Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/686 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2021/686

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ihale usulüyle … A.Ş. aldığı İzmir’deki işlerin nakliye hizmetinin davacı tarafından ifa edildiğini, davacı; ihale şartnamesi gereği hafriyat, moloz taşımacılığı ile asfalt yapımında nakliye, araç ve şoför ihtiyacının davacıdan temin edildiğini, taraflar arasında akdedilene sözleşme çerçevesinde talep edilen işlerin yapıldığını, cari hesap çalışması yapıldığını, davalının bir kısım ödemelerin olduğunu, ancak; takibe konu edilen son hak edişlerinin ödenmediğini, davalıya İzmir … Noterliğinin 27.02.2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak davalı tarafından bakiye ödemenin yapılmadığını, alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, davalı itirazıyla takibin durduğunu, arabuluculuk müessesinden yararlanmak amacıyla arabulucuya müracaat edildiğini, arabulucuyla ihtilafın çözülemediğini, arz edilen hususlar gereği; davalı itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, davalı şirket nezdinde hiçbir alacağının bulunmadığını, dava davacının takibe geçmesinde haksız olduğunu, itiraz edilmek suretiyle takibin durdurulduğunu, davacı tarafından tesis edilmiş ve bedeli ödenmemiş hiçbir hizmet bulunmadığını, davacının düzenlemiş olduğu faturalar kadar hizmet verdiğini ispatlamasının gerektiğini, davacı faturalarının kendi kayıtlarına işlemesinin verilen hizmet anlamına gelmeyeceğini, sunulan ödeme belgeleri dışında verilen bir hizmet var ise bunun davacı tarafından ispatlamasının gerektiğini, taraflar arsasında ticari ilişkiden kaynaklanan tüm bedellerin eksiksiz olarak davacıya ödendiğini, davalı şirket tarafından tüm kullanım bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının davasını somut delillerle ispat edemediğini, arz edilen hususlar nedeniyle usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet Ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
1-Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyası,
3-Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen ve dava dilekçesine ekli bulunan faturalar ve dekontlar,
4-İzmir … Noterliğinin 27/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi,
5-… … … … … … … … … … … … … Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi nezdinde davalı … … … … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen işin mahiyeti, davalı … … … … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen iş kapsamında çalışan araçlar ve personele ilişkin olarak bulunan bilgiler ve yapılan iş kapsamında düzenlenen Araç Tartı Fişi, Asfalt Sevk Talep Formu ve sair belgeler,
6-Davacıya ait vergi sicil kayıtları,
7-Davacıya ait ticaret sicil kayıtları,
8-Davacıya ait esnaf sicil kayıtları,
9-Taraflara ait ticari defter ve belgeler,
10-Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 31/03/2021 tarihli raporu,
11-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 29/06/2021 havale tarihli raporu,
12-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davalı … … … … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihale usulü ile … … … … … … … … … … … …. Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinden aldığı iş kapsamında davacı şirket tarafından hafriyat, moloz taşımacılığı ile asfalt yapımı çerçevesinde gerekli olan nakliye hizmetinin davalı şirkete verilmesi hizmeti kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … …, borçlusunun … … … … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, davacı vekilinin davalı şirket aleyhine 147.686,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219. maddesinde; ”Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir.
Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220. maddesinde ise; ”İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde de; ”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
11/02/2021 tarihli duruşmanın 6 numaralı ara kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, davacı vekiline bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili kendisine verilen kesin süre içerisinde davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmiştir.
11/02/2021 tarihli duruşmanın 7 numaralı ara kararında ise duruşmada hazır bulunmayan davalı vekili adına ticari defter ve belgelerini ibraz etmek ya da ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere; “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter ve belgeleri iki haftalık kesin süre içerisinde sunmanız veya bulundukları yeri bildirmeniz, verilen kesin süre içinde ticari defterlerin sunulmaması veya bulunduğu yerin bildirilmemesi durumunda söz konusu ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ihtaren bildirilir.” şerhini içeren tebligat çıkartılmasına karar verilmiş, çıkartılan tebligatın usulüne uygun tebliği akabinde, davalı vekili kendisine verilen kesin süre içerisinde davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi amacıyla Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın re’sen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, taraflara ait vergi sicil kayıtları, … Sanayi Anonim Şirketi nezdinde bulunan davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen işin mahiyeti, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen iş kapsamında çalışan araçlar ve personele ilişkin bilgiler ve yapılan iş kapsamında düzenlenen Araç Tartı Fişi, Asfalt Sevk Talep Formu ve sair belgeleri içerir evrak ve kayıtlar, İzmir … Noterliğinin 27/02/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakları ile sair deliller birlikte değerlendirilerek; davalıya ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadığı, davalıya ait ticari defter ve belgelerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihale usulü ile … Sanayi Anonim Şirketinden aldığı iş kapsamında davacı şirket tarafından hafriyat, moloz taşımacılığı ile asfalt yapımı çerçevesinde gerekli olan nakliye hizmetinin davalı şirkete verilmesi hizmeti kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan ve cari hesaptan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 31/03/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davalı şirketin incelenen ticari defterleri ile dayanak belgeler üzerinde yapılan tespitler neticesinde, davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduklarını, ticari defter ve belgelerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırıldığını, ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil vasfının bulunduğunu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerine göre davacıdan 72.720,81-TL tutarında alacaklı olduğunu, bu alacağın davalı şirket tarafından yapılan ödemelerden davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin düşülmesi sonucu kalan fazla ödemeye ilişkin bakiye olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi amacıyla dosyanın Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdii ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, taraflara ait vergi sicil kayıtları,… Sanayi Anonim Şirketi nezdinde bulunan davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen işin mahiyeti, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen iş kapsamında çalışan araçlar ve personele ilişkin bilgiler ve yapılan iş kapsamında düzenlenen Araç Tartı Fişi, Asfalt Sevk Talep Formu ve sair belgeleri içerir evrak ve kayıtlar, İzmir … Noterliğinin 27/02/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakları ile sair deliller birlikte değerlendirilerek; davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadığı, davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihale usulü ile … Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinden aldığı iş kapsamında davacı şirket tarafından hafriyat, moloz taşımacılığı ile asfalt yapımı çerçevesinde gerekli olan nakliye hizmetinin davalı şirkete verilmesi hizmeti kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan ve cari hesaptan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının belirlenerek talimat Mahkemesine sunulan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 29/06/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacının kayıtlarında davalı tarafından verilen 24 adet çekin çek numarası ile kayıtlara alınmadığını, toplamda 50 adet çekten 26 tanesinin davacı kayıtlarında yer aldığını, 31/12/2019 tarihi itibariyle davalının 43.654,80-TL fazla ödemesi olduğu ve avans hesaplarına virman yapıldığını, davacı faturaları ve davalı şirket ödemeleri karşılaştırıldığında davacı faturalarının 4.200.279,19-TL bedelinde, davalı havale ve EFT ödemelerinin 903.000,00-TL bedelinde, davalı çek toplamının 3.370.000,00-TL bedelinde olduğunu, bu kapsamda davacı kayıtlarına göre davalının 72.720,81-TL fazla ödemesinin gözüktüğünü mütalaa etmiştir.
Her iki tarafa ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi suretiyle düzenlenen bilirkişi raporları kapsamında, davacının davalı şirketten alacağının bulunmadığı, aksine davalı şirketin fazla ödemelerinin olduğunun belirlendiği dikkate alındığında, davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmış ve bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyası, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen ve dava dilekçesine ekli bulunan faturalar ve dekontlar, İzmir … Noterliğinin 27/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi,… Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi nezdinde davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen işin mahiyeti, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilen iş kapsamında çalışan araçlar ve personele ilişkin olarak bulunan bilgiler ve yapılan iş kapsamında düzenlenen Araç Tartı Fişi, Asfalt Sevk Talep Formu ve sair belgeler, davacıya ait vergi sicil kayıtları, davacıya ait ticaret sicil kayıtları, davacıya ait esnaf sicil kayıtları, taraflara ait ticari defter ve belgeler, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 31/03/2021 tarihli raporu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 29/06/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihale usulü ile … Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinden aldığı iş kapsamında davacı şirket tarafından hafriyat, moloz taşımacılığı ile asfalt yapımı çerçevesinde gerekli olan nakliye hizmetinin davalı şirkete verilmesi hizmeti kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir …İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin davalı şirket aleyhine 147.686,00-TL bedelli asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, her iki tarafa ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi suretiyle düzenlenen bilirkişi raporları kapsamında, davacının davalı şirketten alacağının bulunmadığı, aksine davalı şirketin fazla ödemelerinin olduğunun belirlendiği dikkate alındığında, davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi ve ikinci kısım ikinci bölüme göre belirlenen 17.980,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
(e-iimzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.