Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2021/1135 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/602
KARAR NO : 2021/1135

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketçe davalı şirkete davalı şirket işyerinde işe giriş için kişilerin muayene edilmesi konusunda hizmet verildiği, bu nedenle müvekkil şirket ile davalı şirket arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, müvekkil şirketin davalı şirketten ekte sunuları faturalardan kaynaklanan alacağı bulunduğu, faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı dolayısıyla davalı şirket aleyhinde icra takibine başlandığı, davalı yan başlamış olan takibi durdurmak ve süreci uzatmak gayesi ile icra takibine itiraz ettiği, davalı borçlu olduğunu bile bile takibe itiraz ettiği, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, davalarının kabulü ile davalı-borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı takip dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve işlemiş ticari reeskont iskonto faizliyle birlikte takibin devamına, Haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz dolayısıyla alacaklarının %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının kabulü mümkün olmadığı, davacı taraf Müvekkile karşı üstlendiği şirket işyerinde işçilerin işe giriş muayanelerinin yapılması konulu hizmet edimini yerine getirdiğini, yapılan işlere karşılık fatura düzenlenip Müvekkile teslim edildiğini ancak Müvekkilin üstüne düşen edimi yerine getirmeyerek ödemeleri yapmadığını iddia ettiği, müvekkilin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmamakta olup huzurda görülen dava haksız ve kötü niyetli şekilde açıldığı, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; faturaların bir an için tarafların arasındaki ilişkiye ait olduğu kabul edilse bile, faturalar tek başlarına alacağı ispatlar nitelikte belge olmayıp faturada belirtilen alacağın gerçek olduğunu ispat yükü de davacı tarafa ait olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, taraflar arasında cari hesaba dayalı olarak hizmet ilişkisi gereği ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için İzmir .. .İcra Müdürlüğünün …/… Takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür. Tüm deliller toplanmış, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinde; borçlu vekilinin 07/08/2020 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine, boca, faize, faiz oranına, fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya ve davacıya ait ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında SMMM bilirkişisince rapor alınmış, bilirkişinin mahkememize verdiği 19/10/2021 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın inceleme yapılan 2018 ve 2020 yılı-hesap döneminde, sunulu ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdikinin 6102 Sayılı TIK.m.64 ve VUK.182 maddesine göre; zamanında yapıldığı, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK.64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz” olduğu, dava dosya içeriği ve davacıya ait ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme heticesinde takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmemiş olması nedeniyle defter ibrazından kaçınmış sayılması ve davacının kayıtlarında’yer alan hususların davalı kayıtlarında da yer aldığının Sayın Mahkemece’ kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.553,16 TL. asıl alacağının olduğu, davalının ticari defter ve belgelerini mahkemeye sunmadığı, bu sebeple bilirkişi incelemesi yapılamamış olduğundan davaya könu 3 faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında, davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığı, ( Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.(6102 Sayılı TTK 21/2) Dava konusu faturaların, açık fatura olarak kesildiği, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 17.03.2018 tarihinde başladığı,-en son mal/hizmet alışının 27.10.2018 tarihinde olduğu bu tarihten sonra herhangi bir alışın olmadığı, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, faturalardan kaynaklı açık cari hesap ilişkisi şeklinde yürütüldüğü ve davacı ticari defter kayıtlarına kayıt edildiği, davaya konu 3 adet faturanın davacı kayıtları ve ibraz ettiği belgelere göre; kargo ile gönderildiği buna ilişkin kargo ekran görüntüsünün rapor içerisinde sunulduğu, kargo teslim fişinde teslime ilişkin açıklayıcı bir bilginin bulunmadığı, dosya içeriğinde mevcut mail yazışmalarından da davalı şirketin söz konusu faturalardan bilgi sahibi olduğu, Sayın Mahkemece uygun görülmesi halinde dava konusu faturalara dayanak teşkil edilen kişilerin muayeneleri için kesilen faturaların davalı şirkete ait olup olmadığının tespiti için; davalı şirkete ait Eylül ve Ekim/2018 dönemi aylık SGK hizmet dökümlerinin SGK’dan celb edilmesinin yararlı olabileceği kanaatine varıldığı, bu husustaki takdirin Sayın Mahkemenize bırakıldığı, İşlemiş Faiz: Takibe konulan 1.553,16 TL. asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek ticari (reeskont iskonto) faizi talep edildiği icra takip ödeme emrinden anlaşıldığı, davacının asıl alacak bakımından takip borçlusu/davalı şirkete takip öncesi 6102 sayılı TTK m.18/3 hükümlerine uygun şekilde temerrüt ihtarında bulunulduğuna dair bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, ayrıca dava: dilekçesi harçlandırma forinunda dava değeri 1.553,16 TL. olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırıldığı, Harç yatırılan miktar talep edilen asıl alacağa karşılık geldiğinden ve sonradan harç ikmali de yapılmadığı görüldüğünden, davanın dava. dilekçesinde belirtilen asıl alacakla sınırlı olarak açıldığı, dava talebindeki faiz alacağı ile ilgili olarak harcı yatırılmak ya da sonradan tamamlanmak suretiyle usulen açılmış dava bulunmadığı görüldüğünden işlemiş faiz alacağının doğmayacağı kanaatine varılmış olup, bu husustaki takdirin Sayın Mahkemeye bırakıldığını belirtmiştir.
Davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesi vererek yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiği, Mahkememizin 09/12/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile, davalı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebinin eldeki raporun denetime açık olduğu görülmekle reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; davacı tarafın inceleme yapılan 2018 ve 2020 yılı-hesap döneminde, sunulu ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdikinin 6102 Sayılı TIK.m.64 ve VUK.182 maddesine göre; zamanında yapıldığı, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.553,16 TL. asıl alacağının olduğu, davanın kabulü ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın iptali ile takibin 1.553,16-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden ticari reeskont faiziyle birlikte devamına, Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın iptali ile takibin 1.553,16-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden ticari reeskont faiziyle birlikte devamına,
Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 106,09-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 54,40-TL ile icra dosyasında peşin olarak alınan 7,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 43,92-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 1,553,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 108,80-TL harç, 2 KEP gideri 1,00-TL, 8 tebligat gideri 44,00-TL, müzekkere/posta ücreti 24,38-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 678,18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 09/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)