Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2022/222 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/565
KARAR NO : 2022/222

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkiline akit tarihinden itibaren 2 yıl içinde 3 kere aranarak kayıp – zarar olduğu yönünde bilgi verildiğini, toplamda ulaşılan zarar miktarının 56.000,00 TL olması karşısında davalı şirkete ihtarname gönderildiği ve ayrıntılı bilgi istenildiğini, buna karşılık davalı şirketin cevap verdiği ancak talebe uygun bir cevap olmadığını, Davalı şirketin ihtarnamesinde bahsedilen “Sermaye Piyasası İşlemleri Risk Bildirim Formu, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Gelişen İşletmeler Piyasası (GİP) Risk Bildirim Formu, Serbest İşlem Platformu (SİP) Risk Bildirim Formu, Nominal Değerin Altında Pay İhracı Yoluyla Sermaye Arttırımı Risk Bildirim Formu, Fon Çıkışı Gerektirmeyen Sermaye Azaltımı İle Eş Anlı Olarak Ya Da Sermaye Azaltımının Sonuçlanmasından İtibaren İki Yıl İçerisinde Yapılacak Sermaye Arttırımı Risk Bildirim Formu, A-B-C-D Gruplarında Yer Alan Hisse Senetleri İşlem Kuralları Risk Bildirim Formu, Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi, Repo ve Ters Repo İşlemleri Sözleşmesi, Ekstre ve Raporlara İlişkin Sözleşme, Finansinvest Komisyon ve Masraf Tarifesi” adı altındaki tüm sözleşme ve ekleri niteliğindeki formlar “tek tip” sözleşmeler oluştuğunu, bu sözleşmelerdeki dürüstlük kurallarına aykırı, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunun ağırlaştırıcı nitelikteki hükümler geçersiz kılındığını, müvekkilinin talimatı ve onayı olmadan veya bir süredir tahvillerini ödemediği bilinen şirketlerden fon aldırmak suretiyle yapılan yatırım işlemlerinin belirlenip her bir işlem nedeniyle müvekkilinin zararının tespiti için öncelikle zorunlu arabuluculuğa gidildiğini, anlaşma sağlanamadığından açılan iş bu davada davalı tarafça müvekkili arasında yapılan Aracılık Çerçeve Sözleşmesine istinaden yapılan sermaye işlemlerinden dolayı müvekkilinin uğradığı zarara mahsuben şimdilik 5.000.00-TL’ye dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin tahakkuk ettirilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 04.06 2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını, davacının davasını açıklamadığını, zarar iddiasına ve tutarına ilişkin hiçbir somut delil sunmadığını, ispat külfetinin kendisine ait olduğunu ve hiçbir delil sunmayan davacının davasının kabulünün mümkün olmadığını, bu aşamadan sonra davacının iddiasını genişletmesine, yeni delil sunmasına muvafakat etmediklerini, müvekkili şirketin aracılık dışında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, TEFAS platformunun bir üyesi olan müvekkilerinin söz konusu alım-satım işlemlerine aracılık ettiğini, yatırım fonunun ihraççısı, kurucusu veya yöneticisi olmadığını, yatırım fonu ile ilgili tüm tasarrufların …Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yapıldığını, davacının iddia ettiği şekilde ve tutarda bir zararının olmadığını, davacının kendi takdiriyle belirlediği zarar tutarını müvekkili şirketin ispat etmesini beklediğini, davacının ispat yükünü tersine çevirmeye çalışmasının kabul edilemez olduğunu, davacının hesap açılışından itibaren sunulan hesap hareketlerinden anlaşılacağı üzere davacının zarar iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin sermaye piyasası mevzuatı gereği davacıya yatırım fonuna ilişkin riskleri bildirmek zorunda olmadığını, davacının satın aldığı yatırım fonuna ilişkin riskleri kurucu tarafından KAP’ta yayınlanan yatırımcı bilgi formundan takip etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin yatırım fonunun içeriğindeki özel sektör şirketlerinin mali durumunu araştırma ve müşteriyi bu konuda bilgilendirme/uyarma gibi bir yasal yükümlülüğünün olmadığını, davacının yatırım yapmış olduğu sermaye piyasası aracının yatırım fonu olduğunu, yatırımcıların yatırım kararı almadan önce ilgili fonun yapısını, yatırım stratejisini ve risklerini anlayabilmeleri amacıyla Kurucu tarafından Yatırımcı Bilgi Formu hazırlanacağının düzenlenmiş olduğunu, bu formun ve KAP’ta ilan edilmesi gereken bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak yayımlanması, doğruluğu ve güncel tutulmasından ise ilgili fonun kurucusunun sorumlu tutulmuş olduğunu, SPK tarafından yayımlanan ve müvekkili Aracı Kurum gibi tüm yatırım kuruluşlarının uymakla yükümlü olduğu Yatırım Hizmet Ve Faaliyetleri İle Yatırım Kuruluşlarına İlişkin Rehberde Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ (Seri MI-39 1) m. 33 maddesi kapsamında “Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu nda (Tefas) İşlem Gören Yatırım Fonları” için müşterilere uygunluk testi yapılmasının zorunlu olmadığının karara bağlandığını, bu kapsamda müvekkili aracı kurumun Seri TI-39 1 no’lu tebliğin 33 maddesi kapsamında müşteri tarafından talep edilen ürünün örneğin dava konusu yatırım fonunun müşteriye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla müşterinin söz konusu ürün veya hizmetin taşıdığı riskleri anlayabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olup olmadığını tespit etmek zorunda olmadığını, Tefas’ta işlem gören yatırım fonunu alan davacının bu ürünün risklerini bildiği ve bu doğrultuda yatırım yaptığının kabul edildiğini, zira yatırım fonuna ilişkin tüm bilgilerin ilgili yatırım fonunu kurucusu tarafından KAP’ta yayınlanmak suretiyle kamuoyunun bilgisine sunulduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin mevzuat kapsamında SUB Yatırım Fonuna ilişkin Kurucu tarafından KAP’ta yayımlanan bilgiler haricinde ayrıca bir bilgilendirme yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili şirketin Sermaye Piyasası Mevzuatı gereği yatırım fonu hakkında ayrıca bir risk bilgilendirmesi yapma yükümlülüğü bulunmasa da davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan farklı tarihli telefon görüşmelerinde davacıya dava dilekçesindeki iddiaların aksine yatırım fonlarının riskleri hakkında bilgi verildiğini ve buna rağmen davacının sözlü talimatıyla yatırım fonu alımı yapıldığını, 05/11/2015, 01.12.2015, 15.02.2016, 13.10.2016 tarihli telefon konuşmasında davacının zarar riskini bile bile yeniden …DEĞİŞKEN GETİRİLİ FON almak istediğini, davacının yatırım fonundan zarar etme riskini bildiğini, telefon konuşma kayıtlarının olduğunu, davacının kendi yatırım kararının sonuçlarından kendisinin sorumlu olduğunu, müvekkili aracı kurum tarafından davacıya imzalatılan sözleşmeler ve risk bildirim formların resmi düzenleyici otorite olan SPK tarafından oluşturulan metinler olduğunu, davacıyla akdedilmiş Çerçeve Sözleşme’nin 23.3 maddesinde de davacıya ZARAR VE KAR MAHRUMİYETİ taleplerinden sorumlu olunmadığının müvekkili Aracı Kurum tarafından bildirildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Arabuluculuk dosya Numaralı Arabuluculuk Son Tutanağı,
2-Taraflar arasında imzalanan 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi,
3-Taraflar arasında imzalanan 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacı tarafından ilgili sözleşme kapsamında verilen talimatlara ait telefon görüşme kayıtları ve yazılı talimat evrakları,
4-Beşiktaş … Noterliği’nin 14/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi,
5-İzmir … Noterliği’nin 20/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi,
6-Davacıya ait ticaret sicil kayıtları,
7-Davacıya ait vergi sicil kayıtları,
8-Davacıya ait esnaf sicil kayıtları,
9-Sermaye Piyasası Kanunu ve bankacılık alanında uzman üç Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 19/03/2021 tarihli raporları,
10-Sermaye Piyasası Kanunu ve bankacılık alanında uzman üç Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 19/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporları,
11-İki Sermaye Piyasası mevzuatı alanında ve borsa alanında uzman ve bir finans alanında uzman 3 (üç) bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 09/02/2022 tarihli raporları,
12-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, taraflar arasında imzalanan 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından davacı adına yapılan işlemler neticesinde davacının uğradığı iddia edilen zararın davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sermaye Piyasası Araçları Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi, Sermaye Piyasası Kanunu ve sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde, Borsa’da Sermaye Piyasası Kurulu’nca belirlenen her türlü menkul kıymetin alım ve satımına aracılık hizmetinin ve bu sözleşmede belirlenen diğer hizmetlerin verilmesine ve tarafların diğer hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesine ilişkin sözleşmedir.
Kaldıraçlı alım satım işlemleri ya da kaldıraçlı işlemler, ülkemizde ilk olarak, 6111 sayılı Kanun ile değişik Mülga 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK)’nun 30’uncu maddesine eklenen “döviz, mal, kıymetli maden veya Kurulca belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı alım satımı, alım satımına aracılık ve bu işlemlere yönelik hizmetlerin yerine getirilmesi” şeklindeki düzenleme ile sermaye piyasası faaliyeti olarak kabul edilmiştir.
Söz konusu işlemler daha sonra yürürlüğe giren 6362 sayılı SerPK’nın 3/ (1)-u maddesi ile türev araçlar kapsamına dâhil edilmiştir. Kaldıraçlı işlemlere yönelik ülkemizde SPK tarafından öncelikle “Seri: V, No:125 Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ yayımlanmış, ardından Kurulca “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (III- 37.1)” yayımlanarak bu Tebliğ ile önceki Seri: V, No:125 Tebliğ yürürlükten kaldırılmıştır. Adı geçen yeni Tebliğ m.3/(1)-g’de kaldıraçlı işlem, “yatırım teminatı karşılığında, döviz ve kıymetli madenler ile SPK tarafından belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı olarak elektronik ortamda oluşturulmuş bir platformdaki alım satım işlemleri” olarak tanımlanmıştır ( Aydın, E./ Ayyıldırım, K.: Kaldıraçlı İşlemler ve Vergilendirilmesi, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 11, Sayı 1, 2015, s.27).
Yanlar arasında Kaldıraçlı Alım Satım Alım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu Sözleşme’nin “B. Konu ve Kapsam” başlıklı bölümünde işbu sözleşmenin 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve SPK’ca çıkarılmış olan “seri: V, no:125 Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslara Hakkında Tebliğ” ve ilgili sair mevzuat hükümleri çerçevesinde döviz, mal, kıymetli maden ve Kurulca belirlenecek diğer varlıkların ticari amaçlı kaldıraçlı alım satım emirlerinin aracı kurum tarafından piyasa yapıcı sıfatıyla müşteriye sunulan işlem platformu ve/veya işlem masası aracılığıyla gerçekleştirilmesi sırasında uyulması zorunlu genel nitelikteki şartlar ile Tarafları bağlayıcı hak ve yükümlülükleri kapsadığı belirtilmiştir
Opsiyon Sözleşmesi belirli bir fiyat üzerinden sınırlı bir zaman dilimi içinde veya belli bir tarihte belirli bir varlığın (örneğin sermaye piyasası aracı veya döviz) satılması veya alınması konusunda diğer tarafa (opsiyon alıcısı) bir seçim hakkı tanıdığı, bunun karşılığı olarak da belirli bir bedele hak kazandığı sözleşmedir (Değnekli, A.; Opsiyon Sözleşmelerinde Bankanın Bilgi Verme ve Aydınlatma Yükümlülüğü İle İlgili Bir Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi, Prof. Dr. Seza Reisoğlu’na Armağan, Ankara 2016, s.624).
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın Sermaye Piyasası Kanunu ve bankacılık alanında uzman üç Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında imzalanan Sermaye Piyasası Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi, sözleşme kapsamında davalı nezdinde bulunan davacı … TC Kimlik numaralı … ile 04/06/2015 tarihinde imzalanan Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi’nin onaylı ve okunaklı sureti ile davacı tarafından ilgili sözleşme kapsamında verilen talimatlara ait telefon görüşme kayıtları ve yazılı talimat evrakları, İzmir … Noterliğinin 20/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakları, Beşiktaş … Noterliğinin 14/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davacı … ile davalı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacı …’e ait hesabın davacının emir ve talimatları ile yasal mevzuatlara uygun olarak ve davacının menfaatini gözetir şekilde yönetilip yönetilmediği, davacının zarara uğradığı işlemlere açıkça talimat verip vermediği, imzalanan risk formlarının davacı ile müzakere edilip edilmediği, davacının risk formlarında belirtilen risklerden haberi olup olmadığı, davacının talimatı ve onayı olmaksızın bir süredir tahvillerini ödemediği bilinen şirketlerden fon alınmak suretiyle davacı adına yatırım yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemler neticesinde davacının herhangi bir zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zararının miktarı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 19/03/2021 tarihli raporlarında sonuç olarak; görülmekte olan davayla ilgili olarak verilen görev kapsamında yapılan incelemede davacı …’ün 2017 yılında Davalı … AŞ. Tarafından satılan …Portföy İkinci Değişken Fon yatırımından 29.050,76 TL zarar ettiği (yatırdığı yatırım sermayesinin azaldığı), davacının aracı kurum olarak Davalıya fon işlemlerinin risk içerdiğini (Mevduat faizine göre düşük gelir elde edebileceği) uyarında bulunduğu, ancak normal şartlarda ikincil değişken piyasalarda olmaması gereken sermayenin azalmasına neden olabilecek …PORTFÖY FONLARININ alınmasında Davalı şirketin 01/12/2015 tarihli ses kaydında satın almadan bir hafta öncesi öneride bulunulduğu, davacı ile Davalı çalışanları arasında yapılan telefon görüşmelerinde tahvil ihraç eden firmaların tahvillerinin de bulunması halinde şirketin iflas etmesi durumunda zarara uğrayabileceğinin hatırlatıldığı, normal piyasa koşullarında sermayeden zarar etme ihtimali olmayan ikincil değişken fon piyasasında Fon arzına ve tahvil ihracına yetki veren Başta SPK olmak üzere Düzenleyici ve Denetleyici kurumların yanında Denetim Raporlarını hazırlayan Bağımsız Denetim Şirketlerinin de 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve SPK mevzuatı kapsamında da aracı davalı kurum ile birlikte sorumluluklarının değerlendirilmesinin bilirkişi görevini kapsamadığını mütalaa etmişlerdir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın 19/03/2021 tarihli raporu tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi ile davacı … ile davalı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacı …’e ait hesabın davacının emir ve talimatları ile yasal mevzuatlara uygun olarak ve davacının menfaatini gözetir şekilde yönetilip yönetilmediği, davacının zarara uğradığı işlemlere açıkça talimat verip vermediği, imzalanan risk formlarının davacı ile müzakere edilip edilmediği, davacının risk formlarında belirtilen risklerden haberi olup olmadığı, davacının talimatı ve onayı olmaksızın bir süredir tahvillerini ödemediği bilinen şirketlerden fon alınmak suretiyle davacı adına yatırım yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemler neticesinde davacının herhangi bir zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zararının miktarının ne kadar olduğu hususlarının belirlenerek, istenilen hususların mahkememiz ara kararına uygun olarak ayrı ayrı, açık ve anlaşılabilir şekilde belirtilmesi ve davalı vekilinin itirazlarının karşılanması suretiyle düzenlenecek ek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, bilirkişi heyeti 19/08/2021 tarihli raporlarında sonuç olarak; verilen görev kapsamında yapılan incelemede kök raporun sonuç kısmında belirtilen hususlara ilave olarak; davacı …’ün 2017 yılında Davalı … AŞ. Tarafından satılan …Portföy İkinci Değişken Fon yatırımından 29.050,76 TL zarar ettiği (yatırdığı yatırım sermayesinin azaldığı), 2015-2017 döneminde fon alım satımından 4.717,63 net gelir elde ettiği, net zarardan, net gelirin tenzilinden sonra net zararının 29.050-76 – 4.717,63 = 24.333,13 TL olarak gerçekleştiği, davacının Sermaye Piyasası Araçları konusunda, risk ve portföy yönetimi konusunda bilgi verebilecek veya müzakere edebilecek bilgi düzeyine sahip olup olmadığı konusunda sonuçta “zarar ettiği” sabit olduğundan yeterli bilgi düzeyine sahip olmadığı, fon alımlarından önce karlılık ve risk yönünden karşılaştırmalı analiz yapıldığına ilişkin bilgi, belge, görüşme, ses kaydının bulunmadığı, işlem hacmi ile (alım satımlarla birlikte toplam işlem maliyeti: 343.866,67) ile 29.050,76 TL işlem zararının 2015-2017 döneminde % 11-14 arasında değişen mevduat faiz oranlarıyla karşılaştırıldığında Davalı yanın Davacının menfaatini gözetir şekilde bilgilendirmediğinin kabulünün gerektiği, sermaye piyasası araçları dahil her türlü yatırım aracının risk taşıdığı gerçeğinin gözardı edilerek borç verilen parayla hukuken aynı niteliğe sahip TAHVİLLERİN ödenmemesinden kaynaklanan zararda tahvil ihraç edenlerle birlikte portföy yöneticileri ve aracı kurumların sorumluluklarının değerlendirmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı tarafından, Davalıya satılan fonların içeriğinde itiraz dilekçesinde de tahville hangi sermaye piyasası araçlarından oluştuğu, kime ait olduğu konusunda bilginin dava dışı …Portföy Yönetim A.Ş.’nden temin edilebilecekse de; kök rapora itiraz dilekçesinin 5. Maddesindeki “tahvil ödemesini yapamayan şirketlerin yer aldığı fona yatırım yaptırıldığı iddiaları mevzuat kapsamında müvekkil şirketin kusuru ve sorumluluğu olmaması” şeklindeki açıklamada bulunulduğu, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, husumet ve zamanaşımı konuları ile mevzuat tartışmalarının bilirkişi görev kapsamına girmediği sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa etmişlerdir.
Taraf vekillerince ek rapora karşı sunulan beyan ve itirazlar gözetilerek İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın iki Sermaye Piyasası mevzuatı alanında ve borsa alanında uzman ve bir finans alanında uzman 3 (üç) bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında imzalanan Sermaye Piyasası Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi, sözleşme kapsamında davalı nezdinde bulunan davacı … TC Kimlik numaralı … ile 04/06/2015 tarihinde imzalanan Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi’nin onaylı ve okunaklı sureti ile davacı tarafından ilgili sözleşme kapsamında verilen talimatlara ait telefon görüşme kayıtları ve yazılı talimat evrakları, İzmir … Noterliğinin 20/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakları, Beşiktaş … Noterliğinin 14/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakları, bilirkişi heyetinin 19/03/2021 tarihli kök ve 24/08/2021 havale tarihli ek raporları, davalı vekilinin bilirkişi heyeti raporlarına itirazları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davacı … ile davalı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacı …’e ait hesabın davacının emir ve talimatları ile yasal mevzuatlara uygun olarak ve davacının menfaatini gözetir şekilde yönetilip yönetilmediği, davacının zarara uğradığı işlemlere açıkça talimat verip vermediği, imzalanan risk formlarının davacı ile müzakere edilip edilmediği, davacının risk formlarında belirtilen risklerden haberi olup olmadığı, davacının talimatı ve onayı olmaksızın bir süredir tahvillerini ödemediği bilinen şirketlerden fon alınmak suretiyle davacı adına yatırım yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemler neticesinde davacının herhangi bir zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zararının miktarı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, bilirkişi heyeti 09/02/2022 tarihli raporlarında sonuç olarak; dava dosyası muhteviyatında yer alan tüm belge bilgi ve ses kayıtlarının incelenmesi sonucu davacının yatırım kuruluşu olan … Yatırım Menkul Değerler A.Ş. de 04.06.2015 tarihi ile açmış olduğu … no.lu hesabı ile ilgili olarak yatırım Kuruluşu olarak davalının, davacı alım satımlarına aracılık ettiği, davacının hesabına alınmasını istediği fonlar hakkında genel bilgilendirmelerin yapıldığı, davacıya özel sektör tahvili içeren fonlar hakkında detaylı ve anlaşılır bilginin verilmiş olduğu, fonların mevduat olarak değerlendirilemeyeceği, mevcut tüm paranın 9650 sinden fazlasının tek bir fona yatırılmasının sakıncalı olabileceği, yatırım fonuna yatırım yapılmasının mevduat gibi değerlendirilmemesi gerektiği, sabit getirisinin olmadığı, anapara kaybı yaşanabileceği, fon içerisinde bir çok şirkete ait Özel Sektör Tahvillerinin bulunduğu, bu şirketlerden biri iflas ederse ana para kaybının yaşanabileceği, fonlarda zarar riskinin bulunduğu hususlarındaki bilgilerin davacıya açık ve anlaşılır bir şekilde verilmiş olduğu, davalının bir yatırım kuruluşu olmasının yanı sıra TEFAS platformunun da bir üyesi olduğu, bu üyelik nedeni ile ilgili platformda yer alan yatırım araçlarındaki söz konusu alım-satım işlemlerine aracılık etmiş olduğu, davacının yatırım kuruluşu çalışanları ile çok sayıda telefonlaştığı ve iletişim halinde olunduğu, yatırım hesabına almış olduğu fonlara ilişkin olarak davacı tarafından sorulan her soruya karşılık bilgi edinilmiş olduğu, risk bildirim formlarında düşük ve orta ölçekli yatırım araçlarını seçmiş olmakla birlikte yatırım tercihinde riskli ürünlere de yatırım yapmış olduğu, bu riskli ürünlere ilişkin davalı müşteri temsilcisi tarafından bilgi ve uyarı verilmesine rağmen parasının tamamını yatırmış olduğu, zarar etme riskinden haberdar olduğu ve bu riski göze almış olduğu, davacının davalı firma çalışanı olmadığı kanaati oluşan … hanımdan dan almış olduğu bilgiyle hareket ettiği nitekim 24.11.2015 tarihli ses kayıtlarında “… Hn ile görüştüğünü, BSPHR fonlarından çıkılıp paranın …FONA geçirilmesini istediğini” belirttiği, davacının hesabındaki tüm bakiyeyi, daha önceden davalı müşteri temsilcisi tarafından tür bakiyenin tek bir fona yatırılmasının uygun olmayacağı bilgilendirmesine rağmen …İkinci Değişken Fona (SUB) yatırdığı, davacının bu fona yapmış olduğu yatırımda net 22.421,14-TL kayıp oluştuğu, bu fondaki kayıpların fon portföyü içerisinde yer alan aşağıdaki İhraççıların özel sektör tahvillerinden kaynaklı olduğu, ilgili ihraççıların tahvil ana para ya da kupon ödemelerini yapamamış veya ertelemiş olduğu, dolayısı ile bu ihraççı tahvillerinden kaynaklı …İkinci Değişken Fon (SUB) portföy değerindeki değer azalışının davacı yatırımına da olumsuz ve kayıp olarak yansıdığı, bu kayba sebebiyet veren …İkinci Değişken Fonun (SUB) 17.04.2015 tarihli Borsa İstanbul A.Ş. açıklaması ile 20/04/2015 tarihinden itibaren …Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetildiği, fonla ilgili tüm alım satım ve portföy yönetiminin …Portföy Yönetim A.Ş. sorumluluğunda bulunduğu, bu sebeplerle davacının yapmış olduğu yatırımın sorumluluğunun, onayı ile kendisinde olduğu kanaatine varıldığını mütalaa etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Arabuluculuk dosya Numaralı Arabuluculuk Son Tutanağı, taraflar arasında imzalanan 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi, taraflar arasında imzalanan 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacı tarafından ilgili sözleşme kapsamında verilen talimatlara ait telefon görüşme kayıtları ve yazılı talimat evrakları, Beşiktaş … Noterliği’nin 14/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, İzmir … Noterliği’nin 20/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davacıya ait ticaret sicil kayıtları, davacıya ait vergi sicil kayıtları, davacıya ait esnaf sicil kayıtları, Sermaye Piyasası Kanunu ve bankacılık alanında uzman üç Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 19/03/2021 tarihli raporları, Sermaye Piyasası Kanunu ve bankacılık alanında uzman üç Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 19/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporları, iki Sermaye Piyasası mevzuatı alanında ve borsa alanında uzman ve bir finans alanında uzman 3 (üç) bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 09/02/2022 tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 04/06/2015 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından davacı adına yapılan işlemler neticesinde davacının uğradığı iddia edilen zararın davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, davacının yatırım kuruluşu olan … Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi nezdinde 04.06.2015 tarihinde açmış olduğu … numaralı hesabı ile ilgili olarak yatırım kuruluşu olarak davalının, davacı alım satımlarına aracılık ettiği, davacının hesabına alınmasını istediği fonlar hakkında genel bilgilendirmelerin yapıldığı, davacıya özel sektör tahvili içeren fonlar hakkında detaylı ve anlaşılır bilginin verilmiş olduğu, fonların mevduat olarak değerlendirilemeyeceği, mevcut tüm paranın 9650 sinden fazlasının tek bir fona yatırılmasının sakıncalı olabileceği, yatırım fonuna yatırım yapılmasının mevduat gibi değerlendirilmemesi gerektiği, sabit getirisinin olmadığı, anapara kaybı yaşanabileceği, fon içerisinde bir çok şirkete ait Özel Sektör Tahvillerinin bulunduğu, bu şirketlerden biri iflas ederse ana para kaybının yaşanabileceği, fonlarda zarar riskinin bulunduğu hususlarındaki bilgilerin davalı şirket çalışanları tarafından davacıya açık ve anlaşılır bir şekilde verilmiş olduğu, davalının bir yatırım kuruluşu olmasının yanı sıra TEFAS platformunun da bir üyesi olduğu, bu üyelik nedeni ile ilgili platformda yer alan yatırım araçlarındaki söz konusu alım-satım işlemlerine aracılık etmiş olduğu, davacının yatırım kuruluşu çalışanları ile çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve iletişim halinde olunduğu, yatırım hesabına almış olduğu fonlara ilişkin olarak davacı tarafından sorulan her soruya karşılık bilgi edinilmiş olduğu, davacı tarafından risk bildirim formlarında düşük ve orta ölçekli yatırım araçları seçilmiş olmakla birlikte yatırım tercihinde riskli ürünlere de yatırım yapılmış olduğu, bu riskli ürünlere ilişkin davalı müşteri temsilcisi tarafından bilgi ve uyarı verilmesine rağmen parasının tamamını yatırmış olduğu, zarar etme riskinden haberdar olduğu ve bu riski göze almış olduğu, davacının hesabındaki tüm bakiyeyi, daha önceden davalı müşteri temsilcisi tarafından tür bakiyenin tek bir fona yatırılmasının uygun olmayacağı bilgilendirmesine rağmen …İkinci Değişken Fona (SUB) yatırdığı, davacının bu fona yapmış olduğu yatırımda net 22.421,14-TL kayıp oluştuğu, her ne kadar davacı vekilince davalı şirketin danışmanlık hizmeti vermesi sebebiyle zarardan sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, davalı şirket çalışanlarının davacıya hesabındaki bakiye bedelin tamamının riskli ürünlere yatırılmaması yönünde uyarı yapıldığı dikkate alındığında davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi de dikkate alındığında davacının tüm uyarı ve yönlendirmelere rağmen hesabındaki bakiye bedeli bir fona yatırması neticesinde kendi iradesi ve talebi sonucunda kusuru sebebiyle oluşan zararını davalı şirketten talep etmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı, belirtilen sebepler dahilinde davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlayamadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında yatırılan 85,39-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4,69-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yargılama aşamasında yapmış bulunduğu 2.250,00-TL bilirkişi ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.