Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/491 E. 2021/1125 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2020/491
KARAR NO : 2021/1125

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu … Nakliyat Otomotiv Turizm İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd.Şti. hakkında İzmir … İcra Dairesi …/… Esas dosya numarası ile açmış oldukları icra takibine davalı şirket yetkilisi … tarafından 05.11.2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine kötü niyetle itiraz edildiğini ve takip durduğunu, tüm borç ve ferilerine itiraz edilmiş olmasına rağmen mevcut borç bakiyesi mevcut faturalarla sabit olup, borca itiraza yönelik yapılan icra takibini durdurma işlemi, kötü niyet barındırdığını, borçlunun yapmış olduğu itiraz haksız olduğunu, zira davacıya ait
…Otomotiv işletmesi, davalı … Nakliyat Otomativ Turizm İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. talebi doğrultusunda araçlarının bakım ve onarımını üstlendiğini, gerekli tüm işlemleri gerçekleştirdiğini, bu işlemler karşılığında toplamda 53.449,62TL bir borç söz konusu olduğunu, davacı alacak ilişkilerinin doğduğu faturaları davalı şirkete bir kısmını elden bir kısmını kargo yoluyla yolladığını, davacı ile alacaklı şirket arasında mevcut Cari Hareket Dökümleri incelendiğinde borçlu şirketin üç kere ödeme yaptığı anlaşılmakta olup, mevcut borç bakiyesini bilerek mahcubiyetini gidermek adına böyle bir ödeme yapıldığı aşikar olduğunu ancak yapılan ödemeler eski dönem borçlarını kapsamakta olduğunu, davacı şirket, söz konusu faturaları defterlerine işlemiş ödemesi gereken KDV’yi ödediğini, davacı hem araç bakım ve onarımlarını yapmış hem de fatura KDV’sini ödeyerek mağdur edildiğini belirterek davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, icra takibinin kaldığı yerden tüm sonuçları ile birlikte devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin 20/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı … Nakliyat Otomotiv Turizm İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. İle davacı …’a ait …Otomotiv işletmesi arasında 25/04/2018 tarihli “Bakım Onarım Sözleşmesi” başlıklı sözleşme akdedildiğini, davalı sözleşme süresince üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, araçlarının bakımı ve onarımı için gereken tüm tutarları davacı yana ödemiş olduğunu, ödediği tutarları davacı ile arasındaki cari hesap sözleşmesine ve ticari defterlerine usulüne uygun şekilde kaydettiğini, tüm bunlara rağmen davalı sözleşme uyarınca üzerine düşen bütün yükümlülükleri eksiksiz ve vaktinde yerine getirdiğini, bu doğrultuda davalı usulüne uygun olarak tutulan ticari defterler ve cari hesap kayıtlarıyla davacı tarafın iddia ettiği tutarlar kesinlikle birbiriyle örtüşmediğini, buna karşın davacı yan, davalıya vaktinde ödenmiş borçları da ödenmemiş gibi göstererek, İzmir … İcra Dairesi’nin…/… E. Numaralı dosyası ile takip başlatarak kötü niyetini ortaya koyduğunu, davacı yan kötü niyetli olarak ödenmiş tutarları da borç göstererek fatura kesmiş ve davalıya tebliğe ettiğini, davalıya Bornova … Noterliğinin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturalar süresi içerisinde kabul edilmeyerek, içeriklerine itiraz edilerek ve davalıya ait olmadığı beyan edilerek iade edildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği faturalardan 01.08.2019 tarihi dahil olmak üzere bu tarihe kadar olan faturalar davalı tarafça ödendiğini, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği 4 adet 02.09.2019 tarihli faturalar, 1 adet 03.09.2019 tarihli fatura, 2 adet 10.09.2019 tarihli faturaların içeriğinde yapıldığı iddia edilen işlemlerin hiçbirisi yapılmamış, bunlardan davalının haberi dahi olmadığını, davalı bu faturalar doğrultusunda yapıldığı iddia edilen işlemleri ilk defa icra takibiyle öğrendiğini belirterek öncelikle usul yönünden yapmış oldukları itirazların dikkate alınarak davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine, usul yönünden yapmış oldukları itirazların kabul görmemesi durumunda haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yapılan takipte ve açılan davada kötü niyetli olan davacının aleyhine, dava konusu reddedilen meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir … İcra Dairesi…/… Esas takip dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkiline ait …Otomotiv ile davalı şirket arasında arasında 25/04/2018 tarihli “Bakım Onarım Sözleşmesi” başlıklı sözleşme akdedildiğini, davalı şirketin talebi doğrultusunda araçların bakım ve onarımını üstlendiğini, gerekli tüm işlemlerin gerçekleştirildiğini ve bu işlemler karşılığından 53.449,62 TL borç söz konusu olduğunu, müvekkili faturaları davalı şirkete bir kısmını elden bir kısmını ise kargo yoluyla yolladığını, davalı şirketin üç kere ödeme yaptığını ancak yapılan ödemeler eski dönem borçlarını kapsadığını, müvekkili şirketin söz konusu faturaları defterlerine işlediğini ve ödemesi gereken KDV’yi ödediğini, müvekkilinin hem araç bakım onarımlarını yaptığını hem de fatura KDV’sini ödeyerek mağdur edildiğini, bu husustan kaynaklanan zararların tahsiline matuf olarak davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. numaralı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek davalı itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı …’a ait …Otomotiv işletmesi arasında 25/04/2018 tarihli Bakım Onarım Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme süresince üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, araçlarının bakımı ve onarımı için gereken tüm tutarları davacı yana ödemiş olduğunu, buna karşın davacı yan, davalıya vaktinde ödenmiş borçları da ödenmemiş gibi göstererek İzmir … İcra Dairesi’nin…/… E. Numaralı dosyası ile takip başlatarak kötü niyetini ortaya koyduğunu, müvekkiline Bornova … Noterliğinin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturalar süresi içerisinde kabul edilmeyerek, içeriklerine itiraz edilerek ve müvekkiline ait olmadığı beyan edilerek iade edildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği faturalardan 01.08.2019 tarihi dahil olmak üzere bu tarihe kadar olan faturalar müvekkilince ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline matuf girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında Bakım Onarım Sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafça davalıya ait araçların bakım ve onarımı işinin üstlenildiğini, bir takım faturaların ödenmediğini ve daha sonra davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün…/… E. numaralı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine bu itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 31/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; taraflara ait ticari defterleri ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme ve Raporun III nolu bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda; Davacı taraf ve davalı şirkete ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, 2018 yılında Davacı …’ın , 21.07.2007 tarih, 26589 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile VUK 177. Maddesi, 2.bentteki Sınırlar Bölümünde Belirtilen Hadler Gereği; (Gayri Safi Hasılatı Sonrası 100.000,00 TL) dönem içi gelirlerinin 1.403.451,99 TL olduğu, 100.000,00 had sınırını aştığından dolayı ve 2018 yılında 1. Sınıf tacir olarak Bilanço esasına göre defter tuttuğu görülmüş olup, anılan kararın (b) bendi gereğince de tacir olduğu, Davacı taraf ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 49.351,65 TL borçlu olduğu, Davalı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davacı tarafın 37.581,38 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket ticari defterlerinde İcra takip tarihinden sonra Davalı şirket tarafından düzenlenen 31/10/2019 tarihli … nolu 12.781,04 TL bedelli fiyat farkı faturası kaydı yapıldığı dava tarihi itibariyle davalı şirket ticari defterlerinde davacı tarafın 24.800,34 TL alacaklı olduğu, Davacı taraf ticari defterlerinde, davalı şirket tarafından düzenlenen 31/10/2019 tarihli … nolu 12.781,04 TL bedelli fiyat farkı faturası kaydının olmadığı, dava tarihi itibariyle davalı şirketin 49.351,65 TL borçlu olduğu, taraf defterlerindeki bakiye farklılığının, aşağıda listelenen davalı defterlerinde kayıt altına alınmayan faturalar, ödemeler ve iki adet fatura tutarının yanlış kayıt altına alınmasından kaynaklandığının tespit edildiği, Davalı şirket tarafından aşağıda listelen takibe konu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davacı tarafın takip talebinde, takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için yıllık % 18,25 avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği, Davaya konu alacağın 36 adet faturadan kaynaklı alacak olduğu, ancak davalı şirket ticari defterlerinde takibe konu yukarıda listelenen toplam bedeli 8.889,52 TL olan 8 adet faturanın kayıtlı olmadığı dikkate alınarak, takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere kayıt altına alınmış olan takibe konu Faturaların davalı şirket ticari defterlerindeki kayıt tarihlerine 30 gün ilave edilerek avans faiz oranından işlemiş faiz hesaplaması yapılmıştır. Yapılan hesaplamaya göre işlemiş faiz tutarının 4.959,40 TL olduğu, Sayın mahkemece temerrüt için ihtar şartının gerektiğinin kabul edilmesi halinde temerrüde düşürüldüğü sabit olmayan davalıdan işlemiş faiz alacağı talebinde bulunulamayacağı hususlarında görüş ve kanaatlerini içeren raporunu sunmuştur.
18/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davalı şirket tarafından İhtarname ile iade edilen 17/10/2019 tarihli … ve … nolu faturaların yapılan inceleme neticesinde davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere yukarıda listelenen davalı şirket ticari defterlerinde kayıt altına alınmamış ancak iş formu ile araç bakım onarımı yapıldığı sabit olan fatura tutarlarının davalı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle görünen bakiyeye ilave edilebileceği kanaatine varıldığı takdirde davacı tarafın davalı şirketten 45.754,65 TL alacaklı olacağı, Ancak davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı defterlerinde kayıtlı olmayan icra takip tarihinden sonra düzenlenmiş olan 31/10/2019 tarihli … nolu 12.781,04 TL bedelli fiyat farkı faturasının mahsubu halinde; Davacı taraf ticari defterlerine göre Dava tarihi itibariyle davalı şirketin borçlu olduğu tutar; 49.351,65 TL- 12.781,04 TL= 36.570,61 TL Davalı şirket ticari defterleri ve yukarıda yapılan tespitlere göre ise Dava tarihi itibariyle Davacı tarafın alacaklı olduğu tutar; 45.754,65 TL-12.781,04 TL= 32.973,61 TL tespitleri yapıldığı, Davacı tarafından davalı şirket ticari defterlerinde kayıt altına alınmayan kök raporda tespit edilen tüm faturalarda belirtilen hizmetlerin yapıldığı iş formları ile ispatlandığı takdirde takdiri sayın mahemenize ait olmak üzere icra takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı şirketten 49.351,65 TL alacaklı olabileceği, Davacı tarafın takip talebinde, takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için yıllık % 18,25 avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği, Davaya konu alacağın 36 adet faturadan kaynaklı alacak olduğu, ancak davalı şirket ticari defterlerinde takibe konu yukarıda listelenen toplam bedeli 8.889,52 TL olan 8 adet faturanın kayıtlı olmadığı dikkate alınarak, takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere kayıt altına alınmış olan takibe konu Faturaların davalı şirket ticari defterlerindeki kayıt tarihlerine 30 gün ilave edilerek avans faiz oranından işlemiş faiz hesaplaması yapılmıştır. Yapılan hesaplamaya göre işlemiş faiz tutarının 4.959,40 TL olduğu, Sayın mahkemece temerrüt için ihtar şartının gerektiğinin kabul edilmesi halinde temerrüde düşürüldüğü sabit olmayan davalıdan işlemiş faiz alacağı talebinde bulunulamayacağı hususlarında görüş ve kanaatlerini içeren ek raporunu sunmuştur.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan raporlar mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunun 67. vd. maddelerinde, takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına, alacaklının kötü niyetle ve haksız bir şekilde takipte bulunduğu anlaşılırsa borçlu yararına, red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata hükmedileceği düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi kapsamında davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 45.754,65 TL tutarında asıl alacak ve 4.459,40 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, davacı tarafın bu miktardaki alacağın varlığını bilirkişi raporları, fatura ve ticari kayıtlar, iş emirleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı ile ispat ettiği, davalı tarafın borcun ödendiği yahut başka herhangi bir sebeple ortadan kalktığı hususlarını ispat edemediği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Mahkememizce bilirkişi raporları ile tespit edilen asıl alacak ve işlemiş faiz tutarları üzerinden davanın kısmen kabulüne ve kısmen de reddine karar verilmiştir. Diğer yandan, taraflar arasında takibe ve davaya konu alacak tutarı bir yargılama faaliyeti neticesinde belirli hale gelmiş olup bu itibarla mahkememizce alacağın likit olmadığı kabul edilmiştir. Bu nedenlerle likit olmayan alacağa vaki itirazı kısmen haksız görülen davalı taraf icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmamıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün…/… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 45.754,65 TL asıl alacak, 4.959,40 TL işlemiş faiz ve asıl alacağa takip talebinde belirtilen oranlarda işleyecek yıllık avans faiziyle birlikte takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit bulunmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına ,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 7.327,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre reddedilen 3235,57 TL’lik kısım yönünden hesap ve takdir edilen 3.235,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 3,125,50 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 645,54 TL harcın ve icra dosyasına peşin olarak yatırılan 267,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.211,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 27,50TL elektronik tebligat, 19,00 TL tebligat, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 645,54 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 267,25 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 1.913,69‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 1.203.36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/12/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza