Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2021/532 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/700
KARAR NO : 2021/532

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi …, lehtarı … olan, 02/10/2020 tanzim, 30/12/2020 vade tarihli, 3.000,00-TL bedelli bonoin kaybolmak suretiyle zayi olduğunu belirterek Keşidecisi …, lehtarı … olan, 02/10/2020 tanzim, 30/12/2020 vade tarihli, 3.000,00-TL bedelli bononun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, keşidecisi …, lehtarı … olan, 02/10/2020 tanzim, 30/12/2020 vade tarihli, 3.000,00-TL bedelli bononun zayi olması nedeniyle iptali talebine ilişkindir.
DELİLLER :
1-Keşidecisi …, lehtarı … olan, 02/10/2020 tanzim, 30/12/2020 vade tarihli, 3.000,00-TL bedelli bonoya ait kayıtlar,
2-Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi tarafından yapılan ilanların yer aldığı gazeteler,
3-Sair deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651. maddesi “Kıymetli evrak zayi olduğu taktirde mahkeme tarafından karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanı ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Zayi nedeniyle çek iptali davası açılabilmesi için öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. ve 781. maddeleri uyarınca yasal unsurlara haiz bir çekin bulunması esastır. Bu unsurlara haiz olmayan bir belgenin kambiyo senedi vasfı taşımaması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca zayi nedeniyle iptali istenilemez.
Türk Ticaret Kanunu’nun 818. maddesinde poliçeye ilişkin hangi hükümlerin çek hakkında da uygulanacağına dair düzenlemeye ver verilmiştir. Bu düzenlemede yapılan atıf uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nun poliçenin iptaline dair 757 ilâ 763. maddeleriyle 764. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin çekin iptalinde de uygulanması zorunludur.
Zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali, kıymetli evrakta hak ile çek arasındaki sıkı bağlılığın, çekin zayi edilmesi halinde ortaya çıkaracağı haksızlıkları önleme ihtiyacından doğmuştur, yetkili hamil veya lehtar tarafından zayi edilen çekin hak sahipliğini teşhis fonksiyonunu ortadan kaldırarak ve dilekçe sahibinin söz konusu hakka sahip olduğu konusunda bir karine yaratarak bu hakkı çekişmesiz olarak talep etmesini sağlamaya yönelik nizasız kaza yani hasımsız dava konusu bir işlemdir. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilecek iptal kararı ile birlikte borçlu, bono, poliçe veya çeki ibraz edilmeden ödeme imkanına kavuşmaktadır (Özkan Gültekin, Öğretide ve Uygulamada Kıymetli Evrakın Ziya ve İptali, Ankara-2006, s.51).
Kıymetli evrak iptali veya çek iptali davalarında amaç, kıymetli evrakı ibraz mecburiyetinde olan ve çekin zilyetliğini kaybetmesi nedeniyle bu zorunluluğu yerine getiremeyen lehtar veya hamile hakkının mevcudiyetini kanıtlamak bakımından bir imkan sunmak, aynı zamanda lehtar veya hamilin çeki ibraz edememekten dolayı alacak hakkını kullanmaktan mahrum kalmasını önlemektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757. maddesinde kıymetli evrakın iptali ve önleyici önlemler konusunda düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenleme uyarınca kıymetli evrakı iradesi dışında elinden çıkan kişi muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesi amacıyla ödeme yeri veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurabilir. Mahkeme, ödemeyi men eden kararında ayrıca muhataba vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdii etmeye izin verir ve tevdii yerini gösterir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 758. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca poliçeyi eline geçiren kişinin bilinmesi durumunda mahkeme dilekçe sahibine iade davası için uygun bir süre vereceği düzenlenmiş, verilen süre içinde dava açılmazsa mahkemenin muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı belirlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 759. maddesi hükmüne göre de poliçeyi eline geçiren kişinin bilinmemesi halinde poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/11-1884 Esas 2015/1059 Karar sayılı ilamında aynen; ”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
” (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesi uyarınca;
”Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2 maddesi uyarınca, kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptalini karar verilmesini isteyebilir.” denilmiştir.
Anılan maddeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca, bononun iptaline ilişkin dava açma hakkı, bonoyu kaybeden yetkili hamile aittir. Bononun hamili, bono iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra bono bedelini bononun keşidecisinden talep edebilir.
Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dava dilekçesine ekli bono sureti göz önünde bulundurulduğunda, davacının dava konusu bonoyu yetkili hamil sıfatıyla elinde bulundurduğu ve dava konusu bonoya ilişkin iptal davası açmakta hukuki yararı bulunduğu ortadadır.
Mahkememizce, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 35. maddesi gereğince Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde gerekli ilanlar yapılmış ve yine aynı kanunda belirtilen süreler içerisinde mahkememize herhangi bir başvuru yapılmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları, Keşidecisi …, lehtarı … olan, 02/10/2020 tanzim, 30/12/2020 vade tarihli, 3.000,00-TL bedelli bonoya ait kayıtlar, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi tarafından yapılan ilanların yer aldığı gazeteler ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekilinin dava konusu bononun zayi olması sebebiyle iptali talebi ile iş bu davayı ikame ettiği, davacının dava konusu bononun yetkili hamili olduğu ve iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, dava konusu bonoya ilişkin olarak usulüne uygun olarak yapılan ilanlara rağmen mahkememize herhangi bir başvuru yapılmadığı, belirtilen sebepler dahilinde dava konusu bononun zayi olduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Keşidecisi …, lehtarı … olan, 02/10/2020 tanzim, 30/12/2020 vade tarihli, 3.000,00-TL bedelli bononun zayi olması sebebiyle İPTALİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Mahkememizce verilen ödemeden men yasağına ilişkin tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına ve karar kesinleştiğinde kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
5-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim 193686
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.