Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/415 E. 2021/263 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/415 Esas
KARAR NO : 2021/263

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında ticari bir ilişkinin söz konusu olduğunu, taraflar arasında ticari münasebet gereği faturalardan kaynaklı birikmiş bakiye borcunun davalı borçlu şirketçe müvekkil şirkete ödenmediğini, bu sebeple ticari ilişkinin sona erdiğini, davalı şirketin müvekkil şirkete 03.05.2013 06.05.2013 08.05.2013 24.06.2013 tarihli faturalardan kaynaklanan ticari münasebet gereğince 693,53 TL bakiye borcunun kaldığını, davalı borçlu tarafından müvekkil şirkete bakiye borcuna ilişkin ödemenin yapılmadığını, yukarıda belirtilen faturalardan kaynaklanan ticari münasebet gereği cari hesap ekstresinde borç bakiyesi olan 693,53 TL alacaklarının tahsili için 24.12.2018 tarihinde İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlu şirketin 03.01.2019 tarihinde hem borca hem de yetkiye itiraz ettiğini, dava konusu icra takibine ilişkin borç fatura alacağından kaynaklanmakta olduğunu, para alacağından doğan uyuşmazlıklarda aksi kararlaştırılmamışsa alacaklının ikametgahındaki Mahkemesinin yetkili olduğunu davalı /borçlu şirketin dava konusu icra takibine bu açıdan da haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, itiraz edilen icra takibine ilişkin alacak, borçlu şirkete kesilen faturaların ve cari hesaba dayanmakta olduğunu, bu konudaki tüm kayıtlar ile alacağın varlığı ve ulaştığı meblağı müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sabit olacağını, davalı/ borçlunun kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, müvekkil şirketin ticari defter kayıt, fatura ve banka hesap kayıtlarında inceleme yapıldığında davalarının haklılığının ortaya çıkacağını, açıklanan nedenler ile 693,53-TL asıl alacak ve ferileri için İzmir … İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyaya yapılan itirazların iptali ve takiplerin devamına karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davalı borçluya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
1-… Arabuluculuk Bürosunun …. Dosya …. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-İzmir …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası,
3-Davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler,
4-Davacı vekilinin 15/03/2021 havale tarihli feragat dilekçesi,
5-Davalı vekilinin 12/03/2021 tarihli dilekçesi,
6-Sair deliller.

DAVA KONUSU:
Açılan dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalar ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın davalı şirketten tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili dosyaya sunduğu 15/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin dosyaya sunduğu 12/03/2021 tarihli dilekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde; ”Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde, davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır, hükmü yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragat etmeye ilişkin özel yetkisi bulunan davacı vekilinin 15/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmakla, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 39,53-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 54,40-TL harçtan mahsubu bakiye 14,87-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından gerçekleştirilen yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşılmakla, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.