Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/535 E. 2021/1181 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/535
KARAR NO : 2021/1181

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki ve aynı zamanda maliki olduğu … … … plakalı 2016 model … … marka aracı ile 19/02/2020 tarihinde … ten … istikametine doğru giderken, …’ün maliki olduğu …’in sevk ve idaresindeki … … … plakalı 2003 model … …marka aracın yan yoldan aniden müvekkilinin önüne çıktığını, müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen duramayarak müvekkilinin aracına çarpmak suretiyle kaza meydana geldiğini, dolayısıyla …’ün maliki olduğu …’in sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde …’in sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, karşı yan sigorta şirketinin ise kaza da asli kusurlu olan … … … plakalı aracın
… nolu poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını tanzim eden şirket olup, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, kaza sonrası müvekkile ait araçtaki hasarı tespit etmek amacıyla 20.02.2020 tarihinde İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasıyla Tespit Davası ikame edildiğini, bilirkişi raporu ile müvekkilinin aracında 28.178,29- TL’lik maddi hasar tespit edildiğini, alınan rapor üzerine, davalının Resmi internet sitesinde bulunan iletişim adresine PTT posta yoluyla 22/07/2020 tarihinde tüm belgeler eklenmek suretiyle uğranılan zararın tazmini istenilmiş olmasına rağmen davalı şirketin bu konuda herhangi bir ödeme yapmadığından 30/07/2020 tarihi itibarıyla temerrüt olduğunu, 13/08/2020 tarihinde Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin kazada hasar gören aracının bir an evvel, gecikmeye mahal vermeyecek şekilde onarımına başlanması gerektiğinden 20.02.2020 tarihinde İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasıyla Tespit Davası ikame edildiğini, 1.072,30 TL tespit davası masrafı ödenmek durumunda kalındığını, aynı zamanda 755,00 -TL ilam vekalet ücretine hükmedildiğini bu nedenlerle açmış oldukları kısmi davalarının müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000-TL maddi tazminatın davalı yanın temerrüde düşürüldüğü tarih olan 30/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasında sarf edilen 1.072,30- TL tespit davası masrafı ve 755,00-TL ilam vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.827,30 -TL delil tespit giderinin Yargılama Gideri olarak davalıdan tahsiline, işbu dava nedeniyle yapılan yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkeme edildiğini, müvekkil şirketin adresinin … /… olduğunu, genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle öncelikle dosyanın görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin diğer cevap ve delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçesinde bahsi geçen … … … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde 17/06/2019 – 17/06/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile doğacak risklere karşı teminat altına alındığını, davacı yanın 18/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … … … plaka sayılı araç ile ilgili olarak tazminat talebinde bulunduğunu, davacı tarafça … … … plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu iddia edildiğini, müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilemeyeceğini, kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporu da bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı …’e ait … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 19/02/2020 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, açılmış olan hasar dosyası,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait tescil kayıtları,
4-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
5-İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyası,
6-Bilirkişi heyetinin 02/06/2021 havale tarihli raporları,
7-Bilirkişi heyetinin 04/10/2021 havale tarihli ek raporları,
8-İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 11/11/2021 tarihli raporu,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 19/02/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … … … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin, belirlenmesi ve hasar bedeli ile İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyasına ilişkin tespit masrafı ve ilam vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesi talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir ve Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubelerine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik ve bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 19/02/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait tescil belgeleri, tramer kaydı, sigorta poliçesi, hasar dosyası ile sair deliller göz önünde bulundurularak, … … … plakalı araç sürücüsü … ile … … … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu 19/02/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … … … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve bedelinin dava dilekçesine ekli olarak sunulan tamirat evraklarının dava konusu trafik kazası ile uyumlu olup olmadığı da değerlendirilerek belirlenmesi neticesinde düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 04/06/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda … … … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/A., 53/B. maddeleri ile yönetmeliğin 109/B-8. ve 84/H. maddelerini ihlal ettiğini, … … … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/A. maddesini ihlal ettiğini, ekspertiz talebinin kazanın meydana geldiği tarihten altı ay sonra yapıldığını, eksperin dava konusu aracı görmediğini, hasar ile kazanın uyumlu olmadığını mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine dosyanın 04/06/2021 havale tarihli raporu tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi ile davacı vekilinin itirazları değerlendirilmek suretiyle düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 04/10/2021 havale tarihli ek raporlarında sonuç olarak, dava konusu araca ait fotoğraflarda aracın sağ tarafında oluştuğu iddia edilen hasarın bulunmadığını, hasar ile kazanın uyumlu olmadığını, kök raporlarını tekrar ettiklerini mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin ek rapora karşı da itiraz dilekçesi sunması üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılarak dosyanın Trafik İhtisas Dairesine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 19/02/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait tescil belgeleri, tramer kaydı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi heyetinin 04/06/2021 havale tarihli raporları, bilirkişi heyetinin 04/10/2021 havale tarihli ek raporları ile sair deliller göz önünde bulundurularak, … … … plakalı araç sürücüsü … ile … … … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu 19/02/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … … … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve bedelinin, dava dilekçesine ekli olarak sunulan tamirat evraklarının dava konusu trafik kazası ile uyumlu olup olmadığı da değerlendirilerek belirlenmesi neticesinde düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 11/11/2021 tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu araçtaki hasar ile kaza arasında illiyet bağı kurulamadığı, hasar oluşumu iddiasının heyet tarafından olumsuz karşılandığı, yargı makamı tarafıondan kabul edilmesi durumunda … … … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, araçta 5.257,55-TL tutarında hasar oluştuğu mütalaa edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2018/2428 Esas 2019/1108 Karar sayılı kararında aynen; ”…aracın aynı yıl içerisinde birden fazla kısa aralıklarla kazaya karışması, davaya konu kaza 29.11.2015 tarihinde gerçekleşmeden önce, aynı ay içerisinde iki ayrı kazasının bulunması, alınan her iki raporda da araçtaki hasar ile sürücüler arasında düzenlenen kaza tespit tutanağında iddia olunan kazanın uyumsuz olduğunun belirlenmesi karşısında, ispat yükü davalı tarafça yerine getirilmiş olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır…” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı …’e ait … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 19/02/2020 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, açılmış olan hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait tescil kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyası, bilirkişi heyetinin 02/06/2021 havale tarihli raporları, bilirkişi heyetinin 04/10/2021 havale tarihli ek raporları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 11/11/2021 tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 19/02/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … … … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin, belirlenmesi ve hasar bedeli ile İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyasına ilişkin tespit masrafı ve ilam vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin olduğu, alınan bilirkişi raporları ile hasar dosyası ve dava konusu araca ait fotoğraflar çerçevesinde inceleme yapıldığında, dava konusu aracın aldığı iddia edilen hasar durumu ile kazanın meydana gelme şekli arasında uyumsuzluk bulunduğu, dava konusu aracın sağ tarafının hasar aldığının belirtilmesi karşısında dava konusu araca ait olarak trafik kazasının meydana gelmesinin hemen akabinde kaza mahallinde çekildiği iddia edilen fotoğraflarda aracın sağ tarafında herhangi bir hasar oluşumu görülmediği anlaşılmakla, kaza ile hasarın uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında yatırılan 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.