Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/48 E. 2021/490 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/48 Esas
KARAR NO : 2021/490

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete, 30.08.2019 tarihli cari hesaba dayalı 12.932,00 USD bedelindeki asıl alacağın tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, icra takibinin 25.11.2019 tarihinde başlatıldığını, icra ödeme emrinin davalı şirkete 12.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket yetkilisinin 17.12.2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu, müvekkil şirketin alacaklı olduğu sabit olduğunu, davalı şirketin süre kazanmak için dosyaya itiraz ettiğini, borcun taksitlendirilmesi halinde ödeme yapılacağını, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin 73.850,42 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA ;
Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER ;
İcra Dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … OTOMOTİV MAKİNE YEDEK PARÇA TİC. LTD ŞTİ arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişkiden kaynaklı ve icra takibine konu edilen cari hesaba dayalı alacağı bulunduğunu, müvekkiline ödeme yapılmadığını bunun üzerine alacağını tahsil edemeyen müvekkili şirket adına borçlu şirket hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalının takibe vaki itirazının iptaline, müvekkili yararına alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, cari hesap ilişkisi ve faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı tarafça bu ilişki kapsamında alacaklı bulunduğu, davalı tarafça bir ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafça eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 30/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirket ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun ilgili maddeleri uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğunu, davalı şirket tarafından ticari defter ve belgelerinin bulunduğu yer bildirilmediği ve/ veya ibraz edilmediğinden dolayı incelenemediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 17/07/2019 tarihinde başladığı, 2018 yılından devreden bakiyenin olmadığını, 2019 yılında davacı şirket tarafından davalı şirkete 75.057,22 TL bedelli 8 adet fatura düzenlendiğini ve kayıt altına alındığını, 30/09/2019 tarihli … yevmiye no ile 1873,74 TL kur değerleme açıklaması ile davalı şirkete alacaklı kaydı yapıldığını, davacı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 76.818,67 TL borçlu olduğunu, davacı şirket tarafından Temmuz/2019 dönemine ait düzenlediği ve kayıt altına almış olduğu faturaların belirlenen hadleri aşmadığından dolayı ilgili dönemde vergi dairesine BS formları ile beyan edilmediği, Ağustos/2019 döneminde ise düzenlediği ve kayıt altına aldığı faturaların ilgili dönemde vergi dairesine BS formları ile beyan edildiğini, davacının takip talebinde takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunduğunu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğunu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı yasanın ilgili maddesi uyarıca ticari nitelik gösterdiğini, bu davanın aynı kanunun 4/1. Madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğunu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. Maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğunu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı yasanın değişik 2/2. Maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden istenilebileceğini, yapılan işlemiş faiz hesabında davacının talep edebileceği 2.244,57 TL olarak hesaplanmış olduğunu, davacı şirket tarafından icra takibi ile 403,65 TL işlemiş faiz isteminde bulunduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereği fazlaya hükmedilemeyeceğini, temerrüt için ihtar şartının gerektiğinin kabul edilmesi halinde temerrüde düşürüldüğü sabit olmayan davalıdan işlemiş faiz alacağı talebinde bulunulamayacağı sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı icra ve iflas kanununun 67. Maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, devam eden ikinci fıkrada ise dava sonunda borçlunun haksızlığına karar verilir ise borçlunun, alacaklının haksız olduğu kanaatine varılır ise karşı tarafın talebi üzerine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulmasına karar verileceği hususları düzenlenmiştir. Yukarıda değinilen tespit ve somut durumlar ile mezkur yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde davacının fatura nedeniyle davalı taraftan takip tarihi itibariyle 73.850,77 TL tutarında alacaklı bulunduğu, davacının alacağını bu şekilde ispatladığı, davalı tarafça borcun ödendiği veya başka bir sebeple ortadan kalktığının ispatlanamadığı, söz konusu alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği ve likit bulunan ve taraflarca bilinebilir durumda olan alacağa itirazında haksız çıkan davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği, takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Davanın KABULÜNE,
Davalının İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline,
Takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına,
Alacak likit bulunduğundan asıl alacak miktarı olan 73.850,77 TL’nin %20 si oranında 14.770,15 TL icra inkar tazminatının itirazında haksız çıkan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 10.400,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 5044,72 TL harç olmak üzere 889,92 TL peşin harç ile icraya yatırılan 371,27 TL olmak üzere 1261,19 TL harçtan mahsubuna, 3783,53 TL eksik harç ile 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 19 TL tebligat, 33,00 TL elektronik tebligat, 889,92 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1596,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerine yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza