Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/51 E. 2021/752 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/51
KARAR NO : 2021/752

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.02.2018 tarihinde … … … plakalı araç ile … … … plakalı aracın çarpiştığını, çarpışmanın etkisiyle … … … plakalı aracın kavşakta bekleyen ve müvekkili şirkete KASKO sigortalı ile sigortalı … … … plakalı araca çarptığını ve hasar verdiğini, kaza sonrası taraflar arasında kaza tespit tutanağı tutulduğunu, TRAMER değerlendirmesinde müvekkili şirkete KASKO sigortalı ile sigortalı … … … plakalı aracın kusursuz olduğunu, … … …plakalı araç ile … … … plakalı araçların 950 kusu oldukları tespitine varıldığını, açılan hasar dosyasında … … … plakalı aracın hasar miktarının 6.509,67TL4*kdv kdv dahil 7.681,00 TL tespit edildiğini, Ödemenin banka kanalı ile havuz şeklinde yapıldığını, celbinin gerektiğini, ödenen bedelin kâzada kusurlu olan … … … plakalı araç ile … … … plakalı araçların sürücüleri, malikleri ve ZMMS poliçelerini yapan sigorta şirketleri aleyhine İzmir…. İcra Müd. …/… E. dosyası ile icra takibi başlatıldığını, … … … plakalı aracın ZMMS sigortacısı … Sigortanın Kusura isabet eden borcu ödediğini, bu araç yönünden dosya borcunun sona erdiğini … … … plakalı, ön araçtan kaynaklı borcun (hasarın /650’si kısmını) aracın ZMMS sigortacısı davalı …. Şigorta ve diğer davalılarca ödenmesi. gerektiğini, borcun ödenmediğini, takibe yapılan itirazın haksiz ve kötü niyetli olduğunu, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla davalıların takibe yapmış oldukları haksız ve kötü niyetli itirazların 3.840,50 TL asıl alacak (Kusura göre; 7.681,00 TL’nin 50’si) ve ferine yapılan itirazların iptaline takibin devamına ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının olduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davalı tarafın müvekkili şirkete başvuru yapmadan takip yoluna giderek protokolü yerine getirmediğini kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, gerçek sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
3-Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
4-İzmir…. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
5-Davacı … Sigorta Şirketi nezdinde bulunan … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Kasko Sigortası poliçesi, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle … … … plakalı araç maliki tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde … … … plakalı araç malikine yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
6-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … …plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle … … … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi amacıyla yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
7-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle … … … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi amacıyla yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakının, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
8-Sigorta Bilgi ve Gözlem Merkezi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kaydı,
9-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 15/02/2021 havale tarihli raporu,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 09/02/2018 tarihinde … … …plakalı araç ile … … … plakalı araç arasında gerçekleşen trafik kazasında … … … plakalı aracın çarpışmanın etkisiyle kavşakta bekleme yapmakta olan ve davacı … Sigorta Şirketi nezdinde … numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … … … plakalı araca çarpması sonucunda, … … … plakalı araçta meydana gelen ve davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunan şahıslar ve şahısların sigorta şirketlerinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine … … …plakalı araç sürücüsü… …, maliki … … ve sigorta şirketi … Sigorta Anonim Şirketi tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir…. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının … Sigorta Şirketi, borçluların … … , Fazilet Devir, … Sigorta Anonim Şirketi, … …, … … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Sigorta Anonim Şirketi olduğu, alacaklı vekilinin borçlular aleyhinde 7.681,00-TL asıl alacak ve 842,99-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 8.523,99-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalılar… …, … … ve … Sigorta Anonim Şirketinin usulüne uygun şekilde itirazları üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Sigortacının rücu hakkı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde ; ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda, 22/03/1944 tarih ve 1944/37 Esas 1944/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında aynen; “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir…. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, 09/02/2018 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, dava konusu trafik kazasına ilişkin dava dilekçesine ekli fotoğraflar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin müzekkere cevabında yer alan … … … plakalı araca ait tramer kaydı, hasar dosyaları ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, … … …plakalı araç sürücüsü… …, … … … plakalı araç sürücüsü … … ile … … … plakalı araç sürücüsü … …’ün 2918 sayılı Krayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 09/02/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … … … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 15/02/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davalı … Sigorta Anonim Şirketi sigortalısı aracın sürücüsü… …’in kavşak yaklaşımında hızını ayarlamaması, fren tedbiri alabilecek düzeye düşürmemesi ve kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaması, dikkatli olmaması, kavşakta geçi kurallarına riayet etmemesi neticesinde kazaya sebep ve etken olduğunu, dava dışı sürücü … …’ın kavşak yaklaşımında hızını ayarlamaması, fren tedbiri alabilecek düzeye düşürmemesi ve kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaması, dikkatli olmaması, kavşakta geçi kurallarına riayet etmemesi neticesinde kazaya sebep ve etken olduğunu, davacı sigorta şirketinin sigortalısı aracın sürücüsü … …’ün kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörünün de görülmediğini, davaya konu … … … plakalı aracın gerçek zararı açısından davacı sigorta şirketi tarafından yapılan 7.681,41-TL tutarındaki ödemenin uygun olduğunu, %50 kusur takdiri yapılması durumunda hasar bedelinin 3.840,70-TL olacağını mütalaa etmiştir.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün %50 oranında kusuru neticesinde dava konusu trafik kazasının oluşumuna etki ettiği, davacı sigorta şirketinin sigortalısı araçta oluşan hasar bedelinin 7.681,70-TL olduğu ve sigorta şirketi tarafından talep edilen bedelin kusur oranları ile ödenen gerçek zarar miktarı göz önünde bulundurularak takibe konu edildiği kanaatine varılmıştır.
