Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/701 E. 2022/575 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/701 Esas
KARAR NO : 2022/575

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların oğlu …, 08/04/2013 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, 08/04/2013 günü saat 01.00 sularında sürücü …, …’e ait … plakalı araç ile Konak istikametinden Balçova istikametine seyir halinde iken İzmir ili, Konak ilçesi, İnönü Caddesi, Askeri Hastane kavşağına geldiğinde alkollü olması ve trafik lambalarının yanıp sönmesi sebebiyle kavşakta hızını kesmeyerek tali yoldan gelen …plakalı motosiklete çarptığını, motosiklette yolcu olarak bulunan … olay yerinde ağır yaralandığını ve kaldırıldığı İzmir Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybettiğini, davaya konu kaza ile ilgili olarak yapılan ceza yargılamasında İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi 05/06/2014 tarih … E. 2014/189 K. Sayılı kararı ile sanıklar … ve …’ın cezalandırılmasına karar verdiğini, kesinleşen İzmir 6. A.C.M’nin … E. Sayılı dava dosyasında mübrez ve hükme esas alınan A.T.K Trafik İhtisas Dairesi’nin 20/11/2013 tarihli, …. numaralı kusur raporunda sanık sürücü …’in tali kusurlu, sanık …’ın ise asli kusurlu olduğu belirtildiğini, müteveffa …’un ise olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, kaza yapan … plakalı aracın trafik poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’ne ve …plakalı motosikletin trafik poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’ne başvurulmuş ise de destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminat isteği hususunda sigorta şirketleri tarafından bu zamana kadar davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davacı anne … lehine, 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı baba … lehine 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kazanın meydana geliş tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne … lehine 100.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı baba … lehine 100.000,00 TL manevi tazminatın kazanın meydana geliş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … Sigorta A.Ş.
vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan …plakalı araç,19.03.2013-19.03.2014 vadeli, ….. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğunu, ZMMS ( Trafik ) sigorta poliçeleri kusur oranında sorumluluğu havi poliçeler olup, mezkur kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetince sorumluluğu bulunduğunu, destekten yoksunluk zararının oluşmadığını, mezkur kaza esnasında davacı kazazedenin sigortalı araçta yolcu konumunda olması sebebiyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, konu talepler davalı şirket nezdinde kazaya karışan …plakalı araç, 19/03/2013- 19/03/2014 vadeli, ….. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminatları dışında olduğunu, huzurdaki davanın manevi tazminat talepleri için davalı şirket yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; sigortalısı olan araç sürücüsü kazada kusursuz olduğundan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Ve … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı yalnızca araç maliki olduğunu, kazanın oluşumunda hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza maliki olduğu … plakalı otomobili diğer davalı olan … aracı kullanırken meydana geldiğini, müteveffanın yolcu olarak yer aldığı motosiklet ise ara yoldan İnönü caddesinde çıkmakta iken kaza gerçekleştiğini, bu yolun çok yoğun bir yol olduğundan çok kontrollü bir çıkış gerektiğini, motosiklet sürücüsü olan diğer davalı tarafından yeterince tedbir alınmadan caddeye çıkıldığını, … Sigorta A.Ş tarafından davalılardan …’e İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, istenilen tazminata neden olarak kaza nedeni ile sigorta şirketinin yapmak durumunda olduğu 6.109,00 TL ödeme davanın sebebi olarak gösterildiğini, İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında yukarıda bahsedilen bilirkişi raporuna, nörolog doktor bilirkişi de eklenerek yeniden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti de hazırladığı raporda alkolün kazanın oluşumunda tek başına salt etkisinin olmadığı görüşüne vardığını, İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında alkolün kazanın oluşumunda etkisinin olmaması sebebi ile, davacı … şirketinin zarar görene davanın reddine karar verdiğini, kaza sebebi ile açılan İzmir 6. A.C.M … Esas sayılı dosyasında davalı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
Poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, araç tescil bilgileri, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, müteveffa …’a ve davacılara ait SGK döküm bilgileri, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dava dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkillerinin oğlu olan müteveffa dava dışı …’un yolcu konumunda olduğu …plaka sayılı motosiklete davalılardan …’e ait davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 08/04/2013 tarihinde müvekkillerinin oğlu dava dışı …’un yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarparak trafik kazası meydana geldiğini, …’un olay yerinde ağır yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, kaza yapan … plakalı aracın trafik poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’ne ve …plakalı motosikletin trafik poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’ne başvurulmuş ise de destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminat isteği hususunda sigorta şirketleri tarafından bu zamana kadar müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek müvekkili anne … lehine, 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkili baba … lehine 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kazanın meydana geliş tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili anne … lehine 100.000,00 TL manevi tazminatın ve müvekkili baba … lehine 100.000,00 TL manevi tazminatın kazanın meydana geliş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama safahatında müvekkili anne için destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebini 325.490,78 TL’ye, müvekkili baba için destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebini 126.188,58 TL’ye, yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili, kazaya karışan …plakalı aracın 19.03.2013-19.03.2014 vadeli, 0001-0210-06074601 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, ZMMS ( Trafik ) sigorta poliçeleri kusur oranında sorumluluğu havi poliçeler olup, mezkur kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetince sorumluluğu bulunduğunu, destekten yoksunluk zararının oluşmadığını, mezkur kaza esnasında davacı kazazedenin sigortalı araçta yolcu konumunda olması sebebiyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş vekili, sigortalısı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün kazada kusursuz olduğundan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … Ve … vekili, müvekkili …’in yalnızca araç maliki olduğunu, kazanın oluşumunda hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza maliki olduğu … plakalı otomobili diğer müvekkili olan … aracı kullanırken meydana geldiğini, … Sigorta A.Ş tarafından müvekkili …’e İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, istenilen tazminata neden olarak kaza nedeni ile sigorta şirketinin yapmak durumunda olduğu 6.109,00 TL ödeme davanın sebebi olarak gösterildiğini, İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında rapor alındığını, raporda alkolün kazanın oluşumunda tek başına salt etkisinin olmadığı görüşüne vardığını, İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında alkolün kazanın oluşumunda etkisinin olmaması sebebi ile, davacı … şirketinin zarar görene davanın reddine karar verdiğini, kaza sebebi ile açılan İzmir 6. A.C.M … Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce dosya rapor aldırılmak üzere mahkememizce görevlendirilen Sigorta Hesap Uzmanı ve Trafik Kusur bilirkişilerine tevdi edilmiş ve 20/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu aldırılmıştır. Bilirkişi heyet raporunda; kazaya karışan araçlara ilişkin, İzmir 6. A.C.M yargılamasında olayda tali kusurlu olduğu tespit edilen sürücü …’in kullandığı … plakalı aracın Davalı …Ş tarafından 16.12.2012-16.12.213 tarihleri arasında T 41205110 Numaralı poliçe ile ZMMS teminat örüntüsü içine alınmış olduğu, yine İzmir 6. A.C.M yargılamasında olayda asli kusurlu olduğu tespit edilen …’ın kullandığı …plakalı aracın Davalı … Sigorta A.