Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/555 E. 2021/737 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/555 Esas
KARAR NO : 2021/737

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından alacaklı olunduğu istemiyle davacı aleyhine 10 örnek kambiyo senetlerine özgü icra takibine girişildiğini, icra takibinin konusu 10/10/2016 tanzim tarihli, 01/11/2017 vadeli, 53.500,00TL bedelli “malen” alınmıştır kayıtlı bir senet olup söz konusu senet nedeniyle davacının icra takibinde alacaklı gözüken şahsa bir borcu bulunmadığını, icra takibine dayanak senet “malen” kayıtlı bir senet olup davacı ile davalı arasında gerek senedin düzenlenme tarihi gerekse de düzenlenme tarihi öncesinde hiçbir mal alışverişi olmadığını, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibine dayanak senet incelendiğinde senedin 10.10.2016 tanzim tarihli ve “bedeli malen alınmıştır” ibareli bir senet olduğu görüleceğini, davacı ile davalı arasında senedin düzenlenme sebebi olarak malen kaydı olarak belirtildiğine göre davacı ile davalı arasında mal alışverişinden kaynaklı bir ilişkinin olması gerekmekte olduğunu, davacı ile davalı arasında tek ilişki davacının davalıdan 2016 yılında 3.000 TL elden borç alması ve karşılığında 3.500 TL ödeyeceğini belirterek tanzim ve vade tarihi olmayan 3.500 TL lik bir senet imzalaması şeklide olduğunu, davalı söz konusu senedi davacıya iade ederken imza kısmını yırttığını belirttiğini, davacı üzerindeki yazıların kendisi tarafından doldurulmadığı için ve imza kısmı da yırtılarak kendisine teslim edildiğinden teslim edilen bu senedi imzaladığı senet sanarak teslim aldığını, takip dayanağı senet davacının ilerlemiş yaşından da faydalanarak imzalatıldığını belirterek davanın kabulü ile davacının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, Yargılama sonuçlanıncaya kadar İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına mahkeme aksi kanaatte ise İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine , Kötüniyetli ve haksız olarak icra takibi başlatan davalının , alacağın % 20’ından aşağı olmamak üzere tazminat mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 20.10.2020 tarihli dava dilekçesiyle, iddia etmiş olduğu hususların tümü soyut ve gerçek dışı olduğunu, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında alacağın konusunu oluşturan davacıya ait 10.10.2016 tarihli 53.500,00 TL tutarlı senedin geçersizliğini ispata elverişli olmadığını, bu bakımdan, davacı tarafça açılmış bulunan davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacı yan, davaya konu icra takibinin dayanağını oluşturan senedin geçersizliğini öne sürerken iddialarını yasal olmayan ve hayali olgulara dayandırmakta olduğunu, lakin, senedin geçerlilik şartları mevzuatla düzenlenmiş olduğunu, kanunun emredici hükmüne aykırı gerekçelerle bir senedin geçersizliğinin öne sürülmesinin hukuken bir karşılığı bulunmadığını, önemle belirtmek gerekir ki senette sebepten mücerretlik ilkesi gereğince senedi elinde bulunduran lehtarın senedin geçerliliğini ispatlamasına gerek olmadığını, keşideci, senedin geçersizliğini iddia ediyorsa, bu iddiasını kesin delillerle ispatlamak zorunda olduğunu, hal böyle iken, yine de senedin hangi sebeple davacı tarafça düzenlenmiş olduğunun izah etmekte fayda olacağı kanaatinde olduklarını belirterek davacı tarafça ikame edilen menfi tespit davasının reddine, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasındaki borca ilişkin itirazının iptaline, takip dosyasına ilişkin olarak icra veznesine depo edilen paranın davalıya ödenmemesi yönündeki mahkemenizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak paranın davalıya ödenmesine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesinde sunduğu iddialarının tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, davalı senedin düzenlenme sebebini değiştirdiğini, davalı adliyede iş bitirmesi karşılığı senedini kendisine verildiğinden bahsettiğini, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte kanuna, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olan bu borcun eksik borç olarak kabul edilmesi gerekmekte olduğunu, kabulü mümkün olmamakla birlikte bir anlığına doğru olduğunu varsayarsak davalı adeta davacı davasının sürüncemede kalması sebebiyle halledeceğini söyleyerek hukuk simsarlığı yaptığını, davaya konu malen kayıtlı senedin aslında hediye karşılığı olduğunu iddia eden davalının bu iddiasını kanıtlaması gerekmekte olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından alacaklı olunduğu istemiyle müvekkili aleyhine 10 örnek kambiyo senetlerine özgü icra takibine girişildiğini, icra takibinin konusu 10/10/2016 tanzim tarihli, 01/11/2017 vadeli, 53.500,00TL bedelli “malen” alınmıştır kayıtlı bir senet olup söz konusu senet nedeniyle müvekkilinin icra takibinde alacaklı gözüken şahsa bir borcu bulunmadığını, takip dayanağı senet davacının ilerlemiş yaşından da faydalanarak imzalatıldığını belirterek davanın kabulü ile davacının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, Yargılama sonuçlanıncaya kadar İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına mahkeme aksi kanaatte ise İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, kötüniyetli ve haksız olarak icra takibi başlatan davalının alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminat mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında alacağın konusunu oluşturan davacıya ait 10.10.2016 tarihli 53.500,00 TL tutarlı senedin geçersizliğini ispata elverişli olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, icra takibi ve dayanağı senet nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
2004 sayılı icra ve iflas kanununun 72. Maddesinde, icra takibinden önce veya sonra borçlunun, borçlu bulunmadığının tespitini talep edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda taraflar arasında, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası ve dayanağı senet 10/10/2016 keşide tarihli 01/11/2017 ödeme tarihli 53.000 TL bedelli bono bulunduğu ihtilaflı değildir. Davacı taraf söz konusu senedin ” malen” kaydının bulunduğunu, davalı tarafa bu senet nedeniyle hiçbir borcu bulunmadığını ve ” malen ” kayıtlı bir senet düzenlenmesini gerektiren herhangi bir mal alış verişinin olmadığını iddia ederek, borçsuzluğun tespiti için eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf, cevap dilekçesinde davacı ile davalının uzun süre önce tanışan eski iki arkadaş olduğunu, davacının bir sohbet esnasında Mat İnşaat isimli şirketten 500.000,00 Mark tutarında dört adet senedi olduğunu, bu alacağına ilişkin davasının sürüncemede kaldığını söylemesi üzerine davalının bu sorunu çözebileceğini, tanıdığı avukatlar vasıtasıyla davayı kazanabileceğini ifade ettiğini, bunun üzerine de davacının bu işi çözmesi halinde davalıya Bodrum’da bir daire alacağını vaadettiğini, bunun üzerine davalının davacı tarafça bahsedilen davanın çözümlenmesini sağladığını, davacı bu durum karşısında vaadinin hatırlatıldığını, davacının ise bunu gerçekleştiremeyeceğini ancak davalıya bir araba hediye edeceğini söylediğini, daha sonra da bir araba parası olarak 53.500 TL tutarında senet düzenleyen davacının bunu davalıya teslim ettiğini, ancak bu senedi ödemediğini beyan etmiştir. Şu halde, bu cevap dilekçesine nazaran davalı tarafın senedin düzenlenme sebebi ve senette bulunan malen kaydına ilişkin olarak talil yaptığının kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca ispat yükü talilde bulunan davalı tarafa geçmektedir ve davalı taraf senedin cevap dilekçesinde belirtildiği şekilde düzenlendiğini ispat etmek durumunda kalacaktır. Dosyada bu hususu ispata yönelik kesin ve her türlü şüpheden uzak bir delil ise bulunmamaktadır. Bir an için davalı tarafın söz konusu senedin cevap dilekçesinde beyan edilen sebeplerle düzenlendiği iddiası değerlendirilecek olursa bu kez dava dosyasına ve beyanlara yansıdığı kadarıyla işsiz olan ve herhangi bir hukuk eğitimi almayan davalının, davacının yargılamaya konu edilen bir takım dava ve takip dosyalarında davacı yararına uyuşmazlıkların çözümünü sağlama ve karşılığında davacıdan bir daire ve sonrasında bir araba ve bunlar olmadığı takdirde senet alması iyi niyet kurallarına aykırıdır, aynı zamanda bahsi geçen borcun ahlaka aykırı olması nedeniyle eksik borç olarak kabulünü zorunlu kılmaktadır. Başka bir söyleyişle, davalı taraf senedi talil etmiş, ispat külfeti yer değiştirmiş ve bu kapsamda ispat külfetinin gereğini yerine getirememiş, böyle bir ispat külfetinin yerine getirildiği bir an için kabul edilecek olsa bile bu kez borcun eksik borç olduğu kabulü gündeme gelecektir. Bu itibarla, mahkememizde takibe ve davaya konu bononun “malen ” kaydının davalı tarafça ” nakden ” kaydına talil edildiği, ispat külfetinin yer değiştirmesine rağmen davalı tarafça bu külfetin yerine getirilemediği, bu nedenle de davacının bu senet ve icra takibi dolayısıyla davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği hususunda vicdani kanı oluşmuştur.
Mezkur nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın KABULÜNE,
Davacının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ve dosyanın dayanağı olan …- TL bedelli … tanzim tarihli,… ödeme tarihli, keşidecisi … olan lehdarı … olan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine,
Asıl alacak tutarı olan 53.500 TL’nin %20’si oranında 10.700 TL tazminatın 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/5 maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 7.755,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 913,64 TL peşin harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 19.00 TL tebligat, 5,50 TL elektronik tebligat, 913,65 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplamda 992,55‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)