Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/561 E. 2022/964 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/561 Esas
KARAR NO : 2022/964
DAVA : İtirazın İptali (Kaçak Elektrik Kullanımı İddiasına Dayalı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kaçak Elektrik Kullanımı İddiasına Dayalı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin abonesi olan davalının, … tesisat numaralı ticarethane aboneliğinin bulunduğu soğuk hava deposunda yapılan denetimler sırasında kendine ait trafosundan çıkan Alçak Gerilim(AG) kablosunun ölçü devresine yer altı geçişinde zemin altından AG kablosunun yarılarak R,S,T fazlarına paralel harici bağlantı yapılarak kaçak enerji kullandığının tespit edilerek tutanak düzenlendiğini, işlem yapılması esnasında geçen süreden faydalanan davalının kaçak elektrik kullanımı için çektiği harici hattın uçlarını keserek yetkililerin ölçüm yapmasını engellediğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine göre işlemler yapılıp tutanak düzenlendikten sonra trafonun enerjisinin 17/12/2019 tarihi itibariyle şebekeden kesilip mühürlendiğini, davalının aynı ve farklı tesisatlarda olmak üzere birden fazla kaçak elektrik kullanımının bulunduğunu, önceki kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaların davalı tarafından ödendiğini, mükerrer kaçak kullanım nedeniyle yönetmeliğin 44., 45. ve 46. maddeleri uyarınca hesaplamaların bu çerçevede yapılarak düzenlenen faturanın 18.12.2019 tarihli yazı ile davalıya bildirildiğini, kaçak elektrik kullanılan yerin soğuk hava deposu olması nedeniyle 24 saat elektrik kullanımı olacağı dikkate alınarak ve mükerrer kaçak kullanım nedeniyle tarifenin 2 katı olarak tahakkuk yapıldığını, davalı hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ceza davası açıldığını, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, alacağın likit olup davalının haksız ve dayanaktan yoksun olarak itiraz etmesi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının kötü niyetli olup mal kaçırma riskinin bulunduğunu bildirmiş, ihtiyati haciz kararı verilmesi birlikte itirazın iptali ile takibin devamına, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahakkuk ettirilen bedelin hesaplanmasının yanlış olup Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 45. maddesinin c bendi ile 42. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde hesaplamanın ne şekilde yapılacağının ve hangi kriterlerin süre yönünden baz alınacağının açıklandığını, davacının kaçak kullanım başlangıç tarihini 24.08.2019 olarak alıp 114 gün sayaç okuması yapılmadığını beyan ederek hesaplamayı bu süre zarfına göre yapmış ise de endeks dökümü incelendiğinde 28.08.2019 tarihinde, 27.09.2019 tarihinde ve 18.11.2019 tarihinde okuma kayıtlarının bulunduğunu, yönetmelik hükümlerine göre hesaplamanın son endeks okuma tarihinde başlaması gerektiğini, kaçak elektrik kullanım bedelinin sayaçta son okumanın yapıldığı 18.11.2019 tarihinden başlatılmış olması gerektiğini, ayrıca mükerrerlere özgü yapılan hesaplamanın da yanlış olduğunu, abone ve tanık imzasının olmaması nedeniyle tutanağın yönetmeliğe uygun tutulmadığını, bunların yanı sıra belirsiz bir Watt üzerinden kaçak elektrik bedeli hesaplanması sonucu ortaya çıkan tutarın fahiş olup yerinde bir tespit yapılmadığını, müvekkilinin geçmiş dönem kullanımlarını gösterir faturaların ayrıntılı olarak belirlenmesi gerektiğini, hesaplanan kaçak elektrik bedelinin 114 gün üzerinden hesaplandığını, bu hesaplamanın sayaç okuma başlangıç tarihinin yanlış olmasına bağlı olarak hatalı olduğunu, sayacın söküldüğü tarih hesaplanıp o günden usulsüz tutanak tutulduğu tarihe kadar ve her anda aynı derecede elektrik kullanıldığı düşünülerek hesaplama yapılmışsa bu durumun usul ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, önceki kullanıma ilişkin belgelerin getirtilerek hesaplamanın uzman bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle sorumlu olduğu ve tahakkuk ettirilen fatura bedelini ödemediği iddiası ile davacı tarafça, davalı hakkında fatura bedelinin tahsili için yapılan icra takibinde davalının borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, İİK’nun 67(1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davaya konu icra dosyasında; davacı taraf, davalı hakkında kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili amacıyla 22/01/2020 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı vekili tarafından yasal süre içinde sunulan itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle icra müdürlüğü tarafından, icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı taraf, davalı tarafın mükerrer kaçak elektrik kullanımına konu iş yerinin soğuk hava deposu niteliğinde bulunması nedeniyle sürekli olarak elektrik kullanımının yapıldığı göz önünde tutularak yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanım bedelinin hesaplanarak tahakkuk ettirildiğini iddia etmesine rağmen davalı taraf, kaçak elektrik kullanımı olgusunu inkar etmemekle birlikte tutanaktaki imza eksiği nedeniyle tutanağın geçerli olmadığı, mükerrer kullanım nedeniyle hesaplama yapılmasının doğru olmaması ile birlikte yapılan hesaplamanın yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığını iddia etmiştir. Uyuşmazlık, tutanağın geçerli nitelikte bir tutanak olup olmadığı, tahakkuk ettirilen bedelin yasal düzenlemelere ve somut olaya uygun şekilde tahakkuk ettirilip ettirilmediği, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz etmiş olması nedeniyle davacı tarafın takip ve dava konusu yaptığı alacak kalemlerini tamamen veya kısmen talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Davalı tarafça kaçak elektrik kullanıldığı iddiasının inkar edilmediği, tutanak tarihinin 24/08/2019 olduğu, kaçak elektrik kullanılan iş yerinin soğuk hava deposu nitelikli olması nedeniyle davalı tarafın ticari iş hacmine göre değil, iş yerinin niteliği ve geçmiş dönemdeki kullandığı elektrik miktarı baz alınarak hesaplamanın yapılmasının gerektiği göz önünde tutularak; davalıya ait iş yerinde keşif veya bilirkişilerin yerinde inceleme yapması suretiyle bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirir usulü ve yasal bir gerekliliğin bulunmadığı anlaşılmakla, dosyada toplanan tüm deliller dikkate alınmak suretiyle elektrik ve makine mühendisi nitelikli uzman bilirkişilerden alınan rapor ile uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Cevap dilekçesinde abone ve tanık imzasının olmaması nedeniyle tutanağın geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de; kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının geçerli olabilmesi için abonenin, tanığın ya da başkaca üçüncü kişilerin tutanakta imzalarının yer alması zorunlu olmadığından aksi iddiada bir haklılık görülmediği gibi tutanağın içeriğinin inkar edilmemesi karşısında aksi sabit oluncaya kadar geçerli olması nedeniyle kaçak elektrik kullanımına ilişkin maddi vakıanın ve tutanağın geçerli nitelikte tutanak olduğu kabul edilerek yargılama yapılmıştır.
Davalı hakkında yapılan soruşturmadan sonra İzmir 45. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davaya konu tutanağı oluşturan eylemi nedeniyle davalı hakkında karşılıksız yararlanma suçlaması ile TCK’nun 163(3) maddesi uyarınca kamu davası açılmış, ceza mahkemesince beraat kararı verilmesi halinde dahi bu kararın mahkememizdeki tazminat davası yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, kaçak kullanım iddiasının davalı tarafça inkar edilmediği göz önünde tutularak ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmemiştir.
Bilirkişiler, sundukları rapor ve ek raporlarında; tutanağa konu kullanımın Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42.1.b maddesi gereği kaçak elektrik kullanımı niteliğinde olduğunu, davalının abone olup, tutanağın geçerli olması nedeniyle kaçak elektrik kullanımından sorumlu olacağı görüşüne varıldığını, davacı tarafça kaçak elektrik kullanımı nedeniyle 6183 Sayılı Kanunun 35. ve 51.maddeleri uyarınca gecikme zammı ile, 3065 sayılı KDV Kanununun 24.c maddesi uyarınca gecikme zammını KDV uygulanarak fatura düzenlenmesinin yasal düzenlemelere uygun olduğunu, önceki rapor ve ek raporda kaçak tüketim miktarından önce sayacın kaydettiği tüketimin mahsup edilmeden hesaplama yapıldığını, bu nedenle önceki rapor ve ek rapordaki hesaplama ile son ek rapordaki hesaplamanın farklı olup son ek raporda yapılan hesaplamanın doğru olduğunu, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükteki Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri gereği davaya konu tutanakla kaçak elektrik kullanımının tespit edilerek davalı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, davacı tarafça davalının 250 KVA’lık trafo gücü esas alınarak hesaplama yapılmasına rağmen yönetmeliğin 44.2.b hükmü gereği kurulu gücün %60 kurulum faktörü ile çarpılarak bulunacak değerin bağlantı gücü olarak tüketim hesabında kullanılması gerektiğini, sözleşme sırasında da bu şekilde hesaplama yapılarak sözleşmenin 150 KW sözleşme gücü üzerinden akdedildiğini, sanayi tesislerinde kurulu olan cihazların aynı anda tümünün, tüm kapasiteleri ile çalışmasının teknik olarak mümkün olmaması nedeniyle %60 oranındaki kullanım faktörü oranının somut olaya uygun olduğunu, buna göre kaçak kullanım süresi, sözleşme gücü ve günlük çalışma süresi dikkate alındığında, işyerinde kaçak elektrik kullanımı olmasa, sayacın kaydetmesi gereken tüketim miktarını 410.400 kWh olup, 24.08.2019 ve 16.12.2019 tarihleri arasında sayacın 41.648 kWh tüketim kaydettiğinden sayacın kaydettiği bu tüketimin tenzil edilmesi gerektiğini, bu durumda kaçak elektrik faturasına esas tüketimin 368.752 kWh olduğunu, davalının aynı işyerinde 24.08.2019 tarihinde kaçak elektrik kullanımı olduğuna ilişkin tutanaktan önce davalıya ait… Mah. … Sokak No:… Karabağlar/İzmir adresinde kurulu önceki işyerinde de 10.11.2015 tarihinde kaçak elektrik kullanımı tespitinin yapıldığını, bu nedenle davaya konu kullanımın mükerrer kaçak kullanım niteliğinde olup, EPDK tarifelerinin 2 katı alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, bu nitelikte yapılan hesaplamaya göre davaya konu kaçak kullanım nedeniyle davacıya tahakkuk ettirilmesi gereken faturanın 661.525,83 TL olacağını, Yönetmeliğin 35.maddesinde
yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere gecikme zammının günlük olarak uygulanacağının düzenlenip, gecikme zammı başlıklı 4. maddesinde ise gecikme zammının 6183 Sayılı Yasanın 51.maddesine göre belirlenen gecikme zammını tanımlamak için kullanıldığını, davacı tarafından da bu düzenlemeye uygun olarak gecikme zammı uygulansa da davaya konu alacağın amme alacağı olmadığı gibi tarafların her ikisinin tacir olup, davalıya ait iş yerinin ticarethane niteliğinde bulunması nedeniyle ticari faizin uygulanması gerektiğini, mahkemenin takdirine göre alternatifli olarak yapılan faiz hesaplamalarına göre 6183 Sayılı Yasanın 51.maddesi uyarınca yapılan hesaplama dikkate alındığında icra takip tarihi itibariyle davacı tarafça 661.525,83 TL asıl alacak yanında, 7.761,89 TL gecikme zammı, 1.397,14 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 670.684,85 TL alacak talebinde bulunulabileceğini, ticari faiz uygulanacağının kabul edilmesi halinde ise asıl alacak yanında 5.558,64 TL ticari faizden oluşan gecikme zammı ve 1.000,55TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 668.085,02 TL alacak talep edilebileceğini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davaya konu icra dosyası, usul yasa ve dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, gerekçeli, hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporları ile; kaçak elektrik kullanımına ilişkin tutanağa konu iş yerinin sahibi ve bu iş yeri nedeniyle elektrik abonesi olan davalının aynı ve farklı kendisine ait iş yerlerinde daha önce de kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tutanak düzenlenerek tahakkukların yapıldığı, bu nedenle davaya konu kaçak elektrik kullanımının mükerrer nitelikte kullanım olup, davalı tarafça aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan tutanağın içeriği konusunda inkarda bulunulmadığı, fiili kullanıcı olan davalının davaya konu kaçak elektrik kullanımından sorumlu bulunduğu, özellikle son ek raporda bilirkişiler tarafından yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamaların usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olup son ek raporda da ayrıntılı ve gerekçeli olarak açıklandığı üzere davacı tarafın %60 oranında elektrik tüketiminin belirlenmesi yerine %100 oranı üzerinden hesap yapılması gerektiğine ilişkin itirazlarda haklılık bulunmadığı, davaya konu alacağın, kamu alacağı niteliğinde bulunmaması nedeniyle bilirkişilerin son ek raporda 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı miktarında değil, tarafların tacir olmaları ve kaçak elektrik kullanımına konu iş yerinin ticarethane nitelikli olması nedeniyle avans faizi avans faizi niteliğinde işlemiş gecikme faizi ve işleyecek faiz talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafın aksi iddialarında haklılık olmadığı, 28/06/2021 tarihli ilk raporda bilirkişi tarafından tahakkuk ettirilecek bedelin 728.607,24 TL olarak belirlenip, 22/04/2022 tarihli ek raporda da bu bedelin 722.263,97 TL kaçak elektrik bedeli ve 6.411,33 TL’sinin ise işlemiş faizden oluştuğunun belirtilip rapor ve ek rapora davacı tarafça itiraz edilmesine rağmen, davalı tarafça itirazda bulunulmaması nedeniyle davacı taraf lehine usulü kazanılmış hakkın doğduğu, buna göre son ek raporda asıl alacak 668.085,02 TL ve 5.558,64 TL işlemiş faize hükmedilmesi gerektiği belirlenmiş ise de; usulü kazanılmış hak gereği itirazın 722.263,97 TL asıl alacak, 6.411,33 TL işlemiş faiz ve 1.154,04 TL KDV olmak üzere 729.829,34 TL toplam alacak üzerinden iptalinin gerektiği ve takip tarihi itibariyle işleyecek faiz yönünden %13,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte takibin devamına karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak; davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne, takibin 722.263,97 TL asıl alacak, 6.411,33 TL gecikme zammı (işlemiş ticari faiz), 1.154,04 TL KDV olmak üzere toplam 729.829,34‬TL alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar %13,75 ve TCMB genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte devamına, davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de davaya konu alacağın kaçak elektrik kullanımı iddiasından kaynaklanıp uyuşmazlığın ve tahakkuk etmesi gereken bedelin yargılamayı gerektirdiği, davacı tarafın dahi hesaplamayı usul ve yasaya uygun yapamadığı, alınan üç raporla usul, yasa ve dosya kapsamına uygun hesaplamanın yapılabilmesinin mümkün olup olmadığı, buna göre hükmedilecek bedelin bilirkişi incelemesi ile tespitinin gerekli olması karşısında alacağın likit olmadığı dikkate alınarak davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ve davalının davaya konu İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazının kısmen iptali ile takibin;
722.263,97 TL asıl alacak, 6.411,33 TL gecikme zammı (işlemiş ticari faiz), 1.154,04 TL KDV olmak üzere toplam 729.829,34‬TL alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar %13,75 ve TCMB genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte devamına,
2-Davacı tarafın, 471.242,57‬ TL asıl alacak, 7.592,48‬ TL işlemiş faiz, 1.366,65‬ TL KDV olmak üzere toplam 480.201,7‬0 TL’lik fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-26/10/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı uyarınca davacı tarafça yatırılan teminatın İİK’nun 264/son maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 49.854,64-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 14.614,15-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 35.240,49‬‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça, peşin olarak yatırılan 14.614,15-TL harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 98.281,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 70.228,24 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile 3/5’inin karşılığı olan 792‬,00 TL’sinin davalıdan, 2/5’inin karşığı olan 528,00-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
10-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça, yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 2,40-TL dört adet kep gideri, 107,50-TL on altı adet elektronik tebligat gideri, 38,00-TL tebligat gideri, 21,00-TL müzekkere gönderim ücreti ve 3.200,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.423,30‬-TL yargılama giderinden 3/5’inin karşılığı olan 2.053,98‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/5’inin karşılığı olan 1.369,32‬-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafça, peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza