Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/528 E. 2021/621 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/528
KARAR NO : 2021/621

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Şirketine tanına kredi limiti çerçevesinde imzalanan Business Card Sözleşmesi ile sair sözleşmelere dayanarak Business Card verildiğini, muhatap davalı …’ın imzalanan kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatını taşıdığından bu borçlardan kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu ve borçlu olduğunu, kredi sözleşmeleri çerçevesinde kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine muaccel olan ve temerrüte düşülen borçların ödenmesi için borçlulara kredi hesaplarının kat’ı ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, borçluların haksız ve kötü niyetli olduklarını belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 16/07/2021 havale tarihli raporu,
4-Dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ve hesap ekstreleri,
5-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ile sair sözleşmeler kapsamında dava dışı borçlu … Şirketi’ne kullandırılan çek yaprak bedeli ve Business Card ürününden kaynaklanan alacağın müteselsil kefil ve avalist sıfatıyla, ayrıca imzalanan Business Card Sözleşmesi kapsamında davalı …’a kullandırılan Business Card çerçevesinde asıl alacak, post komisyonu ve kar mahrumiyeti ile masrafların asıl borçlu sıfatıyla davalı …’dan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ve hesap ekstreleri celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Bankası Anonim Şirketi olduğu, borçluların dava dışı … Şirketi ve davalı … olduğu, davacı alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 44.500,00-TL deposu gereken çek yaprak bedeli, 19.977,46-TL Business Kart kullanımından kaynaklı asıl alacak, 60,94-TL pos komisyonu, 32,54-TL gecikme bedeli, 273,32-TL masraf olmak üzere toplam 64.864,26-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Dosyanın bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ile sair sözleşmelerin onaylı sureti, kredi kartı ve krediye bağlı hesaplara ait hesap özetleri ile ekstreler, borcun kat edilmesi sonucunda borçlu adına çıkartılan ihtarname ve ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakı ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ile sair sözleşmeler kapsamında dava dışı borçlu … Şirketine kullandırılan Business Card ürünü ve imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında davalı …’a kullandırılan kredi kapsamında davacı bankanın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, çek bedelleri açısından davalının müteselsil kefaletinin geçerli olup olmadığı, sözleşmede davalının gayri nakdi alacak bedellerinden sorumlu olduğuna ilişkin açık bir şekilde düzenlenmiş herhangi bir kefale sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz miktarlarının usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişi 16/07/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, mahkemece yapılacak değerlendirme neticesinde, dava konusu 10.03.2020 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde “Kefalet Sözleşmesi” başlıklı 27. Maddesinin 27.2.3. nolu alt bölümünde bulunan düzenlemenin, risk altındaki çek yaprakları nedeniyle Çek Kanunu uyarınca bankaca ödenmesi gerekebilecek asgari tutarlara ilişkin olarak bankaca müteselsil kefilden depo talebinde bulunulabileceğine dair açık bir hüküm olduğuna karar verilmesi durumunda; davalının İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 44.500,00-TL Deposu Gereken Çek Yaprak Bedeli, 19.997,46-TL Kredi Kartı Asıl Alacak bedeli, 26,25-TL Gecikme Bedeli (faizi), 60,94-TL POS Komisyonu ve 273,32-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 64.857,97-TL üzerinden iptalinin gerekeceği, toplam alacağın Kredi Kartından kaynaklı 19.997,46 TL olan asıl alacak kısmına takip tarihi olan 09.07.2020 tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin %5 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesinin gerekeceği, davacı tarafın, diğer alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren yıllık %9 gecikme bedeli (faizi) talebine ilişkin değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemece yapılacak değerlendirme neticesinde, dava konusu 10.03.2020 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde “Kefalet Sözleşmesi” başlıklı 27. Maddesinin 27.2.3. nolu alt bölümünde bulunan düzenlemenin, risk altındaki çek yaprakları nedeniyle Çek Kanunu uyarınca bankaca ödenmesi gerekebilecek asgari tutarlara ilişkin olarak bankaca müteselsil kefilden depo talebinde bulunulabileceğine dair açık bir hüküm olmadığına karar verilmesi durumunda; davalının İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 19.997,46-TL Kredi Kartı Asıl Alacak bedeli, 26,25-TL gecikme bedeli (faizi), 60,94-TL POS Komisyonu ve 273,32-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.357,97-TL üzerinden iptalinin gerekeceği, toplam alacağın Kredi Kartından kaynaklı 19.997,46-TL olan asıl alacak kısmına takip tarihi olan 09.07.2020 tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin %5 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesinin gerekeceği, davacı tarafın, diğer alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren yıllık %9 gecikme bedeli (faizi) talebine ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ve sair sözleşmelerde davalı müteselsil kefilin gayri nakdi mahiyetteki borç bedelinden de müteselsilen sorumlu olduğunun açıkça kararlaştırıldığı görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 16/07/2021 havale tarihli raporu, dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ve hesap ekstreleri, ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ile sair sözleşmeler kapsamında dava dışı borçlu … Şirketi’ne kullandırılan çek yaprak bedeli ve Business Card ürününden kaynaklanan alacağın müteselsil kefil ve avalist sıfatıyla, ayrıca imzalanan Business Card Sözleşmesi kapsamında davalı …’a kullandırılan Business Card çerçevesinde asıl alacak, post komisyonu ve kar mahrumiyeti ile masrafların asıl borçlu sıfatıyla davalı …’dan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 44.500,00-TL deposu gereken çek yaprak bedeli, 19.977,46-TL Business Kart kullanımından kaynaklı asıl alacak, 60,94-TL pos komisyonu, 32,54-TL gecikme bedeli, 273,32-TL masraf olmak üzere toplam 64.864,26-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 16/07/2021 havale tarihli raporunda, mahkemece yapılacak değerlendirme neticesinde, dava konusu 10.03.2020 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde “Kefalet Sözleşmesi” başlıklı 27. Maddesinin 27.2.3. nolu alt bölümünde bulunan düzenlemenin, risk altındaki çek yaprakları nedeniyle Çek Kanunu uyarınca bankaca ödenmesi gerekebilecek asgari tutarlara ilişkin olarak bankaca müteselsil kefilden depo talebinde bulunulabileceğine dair açık bir hüküm olduğuna karar verilmesi durumunda; davalının İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 44.500,00-TL Deposu Gereken Çek Yaprak Bedeli, 19.997,46-TL Kredi Kartı Asıl Alacak bedeli, 26,25-TL Gecikme Bedeli (faizi), 60,94-TL POS Komisyonu ve 273,32-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 64.857,97-TL üzerinden iptalinin gerekeceği, toplam alacağın Kredi Kartından kaynaklı 19.997,46 TL olan asıl alacak kısmına takip tarihi olan 09.07.2020 tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin %5 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesinin gerekeceği, davacı tarafın, diğer alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren yıllık %9 gecikme bedeli (faizi) talebine ilişkin değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemece yapılacak değerlendirme neticesinde, dava konusu 10.03.2020 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde “Kefalet Sözleşmesi” başlıklı 27. Maddesinin 27.2.3. nolu alt bölümünde bulunan düzenlemenin, risk altındaki çek yaprakları nedeniyle Çek Kanunu uyarınca bankaca ödenmesi gerekebilecek asgari tutarlara ilişkin olarak bankaca müteselsil kefilden depo talebinde bulunulabileceğine dair açık bir hüküm olmadığına karar verilmesi durumunda; davalının İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 19.997,46-TL Kredi Kartı Asıl Alacak bedeli, 26,25-TL gecikme bedeli (faizi), 60,94-TL POS Komisyonu ve 273,32-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.357,97-TL üzerinden iptalinin gerekeceği, toplam alacağın Kredi Kartından kaynaklı 19.997,46-TL olan asıl alacak kısmına takip tarihi olan 09.07.2020 tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin %5 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesinin gerekeceği, davacı tarafın, diğer alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren yıllık %9 gecikme bedeli (faizi) talebine ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu mütalaa ettiği, dava dışı borçlu … Şirketi ile davacı … Bankası Anonim Şirketi arasında imzalanan Business Card Sözleşmesi ve sair sözleşmelerde davalı müteselsil kefilin gayri nakdi mahiyetteki borç bedelinden de müteselsilen sorumlu olduğunun açıkça kararlaştırıldığı, bu kapsamda davalının gayri nakdi borç bedelinden de sorumlu olduğu anlaşılmakla, usul ve yasa hükümleri çerçevesinde, taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Nakdi alacak istemi yönünden davanın KABULÜNE,
Davalı …’ın İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 19.997,46-TL Business Kart Kullanımından Kaynaklı Asıl Alacak, 60,94-TL Pos Komisyonu, 32,54-TL Gecikme Bedeli ve 273,32-TL Masraf bedeli olmak üzere toplamda 20.364,26-TL asıl alacak bedeli üzerinden, Business Kart Kullanımından Kaynaklı Asıl Alacak bedeli yönünden 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %20,27 oranında, Pos Komisyonu, Gecikme Bedeli ve Masraf yönünden ise %9 oranında ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-Gayrinakdi alacak istemi yönünden davanın KABULÜNE,
Davalı …’ın İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin gayrinakdi alacak talebi açısından davaya ve takibe konu 44.500,00-TL gayrinakdi alacağın davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle devamına,
3-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 64.864,26-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacı … Bankası Anonim Şirketine verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.430,88-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 783,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.647,48-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.232,35-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 16,50-TL elektronik tebligat, 126,00-TL tebligat, 2,00-TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 783,40-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.982,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/09/202

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır