Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/44 E. 2021/440 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/44
KARAR NO : 2021/440

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/07/2019 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı … ait ve sürücüsü … olan … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasar meydana geldiğini, kazada … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı … Sigorta Anonim Şirketine sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, araçta değer kaybı olduğunu, ödenmesi için başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin 29/08/2019 tarihinde 650,68-TL ödeme yaptığını, değer kaybının daha yüksek olduğunu, ayrıca aracın tamirde kaldığı süre için ikame araç bedeli doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00-TL değer kaybı tazminatının davalı …nden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline ve 50,00-TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı …nden tahsiline karar verilmesini talep emtiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sigortası tarafından davacıya bir kısım ödeme yapıldığını, kaza tespit tutanağı ve kusurun kabul edilmediğini, … plakalı aracın yabancı plakalı olduğunu, söz konusu aracın ruhsat bilgilerine ulaşması gerektiğini, yurt dışındaki sigorta şirketinin değer kaybı ve ikame araç bedeli alıp almadığının tespiti gerektiğini, değer kaybı hesabının hasar dosyasına göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-… Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-08/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 18/01/2021 havale tarihli raporu,
9-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 12/04/2021 havale tarihli ek raporu,
10-Davacı vekilinin 02/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 08/07/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise davalı …’nden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’ne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 08/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde açılmış bulunan hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Krayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 08/07/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun ve dava konusu araca ait tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, dava konusu aracın tamirat işlemleri sırasında davacı tarafından temin edilmesi gereken ikame araç bedelinin ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin dava konusu trafik kazasının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’ının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra gerçekleştiği göz önünde bulundurularak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan ek-1’deki Değer Kaybı Hesaplaması formülü esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 18/01/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün hatalı şerit ve doğrultu değiştirme manevrası ile şerit ihlali yaptığı ve kazanın oluşumuna neden olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı 2011 model … araçta meydana gelen değer kaybının piyasa koşullarına göre 7.500,00-TL olacağını, sigorta tarafından yapılan 650,68-TL değer kaybı ödemesi düşüldüğünde kalan bakiye değer kaybının 6.849,32-TL olacağını, … plakalı aracın makul oranım süresinin 10 iş günü olduğu, aracın muadil benzerinin günlük 200,00-TL bedele kiralanabileceği, toplam ikame araç bedelinin 2.000,00-TL olabileceğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 02/02/2021 havale tarihli dilekçesinde, değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 6.842,32-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 2.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan etmiş ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmıştır.
Davalı … vekilinin itirazları üzerine dosyanın 18/01/2021 havale tarihli raporu tanzim eden trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile itirazlar değerlendirilmek suretiyle düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 12/04//2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, 18/01/2021 tarihli kök raporunda kök raporunda yapılan tespit ve belirlemelerin geçerli olduğunu mütalaa etmiştir.
Davalı … dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın maliki olup, tazminat talebi açısından haksız fiil tarihi itibariyle temerrüte düşmüştür.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, yapılan başvuruya ilişkin talep evrakının davalı sigorta şirketine 23/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği göz önünde bulundurulduğunda, davalı sigorta şirketinin rizikonun ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 05/09/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk Numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 08/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 18/01/2021 havale tarihli raporu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 12/04/2021 havale tarihli ek raporu, davacı vekilinin 02/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın08/07/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise davalı …nden tahsili talebine ilişkin olduğu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 18/01/2020 havale tarihli raporunda ve 12/04/2021 tarihli ek raporunda dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün hatalı şerit ve doğrultu değiştirme manevrası ile şerit ihlali yaptığı ve kazanın oluşumuna neden olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı 2011 model … araçta meydana gelen değer kaybının piyasa koşullarına göre 7.500,00-TL olacağını, sigorta tarafından yapılan 650,68-TL değer kaybı ödemesi düşüldüğünde kalan bakiye değer kaybının 6.849,32-TL olacağını, … plakalı aracın makul oranım süresinin 10 iş günü olduğu, aracın muadil benzerinin günlük 200,00-TL bedele kiralanabileceğini, toplam ikame araç bedelinin 2.000,00-TL olabileceğini mütalaa ettiği, davacı vekilinin 02/02/2021 havale tarihli dilekçesinde, değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 6.842,32-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 2.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, temerrüt tarihlerinin davalı … açısından haksız fiil tarihi itibariyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise rizikonun ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 05/09/2019 tarihi itibariyle vuku bulduğu, davacı tarafın iddiasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat ettiği kanaatiyle açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Değer kaybı bedeli yönünden açılan davanın KABULÜNE, 6.849,32-TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 08/07/2019 tarihinden, davalı … yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 05/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
b)İkame araç bedeli yönünden açılan davanın KABULÜNE, 2.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 08/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …nden tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 604,50-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40-TL harçtan ve 149,42-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 400,68-TL karar ve ilam harcının davalı … Şirketinin 310,12-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 38,50-TL elektronik tebligat, 57,00-TL tebligat, 245,30-TL posta masrafı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı ve 149,42-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.099,02-TL yargılama giderinin davalı … Şirketinin 850,64-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Şirketinin 3.157,92-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır