Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2022/891 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2020/409 Esas
KARAR NO : 2022/891

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, İzmir ‘de faaliyet göstermek için , taşınmaz almaya karar verdiğini, bunun üzerine …. ili, ….. ilçesi, … Köyü ………. adresinde bulunan …. Ada ……..Parsel sayılı 5000 m2 taşınmazın satışı konusunda, davalı ile anlaştığını, bu ticari satım için davacının kaparo olarak, 08.03.2018 tarihinde, Yapı Kredi Bankası aracılığıyla davalıya 20.000-TL gönderdiğini, davalının, davacıyı sürekli oyalayarak bir türlü tapu devrini gerçekleştirmediğini, satışın gerçekleşmeyeceğini anlayan davacının, ödediği kaparonun kendisine iadesi için davalı ile defalarca görüşmesine rağmen bir sonuç alamadığını belirterek davanın kabulü ile davacının alacaklı olduğu 20.000- TL’nin , ödeme tarihi olan 08.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 22/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki alım-satım ilişkisine ait beyanların gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin, davacı tarafa karşı bu güne kadar tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve güncel olarak herhangi bir borç ve yükümlüğünün bulunmadığını, davacı ve davalı şirket İTOP’ta bulunan davalıya ait arazinin alım satımı konusunda, …-( sarnıç emlak) aracılığında bir araya getirildiğini ve bu alım -satım konusunda mutabık kaldıklarını, organize saniye bölgesinde bulunan arazilerin alım satımı ayrı bir yasal mevzuata ve uygulamaya tabi olduğu için tarafların uzlaşı ve mutabakat sağlaması ile davalı tarafından 12/03/2018 tarihinde …Matbaacılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurulduğunu, bu konuda, mutabık kalınan ve davacı firmanın iş kolu olan matbaacılık faaliyetleri içeren şirketin kuruluş, işletme , muhasebe , emlakçı ve tüm giderleri kapsamında davacı yan tarafından masraflara mahsup edilmek 20.000TL bedel gönderildiğini, çiçekçilik ve organizasyon dışında hiçbir faaliyeti olmayan davalı firmanın, İTOP’ta bulunan arazisini davacı tarafa satmak için, mutabakat ile kurulan şirketin kuruluş, işletme ve emlakçı giderlerinin alınan bedelden çok daha fazla olduğunun ortaya çıkacağını belirterek haksız davanın reddedilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı şirketin, davalı şirket ile arasındaki ……… Köyü, ……… Ada ………..Parsel sayılı taşınmaza ilişkin alım-satım sözleşmesi dolayısıyla 08.03.2018 tarihinde, Yapı Kredi Bankası aracılığıyla davalıya göndermiş olduğu 20.000-TL’nin, davalının, tapu devrini gerçekleştirmemesi nedeniyle sebepsiz olarak zenginleştiği iddiasından kaynaklanan ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Davacı defterleri, faturalar ve ticari kayıtlar üzerinde rapor aldırılmak üzere Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 19/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı firmanın davalıya kaparo olarak gönderdiği bakiyeyi 760.01.09.022 nolu Pazarlama Giderleri hesabına devrederek şirket gideri olarak gösterdiği, davacı tarafın ticari defterlerinde davalıdan alacaklı olarak alacaklı görünmediği yönünde tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek davalı defterleri, faturalar ve ticari kayıtlar üzerinde rapor aldırılmıştır. 25/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; ” tarafların iddia ve savunmalarından davacı tarafından davalı …Çiçekçilik Dekorasyon Organizasyon Turizm San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.ünvanlı şirkete ait ……….ili ………. adresinde bulunan …… ada …….. parsel sayılı 5.000 m2 taşınmazın satışı konusunda anlaştıkları ve davacı tarafından 20.000.- Tl.nin 08/03/2018 tarihinde Yapı ve Kredi Bankası aracılığı ile davalıya gönderildiği konusunda tarafların her hangi bir itirazı bulunmamaktadır. Ancak ………… Ve Tic.Ltd.Şti. ünvanlı şirketin 12/03/2018 yılında kurulduğu bu nedenle bu şirkette davacının 20.000.- Tl lik havalesinin bu şirketin defter kayıtlı olmadığı, açıktır.Davacı şirketin dava dilekçesi adresi……….Mahallesi ……..Sokak No; …….. Esenyurt/İstanbul olması nedeni ile dava konusu ile ilgili yasal defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi mümkün olamamıştır. Davalı şirkete ait 2018-2019 ve 2020 yıllarına ait yasal defter ve dayanağı belgelerinin incelenmesi sonucunda davacı tarafından gönderildiği ileri sürülen 20.000.- Tl.lik banka havalesinin … San. Ve Tic.Ltd.Şti. ünvanlı şirket kayıtlarında kayda rastlanmadığı gibi bu şirketin kuruluşundan itibaren 2018-2019 2020 yıllarında yapılan inceleme sonucunda şirketin 3 yıl içinde her hangi bir faaliyetinin olmadığı ve de 3 yıl kapsamında toplam 9.831,88 Tl lik zararın gerçekleştiği” tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkememizin ara kararı gereğince dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiş olup 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda “davalı defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda şirketin kuruluş tarihinin 12/03/2018 olup dava konusu olan davacının alacağını teşkil eden davacı tarafından davalıya 08/03/2018 tarihinde gönderilen 20.000 Tl lik havalenin kayıtlı olmadığı,ve davacı şirkete ait yasal defter ve belgleri üzerinde Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasına sumulan bilirkişi Mali Müşavir ……….. tara fından düzenlenen 15/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda 2018 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye defterinin dönem başı noter onayının 21/12/2017 yılında yapıldığı gibi yasa gereği yevmiye defterinin sahibi lehine delil teşkil etmesi bakımından 2018 yılı dönem sonu noter görüldü işlemin aynı noterce 28/06/20189 tarihinde yapıldığı , ve sonuçta davacının davalıya 08/03/2018 tarihinde gönderilen 20.000,- Tl.nin davalı şirket hesabına borç kaydını yapıldığı, ve bu ödemenin 30/09/2018 tarihinde virman sureti ile PAZARLAMA GİDERLERİ aktarılarak şirket gideri olarak gösterildiği” tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. 15/04/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; “…Çiçekçilik Dekorasyon Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’nin 2018 yılına ait yasal defter ve dayanağı belgelerinin incelenmesi sonucunda davacı şirket tarafından dava konusu …Çiçekçilik Dekorasyon Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti.ne Yapı Kredi Bankası aracılığı ile 20.000.- TI nin gönderildiği bu işlem sonucunda davacı şirketin …Çiçekçilik Dekorasyon Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’den 20.000.- TL alacaklı olduğu ” tespitlerine yer verilmiştir.
Somut olayda, tarafların taşınmaz alım satımı hususunda geçersiz bir sözleşme ile anlaştıkları ve bir kısım ödeme yapıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın, davacı tarafından yapılan ödemenin neye ilişkin olduğu ve davacıya iade edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmakla Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Davacı tarafından davalı banka hesabına gönderilen 08/03/2018 tarihli Yapı Kredi Bankasına ait dekont incelendiğinde “İtop arsa …… ada………. parsel kapora bedeli” açıklamasının yer aldığı dolayısıyla davacı tarafça gönderilen havalede paranın gönderilme sebebi yazılı olup, böylece yazılı belge ile davalıya para gönderdiğinin ispatlandığı, davalı tarafın işletme, muhasebe, emlak ve tüm giderlere karşılık bu bedelin kendilerine gönderildiğini beyan ettiği, ,davalı tarafın ikrar ettiği maddi vakıanın hukuki vasfının ileri sürülenden farklı bulunduğunu bildirmesinin, vasıflı ikrar (gerekçeli inkâr) niteliğinde olduğu ve bu ikrarın bölünemeyeceği, çünkü vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğünün, ikrar eden tarafa (davalıya) değil vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) ait olduğu, davacının da ,yukarıda açıklandığı üzere ,yazılı belge ile iddiasını (gönderdiği para miktarını ve sebebini) ispatlamış olduğu,
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışının TMK’nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237 (818 sayılı BK’nun 213.m, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği, TMK’nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır” şeklinde açıklandığı, geçersiz sözleşmeye göre bir bedel ödenmiş ise, Yargıtay’ın 10.07.1940 tarih ve 2/77 Sayılı İBK’na göre, taraflar satışın kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilecekleri, bu sözleşmeler geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağı, herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğu 6098 sayılı TBK’nun 177/1. fıkrasına göre; sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar paranın, cayma parası olarak değil, sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılacağı, 2. fıkraya göre; aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça bağlanma parasının (kapora) esas alacaktan düşüleceği, harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan kaporanın da iadesi gerektiği, satış harici olduğundan taşınmaz satışının hangi gerekçelerle gerçekleşmediğini bir önemi olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Davanın kabulü ile;
20.000- TL ‘nin , 08.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 1.366,20-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00-TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafça yapılan, 13 adet tebligat gideri 73,50- TL, 2 adet elektronik tebligat gideri 38,00-TL, 56,30-TL dosya masrafı ve Bilirkişi ücreti 1.500-TL olmak üzere toplam 1.667,05-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2022

Katip ………
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza