Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/434 E. 2021/362 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/434
KARAR NO : 2021/362

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi gereği davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, davalı borçluların kullandıkları kredilerden kaynaklanan borçlarını süresinde geri ödememeleri üzerine Üsküdar … Noterliğinin 08/09/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, hesabın kat edildiğini, 4.240,32-TL nakit borcun ödenmesi ve 100.000,00-TL teminat mektubu tutarı gayrinakdi kredi karşılığının depo edilmesinin ihtar edildiğini, borçlunun ihtar sonrası 11/10/2019 tarihinde 2.000,00-TL ve 29/11/2019 tarihinde 50,00-TL ödeme yaptığını, borçlarının tamamını ödemeyerek temerrüte düştüklerini, borcun ödenmemesi nedeniyle İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığının, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-… Şirketi nezdinde davalı … tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesi, hesap özeti ve ekstreler,
4-Üsküdar … Noterliğinin 08/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi,
5-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 02/04/2021 tarihli raporu,
6-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davalı … ile davacı … Şirketi arasında imzalandığı iddia olunan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davalı …’ne kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın davalı asıl borçlu … ve kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’ndan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsilidir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının davacı … Şirketi, borçluların … ve … olduğu, 1.754,01-TL asıl alacak, 256,95-TL işlemiş faiz, 12,85-TL BSMV ve 216,66-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.240,48-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış olduğu itirazları üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, davalı … ile davacı … Şirketi arasında imzalandığı iddia olunan Genel Kredi Sözleşmesinin onaylı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi borcunun kat edilmesi sonucunda borçlular adına çıkartılan ihtarname ve ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davalı … ile davacı … Şirketi arasında imzalandığı iddia olunan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davalı …’ne kullandırılan kredi kapsamında davacı bankanın asıl borçlu davalı ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının, alacağı var ise miktarı, icra dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz miktarlarının usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 02/04/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı bankanın davalılardan 1.936,27-TL asıl alacak, 86,49-TL işlemiş faiz ve 4,33-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 2.027,09-TL alacaklı olduğu, depo edilmesi gereken 1 adet teminat mektubu karşılığı 100.000,00-TL gayrinakdi alacak bedelinin banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesinin gerektiğini mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, … Şirketi nezdinde davalı … tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesi, hesap özeti ve ekstreler, Üsküdar … Noterliğinin 08/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 02/04/2021 tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı … ile davacı … Şirketi arasında imzalandığı iddia olunan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davalı …’ne kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın davalı asıl borçlu … ve kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’ndan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklısının davacı … Şirketi, borçluların … ve … olduğu, alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 1.754,01-TL asıl alacak, 256,95-TL işlemiş faiz, 12,85-TL BSMV ve 216,66-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.240,48-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış olduğu itirazları üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 02/04/2021 havale tarihli raporunda davacı bankanın davalılardan 1.936,27-TL asıl alacak, 86,49-TL işlemiş faiz ve 4,33-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 2.027,09-TL alacaklı olduğu, depo edilmesi gereken 1 adet teminat mektubu karşılığı 100.000,00-TL gayrinakdi alacak bedelinin banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesinin gerektiğini mütalaa ettiği, taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli düzenlendiği kanaatiyle bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne kısman reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Nakdi alacak istemi yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalılar … ve …nin İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine İTİRAZLARININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin nakdi alacak talebi açısından 1.754,01-TL asıl alacak, 77,27-TL işlemiş faiz, 3,86-TL BSMV ve 216,66-TL ihtar gideri bedeli olmak üzere toplamda 2.051,80-TL üzerinden devamına, 179,68-TL işlemiş faiz ve 8,99-TL BSMV bedellerine yönelik olarak toplamda 188,67-TL bedelli fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 1.754,01-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılar … ve …nden alınarak davacı … Şirketine verilmesine,
2-Gayrinakdi alacak istemi yönünden davanın KABULÜNE,
Davalılar … ve …nin İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine İTİRAZLARININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin gayrinakdi alacak talebi açısından davaya ve takibe konu 100.000,00-TL gayrinakdi alacağın davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle devamına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.971,16-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 1.734,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.236,34-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 11,00-TL e-tebligat, 171,00-TL tebligat, 43,50-TL posta masrafı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 1.734,82-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.514,72-TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 2.510,08-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 13.644,92-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır