Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/52 E. 2022/595 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/52 Esas
KARAR NO : 2022/595

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacının 15.09.2017 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde iş konusu reklam olarak tescilini yaptırmış ve o tarihten beri basiretli bir tacir olarak ticari hayatını sürdürdüğü, müvekkili ile davalı arasında 01.08.2019 tarihinde davalı şirketin sosyal medya yönetimi, tanıtım filmi çekimi ve web site yazılımı hizmetlerinin sağlanması hususunda 01.8.2019 -01.11.2019 tarihleri arasındaki 3 aylık dönemi kapsayan sözleşme imzalandığı, imzalanan sözleşmede ücret olarak 8.000,00-TL+KDV.- şeklinde anlaşıldığı, belirlenen ücretin ödenme şekli olarak sözleşmenin geçerli olduğu 3 aylık dönemde 3 taksit şeklinde ödenmesine karar verildiği, davalı tarafın belirlenen ücreti ödeme konusunda sözleşmeye aykırı hareket ettiği, davalının sözleşme kapsamında ödemesi gereken toplam 8.000,00-TL ücretten kalan 4.000,00-TL bakiye borcu sözleşme bitim tarihine kadar ödemesi gerekirken ödemediği, akabinde müvekkil tarafından İzmir 19. İcra Dairesinde … E. Sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz ederek müvekkile herhangi bir borcu olmadığının beyanı ile takibi durdurduğu, borçlunun yaptığı sözleşme, imza, icra takibi, ödeme emri, borç, faiz, faiz oranı, zaman aşımı itirazlarının iptaline, takibin İzmir 19. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı-alacaklı taraf ile müvekkili arasında yapıldığı iddia edilen dava konusu sözleşme metni altındaki imzanın müvekkil şirketin yetkilisine ait olmadığı, İlgili icra takibine ilişkin itiraz dilekçelerinde açıkça imzaya da itirazlarının olduğu, müvekkil şirketin yetkilisinin … olduğu, dava dilekçesinde adı geçen … şirketin yetkilisi olmamakla birlikte imzaya yetkili müdür de olmadığı, Takibe ve davaya konu sözleşme müvekkil şirket yetkilisi tarafından imzalanan bir sözleşme olmadığı, şirket yetkilisi tarafından imzalanmayan sözleşmeye istinaden 4.000,00 -TL bedelin ödenmediği iddiasıyla müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığı, işbu takibin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu, kaldı ki davacı tarafın iddia ettiği hiçbir hizmeti yerine getirmesinin söz konusu olmadığı, davacı tarafın tarafımıza sağladığı bir hizmet bulunmadığı, bu yönüyle de işbu davanın açıkça hukuka aykırı olduğu, böyle bir borç iddiasının tarafımızca kabulü söz konusu olamayacağı, davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, taraflar arasında hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak hizmet bedelinin ödenmediği iddiasıyla bunun tahsiline yönelik İzmir 19. İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, sözleşmede yer alan imzanın davalı şirkete ait olup olmadığı, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarında toplandığı görülmüştür. Tüm deliller toplanmış, İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlu vekilinin 27/11/2019 tarihli dilekçesi ile icra takibine, ödeme emrine, sözleşmeye, imzaya, borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizin 03/06/2021 tarihli oturumunda, davacı tanığı …, davacının eşi ve kendisinin sosyal medya uzmanı olduğunu, o dönemde sosyal medya uzmanlığı yaptığını, reklam planlaması ve metin yazarlığı görevleri olduğunu, kurumla ilgili tüm facebook ve instagram sosyal medya şifrelerinin kendilerinde olduğunu, şu anda hala onların sayfasında yönetici olarak gözüktüklerini, o zamanlar şirket yetkililerinden Hatice hanımın mesul müdür olarak belirttiklerini, aynı zamanda öğretmenlik yaptığını, 2 defa ofislerine gelip toplantı yaptıklarını, aylık planlamalar yaptıklarını, grafik ve reklam pazarlamacılığı ile ilgili olduğunu, yeni dönem planlaması için sponsorlu ücretli reklam çıktıklarını, facebook ve instagramdan gelen kayıt dönemi ve okul ile ilgili sorular geldiğinde sosyal medyadan kendileri tarafından cevap verildiğini, asistanlığını yaptıklarını, davacı vekilinin sorusu üzerine tanıktan sorulduğunda, grafik tasarım hizmeti, metin yazarlığı, video kısa film çekimi, kurgu ve montajı, eşiyle dış yapım üzerine bir tv programı yaptıklarını, Osman beyi ona da davet ettiklerini, canlı yayın kayıtlarının olduğunu ve tüm sosyal medya mecraların aylık takibini yaptıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizin 23/09/2021 tarihli oturumunda davalı tanığı …, kendisinin … Ltd Şti tabldot yemek işletme sahibi olduğu, alacakla ilgili kendisinin bir bilgisi olmadığı, Osman beyle çalıştığını, Osman beyin çalışanları, mali konuları ile ilgilendiğini, herşeyiyle ilgilendiği, sosyal medya ile ilgili reklamları kendisinin hiç görmediğini, anaokulu reklamlarını sayfasında kendisi paylaştığı, …’ün Adalet bölümünde okuduğu, burada çalışmadığını, …’ı tanımadığını, hesabına gönderilen parayı bilmediğini, ……..’in ……..’de yazın çalıştığını, … Osman Beyin kayınvalidesi olduğu, şirketi olup olmadığını bilmediğini, kantini var diye bildiğini, davacı vekilinin sorusu üzerine tanıktan sorulduğunda, facebook ve instagramda hesabı olduğunu ancak yardım aldığını ya da sözleşme yaptığını bilmediğini yapmadığını, hesap isminin … olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, davaya konu hizmet sözleşmesi kapsamında uyuşmazlık konularında davalı anaokulunun sosyal medya hesapları, tanıtım filmleri, web site yazılımları hakkında davacının yönetici konumunda faaliyetleri olup olmadığı, maillerinde davalı anaokuluyla yazışmaların olup olmadığına ilişkin Bilgisayar Mühendisi bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin mahkememize verdiği 09/03/2022 havale tarihli raporunda, davacının davalı adına web site tasarımı ve takibini gerçekleştirdiğine dair dava dosyasında tarafların sunduğu bir delil bulunmadığı, davacının Eylül ayı içerisindeki paylaşımları davalının onayı ile sunduğu ancak Ekim ayındaki paylaşımlar için bir onay alınıp alınmadığının dava dosyasındaki tarafların sunduğu deliller ile belirlenemediği, davacının davalı adına film çekimi ve tanıtım filmleri oluşturduğu ancak kısa süreli olduğu ve paylaşıldığı, drone çekimi gerçekleştirilmediği, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki diğer maddelerdeki edimlerini yerine getirdiğini bildirmiştir.
Tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 22/04/2022 havale tarihli ek raporunda, taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde davacının davalı adına yerine getirdiği edimlerin; davacının davalının web site tasarımı ve takibini www-rolaktif.com web sitesindekine benzer olarak gerçekleştireceği, davacının web site tasarımı gerçekleştirdiği ancak rolaktif.com web adresindekine benzer bir tasarım olmadığı, davalı şirketin çalıştığı alandaki genel ihtiyaçları karşılayacak ve tanıtım filminde ifade edilen yeterlilikleri sağladığı, Davacının davalı için tek seferde film çekimi ve drone çekimi gerçekleştireceği ve tanıtım filmini montajlayarak hazırlayacağı, davacının davalı adına film çekimi ve tanıtım filmleri oluşturduğu ancak kısa süreli olduğu ve paylaşıldığı, drone çekimi gerçekleştirilmediği tespit edildiği, sonuç olarak ise, davacının web site tasarımı gerçekleştirdiği ancak rolaktif.com web adresindekine benzer bir tasarım olmadığı, davalı şirketin çalıştığı alandaki genel ihtiyaçları karşılayacak ve tanıtım filminde ifade edilen yeterlilikleri sağladığı, davacının davalı adına film çekimi ve tanıtım filmleri oluşturduğu ancak kısa süreli olduğu ve paylaşıldığı, drone çekimi gerçekleştirilmediği, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki diğer maddelerdeki edimlerini yerine getirdiğini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tanık beyanları, dosya içerisindeki bilgi, belge ve CD’ler ile hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunduğu, her ne kadar bu sözleşme şirket yetkilisi tarafından imzalanmamış ise de davalı şirketin bu sözleşmeye ve devamında yapılacak olan işlemlere örtülü olarak da olsa onay verdiği, şirket sahibinin oğlu tarafından davacıya gönderilen EFT ödeme dekontlarından bunun anlaşılabileceği, zaten davalının aksi yönde bir ispat vasıtası ya da açıklama da sunmadığı, aile içinde aile bireylerinin şirket ad ve hesabına hukuki işlemlere girişebileceği teamülünün bir realite olarak toplumumuzda yer ettiği, bilirkişi raporunda yer alan tespitlere göre de bir şirketin içeriden bilgi ve yetki verilmediği halde bu şekilde sosyal medya hesabını yönetici olarak idare edemeyeceği, onun adına paylaşımlar, kısa süreli tanıtım çekimleri yapılamayacağı, kaldıki bu hususun icazet verilmemesi durumunda kişisel veri ve şirket sırları kapsamında suç duyurusuna dahi konu olabileceği, neticede davacının iddialarını ispat ettiği, yapılan sözleşmenin davalıyı da bağlayacağı kanaatiyle yapılan ödemelerin mahsubuyla kalan miktar kadar davacıya ödenmesi gerekmekle davanın kabulü ile; İzmir 19. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin itirazının iptali ile takibin 4.000,00-TL asıl alacak üzerinden ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir 19. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin itirazının iptali ile takibin 4.000,00-TL asıl alacak üzerinden ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 273,24-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 54,40-TL ile icra dosyasında peşin olarak alınan 20,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 198,84-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 108,80-TL peşin ve başvurma harcı, 3 KEP gideri 1,50-TL, 13 adet tebligat gideri 162,50-TL, 3 müzekkere/posta masrafı 63,20-TL, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 836,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 30/06/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)