Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2022/939 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/646 Esas
KARAR NO : 2022/939

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete akişyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı … Mobilya Dek. San. Ve Tic. A.Ş’ye ait mobilya mağazasında 18/05/2018 tarihinde saat 16.00 sularında yangın hadisesinin vuku bulduğunu, sigortalı işyerinde ve … optik ünvanlı İmam …’e ait iş yerinde maddi zarar meydana geldiğini, yangının başladığı esnada davalı şirketin, sigortalı şirket ile anlaşmaları üzerine izolasyon çalışması yaptığını, yangının sigortalı işyerinde dış cephede bulunan balkon ve zemin kat ilavesi üzeri yalıtım amaçlı izolasyon malzemesi kaplanmış sundurma üstünde başlayıp davalı şirket çalışanlarının izolasyon çalışması sırasında kullandığı LGP’li yanar haldeki pürmüzün izolasyon malzemelerini tutuşturması sonucu oluştuğunu, ekspertiz raporu ve yangın raporu gereğince hasar nedeni ve miktarının tespit edilmesi ile sigortalı … Şirketine zarar tazminatı olarak 582.270,06 TL ödeme yapıldığını, TTK ve TBK ilgili hükümlerince sigortalısının hasar bedelini ödeyen müvekkilinin ödeme yaptığı miktar oranınca halefiyet ve temlik hükümlerince yasal haklara sahip olup davalıdan tahsili için yasal işlem yapma hakkının doğduğunu, yüklenicinin üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğunu, TBK ve ilgili mevzuat gereğince davalının eser sözleşmesi ve adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında yaptığı işten ve buna bağlı doğan zarardan kusursuz sorumluluk esaslarına göre sorumlu olup ödenen tazminattan tam sorumluluğunun bulunduğunu bildirmiş, 582.270,06 TL rücuen tazminat bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin çıkan yangınla bir ilgisi olmadığını, müvekkili ile dava dışı … Mobilya A.Ş. arasında yalıtım ve izalasyon işi yapımı konusunda akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, olayla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar nedeniyle müvekkilinin yangının meydana gelmesinde kusursuz olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen müvekkili şirkete dava yöneltilmesinin yasa ve usule uygun olmayıp davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının müvekkiline karşı TTK ve TBK’na göre halefiyet ve temlik hükümlerine dayanmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin daha önce … Mobilya A.ş.’nin başka şubelerinin işlerini yapmış olması nedeniyle bu kez sadece bahçeye parke taşı döşenmesi konusunda yardımcı olmak üzere iki elemanını gönderdiğini, bu çalışanların soruşturma dosyasındaki ifadelerden de anlaşıldığı üzere yangın çıktığı esnada müvekkilinin çalışanlarının bahçede işlerini sürdürmekte olduklarını, bu konuda mağaza çalışanlarının da ifadelerinin mevcut olduğunu, yangının çıktığı esnada iş yerinin faal olup mağaza çalışanı olarak 5-6 kişinin içeride bulunduğunu, mağaza çalışanlarının yangının çıktığı anda mağazada elektriğin kesildiğini ifadelerinde beyan ettiklerini, bu durumun yangının elektrik kaçağından çıktığını gösterdiğini, ancak itfaiye raporunun, işyerini aydınlatılmasında kullanılan ve fazla ısındığı bilinen çeşitli aydınlatma lambaları ve spot lambalar bulunmasına ve sigortalı işyerinde birden fazla ısıtıcı, klima, fırın elektrikli çay ve kahve makinası benzeri elektrikli aletlerin bulunmasına ve bunların işyeri çalışanları tarafından günün her saatinde kullanılmasına rağmen elektrik tesisatı, içeride kullanılan cihazların kabloları, yanıcı, ateşleyici maddelerin olup olmadığı, elektrik