Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2021/702 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili, mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde 25.05.2017 tarihinde müvekkil davalı … Ltd.Şti. Adına … hesap numaralı vadesiz TL hesabı açıldığını, İşbu hesap, Kredi Garanti Fonu’nun kefaleti ile tesis edilen krediye ilişkin olarak açıldığını, hesabın açılmasını müteakip 01.06.2017 tarihinde 10.000,00 TL, 02.06.2017 tarihinde 250.000,00 TL bedelli … numaralı krediler kullandırıldığını, kullandırılan işbu kredilerin geri ödemesinde davalı bankanın davacı müvekkilin müşteri çeklerini de kabul ettiğini, yine davalı bankaya teslim edilen teslim belgesi ve fotokopisi dava dilekçesinin ekinde sunulu çek davalı banka tarafından tahsil olunmakla davacı müvekkile ait … numaralı kredi hesabından mahsup edilmediğini, davalı yanın İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyasında müvekkil davacının 25.05.2017 tarihli kredi sözleşmesine istinaden kredi taksitlerini ödememesi sebebiyle 08.08.2018 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… takip sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, İşbu icra takibi müvekkilin alacaklı olduğu hastanelerden yapılan ödemeler ile 10.10.2019 tarihinde kapatıldığını, müvekkil şirket yetkilisinin bizzat … Şubesi’ne 31.03.2019 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli … Bankası … numaralı çeki teslim ettiğini, İşbu çek müvekkil alacaklının … numaralı kredi hesabına mahsuben kabul edildiğini ve 02.04.2019 tarihinde tahsil edildiğini, İşbu tahsilat müvekkil alacaklının kredi hesabından düşülmediği gibi İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… takip numaralı dosyasına da haricen bildirilmediğini, itirazın iptali talep olunan icra dosyasına konu çekin fazladan tahsil edildiğini belirterek davalı bankanın İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Numaralı takibe itirazlarının iptali ile davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı banka nezdinde 25/07/2017 tarihinde açılan hesap ve yapılan sözleşmeler kapsamında 01/06/2017 tarihinde 10.000 TL, 02/06/2017 tarihinde 250.000 TL tutarında davalı banka tarafından müvekkiline krediler kullandırıldığını, bu kredilerin geri ödemelerinin müvekkili tarafından davalı bankaya verilen çek ile yapıldığını, bu çekin davalı banka tarafından icra takibi yapılmak suretiyle tahsil edildiğini ancak bu tahsilat tutarının müvekkilinin kredi borcundan düşülmediğini ayrıca İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas numaralı dosyasına da bildirilmediğini, bu şekilde müvekkilinden fazladan tahsilat yapıldığını, yapılan bu fazla tahsilatın davalı bankadan tahsili kapsamında davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … /… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek davalı itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesi nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takipte kredi borcunun ödenmesi için keşide edilen senede dayanıldığını, takibin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ve senet alacağına istinaden yapıldığını, takip dosyasına konu borcun tahsil edilerek icra dosyasının infazen kapatıldığını, ancak tüm kredi borcunun kapanmadığını, davacı tarafça iddia edilen çek ödemesinin davacının kredi borcundan düşüldüğünü, davacının aynı taleplerle ilgili olarak İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında açmış olduğu davanın mahkemece reddedildiği ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi tarafından bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddedildiğini, bu karara karşı Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde kararın onandığını, yine karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine talebin kötü niyetle yapıldığı gerekçesi ile davacılar vekilinin disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, İzmir … A.T.M tarafından …/… D.İş dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına davacı tarafça itiraz edildiğini, itirazın reddedilmesi üzerine kararın istinaf incelemesine konu edildiği ve incelemeyi yapan İzmir B.A.M … H.D’nin …/… E. …/… K. Sayılı istinaf kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini, davacı tarafça icra müdürü hakkında şikayette bulunulduğunu, davacı tarafça takibin kötü niyetli olarak başlatıldığını, ileri sürerek davanın reddine ve müvekkili yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İ.İ.K’nun 67. vd. göre açılan ve sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır.Bilirkişi raporunda özetle; davalı Banka’nın davacıya ait kredileri … Noterliği’nin 01.12.2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat ettiğini, davalı Banka’nın alacaklarını tahsil etmek amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyası ile 08.08.2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibine başladığını, söz konusu icra takibinin başlatıldığı tarihte banka alacağının 365.016,73 TL olmasına rağmen, banka alacağının 257.816,10 TL tutarındaki kısmının icra takibine konu edildiği; bu tarihte icra takibine konu edilmeyen 107.200,63 TL Banka alacağının bulunduğunu, Davalı Banka’nın başlattığı İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasının yapılan tahsilatlarla 10.10.2019 tarihinde kapandığı; ancak, banka alacağının tamamının icra takibine konu edilmemesi sebebiyle davacının davalı Banka’ya borcunun devam ettiğini, davaya konu 31.03.2019 keşide tarihli, 15.000,00 TL bedelli … Bankası … numaralı çekin 02.04.2019 tarihinde tahsil edildiği ve 11.04.2019 tarihinde … nolu yasal takip hesabına