Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/481 E. 2022/553 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/481 Esas
KARAR NO : 2022/553

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araca 23.12.2014 tarihinde hırsız girdiğini, aracı çalmaya çalışırken aracın elektronik devrelerini bozduğunu, araca zarar verdiğini, fakat aracı çalamadığını, müvekkilinin Basmane Polis karakolunda konu ile ilgili şikayetçi olduğunu, ardından aracın tamir edilmek üzere satın aldığı … A.Ş.’ye götürüldüğünü, müvekkilinin 24.12.2014 tarihinde iş formu düzenleterek aracı servise bıraktığını, aracın kasko poliçesini yaptırdığı … Sigorta A.Ş. den hasar dosyasını da açtırtdığını, … ve Ford aracın tamiratını geciktirince bu firmaların ve sigorta şirketine çekilen ihtarın ardından İzmir 5.Tüketici Mh.’nin … esas sayılı dosyası ile araç bedelinin iadesi talebi ile açılan davanın reddedildiğini, tüm yasal süreçlerin işletilmesinden sonra 21.05.2020 günü red kararının kesinleştiğini belirterek 5.999.00-TL’nin davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasar olayının 23/12/2014 tarihinde gerçekleştiğini, davacının dava konusu hasarı 24/12/2014 tarihinde müvekkili şirkete bildirdiğini, talebin reddedildiğini, bunun üzerine davanın yaklaşık 6 yıl sonra 18/09/2020 tarihinde açıldığını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109.maddesi uyarınca davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından 28/04/2014 – 28/04/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere,

… numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı araç 23/12/2014 tarihinde iddiaya göre hırsız tarafından yağmalanarak araçta hasar oluştuğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın öncelikle zamanaşımının geçmiş olması sebebiyle reddini, talepleri kabul görmez ise İzmir 5.Tüketici Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının sonucunun beklenmesini ve bu yönde bekletme kararı verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, davacıya ait araca 23/12/2014 tarihinde hırsız girmesi, aracı çalmaya çalışması esnasında aracın elektronik devrelerinde bozulma ve zarar meydana gelip gelmediği, bu zararların miktarının ne olduğu, davalı sigorta şirketinden kasko sigorta poliçesi kapsamında tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında toplandığı görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.)
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmakla bu itiraz açısından bir değerlendirme yapma gerekliliği hasıl olmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794).
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uygulanmaz. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; yukarıdaki düzenlemeler çerçevesinde, dava konusu olayın 23/12/2014 tarihinde vuku bulduğu, sigorta sözleşmesi tazminat kalemleri bakımından 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davanın ise 18/09/2020 tarihinde açıldığı, dava konusu olayın gerçekleştiği tarih ile davanın ikame edildiği tarih arasında geçen sürenin 5 yıl 8 aydan fazla süre olduğu, olayda davacının herhangi bir yaralanmasının olmadığı yalnızca maddi zarardan etkilendiği gözetilerek ceza zamanaşımının uygulanamayacağı, dolayısıyla somut olay bakımından zamanaşımı süresinin sona erdiği anlaşılmakla, davanın zamanaşımı süresi içerisinde ikame edilmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davaya konu tazminat talebinin zamanaşımına uğraması nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın peşin harç olarak alınan 102,45-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 21,75-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 21/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır