Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/582 E. 2022/685 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/582 Esas
KARAR NO : 2022/685

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde maliki ve kaza tarihindeki sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki “…” plakalı ticari taksi ile …’ın sevk ve idaresindeki “…” plakalı araçların trafik kazasına karıştıklarını, “…” plakalı ticari takside müvekkili …’un çocukları ile birlikte yolcu olduğunu, kaza dolayısıyla ciddi şekilde yaralandığını, kazaya kusuru ile sebebiyet veren “…” plakalı davalı araç sürücüsü olduğunu, işbu kazaya ilişkin taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu kapsamında Konya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma Numaralı dosyası ile soruşturmanın tamamlandığını, soruşturma sonrasında hazırlanan iddianamenin Konya …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyası ile kabul edildiğini, kovuşturmaya başlandığını, kaza neticesinde müvekkilinin burnunda kırık meydana geldiğini, … Hastanesinde ve … Hastanesinde tedavi gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin müvekkilinin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla; 100-TL maddi tazminatın davalı … için kaza tarihinden, … A.Ş. için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili ile birlikte sigorta yönünden teminat limitleri dahilinde olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davada İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yer bakımından yetkili olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen … tarihinde kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 12.12.2019-2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …/… numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçe kapsamında şahıs başına maddi tazminat limitinin 390.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigortacı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının maluliyetinin tespiti için ATK tarafından muayene edilerek uygun yönetmelik çerçevesince rapor düzenlenmesi gerektiğini belirterek davanın usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, … tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında ticari araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması ile ilgili olarak sürekli ve iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri ve bakıcı gideri tazminatları koşullarının oluşup oluşmadığı , oluşmuş ise miktarı ,ZMMS poliçesi kapsamında davalıların ve manevi tazminattan davalı kişinin sorumlu olup olmadığı , sorumlu ise ne kadarından sorumlu olduğu hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, ”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, ”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araç …/… numaralı “ZMMS” poliçesinin 12/12/2019 ile 12/12/2020 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının tedavi rizikosu açısından şahıs başına 390.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Dava konusu trafik kazasında tarafların kusur durumları ile talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesine yönelik trafik bilirkişisinden rapor alınmış, trafik bilirkişisinin mahkememize sunduğu 07/02/2022 tarihli raporda; davalı sürücü …’in (…) dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 57/1-c maddesinde belirtilen (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara, Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca,ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu; dava dışı sürücü …’ın (…) kazanın oluşumuna etken olmadığı; davacı yolcu …’un, üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlar ile dış faktörlerin olay esnasında kazanın oluşumu üzerinde kazaya etken olmadıkları görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dava konusu trafik kazasının vuku bulduğu sırada davacının ticari taksi olan aracın içinde yolcu konumunda bulunduğu dikkate alındığında, mahkememizin görevli olup olmadığı noktasında değerlendirme yapma gereği hasıl olmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin …/… Esas …/… Karar sayılı kararında aynen; ”…..Davacı vekili, mahkemeye verdiği 18/03/2015 tevzi tarihli dava dilekçesi ile özetle: 31/07/2012 tarihinde davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki davalı … genel müdürlüğüne ait davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının araçtan iniş eylemi sırasında aracın hareketi sonucu düşerek yaralandığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000-TL maddi, 15.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Otobüs yolcusunun kazada yaralanması sebebiyle … Genel Müdürlüğünün sürücü ve sigorta aleyhine açmış olduğu davada, asliye ticaret mahkemesince bakılıp sonuçlandırılmıştır. Davanın 18.03.2015 tarihinde açıldığı görülmektedir. Olayda tüketici işlemi olacak mahiyette bir taşıma işleminin söz konusu olduğu ve bu mahiyetteki işlerin Mayıs 2014 tarihli Tüketici Kanunu gereğince tüketici mahkemelerince bakılması gerektiği anlaşıldığından, dava şartı yönünden yapılan inceleme ile ticaret mahkemesinin görevli olmadığından sair istinaf edenler incelenmeksizin kararın kaldırılmasına, davanın dava şartı görev yönünden reddine, İzmir Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin istinaf kaydının kapatılması için mahkemesine iadesine karar verilmiştir…..” ibarelerine yer verilerek, tüketici işlemi olacak mahiyette bir taşıma işleminden kaynaklanan tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir…..gerekçeleriyle, yolcu konumunda bulunulduğu sırada meydana gelen kazada yaralanan davacının ikame ettiği maddi ve manevi tazminat davalarında tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dikkat çekilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ile yukarıda yer verilen yasa hükümleri ve istikrar kazanmış Bölge Adliye Mahkemesi kararları çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde, dava, kazanın meydana geldiği sırada … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunan davacı tarafından, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı … Sigorta Anonim Şirketine yöneltilmiş olup, davacının … plakalı araç maliki karşısında tüketici konumunda bulunduğu dikkate alındığında, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı Unico Sigorta Anonim Şirketi karşısında da tüketici sıfatını haiz olduğu, davanın ticari dava mahiyeti bulunsa dahi, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini de tanzim etmesi sebebiyle davalı Unico Sigorta Anonim Şirketi yönünden davacının tüketici sıfatını haiz olmasına binaen ve Tüketici Mahkemelerinin Ticaret Mahkemelerine göre daha özel vasıfta bulunmaları ve dava konusu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi nezdinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Hükümlerinin tatbiki suretiyle çözümlenmesinin davacının daha lehine olduğu gözetilerek mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğu, dava şartlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinde düzenlendiği, aynı maddenin 1-c. fıkrasında mahkemenin görevli olmasının yer aldığı, aynı Kanun’un 115. maddesinde ise mahkemenin dava şartlarının varlığını yargılamanın her aşamasında re’sen gözeteceğinin ve dava şartlarının bulunmaması durumunda davanın usulden reddine karar verileceğinin belirtildiği, usul ekonomisi ve yargılamanın süratle bitirilmesi ilkeleri nazara alınarak yapılan inceleme neticesinde görev dava şartı yokluğu sebebiyle açılan davanın usulden reddine vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)