Ş tarafından 19.03.2013-19.03.2014 tarihleri arasında … numaralı poliçe ile ZMMS teminat örüntüsü içine alınmış olduğu, KTK Zorunlu Mali Mesuliyet ( Trafik ) Sigortası’nın motorlu bir aracı kara yolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. Kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortası olmakla, destek zararlarının teminat kapsamında olduğu, kaza tarihi itibariyle kişi başına teminat üst limitinin her bir sigorta şirketi için ayrı ayrı 250.000,00 TL’sı olduğu, manevi tazminatın sigorta teminat kapsamında olmadığı, 14.09.1992 doğumlu …’un 08.04.2013 tarihli kazada vefatı nedeniyle TRH yaşam tablosu gelirinin %10 artışı ve %10 iskontoya tabi tutulması ve müteveffanın gelirinin asgari ücret kabul edilmesi ile desteğinden yoksun kalan davacı anne’nin bilinen aktif dönem olarak 36.867,18 TL bilinmeyen aktif dönem zararı olarak 288.623,60 TL olmak üzere toplam 325.490,78 TL zararının hesap edildiği, davacı babanın ise bilinen aktif dönem olarak 36,867,18 TL bilinmeyen aktif dönem zararı olarak 89.321,40 TL zararının hesap edildiği, dosyada kaza tespit tutanağı ve diğer belgeler okunmadığını, müteveffanın kaza sırasında koruyucu giysileri olup olmadığı yada yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsünün ehliyet yada alkol durumu tespit edilememiş olmakla tespit edilen bu zarar miktarından müterafık kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı, ayrıca müteveffanın bulunduğu araçta hatır taşıması söz konusu olup olmadığı ve bu manada hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkeme takdirinde olduğunu, KTK m.85 ve BK m.49 gereği işleten ve sürücünün kaza tarihinden sorumluluk hükümleri düzenlenmiş ise de Sigorta şirketi bakımından KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi ” hükümleri gereği, sigortacı, kazaya ilişkin tespit tutanağının yada bilirkişi raporunun sigortacıya ulaştığı tarihten itibaren 8 iş günü içinde hak sahiplerine ödeme mükellefiyeti içinde olduğunun belirtilmesi ile Davalı …Ş.’ne müracaat dilekçesinin tebliğ tarihi 07.10.2019 tarihi olmakla 8 iş günü sonrası 18.10.2019 tarihine isabet ettiği, Davalı … Sigorta A.Ş.’ ne mürataat dilekçesinin tebliğ tarihi 08.10.2019 tarihi olmakla 8 iş günü sonrası 21.10.2019 tarihine isabet ettiği sonuç ve kanaatlerini içerir raporunu dosyaya sunmuştur.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 53. Maddesinin 3. Bendinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun olan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir. Bu maddeye göre haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi muhtemel bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatının doğumu için destek ile tazminat talebinde bulunan kişi arasında bir destek ilişkisi bulunmalıdır. Bu ilişki ise fiili bir durumu gerektirmektedir. Yani destek ilişkisinde destek olunanın ihtiyaçlarını sürekli ve düzenli olarak vefat eden destek tarafından karşılanması gerekmektedir. Buradaki düzenli ve sürekli olma hali eğer destek ölmeseydi yardımların devam edeceğine dair bir beklentiyi mümkün kılmayı ifade etmektedir. Başka bir deyişle destekten yoksun kalma tazminatının konusu desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yardımdır. Bu tazminatın amacı ölüm olayı olmasaydı ölenin yardımda bulunduğu kişilere yardımda bulunmaya devam edeceğinin düşünülmesi ve ölüm olayının bu süreci kesmesi nedeniyle destekten yararlanan kişilerin uğradıkları zararların peşin ve toptan şekilde tazmin edilmesi, bu kimselerin ölüm olayından önceki maddi ve sosyal durumlarına kavuşturulmasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır. Aynı yasanın 51.maddesinde ise tazminatın kapsamı ve ödeme biçiminin, durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığı göz önüne alınarak hakim tarafından belirleneceği hususları düzenlenmiştir.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları ; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunun 85/1 maddesine göre bir aracın işletilmesi bir kimsenin ölmesi veya yaralanması yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 91.maddesinde ise işletenlerin Kara Yolları Trafik Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
6098 sayılı TBK’nun 56. Maddesinde bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim tarafından olayın özellikleri göz önünde tutularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp çözümlenmesi gerekmektedir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ”Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, burada örnekseme yoluna gidilmeyip tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, somut olayda davacıların desteği ve oğulları … 08/04/2013 günü meydana gelen trafik kazasında vefat etmiştir. Söz konusu trafik kazası İzmir ili Konak ilçesi İnönü Caddesi Askeri Hastane Kavşağında meydana gelmiştir. Kaza esnasında davacıların desteği ve oğulları olan müteveffa … …plaka sayılı motosiklette yolcu olarak bulunmaktadır. Söz konusu motosiklet ise kaza esnasında davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunmaktadır ve söz konusu motosiklet davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Bu davalının sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı motosiklete davalı …’e ait, davalı …Ş nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı ve davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın çarpması neticesinde trafik kazası meydana gelmiştir. Söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde dosyada mevcut kaza tespit tutanakları, soruşturma dosyası belgeleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından davalı …’ın %60 oranında kusurlu davranışlarının etkili olduğu, davalı ve diğer araç sürücüsü …’in ise kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu bulunduğu, davacıların desteği müteveffa …’un ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı mahkememizce takdir ve kabul edilmiştir. Zira, kaza davalı sürücü …’in mezkur mahal içerisinde seyrettiği esnada ışık kontrollü kavşak mahalline yaklaştığında, kendi istikametince sarı flaşörlü ışıkların yandığını dikkate almadığı, hızını azaltarak zamanında etkin tedbir alabilecek şekilde kontrollü seviyeye çekmediği, tali yoldan kavşağa yanaşarak dönüş yapmak isteyen motorlu bisikleti gördüğü anda etkin tedbirlere başvurması gerekirken bunlara riayet etmediği kontrolsüzce seyri sonucunda tedbir alma imkanını ortadan kaldırdığı, davalının kaza esnasında kazanın oluşumuna etkisi olmasa da alkollü bulunduğu, bu dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketleri ile kazanın oluşumuna takdiren %40 oranındaki kusuru ile neden olduğu, diğer davalı sürücü …’ın ise mezkur mahal içinde seyrederken ışık kontrollü kavşak mahalline yaklaştığında dönüş yapmak istediği istikamete kırmızı flaşörlü ışık yandığını dikkate almadığı, trafik akışını kontrol ederek ana yolda düz seyir halde olan otomobile ilk geçiş hakkını vererek akabinde yol müsait olduğunda kontrollü şekilde kavşağa girip dönüşünü yapması gerekirken bunlara riayet etmediği, kendi istikametinde yanan kırmızı flaşörlü ışık altında kontrolsüz şekilde dönüş yaptığı ve bu dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle kazanın oluşumunda %60 oranında kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememizce dosya aktüer hesap bilirkişisi ve trafik hesap bilirkişilerine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. Söz konusu raporda davacı anne …’un trafik kazasında desteğini kaybetmesi nedeniyle uğrayacağı maddi tazminat miktarının 325.490,78 TL, davacı baba … yönünden ise bu miktarın 126.188,58 TL olacağı tespit edilmiş, bilirkişi raporu somut olaya, dosya kapsamına ve bilimsel verilere uygun bulunarak mahkememizce hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Davacıların çocukları ve destekleri olan müteveffa …’un kaza esnasında davalı …’ın sevk ve idaresindeki motosiklette yolcu olarak bulunduğu ihtilafsızdır. Davalının müteveffayı herhangi bir ücret mukabilinde olmaksızın hatır için taşıdığı da dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla destekten yoksun kalma tazminatı açısından, davalı … ve bu davalının sevk ve idaresindeki aracın sigortacısı yönünden mahkememizce takdiren %20 oranında hatır taşımacılığı indirimi uygulanması kabul edilmiş ve uygulama bu indirim oranı üzerinden yapılmıştır.
Davalılar tarafından zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep etmişlerdir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun konuya ilişkin 109/2. Maddesinde davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağına dair hükmü uyarınca olayda uzamış zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Somut olayda 08/04/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi ve desteğinin vefat ettiği görülmektedir. Buna göre dava açılması uzamış ceza zamanaşımına tabi olacaktır. Davaya konu eylem 5232 sayılı TCK’nun 85/2 maddesi kapsamında bir kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanmasına taksirle neden olmak suçunu oluşturmaktadır. Söz konusu suç için ceza kanununda iki yıldan on beş yıla kadar ceza öngörülmektedir. 5232 sayılı TCK’nun dava zamanaşımını düzenleyen 66. Maddesinin 1-C maddesi gereğince TCK 85/2 maddesindeki suçun dava zamanaşımı on beş yıl olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla 08/04/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı tarafça 08/04/2028 tarihine kadar tazminat davası açılabilecektir. Bu itibarla davalılar tarafından ileri sürülen zamanaşımı iddiası mahkememizce yerinde görülmeyerek yargılamaya devamla hüküm oluşturulmuştur.
Davacıların çocukları ve destekleri olan müteveffa …’un trafik kazası neticesinde genç yaşta vefat etmesi nedeniyle davacıların yaşadıkları üzüntü ve acı, travma, kazanın oluşumunda tarafların kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, hak ve nesafet ilkeleri hep birlikte değerlendirilmiş ve davacıların yaşadıkları üzüntü ve acının bir nebze giderilmesine matuf olarak her bir davacı yararına takdiren ayrı ayrı 80.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Yukarıda değinilen somut olay, mahkememizce kabul edilen kusur oranları, hatır taşıması ve bu hususa ilişkin indirim uygulaması ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek davacıların destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat talepleri kusur durumları ve hatır taşımacılığı indirimleri her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirilerek kabulüne, manevi tazminat taleplerinin davalı … şirketleri yönünden reddine, davalı gerçek kişiler yönünden ise kısmen kabulüne karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Davanın maddi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ İLE,
1-A) Davacı … yönünden;
130.196,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş yönünden %40 kusur oranı dikkate alınarak) davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 08/04/2013 temerrüt tarihinden, davalı …Ş yönünden temerrüt tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen ve davalı …Ş yönünden 250.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere alınarak davacı …’a verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 16.318,65 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 22.120,61 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
B) Davacı … yönünden;
50.475,43 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş yönünden %40 kusur oranı dikkate alınarak) davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 08/04/2013 temerrüt tarihinden, davalı …Ş yönünden temerrüt tarihi olan 18/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen ve davalı …Ş yönünden 250.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere alınarak davacı …’a verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 7.361,81 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 10.642,71 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
C) Davacı … yönünden;
156.235,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … ve … Sigorta A.Ş yönünden %60 kusur oranı ve %20 hatır taşıması indirimi dikkate alınarak) davalı … kaza tarihi olan 08/04/2013 temerrüt tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 21/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen ve davalı … Sigorta A.Ş yönünden 250.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 18.792,38 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davalı … Sigorta A.Ş duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 16.318,65 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
D) Davacı … yönünden;
60.570,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … ve … Sigorta A.Ş yönünden %60 kusur oranı ve %20 hatır taşıması indirimi dikkate alınarak) davalı … kaza tarihi olan 08/04/2013 temerrüt tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 21/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen ve davalı … Sigorta A.Ş yönünden 250.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 18.792,38 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davalı … Sigorta A.Ş duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 9.330,35 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-A)Davalılar … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş’ye yöneltilen manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
Davalı … Sigorta A.Ş duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Davalı …Ş duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …Ş’ye verilmesine,
B)Davalılar …, … ve … aleyhine yöneltilen manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE,
80.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
80.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Davacılar duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 19.150,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalılar … ve … duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 6000 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 38.081,31 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 1.366,20 TL harç ve 4.300 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 32.415,11 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yapılan 47,00 TL 8 adet e-tebligat, 141,00 TL 8 adet tebligat, 42.00 TL posta masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti, 54,40 TL başvurma harcı, 1.366,20 TL peşin harç ve 4.300 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.450,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 4.876,41 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılar … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı …, davacılar vekili Av. … ve davalı … ve … vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2022

Katip …
e-imza ¸

Hakim …
e-imza
¸