tesisatının mağazada kullanılan lamba ve elektrikli aletlerin yükünü kaldırıp kaldırmadığı, bu konuda onaylı bir projenin bulunup bulunmadığı, mağaza çalışanlarının etkisinin olup olmadığı gibi konularla ilgili hiçbir teknik inceleme olmadan müvekkilinin yokluğunda mağaza yetkilisinin yönlendirmesi ile düzenlendiğini, soruşturma dosyasındaki kamera kaydı çözümünden yangının 16:08’de başladığının, aynı anda cam2, cam3, cam4, cam 5 teki tespitlerden elektrik kesintisinin meydana geldiğinin görüldüğünü ve yangının bazaların olduğu bölümde parlama ile başladığı tespitinin yapıldığını, Cam6’da saat 16:08.38’de ani bir parlama oluşması üzerine, çalışan işçilerden ikisinin gelerek bazayı çektikten sonra yangın tüpü ile müdahale etmeye çalıştıklarının ancak yangını söndüremeden olay yerinden ayrıldıklarının tespit edildiğini, tespitte LPG’li pürmüzden bahsedilmediğini, ayrıca yangının çıktığı bölgede LPG’li bir çalışma olması halinde bu alanın açık bir alan olması gerektiğini, bazaların çekilerek yangının söndürmeye çalışılmasının alanın kapalı bir alan olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, kamera kayıtlarından yarım saat geriye görüntü alarak yangının nasıl, nerede kimin tarafından çıkarıldığının tespit edilme şansı varken bu yönde delillerin toplanmadığını veya yok edildiğini, itfaiyenin ise müvekkiline ait olmayan ve kime ait olduğunu bilmedikleri LPG’li pürmüzden izolasyon malzemelerinin tutuşması sonucu yangının çıkmış olabileceği varsayımına dayalı rapor düzenlediğini, bu nedenle itfaiye raporunu ve bu rapora dayanak yapan tüm raporları kabul etmediklerini, LPG tüpünün soruşturma dosyasında çözümü yapılan kamera kayıtlarında olmadığı gibi yangından sonra hazırlanan raporlarda da yanmış ya da patlamış bir LPG tüpü bulunmadığını, davacının sigortalısı … Mobilya A.Ş.’nin yangının çıkmasında ve büyümesinde tek sorumlu ve kusurlu olduğunu, iş yerinde yeterli yangın söndürme cihazlarının bulunmadığını, bu işyerinin ve yangının sirayet ettiği yandaki optik mağazasının yalıtımının uygun olmayan malzemeler ile yapıldığını, reklam amacı ile her iki işyerinin dış cephelerinin yanıcı plastik brandalar ve levhalar ile çevrildiğini, bunların yangının hızla binayı sarmasına neden olduğunu, hasar dosyasında davacı sigorta şirketinin raporunda yangının büyümesinde sigortalı … Mobilye A.Ş.’nin binada yaptığı değişikliklerin sebep olduğu tespitinin yapıldığını, bu durumun ve eksikliklerin İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Denetim ve Ön İzleme Şube Müdürlüğünün yaptığı denetimlerle tespit edildiğini, iş yerinin olay tarihinde iş yeri açma ruhsatı ve işletme ruhsatı olmadan çalıştığını, binanın ve işyerinin gerek yangın gerekse diğer iş güvenliği tedbirleri açısından eksiklerinin mevcut olduğunu, bu eksikler nedeni ile Bornova Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü tarafından faaliyetten men kararının verildiğini, bu nedenle davacının sigortalısının yangının çıkmasında ve büyümesinde tek sorumlu ve kusurlu taraf olduğunu, Müvekkilin yangında hiçbir kusur ve iştirakının mevcut olmadığını, bu nedenle davacının müvekkiline rücu etmesinin haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, talep edilen tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen miktarın hangi zararlara karşılık olduğu, ne zaman ne miktarda kime ödendiğinin belirtilmediğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketine, akişyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı iş yerinde meydana gelen yangında oluşan hasar nedeni ile poliçe hükümleri çerçevesinde sigortalısına ödeme yapan davacının, yangına ve zarara davalı tarafın sebebiyet verdiği iddiası ile yaptığı ödemenin, rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ile sigortalı şirket arasında yalıtım ve izalasyon işi yapımı konusunda akdedilmiş bir sözleşme bulunmaması, soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar nedeniyle müvekkilinin yangının meydana gelmesinde kusursuz olduğunun tespit edilmesi nedenleriyle davalıya, davanın yöneltilmesinin yasa ve usule uygun olmayıp davanın husumet yönünden reddinin gerektiği iddia etmiş ise de; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve özellikle yangın raporu ile soruşturma içeriği itibariyle davacı tarafça halefiyet kuralı gereği davadaki husumetin davalıya yöneltilmesinde usule, yasaya ve dosya kapsamına aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın aksi yöndeki iddiasında bir haklılık görülmemiş, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmemiş, uyuşmazlık esas yönünden çözülerek hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın halefiyet kuralı gereğince dava açamayacağı iddiasında bulunmuş ise de; davacının sigortalısı şirketin işletiminde olan iş yerini sigortaladığı, bu iş yerinde meydana gelen davaya konu yangınla ilgili oluşan zararı tazmin etmesi nedeniyle gerek kanun gerekse poliçe hükümleri gereği sigortalısının halefi olup olaydan sorumluluğu bulunanlara halef sıfatıyla dava açmasının usul ve yasaya uygun bulunduğu dikkate alınarak davalı tarafın aksi yöndeki iddiasında bir haklılık görülmemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar nedeniyle müvekkilinin yangının meydana gelmesinde kusursuz olduğunun tespit edildiği iddiasında bulunmuş ise de; karara dayanak alınan bilirkişi raporunda mağazada bir izolasyon işinin yapıldığının davalı şirket çalışanları … ve …’nun kullandıkları pürmüzün kontrolsüz olarak yanar vaziyette veya tam olarak soğumadan izolasyon malzemesi olan ve yanıcı özelliği bulunan membran yalıtım malzemesi ile dikkatsizlik ve
tedbirsizlikle davranmaları ile teması sonucunda yangının yıkmasına bağlı olarak kusurlarının bulunduğu, taş ve parke döşeme işi yapan davalı şirket çalışanları … ve …’in kusurlarının bulunmadığının belirtildiği, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararda bu tespitler gerekçe olarak gösterilerek şüpheliler … ve …’ya taksirle yangına neden olma suçlamasıyla ön ödeme teklifinde bulunulduğunu, şüphelilerin ön ödemeye uyarak asgari para cezası ile soruşturma giderlerini ödeyip makbuzu ibraz etmeleri nedeniyle adı geçen şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği göz önünde tutulduğunda davalı vekilinin iddiası gibi şirketin ve şirket çalışanları
… ve …’nun kusursuz olduklarına ilişkin karar verilmediği, adı geçen şirket çalışanlarının kusurlu olduklarının kabul edilmesine rağmen atılı suçun ön ödemelik suçlardan olması nedeniyle şüphelilerin ön ödemeye uymalarına bağlı olarak kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmekle davalı vekilinin iddiasında bir haklılık bulunmamaktadır.
Davaya konu sigorta poliçesi ile zararın meydana geldiği tarihte dava dışı sigortalıya ait iş yerinin davacı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, 18/05/2018 tarihinde sigortalı iş yerinde yangın çıktığı, yangın nedeniyle dava dışı sigortalı iş yerinde meydana gelen zararlar nedeniyle davacı tarafça sigortalısına 20/08/2018 tarihinde 432.270,06-TL ve 03/07/2018tarihinde 150.000,00-TL olmak üzere toplam 582.270,06-TL ödeme yapıldığı toplanan delillerle belirlidir.
Uyuşmazlık, zararı doğuran olayda kimin ya da kimlerin sorumluğunun ve kusurunun bulunduğu, yangının davalı şirket çalışanlarının kusurları ile çıkıp çıkmadığı, davalı şirket çalışanları dışında başkaca kişilerin ve sigortalı iş yerinin kusurunun veya müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, sigortalı iş yerinin zararın artmasına sebebiyet verip vermediği ile sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemelere ilişkin hasar ve hasar tutarları kalemlerinin hasara ve piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflarca sunulan ve bildirilen tüm deliler toplandıktan sonra, davanın niteliği gereği taraf tanıkları dinlenerek ve kusur ve sorumluğun tespiti ile sigortalıya ödenen tazminatın uygunluğu yönünden uzman bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlık çözülmüştür.
Davalı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile sigortalı şirket arasında yalıtım ve izalasyon işi yapımı konusunda akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin sigortalı şirketin daha önce başka şubelerinin işlerini yapmış olması nedeniyle yalnız bahçeye parke taşı döşenmesi konusunda yardımcı olmak üzere iki elemanını olay günü sigortalı iş yerine gönderdiğini, müvekkili şirketin ve çalışanlarının çıkan yangınla bir ilgisinin bulunmadığını, sigortalı iş yerinin yangının çıkmasında kusurlu olduğunu ve zararın artmasına sebebiyet verdiğini, davacı tarafça sigortalısına yapılan ödemenin fahiş düzeyde olduğunu iddia etmiştir.
Davaya konu yangınla ilgili düzenlenen itfaiye tutanağında yangın ihbarının alınmasından sonra olay yerine varılıp müdahale edildiği, yangının su ve köpük kullanılarak kontrol altına alındığı, yapılan araştırma ve soruşturmada davalı şirket tarafından yapılan izolasyon çalışması sırasında kullanılan LPG’li yanan haldeki pürmüzün sehven izolasyon malzemelerini tutuşturması ve/veya soğutulmadan izolasyon malzemeleri üzerine bırakılması sonucu yangın çıkmış olabileceği, dış cephe ile bina duvarı arasında kalan boşluğun baca vazifesi görerek yangını büyüttüğü ve bitişik nizamdaki … Optik ünvanlı iş yerine sirayet ettiği kanaatine varıldığı tutanak altına alınmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda sigortalı iş yerinde tadilat ve tamirat işlerini üstlenen davalı şirket elemanları tarafından pürmüz ile yapılan sıcak çalışma esnasında izolasyon malzemelerini tutuşturması sonucu yangının başladığı, itfaiye raporunda da aynı tespitlere yer verildiği, dış cephe ile bina duvarı arasında kalan boşluğun baca görevi yaparak yangını büyüttüğü, sigortalı binadaki yangın yükü ve kolay yanıcı özelliği bulunan ürünlerin de alevli ve hararetli bir şekilde yanmaya başlaması ile birlikte sigortalı binanın girişine göre sol yöne doğru esen rüzgarın etkisiyle bitişik nizam olan … Optik ünvanlı iş yerine de sirayet ederek iki binada da hasarla sonuçlanan yangının vuku bulduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Soruşturma dosyasında şüpheli sıfatıyla savunma yapan … ve … ifadelerinde; kendilerinin emekli olup davalı şirketin çalışanlarına yardım etmek amacıyla ve parke taşı döşeme işi için olay yerine gittiklerini, birlikte ön bahçedeki parkelerin tadilatını yaptıklarını, çalışırken üst kattan duman geldiğinin söylendiğini, hortumu alıp yangını söndürmeye çalıştıklarını, polislerin kendilerini olay yerinden uzaklaştırdıklarını, yangının ne şekilde çıktığını bilmediklerini ve görmediklerini, … ifadesinde; olay günü daha önce giden iki çalışanın çalışmalarını bitirememesi nedeniyle yardımcı eleman olarak … ve …’yu olay yerine gönderdiğini, … ifadesinde; olay günü … ile birlikte boya ve merdiven alımlarına laminant parke yapıştırılması işleri için olay yerine geldiklerini, işe başladıklarını, … ve …’nun ise üst katta yalıtım işleri ile uğraştıklarını, daha sonra yangın kelimesini duyması ile kendisini dışarı attığını, yangının ne şekilde ve nasıl çıktığını bilmediğini bildirmişlerdir.
Davacı tanığı … sigortalı şirketin ortağı olup, 2018 yılında açtıkları yeni şube için davalı şirketin tadilat işlerini üstlendiğini, iş yerinin dış cephesinin yataş şirketi tarafından yapıldığını, yan taraftaki yanan yerde üzerinde reklam yazısı bulunan naylon bir branda bulunduğunu, davacı tanığı … (…) olay günü çalışanı olduğu sigortalı şirkete ait iş yerinde davalı şirket tarafından tamirat işi yapıldığını, müşteriye kahve yapmak üzere yukarı kata çıktığında alevlerin çıktığını gördüğünü, çalışanların hortumla söndürmeye çalıştıklarını, davacı tanığı … çalışanı olduğu sigortalı şirkete ait iş yerine geldiğinde su akıntısı ile ilgili bir tamirat yapıldığını, müşteri ile ilgilenirken yangın çıktığını, elektriklerin kesilip çalışanların dış cepheyi hortum ile suladıklarını, ve bir ev tüpünü arkaya doğru kaçırdıklarını gördüğünü, tadilatın dış cephede yapıldığını, mağazada yangın tüplerinin bulunduğunu, mağazanın dış cephesinin metal tarzı bir malzeme ile kaplı olduğunu, davalı tanığı … davalı şirketin çalışanı olup sigortalı iş yerinin istemi üzerine davalı personelin gönderildiğini, yangını görmediğini, gönderilen personelin iş yeri dışında parke işi yapmaya gittiğini, davalı tanığı … davalı şirketin çalışanı olduğunu, davalı şirketin çalışanlarının olay günü sigortalı iş yerinde arka bahçenin parke taşı döşeme işini yapmaya gittiklerini bildirmişlerdir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın gerekçesinde yapılan soruşturma sonucunda olay yerinde davalı şirketin çalışanları tarafından çalışma yapıldığı, şüpheliler … ve …’nun mağazanın birinci balkonunda bulunan ön balkonunda su yalıtım işi yaptıklarını, alınan bilirkişi raporuna göre yangının çıkmasında … ve …’ün kusurlu olup diğer şirket çalışanlarının kusurlu bulunmadığı, kusuru bulunan şüphelilerin eylemine uyan atılı suçun taksirle yangına neden olma suçu olup TCK’nun 171/1-a maddesi gereği ön ödemelik suçlardan olması ve kusuru olan şüphelilerin ön ödemeyi yerine getirmeleri nedeniyle haklarında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği belirtilmiştir.
Bilirkişiler sundukları raporda davaya konu yangının poliçe dönemi içinde vuku bulduğunu, yangında meydana gelen zarar nedeniyle davacı tarafın sigortalısına 582.270,06TL hasar ödemesi yaptığını, sigortalı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte sigortalı iş yerinde izolasyon işleminin yapılması konusunda bir anlaşma bulunduğunu, bu kapsamda davalı şirket çalışanlarının yaptıkları iş sırasında ve membran adı verilen izolasyon maddesinin yapışmasında kullanılan pürmüz olarak adlandırılan LPG tüp gaz ile çalışan ısı kaynağının çalışır vaziyette kontrolsüz olarak bırakılmasından kolay tutuşan malzemelerle temas neticesi yangının meydana geldiğini, çalışanların LPG’li pürmüz ısıtma sistemini kullanmada eğitimsiz olduklarının anlaşıldığını, teknik rapor ve kamera görüntüleri raporu ile yangının elektrik kaynaklı olmadığının anlaşıldığını, mağazadaki naylon branda, reklam afiş ve panoları gibi malzemelerin bulunmasının yangının büyüyüp ve yayılmasına neden olduğunu, … ve … adlı çalışanların sigorta giriş bildirimleri bulunmaması nedeniyle çalıştırılmaması gerekmesine rağmen davalı çalışanı olarak dikkatsiz ve kontrolsüz çalışmaları nedeniyle yangına sebebiyet verdiklerini, davalı şirketin yüklenici sıfatıyla her türlü önlemi alması gerektiğini, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa tabi olan davalı şirketin çalışanlarının yaptıkları işe özgü iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini vermek veya verdirmek, iş güvenliği talimatlarını vermek, yapılacak işin tehlike ve risklerini tespit edip bu riskleri ortadan kaldırmak için gerekli risk değerlendirme çalışmalarını yapmak ile yükümlü olmasın rağmen bu yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği anlaşılmakla asli kusurlu olduğunu, … ve …’nun ise iş güvenliğini önemsememeleri dikkatsiz ve özensiz çalışmaları nedeniyle tali kusurlu bulunduklarını, ekspertiz raporunda belirtilen zararların yangınla uyumlu olup sigortalı iş yerindeki eşya ve malzemelerin yanında binada yangından kaynaklanan %60 oranında bir değer kaybı oluştuğunu, zarar gören malzeme ve imalatlarda onarım ile tamirat ile geri kazanılamayacak derecede ağır hasar olduğunu, binanın bir bölümünün enkaza dönüşüp enkazdan ve molozdan temizlenmesi için de bir maliyetin gerektiğini, dosyada sunulan tekliflerin ve birim fiyatların yapılan piyasa araştırmasıyla kontrol edilmesi sonucunda ekspertiz raporunda kabul edilen birim maliyet bedellerinin piyasa rayiçleri ile örtüştüğünü bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraflarca sunulan ve bildirilerek mahkememizce toplanan deliller, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası içeriği, dava dilekçesinde dile getirilen iddialar ile cevap dilekçesinde dile getirilen savunmalar, yeminli tanık beyanları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun, hükme ve denetime elverişli nitelikte kabul edilen bilirkişi rapor ve ek raporu ile; davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı şirkete ait iş yerinin akişyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalandığı, poliçe dönemi içinde 18/05/2018 tarihinde sigortalı iş yerinde davaya konu yangının meydana geldiği, davalı tarafça sigortalı şirket ile davalı şirket arasında bir sözleşme bulunmadığı, sigortalı iş yerinde yalnız bahçede parke döşeme işi yapıldığı, yangının çıkmasına neden olan yalıtım işinin yapılmadığı ve yangının çıkmasına davalı çalışanları tarafından sebebiyet verilmediği iddia edilmiş ise de, eser sözleşmesinin yazılı yapılması şartı olmayıp sigortalı iş yeri ile davalı arasında yapılan sözlü anlaşma gereği davalı şirket çalışanlarının yangının meydana geldiği gün ve saatte sigortalı iş yerinde çalışma yaptıklarının davalının kabulünde olduğu gibi toplanan tüm delillerle belirgin olduğu, sigortalı iş yeri tanıkları ile davalı şirket çalışanı tanık ….’ın beyanları, olayın oluş şekli, itfaiye raporu, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan kamera çözümü ve alınan bilirkişi raporu ile bu raporla ve soruşturma dosyasında ulaşılan sonuçla uyumlu olan mahkememizce alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde sigortalı şirket ile davalı şirketin yazılı olmayan ancak yaptıkları sözlü anlaşma kapsamında davalı şirketin yangının meydana geldiği iş yerinde çalışma yaptığının tartışmasız olduğu, davalı şirketin sigortalı iki çalışanı dışında sigorta bildirimi yapmaksızın kendi adına çalıştırdığı … ve … adlı çalışanları yalıtım işi yapmak üzere sigortalı iş yerine gönderdiği, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasında taksirle yangına sebebiyet verdikleri belirlenen … ve …’nun yaptıkları iş sırasında membran adı verilen izolasyon maddesinin yapışmasında kullanılan pürmüz olarak adlandırılan LPG tüp gaz ile çalışan ısı kaynağını çalışır vaziyette kontrolsüz olarak bırakmaları nedeniyle kolay tutuşan malzemelerle teması neticesi yangının meydana geldiği, hortumla yangını söndürmeye çalışmalarına rağmen başarılı olamamaları üzerine itfaiye tarafından yangının söndürüldüğü, sigortalı iş yerinin mobilya mağazası olması nedeniyle yangının daha kolay büyüdüğü, yangının çıktığı yerdeki kolay yanıcı malzemelerin yangının çıkmasına ve hızlı yayılmasına neden olduğu, davalı vekili tarafından yangının çıktığı mağazanın elektrik yükünü taşıyacak bir projesinin olup olmadığının tespit edilemediği iddia edilmişse de gerek Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasında gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yangının elektrik kaynaklı olarak çıkmadığının açık ve anlaşılır bir biçimde belirlendiği, davalı vekili tarafından mağazanın dış duvarlarını kaplayan reklam amaçlı ve yangının büyümesini kolaylaştıran plastik brandalar için izin alınıp alınmadığı, mağazanın itfaiye ve işletme ruhsatlarının eksik olup olmadığının tespitinin yapılmadığı iddialarında bulunulmuş ise de mağazanın işletme ruhsatının bulunup bulunmadığının yangının çıkmasında kusura etkili olmadığı gibi sigortalı iş yerinin mobilya mağazası niteliğinde bulunması nedeniyle dış duvarlarında reklam amaçlı bulunan plastik brandaların işletmenin niteliği gereği varlığının hayatın olağan akışına uygun olup yangının çıkmasında etken olmadığı, yangının iş yeri içinde çıkıp yaygınlaşmasından sonra dış duvardaki brandaların tutuşmuş olmasının zararın artmasına neden olacak niteliğinin bulunmadığının açık olduğu, mobilya mağazasındaki ürünlerin bizatihi kendisinin kolay tutuşur nitelikte eşyalar bulunduğu birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın iddialarında bir haklılık bulunmadığı gibi adı geçen malzemelerin zararın artmasına sebebiyet verecek niteliklerinin olmadığı, gerek soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sigortalı iş yerine veya bir başka üçüncü kişiye yüklenecek bir kusur olmadığı, yangının çıkmasında tamamen yukarıda rapor özeti bölümünde açıklanan ayrıntılı nedenlerle davalı şirket ile sigortasız ve eğitimsiz olarak çalıştırdığı işçilerinin kusurlu bulunduğu, yangına sebebiyet verenlerin kusur durumu ile kusur oranlarının belirlenmesinin mahkememizin toplanan delillere göre takdirinde olup toplanan tüm deliller, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre değerlendirilmesi sonucunda her ne kadar bilirkişi raporunda davalı ve çalışanlarına ayrı oranlarda kusur yüklenmiş ise de, adam çalıştıranın sorumluluğu çerçevesinde davalının çalışanlarının kusurundan da çalıştıranların sorumlu olduğu göz önünde tutularak davalı ve çalışanlarının kusuru ve kusur oranlarının bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda çalışanlara atfedilen kusurun, çalışanların sorumlusu olan davalının belirlenen kusur oranlarına eklenmesi gerektiği, buna göre yangının çıkmasındaki kusurun davalı ve şirket çalışanlarına ait olup sigortalı iş yeri