Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/642 E. 2022/258 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/642
KARAR NO : 2022/258

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya sunulan hizmetin, yasa gereği zorunlu olan, iş yerinin somut durumuna göre iş sağlığı ve güvenliği açısından belirli standartların yerine getirilip getirilmediği hususlarının denetlenmesi işi olduğunu, bu hususa yönelik davalı şirketin onay evraklarının dilekçe ekinde yer aldığını, davacı tarafında davalıya verilen hizmete yönelik düzenlenen raporların CD olarak dosyaya sunulduğunu, davalıya verilen hizmet nedeniyle davacının ücret hak ettiğini, fatura ve raporlara dayanılarak alacağın tahsili için İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyasıyla takibe geçildiğini, davalı itirazı ile takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ihtilafın nedeninin hizmet Karşılığı düzenlenen sözleşmeler olmayıp, taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunup bulunmadığı olduğunu, sözleşmesel bir ilişkiye dayanmaksızın düzenlenen faturaların her hangi bir bağlayıcılığının olmayacağını, taraflar arasında yazılı veya sözlü bir anlaşma bulunmadığını, davacının her hangi bir sözleşmeye dayanmaksızın hazırlamış olduğu evrakı davalı çalışanlarına imzalattığını, davalının ticaret sicil kayıtları incelenmesi halinde davalıyı bağlayıcı iş ve işlemelerde … veya …’in münhasıran imzaya yetkili olduğunu, davaya konu işlemlerle ilgili imzaya yetkili şahısların onaylarının bulunmadığını, taraflar arasında bir mutabakat yapılmadığını, davalının her hangi bir borç yükü altına girmeyeceğini, davalının dilekçe ekinde sunuları bilgi ve onay formlarının üzerinde bulunan şahısların “yetkisiz temsilci” sıfatı ile ilgili evrakı imzaladıklarının tespit edildiğini, onay verilmediği için müvekkili şirketi bağlamayacağını, davacı tarafça tanzim edilen evrak üzerinden davalının her hangi bir menfaat elde etmediğinden davacıya ödemekle yükümlü tutulamayacağını, davacı tarafça gerçekleştirilen haksız fiil niteliğinde bulunan eylemi nedeniyle davalı firmanın davacıya bir bedet ödemekle yükümlü olmadığını belirterek hiçbir hakka dayanmayarak açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
3-Davacı şirkete ait kuruluşundan itibaren şirketi temsil, ilzam ve imzaya yetkili şahısları gösterir ticaret sicil kayıtları,
4-Davalı … Perakende Gıda Anonim Şirketi nezdinde şirketin sahibi olduğu … Bornova Şubesi, … Karşıyaka Şubesi ve … Çeşme Şubesine ait 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar,
5-Bornova Belediyesi nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Bornova Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar,
6-Karşıyaka Belediyesi nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Karşıyaka Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar,
7-Çeşme Belediyesi nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Çeşme Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar,
8-Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı İzmir İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Bornova, Karşıyaka ve Çeşme Şubeleri açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar,
9-Tanık beyanları,
10-Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar,
11-Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar,
12-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 22/02/2022 havale tarihli raporu,
13-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davalı şirkete ait iş yerinde yasa gereği zorunlu olan iş sağlığı ve iş güvenliği açısından belirli standartların yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi işi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen hizmetler karşılığında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Test ve Analiz Laboratuvar Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi olduğu, borçlunun davalı … Perakende Gıda Anonim Şirkeit olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 5.700,98-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Davacı şirkete ait kuruluşundan itibaren şirketi temsil, ilzam ve imzaya yetkili şahısları gösterir ticaret sicil kayıtların celbi amacıyla İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkereye verilen cevapta şirketi temsil ve ilzama münferiden yetkili şahsın … olduğu mahkememize bildirilmiştir.
Davalı … Perakende Gıda Anonim Şirketi nezdinde şirketin sahibi olduğu … Bornova Şubesi, … Karşıyaka Şubesi ve … Çeşme Şubesine ait 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkereye ilgili belgelerin bulunmadığından bahisle bila ikmalen cevap verilmiştir.
Bornova Belediyesine, Karşıyaka Belediyesine, Çeşme Belediyesine ve Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı İzmir İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığına müzekkere yazılarak … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Bornova, Karşıyaka ve Çeşme Şubeleri açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkerelere Bornova Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Çeşme Belediyesi tarafından ilgili bilgi ve belgelerin bulunmadığından bahisle bila ikmalen cevap verilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı İzmir İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı ise yazı içeriğinde eksiksiz olarak gönderilmesi istenilen “Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunluk Raporu, Basınç Kaplarının Periyodik Bakım Raporu..” vb. raporların işverenin işyerinde saklamakla yükümlü olduğu raporlardan olduğunun anlaşıldığı, iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılan teftişlerde söz konusu raporların yapılan inceleme sonucunda düzenlenen teftiş raporlarına eklenmesi gibi bir mevzuatsal düzenlemenin bulunmadığı, ayrıca yapılan incelemede davalı … Perakende Gıda A.Ş.’ne ait herhangi bir incelemeye rastlanılmadığı mahkememize bildirilmiştir.
21/10/2021 tarihli duruşmada beyanı alınan davalı tanığı …, davalı şirkette operasyon müdürü olarak çalıştığını, davacı firma ile 2019 yılı Haziran ayı öncesinde periyodik bakım çalışmaları olduğunu, kendileriyle 2019 yılı haziran ayı sonrasında herhangi bir iletişimleri olmadığını, herhangi bir anlaşma yapmadıklarını ve sözleşme imzalamadıklarını, kendilerinin daha sonra şubelerini gezerek bunları yaptıklarını söylediklerini, şube müdürlerinin daha öncesinden davacı şirket çalışanlarını bildikleri için rapor tanzimi hususunda herhangi bir bilgileri olmadığını, kendisinin hem … Perakende Şirketinde hem … Gıda isimli şirkette sigortalı olarak çalışmakta olduğunu, 2019 yılı Haziran ayından sonra dava konusu olaya ilişkin olarak davacı tarafla sözleşmesel ilişki kapsamında herhangi bir görüşmeleri olmadığını, kendileriyle telefonla ve mesajla görüştüklerini, davacı şirket yetkilisi … beyin şube müdürlerinin telefon numaralarını istediğini, bu numaraları kendisine ilettiğini, bilgileri dahilinde olmadan rapor tanziminin yapıldığını, üst yönetime bu konu ile ilgili bilgi vereceklerini davacı şirkete söylediklerini, bunun sebebinin de davacı şirket yetkilisi … beyin mağdur olacağını söylemesi olduğunu, whatsapp görüşmelerinde yer alan konuşmalardaki kdv bedelinin dahil olup olmadığına ilişkin konuşmaların bu sebepten kaynaklandığını belirtmiştir.
21/10/2021 tarihli duruşmada dinlenilen davalı tanığı … ise, davalı şirkette grup müdürü pozisyonunda çalıştığını, dava konusu denetleme işi açısından üst yönetimden kendilerine herhangi bir talimat gelmediğini, karşı tarafa bu yönde herhangi bir talepte bulunmadıklarını, davanın açılmasıyla bu husustan haberdar olduklarını, periyodik bakım ve denetleme işi açısından pozisyonum gereğince yetkisi bulunmadığını, üst yönetimden talimat gelince kendilerinin de bu şekilde gerekli işlemleri yapabildiklerini beyan etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219. maddesinde; ”Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir.
Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220. maddesinde ise; ”İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde de; ”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
08/04/2021 tarihli duruşma tutanağının 7 numaralı ara kararında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, taraf vekillerine bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş olup, taraf vekilleri taraflara ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerleri verilen kesin süre içerisinde mahkememize bildirmişlerdir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın mahkememizce resen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflara ait ticari defter ve belgeler, İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, faturalar, dava dilekçesine ekli onay formları, davalı şirkete ait … Bornova Şubesi, … Karşıyaka Şubesi, … Çeşme Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporlarına ilişkin belediye kayıtları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; taraflara ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadığı, taraflara ait ticari defter ve belgelerin onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, bu kapsamda ticari defter ve belgelerin sahipleri lehine delil vasfı taşıyıp taşımadıkları, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, dava dilekçesine ekli onay formlarının davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili şahıslar tarafından imzalanıp imzalanmadığı, belirtilen çerçevede davalı şirkete ait … Bornova Şubesi, … Karşıyaka Şubesi, … Çeşme Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporlarına binaen davacı şirket tarafından davalı şirkete verildiği iddia olunan hizmetler karşılığında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 22/02/2022 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı tarafından tanzim edilen “Ölçüm test, analiz bilgi ve onay forumlarında” davalı firma çalışanlarının imzalarının yer alması nedeniyle hizmetin verildiğinin kabulü halinde, davacı tarafından tanzim edilen 25.12.2019 tarihli … seri … sıra nolu 5.700,96-TL fatura bedelinin davacı tarafından talep edebileceğini, davacı tarafından tanzim edilen “Ölçüm test, analiz bilgi ve onay forumlarını” davalı firma adına imzalayan şahısların imzaya yetkili olmaması, davacı faturasının kayıtlara alınmaması ile verilen hizmetin bir sözleşmeye dayanmamasının kabulü halinde ise davalının davacıya bir borcunun olmayacağını, davacının takip öncesine ilişkin faiz talebinin bulunmadığı, davalıya ihtar çekilmediği için temerrüde düşürülmediğini, davalı temerrüdün takiple birlikte oluştuğunu mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, davacı şirkete ait kuruluşundan itibaren şirketi temsil, ilzam ve imzaya yetkili şahısları gösterir ticaret sicil kayıtları, davalı … Perakende Gıda Anonim Şirketi nezdinde şirketin sahibi olduğu … Bornova Şubesi, … Karşıyaka Şubesi ve … Çeşme Şubesine ait 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar, Bornova Belediyesi nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Bornova Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar, Karşıyaka Belediyesi nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Karşıyaka Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar, Çeşme Belediyesi nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Çeşme Şubesi açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar, Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı İzmir İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı nezdinde … Perakende Gıda Anonim Şirketine ait … Bornova, Karşıyaka ve Çeşme Şubeleri açısından 24/06/2019-24/06/2020 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik İç Tesisleri Muayene ve Uygunlu Raporu, Basınç Kapların Periyodik Bakım Raporu, Topraklama Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Dolabı Periyodik Kontrolleri Raporu, Kaçak Akım Rölesi Ölçüm ve Kontrol Raporu, Yangın Söndürme Cihazları Periiyodik Kontrolü Raporu bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar, tanık beyanları, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 22/02/2022 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davalı şirkete ait iş yerinde yasa gereği zorunlu olan iş sağlığı ve iş güvenliği açısından belirli standartların yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi işi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen hizmetler karşılığında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 5.700,98-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı şirketin davalı şirkete ait Bornova, Karşıyaka ve Çeşme ilçelerinde bulunan … Şubeleri açısından yasa gereği zorunlu olan iş sağlığı ve iş güvenliği açısından belirli standartların yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi işi kapsamında dava konusu icra takibine dayanak faturanın kaynağı raporları tanzim ettiği, raporlara ait onay formlarının davalı şirket yetkilileri olduğu iddia edilen şahıslar tarafından imzalandığı, davacı şirketi temsil ve ilzama münferiden yetkili şahsın … olduğu, onay formları altında bulunan imzalardan hiçbirisinin davalı şirket temsilcisi …’e ait olmadığı, bu doğrultuda raporlar açısından düzenlenen onay formlarının yetkili şahıslar tarafından imzalandığının ve davalı şirketin rapor tanzimi açısından davacı şirkete talep yönelttiğinin kabulünün mümkün bulunmadığı, faturanın temelini oluşturan raporların davalı şirket tarafından kullanıldığının, davalı şirketin bu raporlardan faydalandığının davacı tarafça usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlanamadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 68,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 11,84-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.