Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/520 E. 2021/701 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/520 Esas
KARAR NO : 2021/701

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Mah. … Sk. No:… … …/…’de bulunan …’ı 2015 tarihinde devretmek istediğini, mülk sahibinin … Vakfı olması dolayısıyla devralacak kişiler … tarafından da kontrole alındığını, Davalının müvekkilime ulaşarak durumunun olmadığını ancak kabul ederlerse 100.000 TL’yi hemen bulup nakit olarak getireceğini söylediğini, müvekkilinin her ne kadar başkalarına devretmek istese de -zira müvekkilime devralmak isteyen birçok kişinin ulaştığını, …’da birçok aile teklifler sunarak ısrarla devir almak istediğini, davalının sürekli olarak müvekkilinin eşini araması hatta yalvardığını, müvekkilinin eşinin 100.000 TL’ye ikna olduğunu, manevi duygularıyla hareket ederek müvekkilimden davalıya devretmesini istediğini, müvekkilinin teklifi kabul ettiğini, … vakfının gerekli işlemleri yapıp gün belirleyerek tarafları devir için çağırdığını, davalının belirlenen günde vakfa gelmediğini, …’e yeri devredebilmek için öncesinde feragatname vermek zorunda olan müvekkilinin …’in davalıyı kiracı olarak kabul etmeme ihtimaline karşı yazılı olarak davalı ile arasında sözleşme imzalamadan feragatnameyi de vermiş olması sebebiyle tedirgin olan müvekkilim ve eşi durumdan şüphelenmeye başladığını, Ancak davalı müvekkilimi oyalayarak feragatnamenin verilmesini de fırsat bilerek, …’de değil …’da … vakfında kontrat imzalayıp işletmeyi devraldığını, müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, İzmir …. İcra Dairesi’nin …/… E. sayılı takip dosyasıyla müvekkili alacağına ilişkin takip başlattıklarını, davalının takip ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa harç tamamlamak üzere süre verilmesi gerektiğini, davacının “… Mah. … Sok. No:… … …” adresinde bulunan …’ 2015 senesinde devretmek istediği yönündeki beyanlarının eksik ve yanıltıcı olduğunu, taraflar arasında bir devir sözleşmesi ya da devir işlemi gerçekleşmemiş olup davacının devir bedeli talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı tarafın taleplerinin fahiş olup haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davanın kabulüne, davacı tarafın takibe konu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere, kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İcra dosyası ve tüm dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
Somut olayda, davacı vekili, … ili … ilçesi … … Mah. … Sok. No:… adresinde bulunan işyerinin mülkiyetinin … bulunduğunu, söz konusu yerde müvekkilinin kiracı olarak kafe işletmekte iken sözleşmesinin bittiğini, davalı tarafla anlaştıklarını, … Vakfı tarafından kafenin davalıya kiralandığını, müvekkilinin bu işyeri ile ilgili davalı taraf ile devir konusunda 100.000 TL bedelle anlaştıklarını, vakıf tarafından işyeri davalıya kiralanmasına rağmen davalının anlaştıkları bu bedeli davacıya ödememesi üzerine davalı aleyhine İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığını beyan ederek davalının itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın takipte işletme devir bedeli değil dükkan ödemeleri şeklinde borç konusu bildirdiğini, bunu dava sürecinde değiştiremeyeceğini, müvekkilinin herhangi bir işletme devralmadığını, boş bir şekilde dükkan kiraladığını, davacı tarafın daha önce … Vakfından kiraladığı taşinmazın kira sözleşmesinden doğan borçlarını ödemediği için vakıf tarafından davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı itiraz iptali davasının açıldığını, bu davanın halen derdest olduğunu, davacının taşınmazı tahliye etmesinin asıl sebebinin bu olay olduğunu, taraflar arasında bir devir işlemi ve sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Dava, devir sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsiline matuf girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, tarafların her ikisinin de tacir olmadığı, hakkında devir sözleşmesi düzenlendiği iddia edilen … Vakfına ait taşınmazda davacının daha önce kafe işletmeciliği şeklinde esnaf faaliyeti yürüttüğü, davalının ise bu taşınmazı davacıdan sonra kiralayarak yine kafe işletmeciliği şeklinde esnaf faaliyeti yürüttüğü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde bir davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesine ilişkin şartların belirlendiği buna göre uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması veya kanunun ilgili maddelerinde sayılan mutlak ticari davalardan bulunması olarak sıralanmıştır, yine yasanın 11. Maddesinde ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki fark ve sınırın nasıl belirleneceği belirtilmiş, aynı yasanın 12. Maddesinde bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimsenin tacir olarak kabul edilmesi gerektiği düzenlemiştir. Somut olayda, esnaf işletmesi faaliyeti yürüten ve tacir olmayan tarafların açmış olduğu itirazın iptali davasında davaya bakma görevi mahkememize ait olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi eldeki davaya bakmakla görevlidir. Bu hususa ilişkin aynı yasanın 5. Maddesinde Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişki olduğu ve göreve ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, 6100 sayılı HMK ‘nun 114/1-c maddesine göre görev hususu dava şartlarından olup yargılama her aşamasında taraflarca ileri sürülebilmesinin yanında mahkemece resen gözetilmelidir.
Mezkur nedenlerle davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde görevli mahkemeye gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıklandı. okundu. 23/09/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza