştığı ücret olduğunu, her nekadar fatura 25.346,40TL olarak kesilse de davalı firmanın Eşrefpaşa Hastahanesine fatura edilen rakam 23,546.40 TL olduğunu belirterek davalı hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olarak açtığı dava için alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet ve inkar tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir … İcra Dairesi’nin …/…Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ili davalı şirket arasında ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Dairesinin …/… E Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, müvekkili firma tarafından davalı firmaya fatura üzerindeki tıbbi cihazlar teslim edilmiş olmasına rağmen aradan geçen süreçte borçlu tarafından ödeme yapılmadığı borçlu tarafından takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu iddia ederek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile müvekkili yararına alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, 2004 sayılı İİK 67.maddesine göre açılan ve faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödetilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında ticari girişimden doğan ilişki bulunduğu, davacı tarafça bu ilişki kapsamında düzenlenen faturalar nedeniyle davalı tarafça bir ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü …/…Esas sayılı dosya üzerinden ilamsız takibe geçildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafça eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 18/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirkete ait ve davalı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davacı şirket ticari defterlerinde; takibe konu 22/08/2016 tarihli … nolu 25.346,40 TL bedelli faturanın davacı şirket ticari defterlerinde 30/08/2016 tarihinde … yevmiye no ile kayıt altına alındığı, 30/11/2016 tarihinde … yevmiye no ile fatura bedelinin 102 bankalar hesabına virman kaydı yapılarak ödendiği, 2016 yıl sonunda davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin borç ve/veya alacağının bulunmadığı, Davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinde 2016 yılından devreden bakiyenin 51.306,40 TL olarak kaydedildiği, 2016 yılı ticari defterleri kapanış kaydında davalı şirketin izlendiği hesapta borç ve/veya alacak bakiyesi bulunmamasına rağmen 2017 açılış kaydında yapılan 51.306,40 TL borç bakiyesinin neye istinaden yapıldığının tarafımca ticari defter kayıtlarından tespit edilemediği, Davacı şirket ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 51.306,40 TL borçlu olduğu, Davalı şirket ticari defterlerinde takibe konu faturanın kayıt altına alındığı, Davalı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin 19.274,00 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket vekilinin davaya cevap dilekçesi ile beyan ettiği ve ödeme dekontu ile, Davalı ….Ltd.Şti tarafından 12/03/2018 tarihinde … … adına 20.400,00 TL ödeme yapıldığı sabit ise de bu ödeme tutarının davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirketin izlendiği cari hesaptan mahsup yapılmadığı, Bu ödemenin takibe konu faturaya istinaden yapıldığı tarafımca tespit edilememiş olup, takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, Taraflarca takibe konu faturanın ilgili olduğu dönemde vergi dairesine BA/BS formları ile beyan edildiği görüş ve sonucuna varıldığını bildirmişlerdir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı icra ve iflas kanununun 67. Maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, hususları düzenlenmiştir. Yukarıda değinilen tespit ve somut durumlar ile mezkur yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacı şirket ticari defterlerinde 2016 yılında defterlere kaydedilen … nolu 25.346,40 TL bedelli faturanın banka hesabına ödendiği, 2016 yıl sonunda davacı şirketi ticari defterlerinde davalı şirketin borç veya alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna karşın davacı taraf ticari defterlerinde 2017 yılında 2016 yılından devreden 51.306,40 TL davalı şirketten alacaklı olunduğuna yönelik kayıt yapıldığı, oysa 2016 yılı defterlerinde herhangi bir alacak borç bakiyesinin bulunmadığı, bu 2017 yılına ait alacak kaydının neye istinaden yapıldığının anlaşılamadığı ve bu hususta bilirkişi tarafından da herhangi bir tespitin yapılamadığı, davalı şirket ticari defterlerinde davacı tarafın 19.274,00 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, bu alacağın ise 12/03/2018 tarihinde davacı şirket ortağı yetkilisi … …’a 20.400,00 TL olarak ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının davalı taraftan olan alacağının varlığını, miktarını ve muacceliyetini ispat edemediği, mahkememizce kabul edilmiştir. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilse de davacının kötü niyetle takip yaptığının somut ve her türlü şüpheden uzak bir şekilde ispat edilemediği, alacağın varlığı, yokluğu ve diğer hususların bir yargılama faaliyeti sonunda anlaşıldığı, bu sebeple de davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer ve gerek bulunmadığına mahkememizce karar verilmiştir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Şartları bulunmadığından davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 5100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 306,11 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 246,81‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından sarf olunan 22,00 TL elektronik tebligat gideri, 0,50 TL KEP, 306,11 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1.133,01‬‬ TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekilleri ile davacı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/11/2021

Katip…
E-İmza

Hakim …
E-İmza