Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2022/314 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/656
KARAR NO : 2022/314

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/06/2019 tarihinde, … poliçe numaralı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, sürücü …sevk ve idaresindeki şarjlı bisikletin sol kısımlarına çarpıp bahse konu şarjlı bisikletin devrilip yolcu konumundaki müvekkilin yaralanmasına ve şarjlı bisiklette maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği, meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç tam kusurlu olup, … Sigorta A.Ş. Nezdinde sigortalı olduğu, yaşanan kaza nedeniyle müvekkilin hastaneye kaldırıldığı, ‘sol tıbıa üst uç kırığı’ saptandığı ve alçıya alındığı, fizik tedavi uygulanmasına karar verildiği, müvekkilin uğradığı maddi ve manevi zarar ile şarjlı bisikletteki zarar trafik sigortası kapsamında karşılanması için davalı sigorta şirketine başvurmalarına rağmen taraflarına herhangi bir ödemede bulunulmadığı, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL daimi iş göremezlik tazminatının ve tedavi giderlerinin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden; sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini, 20.000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar gereğince davacı tarafın yolcu olarak bulunduğu elektrikli bisiklet sürücüsünün kusuru tespit edilmesi gerektiği, dosyada her halükarda kusur oranlarının hukuka ve hakkaniyet uygun olarak belirlenebilmesi adına adli tıp kurumunun trafik ihtisas dairesinden kusur bilirkişi raporu tanzim edilmesi zaruriyeti bulunduğu, sürekli sakatlık tazminatı hesaplaması Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi Genel Şartları ve eklerinde yer alan kural ve ilkelere göre gerçekleştirilmesi gerektiği, davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerine dair zararına ilişkin tazminat talepleri tedavi gideri kapsamında olup tedavi gideri talepleri Trafik Sigortası Yeni Genel Şartları gereği teminat dışı olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf, 28/06/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan araçta yolcu olarak bulunan davacı, sürücüsü ile davalı sigortalı araç sürücüsünün kusur durumları ile davacının vücut bütünlüğünde kalıcı iş göremezlik ve tedavi giderleri tazminatının oluşup oluşmadığı, bu bedellerden ZMMS kapsamında davalıların sorumlu olup olmadığı, davalı şahıslardan manevi tazminatın tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi (818 sayılı BK’nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak sigorta poliçesi dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen 28/06/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağının

… plakalı araçla ilgili şarjlı bisiklet arasında düzenlendiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 11/11/2018 ile 11/11/2019 tarihleri arasında ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizin 16/03/2021 tarihli oturumunda, davacı vekiline maddi tazminat kalemlerinin somutlaştırılması, müvekkilinin çalıştığı işin belirtilmesi hususlarında beyanda bulunmak üzere 2 hafta süre verildiği, davacı vekilinin 18/03/2021 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçelerine konu maddi tazminat kalemi olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL tedavi gideri, 900 TL sürekli iş görememezlik tazminatı talep ettiğini beyan etmiştir.
Sürücülerin ve yolcunun kusur durumları yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişinin 26/03/2021 havale tarihli raporunda, dava konusu kazanın oluşumunda: davalı sürücü …’nın Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67/b maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu. davacı taraf sürücü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52(b) maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu. Davacı yolcu …’ın kusuru olmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacının tedavi evrakları ilgili hastanelerden celbedildikten sonra davacının davaya konu kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise maluliyet oranlarının ve tedavi giderlerinin ne olduğu, iş göremezlik durumu ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususlarında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp’tan 28/04/2021 tarihli rapor aldırıldığı, raporda özetle, bu bulgulara dayanılarak olay tarihinde ev hanımı olduğunu beyan eden 01.10.1960 doğumlu …’ta 28.06.2019 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”” (Resmi Gazete, Ağustos 2013, 28727 sayılı) ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” (Resmi Gazete, Ekim 2008, 27021 sayılı) eklerinden faydalanılarak hesaplandığında; A Cetveli XTI. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları Arıza Çeşidi: Diz eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler İ—0º-130º arası hareketli a– Tek taraflı, Arıza Sıra No: 22, Arıza Ağırlık Ölçüsü: 10, Meslek Grup No: 1 (Düz işçi olarak alınmıştır.) Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A, Sonuç olarak; şahsın olaya bağlı Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre %17.2 (on yedi nokta iki) ve bugünkü yaşına göre de %18.0 (on sekiz nokta sıfır) olarak bulunduğu, Tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği mütalaasına varıldığı, davacının bu kaza nedeniyle tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği hususunun bu konuda uzman bir bilirkişi tarafından belirlenmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalının itirazları değerlendirilmek suretiyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp’tan 09/02/2022 tarihli rapor aldırıldığı, raporda özetle; şahsın 28.06.2019 tarihinde geçirdiği kaza öncesi ve sonrası tüm tıbbi müşahede evrakı birlikte değerlendirildiğinde, mevcut bulgulara dayanılarak olay tarihinde ev hanımı olduğunu beyan eden 01.10.1960 doğumlu …’ta 28.06.2019 tarihli trafik kazası ile illiyet bağı kurulan sol tibia üst uç kırığı nedeniyle oluşan Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”” (Resmi Gazete, Ağustos 2013, 28727 sayılı) ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” (Resmi Gazete, Ekim 2008, 27021 sayılı) eklerinden faydalanılarak hesaplandığında; A Cetveli XTI. Liste: Pelvis Ave Alt Ekstremite Arızaları Arıza Çeşidi: Tibianın, fibulanın veya krurisin iyileşmiş, komplikasyonsuz kırıkları a– Tek taraflı Arıza Sıra No:32, Arıza Ağırlık Ölçüsü:1, Meslek Grup No:1 (Düz işçi olarak alınmıştır.), Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A, Sonuç olarak; şahsın olaya bağlı Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre %6,2 (altı virgül iki) ve bugünkü yaşına göre de 6,2 (altı virgül iki) olarak bulunduğu, Tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili 28/03/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davacının teminatlarına giren maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak davacı taraf ile sulh olunduğunu ve sulh çerçevesinde arabuluculuk ücreti de dahil olmak üzere ibraname mukabilinde davacıya ödeme yapıldığı, İşbu ödeme ile davacı taraf; müvekkil şirket, davalı sigortalı ile sigortalı araç sürücüsü için maddi tazminat talepleri bakımından tamamen feragat ettiğini, karar verilmesine mahal olmadığına, şirketlerince yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep edilmediğinden bu konuda lehlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına, Vekâlet ücreti işbu ödeme dâhilinde ödendiğinden karar verilmesine mahal olmadığına, dava masrafları da sulh dâhilinde ödendiğinden yapılan dava harç ve masrafların davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/04/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, söz konusu kaza nedeniyle maddi tazminata ilişkin ödeme yapıldığını, bu sebeple, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını, uzlaşma nedeniyle, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması, maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ise aynen talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/04/2022 tarihli duruşmasında davacı vekili, maddi tazminat yönünden kusur nispetinde davalı olan sigorta şirketi ile karşılıklı anlaşma yapıldığını ve buna ilişkin olarak da maddi tazminatın taraflarına ödendiğini, uzlaşma hakkında karşılıklı masraf ve vekalet ücreti talep edilmediği, bu sebeple maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığı, manevi tazminat yönünden delillerinin toplandığını, dosya tekemmül ettiği, talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın oluşumunda: davalı sürücü …’nın Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67/b maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda % 75 oranında kusurlu olduğu. davacı taraf sürücü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52(b) maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda % 25 oranında kusurlu olduğu. Davacı yolcu …’ın kusuru olmadığı, davacının şahsın olaya bağlı Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre %6,2 (altı virgül iki) ve bugünkü yaşına göre de 6,2 (altı virgül iki) olarak bulunduğu, Tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı, maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi ile davacı arasında sulh olunduğundan maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının yaşadığı yaralanmanın mahiyeti ve vücut bütünlüğünde hayatı boyunca devam edecek maluliyete sebebiyet verdiği hususu gözetilerek, hak ve nesafet kuralları, tarafların mevcut durumlarını gösterir deliller dahilinde davacı lehine 12.000,00-TL manevi tazminat takdirinin uygun olacağı kanaatiyle, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 28/06/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 12.000,00 TL manevi tazminatın 28/06/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 819,72-TL harçtan peşin harç olarak alınan 71,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 747,99-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 126,13-TL peşin ve başvurma harcı, 22 tebligat gideri 400,50-TL, 14 müzekkere/posta gideri 326,50-TL, Bilirkişi ücreti 500,00-TL, Ege Ünv. ATK fatura bedeli 485,00-TL olmak üzere toplam 1.838,13-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 1.102,87-TL’lik kısmının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı … Sigorta A.Ş. Yönünden karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin 792,00-TL’sinin davalılardan, 528,00-TL’sinin davacı sorumlu tutulmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)