Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/436 E. 2021/972 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/436
KARAR NO : 2021/972

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket aralarındaki ticari ilişki kapsamında mal alım satımı yaptığını, iş bu ticari ilişkiden kaynaklanarak davacı karşı tarafla yapmış olduğu mal alım satım sözleşmesinden kaynaklanan borcuna teminat teşkil etmesi amacıyla boş belgeye imza atarak alacaklı şirkete verdiğini, alacaklı şirket iş bu açığa atılan imzalı belgeyi, kötü niyetli olarak, amacına ve gerçeğe aykırı olarak doldurarak 25.000 TL değerinde bir bono haline getirerek Torbalı İcra Dairesinde …/…Esas sayılı dosyasında davacı aleyhinde takip başlattığını, davacı tarafından aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan güvenle davalı şirkete teminat olarak verilen ve sadece imzasını taşıyan boş bir belgenin, sonradan boş kısımlarının doldurularak 25.000 liralık bir bono haline getirilip takibe geçildiğini, iş bu senedin sonradan alacaklı tarafından doldurulmuş olduğunu, alacaklı tarafından düzenlenmiş olan ve alacaklının imzası bulunan; 29/01/2020 Tarihli 5875 TL tutarında Fide Sipariş Sözleşmesi, 24/03/2020 Tarihli 460 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 04/05/2020 Tarihli 485 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 13/05/2020 Tarihli 360 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 22/05/2020 Tarhili 40 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 30/05/2020 Tarihli 745 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 09/06/2020 Tarihli 700 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 15/06/2020 Tarihli 1010 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 05/07/2020 Tarihli 970 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 07/07/2020 Tarihli 400 TL tutarında Mal Teslim Fişi iş bu ekli belgelerden de anlaşıldığı üzere ticari ilişkinin dahi 11.045 TL olduğunu belirterek Torbalı İcra Dairesi …/…Esas Sayılı İcra Dosyasındaki takibin tedbiren durdurulmasına, davacının borçlu olmadığının tespitine, haklı bir icra takibinden bahsedilemeyeceğinden takibin iptaline, haksız ve dayanaksız açılan bu takip nedeniyle %50’den az olmamak şartıyla kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Torbalı İcra Dairesi’nin …/…sayılı dosyası ile takip konusu senet ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket aralarında ticari ilişki kapsamında mal alım satımı yaptığını, müvekkili tarafından ticari ilişkiden kaynaklı borca teminat teşkil etmek üzere boş belgenin imzalanarak davalı şirkete verildiğini, davalı tarafın açığa imza atılan belgeyi kötü niyetli olarak ve veriliş amacına aykırı bir şekilde doldurarak 25.000 liralık bir bono haline getirilip Torbalı İcra Dairesinde …/…Esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, ticaret hayatında ticaret yapanlar arasında açığa imzalı fakat yazısız belge verilmesinin ticari faaliyetin bir gereği olarak kabul edildiğini, bu ihtiyacı karşılamak üzere müvekkili tarafından açığa imzalı olarak düzenlenen belgenin davalıya verildiğini, bu belgenin sonradan alacaklı tarafından doldurulduğunu, bu durumun suç teşkil ettiğini, senet üzerindeki yazıların müvekkiline ait olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin alacaklı tarafından düzenlenmiş olan ve alacaklının imzası bulunan; 29/01/2020 Tarihli 5875 TL tutarında Fide Sipariş Sözleşmesi, 24/03/2020 Tarihli 460 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 04/05/2020 Tarihli 485 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 13/05/2020 Tarihli 360 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 22/05/2020 Tarhili 40 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 30/05/2020 Tarihli 745 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 09/06/2020 Tarihli 700 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 15/06/2020 Tarihli 1010 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 05/07/2020 Tarihli 970 TL tutarında Mal Teslim Fişi, 07/07/2020 Tarihli 400 TL tutarında Mal Teslim Fişi iş bu belgelerden de anlaşıldığı üzere ticari ilişkinin dahi 11.045 TL olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde bu durumun anlaşılabileceğini iddia ederek Torbalı İcra müdürlüğünün …/…esas sayılı takip dosyasının tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haksız ve dayanaksız açılan bu takip nedeniyle yüzde elliden az olmamak şartıyla kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, icra dosyası ve dayanağı senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK’nun 72. Maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, dava sırasında borç ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edileceği düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı taraf mal alım satımlarından kaynaklanan borçlarına teminat teşkil etmesi amacıyla boş belgenin imzalanarak davalı şirkete verildiğini, belgede imza dışındaki tüm kısımların boş olduğunu, davalı şirketin bu açığa atılan imzalı belgeyi kötü niyetli olarak, amacına ve gerçeğe aykırı olarak doldurarak 25.000 TL değerinde bir bono haline getirdiğini ve davacı aleyhine Torbalı İcra Dairesinde …/…Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, davacı ile alacaklı arasında ticari ilişkiden kaynaklı alacağın 11.045 TL olduğunu, alacaklının açığa atılan imzalı belgeyi amacına ve gerçeğe aykırı olarak doldurarak çığa atılan imzalı belgeyi kötü niyetli niyetli olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Diğer yandan davacı vekili tarafından icra takip dosyasının durdurulmasına ilişkin talebi mahkememizce reddedilmiştir. Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından 20/05/2020 tarihli 3 nolu celsede müvekkilinin boş bir belgeye attığı imzanın davalı tarafça senet haline getirildiği ve takibe konulduğu iddiası üzerirne mahkememizce ara kararla senet aslının icra dosyasından celbi ile ATK ilgili ihtisas dairesine gönderilerek senedin tamamen sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş ve dosya İstanbul ATK Başkanlığı’na gönderilmiştir. Daha sonra 21/10/2021 tarihinde yapılan duruşmada 4 nolu celsede davacı vekili davaya konu senedin müvekkili tarafından düzenlendiğini, imzalandığını ve teminat amaçlı olarak davalıya verildiğini, davalının bu senedin miktar kısmını 25.000 TL olarak yazmak suretiyle icraya koyduğunu, her ne kadar bir önceki celsede davaya yetki belgesiyle katılan davacı vekilinin senedin müvekkilinin boş bir belgeye attığı imzanın senet haline getirildiğini belirtmiş ise de bunun sehven yapıldığını, böyle bir durumun olmadığını ve Adli Tıp incelemesine gerek bulunmadığını, senedin teminat senedi olarak ve miktar kısmı boş bir şekilde verildiğini, bu hususa ilişkin olarak tanık dinletmek istediklerini ve ayrıca tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Bu talep üzerine mahkememizce Adli Tıp Kurumuna gönderilen senet ve dosyanın işlemsiz olarak iadesi istenmiştir. Davacı vekilince bir takım mal teslim fişleri dosyaya delil olarak bildirilmiş, ayrıca tanık listesi verilmiştir. Yine davacı vekili tarafından 04/11/2021 tarihli 5 nolu celsede tanık deliline başvurulduğu, delillerin toplanması, tanıklara davetiye çıkartılması, ticari defter ve kayıtlar ile BA-BS formlarının celbedilmesi talep edilmiş ayrıca bedelsizlik iddiasına ilişkin olarak delillerin tamamının dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyan dilekçelerinde bildirildiği bu hususa ilişkin olarak bildirilecek bunların dışında bir delilin olmadığı beyan edilmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 72. Maddesine göre borçlu takipten önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilmektedir. Söz konusu bu davada ispat yükü kural olarak davalı alacaklıdadır. Ancak bu durumun istisnaları söz konusudur. Bu istisnai durumlardan birisi ise somut olayda olduğu üzere borcun bonodan kaynaklı olması halidir. Bu halde genel kuralın aksine olarak ispat yükü, bononun geçerli olmadığını veya veriliş amacına aykırı olarak kullanıldığını iddia eden davacıdadır. Başka bir söyleyişle, bono bağımsız bir borç ikrarını içeren senet olup, 4721 sayılı TMK’nun 6. ve 6100 sayılı HMK’nun 191. Maddesi uyarınca ispat yükü davacı senet borçlusundadır. İspat külfeti altında bulunan ve senedin veriliş amacına aykırı kullanıldığı iddia eden davacı taraf, bu iddiasını 6100 sayılı HMK’nun 201 maddesindeki açık ve emredici hüküm nedeniyle ancak senet ile ispat edebilecektir. Davalı taraf açık bir şekilde tanık dinlenmesine muvafakat etmedikçe olayda tanık dinlenemeyecektir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafça senedin imza dışındaki kısımları boş olarak davalıya, taraflar arasındaki ticari ilişkilerden kaynaklanan borçlara teminat teşkil etmesi amacıyla verildiğinin iddia edildiği görülmektedir. Davacı taraf bu iddiasını tanık ve ticari defter ve kayıtlar ile ispatlamak istemektedir. Yukarıda değinilen emredici yasal hükümler karşısında davacı tarafın iddialarını bu şekilde ispat edebilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Zira davacı taraf bu iddialarını ancak senet veya yazılı bir belge ile ispat edebilme imkanına sahiptir. Somut olayda senedin teminat amacı ile verildiği iddia edilse bile bu iddianın tarafların imzalarını içeren, usulüne uygun düzenlenmiş bulunan bir teminat sözleşmesi ile ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Yine davacı tarafça senedin sadece imza kısmının bulunduğu ve bu hali ile davalı tarafa verildiği ve davalı tarafça senetteki diğer kısımların aralarındaki anlaşmaya aykırı bir şekilde düzenlendiği iddiası da yazılı bir belge veya senet ile ispat edilememiştir. Kaldı ki keşideci tarafından imzalanan bir senedin diğer kısımlarının alacaklı veya başka kişilerce doldurulup tedavüle konulmasında hukuken geçersiz kabul edilmeyi gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Başka bir söyleyişle meri mevzuat buna cevaz vermektedir. Bonoya karşı menfi tespit istemiyle açılan huzurdaki davada, davalı tarafın açık bir muvafakati bulunmadıkça tanık dinlenemeyecektir, yazılı belge veya senet dışında başka bir delile de kural olarak itibar edilemeyecektir. Davaya konu uyuşmazlıkta davalı tarafın bu hususlara ilişkin açık ya da örtülü herhangi bir muvafakati bulunmamaktadır. Davacı taraf ise senedin teminat anlaşmasına aykırı olarak doldurulduğu iddiasını yazılı bir belge veya senet ile ispat edememiştir. Bu itibarla mahkememizce, davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nederlerle:
Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40-TL harcın başvurma harcı ve peşin harç olarak alınan 426,94 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 372,54‬ TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza