Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2021/319 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO : 2021/319

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile arasındaki ticari ilişki sonucu … San. Tic. Ltd. A.Ş.” tarafından müvekkil şirket “… Paslanmaz Ve İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti.” adına düzenlendiği (lehtar) aşağıda bilgileri yazılı olan çekin müvekkil şirketin elinde iken çekin kaybolduğu ve bugüne kadar da tüm uğraşlara rağmen bulunamadığı, teminatsız veya Sayın Mahkemece takdir edilmesi halinde teminat ile ödeme yasağı kararı verilmesine, kıymetli evrakın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651. maddesi “Kıymetli evrak zayi olduğu taktirde mahkeme tarafından karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanı ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Zayi nedeniyle çek iptali davası açılabilmesi için öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. ve 781. maddeleri uyarınca yasal unsurlara haiz bir çekin bulunması esastır.
Türk Ticaret Kanunu’nun poliçenin iptaline dair 757 ilâ 763. maddeleriyle 764. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin çekin iptalinde de uygulanması zorunludur.
Kıymetli evrak iptali veya çek iptali davalarında amaç, kıymetli evrakı ibraz mecburiyetinde olan ve çekin zilyetliğini kaybetmesi nedeniyle bu zorunluluğu yerine getiremeyen lehtar veya hamile hakkının mevcudiyetini kanıtlamak bakımından bir imkan sunmak, aynı zamanda lehtar veya hamilin çeki ibraz edememekten dolayı alacak hakkını kullanmaktan mahrum kalmasını önlemektir.
”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
” (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesi uyarınca;
”Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2 maddesi uyarınca, kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptalini karar verilmesini isteyebilir.” denilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, davacının dava konusu çeki yetkili hamil sıfatıyla elinde bulundurduğu ve dava konusu çeke ilişkin çek iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu ortadadır.
Talep, Türk Ticaret Kanununun 757. vd. maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, çekin zayi nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce davaya konu çekin muhataba ibrazı halinde ödenmemesi içinu ödeme yasağı konulmasına karar verilmiş, davaya konu çekin ibraz edilip edilmediği hususunda bankaya yazı yazılmış, 12/02/2021 tarihli yazı cevabında ödemeden men yasağı konulduğu, ibraz edilmediğinin bildirildiği görülmüştür. Çek ile ilgili Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde gerekli ilanlar yaptırılmış, ilk ilanın 23/11/2020 tarihinde yapıldığı ve 3 aylık yasal süre içinde Mahkememize dava konusu çek yönünden herhangi bir müracaatın olmadığı, davanın TTK 818 maddesine atıfla 761.-762. madde kapsamına göre sübut bulduğu sonucuna ulaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile … Bankası A.Ş. … Şubesine ait keşidecisi … San.ve Tic.A.Ş. olan 09/01/2021 keşide tarihli … çek seri nolu 28.300,00-TL bedelli çekin zayi sebebi ile İPTALİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Mahkememizce verilen ödemeden men yasağına ilişkin tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde kendiliğinden kalkmış sayılmasına ve tedbir nedeniyle yatırılan teminatın davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)