veya üçüncü kişilerin kusurlarının bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde sigortalı iş yerinde oluşan zararın tamamından davalı şirketin adam çalıştıran olarak sorumluluğunun bulunduğu, aksi yöndeki davalı taraf iddialarında haklılık bulunmadığı, davalı vekili tarafından sigorta şirketi eksperi tarafından yapılan tespite göre bilirkişilerin zarar tespiti yaptıkları demirbaş eşyanın ve satış için bulunan malların fatura bilgileri dökümlerinin dosyada mevcut olmadığı, raporda belirlenen zarara ait rakamın nereden bulunduğunun açık olmadığı iddia edilmiş ise de bu konudaki itirazların ek raporla ayrıntılı ve gerekçeli olarak karşılandığı, yangının raporun hazırlanmasından dört yıl önce meydana geldiği dikkate alındığında bilirkişilerin dosyada toplanan tüm deliller ve ekspertiz raporunu dikkate alarak yangında hasar gören ürün ve malzemeler ile binadaki zararı değerlendirdikleri, ekspertiz raporunda yapılan tespitleri dosyada toplanan delillere uygun buldukları, dosyaya sunulan teklifler ve birim fiyatlara göre yapılan piyasa araştırması ile kontrol edilip ekspertiz raporunda kabul edilen birim maliyet bedellerinin piyasa rayiçleri ile örtüştüğüne ilişkin açıklamaların hüküm kurmaya ve denetime elverişli ve yeterli nitelikte olup davalı tarafın iddiasının soyut olarak dile getirilip ekspertiz raporunda tespiti yapılan ürün ve malzemelerin yangında zarar görmediğine dair inandırıcı ve kanıtlayıcı hiçbir bilgi ve belge sunulmaması karşısında bu yönde yapılan itirazda haklılık bulunmadığı, bilirkişi raporunda ayrıntıları açıklandığı üzere ekspertiz raporu ile tespit edilip belirlenen yangından zarar gören mal varlığının niteliklerinin ve tutarlarının, ekspertiz raporunda tespit edilen nitelik ve değerlere uygun olduğu, buna göre davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin poliçe kapsamına ve maddi gerçekliğe uygun olup davalı tarafça ödemenin fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, iddialarını kanıtlar nitelikte hiçbir delil ve belgenin dosyaya sunulmaması nedeniyle ekspertiz ve bilirkişi raporu karşısında davalı tarafın bu konudaki iddiasını kanıtlayamadığı gibi başkaca bir delil toplanmasının da gerekmediği, ekspertiz raporunda ve bilirkişi raporunda sigortalı iş yerinde meydana gelen zararın 582.270,06TL olarak belirlendiği, davacı sigorta şirketinin, sigortalısına zararın tamamını ödemesi nedeniyle yangının çıkmasında ve zararın doğmasında tam kusurlu olan davalıdan tamamını talep edebileceği dikkate alınarak davanın kabulü ile; sigorta poliçesine bağlı ve halefiyet ilkesi gereği, davacı tarafça sigortalısına ödenen hasar bedelinin, ödeme tarihlerinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, uyuşmazlığa konu olayın tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmış olması, tarafların ve dava dışı sigortalının tacir olup ticari işletmeleri ile ilgili olmasına bağlı olarak davacı tarafın avans faizi talebinin yasal normlara uygun olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile;
582.270,06 TL rücuen tazminat alacağının, 432.270,06 TL’lik bölümünün 20/08/2018 tarihinden, 150.000,00 TL’lik bölümünün 03/07/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 39.774,87 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 9.943,72 TL harçtan indirilmesiyle geriye kalan 29.831,15‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı yararına AAÜT’nin 13 (1) maddesi uyarınca takdir edilen 82.049,71 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 9.943,72 TL peşin harç, 115,00 TL dört adet tebligat gideri, 82,50 TL on iki adet elektronik tebligat gideri, 0,50 TL bir adet kep ücreti, 20,00 TL müzekkere ücreti, 5.100,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 15.316,12‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan ve iki tebligat giderinden oluşan 52,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza