Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2022/38 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/541
KARAR NO : 2022/38

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında satışı yapılan taşınmazın ihale bedeli olan 185.000,00-TL üzerinden vadeli hesap açılarak en yüksek faizin uygulanması suretiyle ihale bedelinin İcra İflas Kanunu 134.maddesi gereğince nemalandırılması konusunda 17/05/2016 tarihinde … Şubesi’ne müzekkere gönderildiğini, açılan vadeli hesaba ihale bedeli tutarının tamamının yatırıldığını, …’nin ihale bedelini, açmış olduğu hesapta 17/05/2016 tarihinden 30/05/2019 tarihine kadar üç yılı aşkın süreçte İzmir … İcra Müdürlüğü’nün nemalandırma müzekkeresinde belirtmiş olduğu en yüksek faiz oranını dikkate almayarak oldukça düşük bir oran üzerinden nemalandırıldığını,…’nın tabela faiz oranının %4,50 civarında iken şubelerinde ilan etmiş olduğu ve 1 aya kadar vadeli mevduatlara uygulamış olduğu faizin birbirinden farklı olduğunu ve … ‘nun müvekkiline ödenen meblağı düşük faiz oranı üzerinden nemalandırdığını, tüm bu nedenler davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı zararın bilirkişi marifetiyle tespit edilerek mülkiyet hakkının açık ihlali sebebiyle oluşan zararın şimdilik 1.000,00-TL’sinin faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya konu edilen hesabın İzmir … İcra Müdürlüğü adına hesaplar olması ve davalı taraf ile müvekkili banka arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmaması nedeni ile davanın husumetten reddine, mahkemece kabul edilmediği takdirde söz konusu hesaplara müvekkili bankaca T.C Merkez Bankasına bildirilen Türk Lirası Mevduata uygulanacak cari faiz oranı uygulandığından ve söz konusu işlemin mevzuata uygun olması nedeni ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
3-… … Şubesi nezdinde, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesaba ilişkin olarak hesap özeti ve ekstreler ile hesap üzerinde ve hesapta bulunan paranın nemalandırılmasına yönelik olarak yapılan işlemlere ilişkin tüm evrak ve belgeler,
4-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 08/04/2021 havale tarihli raporu,
5-Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nezdinde 2016-2019 yıllarına arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirilen ve tüm şubelerde ilan edilen bir aya kadar vadeli mevduatlara uygulanan asgari ve azami tabela faiz oranları referans aralığı çizelgesi,
6-… Genel Müdürlüğü nezdinde 2016-2019 yıllarına arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirilen ve tüm şubelerde ilan edilen bir aya kadar vadeli mevduatlara uygulanan asgari ve azami tabela faiz oranları referans aralığı çizelgesi,
7-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 16/12/2021 havale tarihli ek raporu,
8-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı
… Şubesi nezdinde ihale bedeline uygulanması gereken vadeli hesapta uygulanması gereken en yüksek faiz oranının uygulanmaması nedeniyle davacının uğradığı zararın davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
… Şubesine müzekkere yazılarak İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesaba ilişkin olarak hesap özeti ve ekstreler ile hesap üzerinde ve hesapta bulunan paranın nemalandırılmasına yönelik olarak yapılan işlemlere ilişkin tüm evrak ve belgeler celp edilmiştir.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davasına ilişkin olarak açılan dava dosya muhteviyatına kazandırılmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası dosyası, … nezdinde bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesaba ilişkin olarak hesap özeti ve ekstreler ile hesap üzerinde ve hesapta bulunan paranın nemalandırılmasına yönelik olarak yapılan işlemlere ilişkin tüm evrak ve belgeler, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı Genelgesi ile ekinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce yayımlanan 22/09/2017 tarih ve 82084579/7174-7176 sayılı yazılar ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesapta bulunan paranın nemalandırılması sırasında uygulanan faiz oranlarının Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı Genelgesi ile ekinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce yayımlanan 22/09/2017 tarih ve 82084579/7174-7176 sayılı yazılara ve ilgili mevzuata uygun olup olmadığı, uygun değil ise ilgili hesaba yatırılan paranın hangi faiz oranları üzerinden ne şekilde nemalandırılması gerektiği ve usulüne uygun şekilde yapılacak nemalandırma neticesinde davacının hangi miktarda zarara uğradığı belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişi 08/04/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı Genelgesi açısından ve Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı Genelgesi ekinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce yayımlanan “nemalandırma” konusundaki 22/09/2017 tarih ve 82084579/7174-7176 sayılı yazıları kapsamında, ilgili İcra Müdürlüğü tarafından, Genelgenin gereğinin yerine getirilerek, gereken işlemin yapılmış, Banka tarafından da, gerekli olan vadeli hesap açma işleminin yerine getirilmiş olduğu, davalı bankanın 31 gün vadeli olarak 17.05.2016 tarihinden, 30.05.2019 tarihine kadar geçen süre içinde açtığı vadeli hesapla ilgili olarak, oranlarını belirlediği faiz oranlarını uygulayarak hesapladığı net faiz tutarlarında maddi bir hatanın bulunmadığı, dosyada mevcut, “Bankalarca Türk Lirası Üzerinden Açılan Mevduata Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz Oranları Listesinde”: genelgede belirtilen (sadece) 3 devlet bankasının değil, tüm bankaların uyguladığı azami faiz oranları belirtilmekte olduğundan; mahkeme tarafından incelenmesi istenen hususların, listede görülen asgari-azami faiz oranları referans aralığından yararlanılarak belirlenemeyeceğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına ve … Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2016-2019 yıllarına arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirilen ve tüm şubelerde ilan edilen bir aya kadar vadeli mevduatlara uygulanan asgari ve azami tabela faiz oranları referans aralığı çizelgesi dosya arasına alınmıştır.
Eksikliklerin giderilmesi akabinde dosyanın 13/04/2021 havale tarihli raporu tanzim eden bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası dosyası, … Şubesi nezdinde bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesaba ilişkin olarak hesap özeti ve ekstreler ile hesap üzerinde ve hesapta bulunan paranın nemalandırılmasına yönelik olarak yapılan işlemlere ilişkin tüm evrak ve belgeler, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı Genelgesi ile ekinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce yayımlanan 22/09/2017 tarih ve 82084579/7174-7176 sayılı yazılar ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesapta bulunan paranın nemalandırılması sırasında uygulanan faiz oranlarının Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı Genelgesi ile ekinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce yayımlanan 22/09/2017 tarih ve 82084579/7174-7176 sayılı yazılara ve ilgili mevzuata uygun olup olmadığı, uygun değil ise ilgili hesaba yatırılan paranın hangi faiz oranları üzerinden ne şekilde nemalandırılması gerektiği ve usulüne uygun şekilde yapılacak nemalandırma neticesinde davacının hangi miktarda zarara uğradığı belirlenerek düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişi 16/12/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, tevdiata en yüksek serbest faiz oranı uygulanarak ulaşılan muhtemel faizli bakiyeden (362.631,99-TL), bankanın fiilen uygulamış olduğu cari tabela faiz oranıyla ulaşılan ve ödenen faizli bakiyenin (214 468,78-TL) tenziliyle ulaşılan farkın, davacının nemalandırma zararı olabileceği belirlendiğini, davacının 17/05/2016 – 30/05/2019 tarihleri arasında uğradığı nemalandırma farkının (362.631,99-TL – 214 468,78-TL) 148.163,21-TL olabileceğini mütalaa etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/3808 Esas 2017/2498 Karar sayılı ilamında aynen; ”…Dava, icra müdürlüğünün talimatına aykırı olarak uygulanan faiz nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacının icra takibi sırasında taşınmaz satış ihalesinden sonra ihalenin iptali davası açılmış, icra müdürlüğünce ihale bedelinin müdürlük adına mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden birer aylık dönemler halinde nemalı hesap açtırılarak değerlendirilmesi yönünde davalı bankaya talimat yazılmıştır. Bu talimat uyarınca Adana … İcra Müdürlüğü adına banka nezdinde hesap açılmış ve yatırılan para bu hesapta değerlendirildiğinden dava konusu edilen mevduat hesabı Adana … İcra Müdürlüğü adına olup, davacının davalı banka ile akdi ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” ibarelerine yer verilmiş, icra dairesinin talimatı sonucunda ihale bedelinin nemalandırılması için açılan hesapta verilen talimata aykırı işlem sonucunda oluştuğu iddia edilen zarara ilişkin dava yönünden aktif husumet ehliyetinin icra müdürlüğüne ait olduğuna dikkat çekilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2021/284 Esas 2021/441 Karar sayılı kararında da aynen; ”… Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının alacaklı olduğu icra takip dosyasında icra müdürlüğünün talimatı ile davalı banka tarafından açılan hesaba yatırılan faiz oranının mevzuata aykırı olarak düşük uygulanıp uygulanmadığı noktasında olup işbu banka hesabının icra takibinin yapıldığı Ankara … İcra Müdürlüğü’nün talimatı üzerine açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Şöyle ki; davacının icra takibi sırasında taşınmaz satış ihalesinden sonra ihalenin iptali davası açılmış, icra müdürlüğünce ihale bedelinin müdürlük adına mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden birer aylık dönemler halinde nemalı hesap açtırılarak değerlendirilmesi yönünde davalı bankaya talimat yazılmıştır. Bu talimat uyarınca Ankara … İcra Müdürlüğü adına banka nezdinde hesap açılmış ve yatırılan para bu hesapta değerlendirildiğinden dava konusu edilen mevduat hesabı Ankara … İcra Müdürlüğü adına olup davacı ile davalı banka ile akdi ilişkisi bulunmadığına göre ilk derece mahkemesince davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir…” gerekçeleri ile yukarıda yer verilen Yargıtay ilamı doğrultusunda hüküm kurulduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, … İzmir Adliye Şubesi nezdinde, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı hesaba ilişkin olarak hesap özeti ve ekstreler ile hesap üzerinde ve hesapta bulunan paranın nemalandırılmasına yönelik olarak yapılan işlemlere ilişkin tüm evrak ve belgeler, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 08/04/2021 havale tarihli raporu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nezdinde 2016-2019 yıllarına arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirilen ve tüm şubelerde ilan edilen bir aya kadar vadeli mevduatlara uygulanan asgari ve azami tabela faiz oranları referans aralığı çizelgesi, … Genel Müdürlüğü nezdinde 2016-2019 yıllarına arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirilen ve tüm şubelerde ilan edilen bir aya kadar vadeli mevduatlara uygulanan asgari ve azami tabela faiz oranları referans aralığı çizelgesi, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 16/12/2021 havale tarihli ek raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, taşınmazın satışından kaynaklanan ihale bedelinin nemalandırılmak üzere yatırıldığı … Şubesi nezdinde ihale bedeline uygulanması gereken vadeli hesapta uygulanması gereken en yüksek faiz oranının uygulanmaması nedeniyle davacının uğradığı zararın davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, dava konusu edilen mevduat hesabının İzmir … İcra Dairesi adına olduğu, davacı ile davalı banka ile akdi ilişki bulunmadığı, belirtilen sebepler dahilinde dava konusu talep yönünden davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla, açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/01/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.