İcra dosyasında yer alan ödeme emrinde her ne kadar 7.681,00-TL asıl alacak ve 842,99-TL işlemiş faiz bedeli talep edilmiş ise de, rücuen tazminat talepleri açısından davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği, ödeme tarihi olan 25/04/2018 tarihinden itibaren icra takip tarihi olan 08/07/2019 tarihine kadar geçen süre açısından mahkememizce resen hesaplanan işlemiş faiz bedelinin (7.681,00*9*439/36500) 831,44-TL olduğu, bu bedelin %50’sinin ise 415,72-TL olduğu sonucuna varılmakla, belirlenen bedeller yönünden hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Dava dilekçesinde her ne kadar icra inkar tazminatının davalılardan tahsili talep edilmiş ise de, dava konusu tazminat bedelinin mahkememizce yapılan yargılama sonucunda belirlendiği, bu kapsamda alacak bedelinin likit olmadığı kanaatiyle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, İzmir…. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, davacı … Sigorta Şirketi nezdinde bulunan … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Kasko Sigortası poliçesi, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle … … … plakalı araç maliki tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde … … … plakalı araç malikine yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … …plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle … … … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi amacıyla yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle … … … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi amacıyla yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakının, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, Sigorta Bilgi ve Gözlem Merkezi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kaydı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 15/02/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın 09/02/2018 tarihinde … … …plakalı araç ile … … … plakalı araç arasında gerçekleşen trafik kazasında … … … plakalı aracın çarpışmanın etkisiyle kavşakta bekleme yapmakta olan ve davacı … Sigorta Şirketi nezdinde … numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … … … plakalı araca çarpması sonucunda, … … … plakalı araçta meydana gelen ve davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunan şahıslar ve şahısların sigorta şirketlerinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine … … …plakalı araç sürücüsü… …, maliki … … ve sigorta şirketi … Sigorta Anonim Şirketi tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir…. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin borçlular aleyhinde 7.681,00-TL asıl alacak ve 842,99-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 8.523,99-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalılar… …, … … ve … Sigorta Anonim Şirketinin usulüne uygun şekilde itirazları üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 15/02/2021 havale tarihli raporunda davalı … Sigorta Anonim Şirketi sigortalısı aracın sürücüsü… …’in kavşak yaklaşımında hızını ayarlamaması, fren tedbiri alabilecek düzeye düşürmemesi ve kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaması, dikkatli olmaması, kavşakta geçi kurallarına riayet etmemesi neticesinde kazaya sebep ve etken olduğunu, dava dışı sürücü … …’ın kavşak yaklaşımında hızını ayarlamaması, fren tedbiri alabilecek düzeye düşürmemesi ve kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaması, dikkatli olmaması, kavşakta geçi kurallarına riayet etmemesi neticesinde kazaya sebep ve etken olduğunu, davacı sigorta şirketinin sigortalısı aracın sürücüsü … …’ün kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörünün de görülmediğini, davaya konu … … … plakalı aracın gerçek zararı açısından davacı sigorta şirketi tarafından yapılan 7.681,41-TL tutarındaki ödemenin uygun olduğunu, %50 kusur takdiri yapılması durumunda hasar bedelinin 3.840,70-TL olacağını mütalaa ettiği, avalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün %50 oranında kusuru neticesinde dava konusu trafik kazasının oluşumuna etki ettiği, davacı sigorta şirketinin sigortalısı araçta oluşan hasar bedelinin 7.681,70-TL olduğu ve sigorta şirketi tarafından talep edilen bedelin kusur oranları ile ödenen gerçek zarar miktarı göz önünde bulundurularak takibe konu edildiği, icra dosyasında yer alan ödeme emrinde her ne kadar 7.681,00-TL asıl alacak ve 842,99-TL işlemiş faiz bedeli talep edilmiş ise de, rücuen tazminat talepleri açısından davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği, ödeme tarihi olan 25/04/2018 tarihinden itibaren icra takip tarihi olan 08/07/2019 tarihine kadar geçen süre açısından mahkememizce resen hesaplanan işlemiş faiz bedelinin (7.681,00*9*439/36500) 831,44-TL olduğu, bu bedelin %50’sinin ise 415,72-TL olduğu sonucuna varılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalılar… … ve … … ‘in İzmir…. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZLARININ 3.840,50-TL asıl alacak ve 415,72-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 4.256,22-TL üzerinden İPTALİNE, İzmir…. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 3.840,50-TL asıl alacak ve 415,72-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 4.256,22-TL alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, 5,78-TL işlemiş faiz bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektiği göz önünde bulundurulduğunda asıl alacak bedelinin likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 290,74-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 236,34-TL karar ve ilam harcının davalılar… …, … … ve … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 38,50-TL elektronik tebligat, 152,00 -TL tebligat, 476,80-TL posta masrafı, 1.000-TL bilirkişi ücreti, 54,40 peşin harç, 54,40 başvurma harcı olmak üzere toplamda 1.276,10-TL yargılama gideri açısından davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 1.274,36-TL yargılama giderinin davalılar… …, … … ve … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar… …, … … ve … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın ret oranı dikkate alınarak 5,78-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılar… …, … … ve … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)
¸

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.