aktarıldığı ve davacının kredi borcuna mahsup edildiğini, davalı Banka’nın davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediği ve borca itirazında haklı olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında kredi sözleşmeleri kapsamında ilişki bulunduğu, davalı banka tarafından kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin davacı tarafça yapılmasına rağmen davalı bankanın bu ödemeleri davacının kredi borcundan düşmeyerek davacıdan fazladan tahsilat yaptığı, bu şekilde davacı zararına davalı bankanın sebepsiz ve haksız zenginleştiğinin iddia edildiği, sebepsiz zenginleşildiği iddia edilen alacağın tahsili için davalı banka aleyhine girişilen ilamsız icra takibine itiraz edilmesi üzerine yasal süresi içerisinde eldeki davanın açılarak bu itirazın iptali ile davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından ve dosyada mevcut ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporundan davacı şirket ile davalı banka arasında kredi ilişkisi bulunduğu, davalı banka tarafından kullandırılan kredilerin geri ödenmesinin yapılmaması üzerine kredi hesaplarının davalı banka tarafından … Noterliğinin 01/12/2017 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiği, davacı aleyhine davalı banka tarafından İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve 08/08/2018 tarihi itibariyle davalı bankanın davacı şirketten 365.016,73 TL alacaklı olduğu halde 257.816,10 TL tutarında alacak için icra takibi başlatıldığı, takipte fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, bu itibarla davalı bankanın takip başlattığı tutar dışında davacıdan 107.200,63 TL tutarında daha alacağının bulunduğu, bu tutarın takip konusu yapılmadığı görülmektedir. Diğer yandan, davacı tarafın iddia ettiği 31/03/2019 keşide tarihli 15.000 TL bedelli çekin davalı banka tarafından tahsil edildiği, davacının iddiasının aksine bu tahsilatın davacının yasal takip hesabına aktarılarak davacının kredi borcundan mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, davalının davacıdan fazladan herhangi bir tahsilat yapmadığı, davacı tarafça iddia edilen çekin tahsil edildiği fakat davacının kredi hesabından mahsup edildiği, davalının takipte kredi alacağının tamamını talep etmediği, bu şekilde davalının davacı zararına sebepsiz zenginleşmediği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Davacı şirket yetkilisi dosyada rapor düzenleyen bilirkişi hakkında CBS’na şikayette bulunulduğunu, bilirkişinin görevini kötüye kullandığını iddia etmiş ise de bilirkişinin tarafları tanımadığı, yerinde inceleme yapmak suretiyle banka kayıtları, icra dosyaları ve dosya üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlediği hususları gözetilerek bu iddialara mahkememizce itibar edilmemiştir. Diğer yandan, davacı tarafça kredinin, Kredi Fonu kefaleti ile kullanıldığı ve kredi geri ödemesinin Kredi Garanti Fonu tarafından davalı bankaya yapıldığı buna rağmen davalı banka tarafından davacıdan da tahsilat yapıldığı iddialarına ilişkin olarak dosyada herhangi bir ispat davacı tarafça yapılamamıştır.
2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunun 67. vd. maddelerinde, takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına, alacaklının kötü niyetle ve haksız bir şekilde takipte bulunduğu anlaşılırsa borçlu yararına, red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata hükmedileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Kural olarak itirazın iptali davasında davacı alacağın varlığını, miktarını ve muacceliyetini ispat etmek külfeti altında bulunmaktadır. Bu ispatı davacı taraf yapar ise bu kez davalı taraf borcun mevcut olmadığını, ödeme veya başka bir sebeple ortadan kalktığını ispat külfeti altına girecektir. Somut olayda davacı taraf, davalının fazladan tahsilat yapmak, Kredi Garanti Fonu tarafından ödenen kredi borcunu davacıdan da tahsil etmek ve kredi borcunun ödenmesi kapsamında tahsil edildiği hususunda ihtilaf bulunmayan çek tutarını davacı borcundan mahsup etmemek şeklinde eylemlerde bulunmak suretiyle kendi zararına sebepsiz zenginleştiği ve sebepsiz zenginleşilen miktar kadar alacaklı olduğunu ispat edememiştir. Bu itibarla ilamsız icra takibine vaki davalı itirazı haklı ve hukuka ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Davalı taraf, kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Bu talep kapsamında, davacının benzer iddialarla başka mahkemelerde ve yargı mercilerinde bu talepleri ileri sürmüş olması, davacının tacir olup basiretli davranma ve bu kapsamda borcunu ve alacağını bilebilme yükümlülüğü altında bulunması, gerekli dikkat ve özen yükümlülüğü ihlal edilmek ve olmadığını bilmesi kendisinden beklenen bir alacağın tahsili için takip başlatmak suretiyle kötü niyetli olduğu hususunda mahkememizde oluşan vicdani kanaat nedeniyle kabul kararı verilmiştir.
Mezkur nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın REDDİNE,
2004 sayılı İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, Takip konusu Alacağın %20’si oranında 3307,64 TL tazminatın, takibinde haksız ve kötü niyetli görülen davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın başvurma harcı ve peşin harç olarak alınan 254,15 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 204,65 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 19 TL posta masrafı, 16,50 TL elektronik tebligat gideri, 199,75 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 600- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 889,65 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
(E-imza)

Hakim …
(E-imza)