Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/411 E. 2021/542 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2020/411 Esas
KARAR NO : 2021/542

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Sistemleri Sanayi A.Ş, iklimlendirme cihazlarının, otel, hastahane gibi kamu kurumlarının havalandırma sistemlerinin bakım, onarım ve malzemelerinin satışını yapan ihracatçı bir firma olduğunu, davacı, çalıştığı işbu alan kapsamında … Devleti ile de ihracat yapmakta olduğunu, davacı, … Devleti’ne gerçekleştireceği ihracat ile ilgili olarak Davalı … A.Ş’nin de … Devleti bankası olması ve bu durumun …. bank A.Ş tarafından davacı açısından masraflar yönü ile birçok avantajı olacağının bildirilmesi, davacının akreditif hesabı açabileceği bankalar arasında … A.Ş’nin de yer alması gibi sebepler ile üzerine davacı tarafından 2020 yılının Nisan ayında … A.Ş … şubesinde öncelikle hesap açma işlemleri gerçekleştirildiğini, fakat davacı, 20/07/2020 tarihinde Akreditif iskontosuna ait faiz pazarlığı ardından netleşen 1.808 USD karşılığı yaklaşık 12.700,00.-TL’lik faiz tutarını hesaba aktararak hesabını müsait hale getirmişken 27/07/2020 tarihinde ki son işlem sırasında davacıdan 2.752,00.-TL’lik bir ödeme daha ödeme talep edildiğini, bu kapsamda davacıdan 20/07/2020 tarihinde İhr. Akreditif Değişiklik Tah. Komisyonu 170,87.- TL , Vesaik Ücreti Tah.Kom. 999,66.-TL ,Teleks Ücreti Tah. Kom 450,00.-TL *2 = 900,00.-TL , Kurye Ücreti Tah Kom. 360,00.-TL * 2 = 720,00.-TL olmak üzere toplam 2.619,66.-TL masraf alındığını, buna ilişkin davalı ile yapılan görüşmede anılan masraf kesintilerinin sistem tarafından otomatik olarak tahsil edildiği belirtildiğini, tüm bu hususlara ilişkin davalıya 28.07.2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, haksız ve yersiz olarak yapılan masraf kesintilerinin iadesi ile iskonto edilmesi gereken tutarın TL olarak değil USD olarak hesaba geçilmesi ve zararlarının giderilmesi istendiğini, davalı yan ihtarnamede dile getirilen taleplerimizi karşılamadığı gibi işlemin iptalini de geciktirdiği için davacının daha fazla zarara uğramasına neden olduğunu, belirterek davacının şirketin bankanın hatalı işleminden kaynaklı olarak uğradığı 10.500,00-TL tutarında Kur zararının davalıdan en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA ;
Davalı vekili dosyaya sunmuş olduğu 28/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından davacıya masraf ve komisyonlara ilişkin öncelikle hem akreditif hesabı açılması esnasında hem de sürecin devamında gerekli bilgilendirmeler yapıldığını, davalı bankaya bu hususta atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, davayı asla kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile davacının kur farkından doğan herhangi bir zararı var ise dahi bu zarar davacının kendi kusurlu eylemleri neticesinde meydana geldiğini, bankacılık işlemlerinde komisyon, ücret ve masraf talep edilmesi bankanın yasal hakkı olduğunu, davacı taraf tacir olduğunu, her tacir gibi ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli hareket etmesi gerektiğini, tacir olan davacı imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olduğunu, davacıdan alınan masraflar taraflar arasında düzenlenen tacirler için bankacılık işlemleri sözleşmesine uygun olduğunu, davacı bu sözleşeme uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Kredi sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davacı vekili, müvekkili firmanın iklimlendirme cihazlarının, otel, hastahane gibi kamu kurumlarının havalandırma sistemlerinin bakım, onarım ve malzemelerinin satışını yapan ihracatçı bir firma olduğunu, müvekkili firmanın … Devletine gerçekleştireceği ihracat ile ilgili 2020 Nisan ayında … A.Ş. … Şubesinde hesap açıldığını, fakat müvekkili firmanın 20/07/2020 tarihinde Akreditif iskontosuna ait faiz pazarlığı ardından netleşen 1.808 USD karşılığı yaklaşık 12.700,00.-TL’lik faiz tutarını hesaba aktararak hesabını müsait hale getirmişken 27/07/2020 tarihinde ki son işlem sırasında müvekkili firmadan 2.752,00.-TL’lik bir ödeme daha ödeme talep edildiğini,bu kapsamda davacıdan 20/07/2020 tarihinde İhr. Akreditif Değişiklik Tah. Komisyonu 170,87.- TL , Vesaik Ücreti Tah.Kom. 999,66.-TL ,Teleks Ücreti Tah. Kom 450,00.-TL *2 = 900,00.-TL , Kurye Ücreti Tah Kom. 360,00.-TL * 2 = 720,00.-TL olmak üzere toplam 2.619,66.-TL masraf alındığını, buna ilişkin davalı ile yapılan görüşmede anılan masraf kesintilerinin sistem tarafından otomatik olarak tahsil edildiği belirtildiğini, tüm bu hususlara ilişkin davalıya 28.07.2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı yan ihtarnamede dile getirilen taleplerimizi karşılamadığı gibi işlemin iptalini de geciktirdiği için müvekkili şirketin daha fazla zarara uğramasına neden olduğunu, belirterek müvekkili şirketin bankanın hatalı işleminden kaynaklı olarak uğradığı 10.500,00-TL tutarında Kur zararının davalıdan en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka tarafından davacıya hem akreditif hesabı açılması esnasında hem de sürecin devamında gerekli bilgilendirmeler yapıldığını, bankacılık işlemlerinde komisyon, ücret ve masraf talep edilmesi bankanın yasal hakkı olduğunu, davacı taraf tacir olduğunu, her tacir gibi ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli hareket etmesi gerektiğini, davacıdan alınan masraflar taraflar arasında düzenlenen tacirler için bankacılık işlemleri sözleşmesine uygun olduğunu, davacı bu sözleşeme uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 11/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı …Ş. ile Davacı … Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 08.07.2020 tarihinde Tacirler İçin Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşmede, davalı banka’nın Davacı’dan tahsil edeceği tüm masraf kalemlerine yer verildiği, iş bu nedenle Davacının tahsil edilen bu masraf kalemlerinden haberdar olduğu, davalı banka’nın tahsil edeceği masraf kalemi türlerinin TCMB’nin 10.02.2020 tarih (…) sayılı tebliğinde yer alan masraf kalemi türleri ile uyumlu olduğu kanaati oluşmuş, davalı banka’nın tahsil ettiği, iade etmediği … teleks ücreti, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile uyumludur. Davaya konu ihracat akreditifi iskonto işlemi için ayrı ayrı akreditifi açan bankaya … kodu mesajı ile akreditif vesaiklerinin iskonto edildiğine dair amir bankaya 3 adet … mesajı gönderildiği, davacının hesabından 2*450 TL =900 TL …/teleks ücreti tahsil ettiği tespit edildiği, davalı banka’nın tahsil ettiği, iade etmediği 170,87 TL tutarındaki İhracat Akreditif Değişiklik Ücretinin, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile uyumlu olmakla birlikte, davalı bankanın ihracat akreditifinde değişiklik yaptığına dair … vb gibi bir belgeye rastlanılmadığı için iş bu ücretin tahsil edilip edilemeyeceğinin takdiri Sayın Mahkeme’ye bırakıldığını, davacı, dava dilekçesinde 27.07.2020 tarihinde döviz satış işleminin davalı bankaca yapılmadığının kendisine haber verilmediği belirtmiş olmakla birlikte, dava dosyası yer alan ihtarname incelendiğinde; “Akreditif iskontosuna ait faiz pazarlığı ardından netleşen 1,808 USD karşılığı yaklaşık 12,700.00 TL lik faiz tutarını 20.07.2020 tarihinde hesaba aktararak hesabımızı müsait hale getirmişken; 27.07.2020 tarihindeki son işlem sırasında tarafımızdan 2,752.00 TL daha ödeme talep edilmesiyle bu durumun farkına varılmıştır.” beyanının yer aldığı, 27.07.2020 tarihinde davacının hesap bakiyesinin 97,777 USD döviz satış işlemine müsait olmadığından davacının haberdar olduğu kanaatine varıldığını, hem davalının hem de davacının basiretli bir tacir olduğu dikkate alındığında; davalı banka tarafından tahsil edilen masrafların tahsilat tarihi: 20.07.2020, akreditif iskonto işlem tarihlerinin 21.07.2020, 24.07.2020, 27.07.2020 olduğu, davacının tahsil edilen bu masraflardan haberdar olduğu değerlendirilmekte olduğunu, davalı banka’nın tahsil ettiği ve de iadeye konu ettiği, 1,719.66 TL tutarındaki iade işlemini davaya konu işlem tarihinden sonra 04.08.2020 tarihinde yapmış olduğu dikkate alındığında; davalı bankanın basiretli bir tacir olarak işlem gününde ya da en geç ertesi gün iade etme sorumluluğunun bulunduğu, 27.07.2020 tarihinde davaya konu döviz satış işlemi için davacının hesap bakiyesinin toplam 2,762.41 TL yetersiz olduğu, davalının iade edeceği 1,1719.66 TL’yi 21.07.2020 tarihinde davacının hesabına iade etse bile; dava konu döviz satış işleminin yapılabilmesi için, davacının hesabının, 1,042.75 TL yetersiz olduğu, davacının, davalı banka’da işlem yaptırmadan önce, davaya konu işlemle ilgili hesap bakiyesini müsait hale getirmesinde davacının sorumluluğu bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davalı bankanın tahsil ettiği ve davaya konu masraf tahsilatından davacının haberdar olduğu, davacının anonim şirket olup basiretli hareket etme yükümlülüğü bulunduğu, davaya konu döviz satış işlemi için davacının hesap bakiyesinin yetersiz olduğu, bu hususta davalıya yükletilebilecek bir kusurun bulunmadığı, davalı tarafça iade davacının iddia ettiği tarihte yapılmış olsa dahi yine davacı hesap bakiyesinin yetersiz kalacağı, davacının davalı bankada işlem yaptırmadan önce söz konusu işlemle ilgili hesap bakiyesinin müsait hale getirmesinde davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, bu hususta davacının sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın REDDİNE,
Davalı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 179,32 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 120,02‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından arta kalanın HMK 333 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza