Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/397 E. 2022/573 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO :2020/397 Esas
KARAR NO : 2022/573

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVA DOSYASINDA

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen dosyada İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, davalı şirketten zirai alanda kullanılmak adına damlama boruları ve buna bağlı ek parçalara ilişkin alım yapmakta olduğunu, alım satım işlemi ise; davacı ödeme yapmakta daha sonra ihtiyat duyduğu malzemeleri sipariş vererek davalı şirketten temin ederek işlemi gerçekleştirdiğini, davacı şirket 09/02/2019 , 22/09/2019, 25/02/2019 ve 25/04/2019 tarihlerinde davalı şirketten damlama boruları ve ek parçalarda çıkan ayıplar neticesinde ayıp ihbarı yapılması adına davalı şirket yetkilileri ile görüşmeler yapıldığını, bunun üzerine davalı şirket yetkilileri tarafından yapılan incelemeler neticesinde söz konusu malların ayıplı olduğu kabul edildiğini, davalı şirket ile de ayıp konusunda mutabık kalınarak davacı şirket tarafından 08/05/2019 tarihli 32.769,75 TL tutarlı iade faturası tanzim edildiğini ve söz konusu iade faturası davalı şirket tarafından da kabul edilerek ticari defterlere işlendiğini, taraflar arasında bahsedildiği gibi bir anlaşma olmasına ve bu anlaşmaya istinaden mutabakat sağlandığı, ticari defterlere işlenmesine ve bu yönde vergi dairelerine bildirim yapılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından davacının kalan cari hesabı ödenmediğini, davalı şirket tarafından 11/10/2019 tarihli 10.358,13 TL bedelli “fiyat farkı” konulu fatura düzenlenip davacı şirkete gönderildiğini, davalı şirket tarafından verilen sürede cari hesaba ilişkin ödeme yapılmaması üzerin davacı tarafça İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde işbu icra takibine itiraz edilerek icra takibi durdurulduğunu belirterek davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında müvekkili şirketçe üretilen zirai alanda kullanılmak üzere damlama boruları ve ek parçalarının alım satımına ilişkin ticari ilişki ve buna bağlı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının davacı müvekkili şirketçe teslim edilen emtianın ayıplı olduğu gerekçesi ile müvekkili şirket adına A-11367 nolu 05.08.2019 tarihli, 32.769,75-TL tutarında iade faturası düzenlediğini ancak davalı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapılmadığı gibi, söz konusu fatura içeriğine uygun şekilde bir mal iadesi de gerçekleştirmediğini, bu itibarla davalı şirket fatura içeriğini yani iade faturasına konu malları müvekkili şirkete iade etmediğinden, iade edilmeyen emtia dikkate alınarak müvekkili şirketçe 11.10.2019 tarihli ve 10.358,13-TL bedelli fatura düzenleyerek muhataba gönderdiğini, davalının söz konusu faturayı müvekkili şirkete haksız olarak iade ettiğini, davalı söz konusu fatura bedelini ödemediğinden aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine de itiraz ettiğini, itirazın iptali için İzmir Arabuluculuk bürosuna … arabuluculuk numarası ile zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak arabulucuk görüşmeleri sonucunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davalının borca itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafından takibe itiraz dilekçesinde hukuka uygun bir itiraz gerekçesi ileri sürülmediği gibi, takibe konu cari hesap borcunun müvekkili şirkete ödendiğine ilişkin bir ödeme belgesi de ibraz edilmediğini, bu nedenle davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali gerektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında Davalı … Ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından dosyaya sunulan 28/09/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapılmış olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü olduğunu, davanın öncelikle yetki yönünden reddi gerektiğini, davaya konu icra takibi İİK’nun 58/3. Maddesine aykırı olduğunu, davacı ” ayıplı mal ” ve ” iade faturasına konu malların teslim edildiği ” yolundaki iddialarını ispatla mükellef olduğunu, davacı davalı şirketten satın aldığı malların ayıplı çıktığını ve bu hususun davalı şirketçe kabul edildiğini iddia ettiğini, davacının bu yöndeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, taraflar tacir olup, ayıp ihbarlarını yasa ile belirlenen süreler içinde yazılı olarak yapmakla mükellef olduklarını, davacı ayıp mal iddiasında ise öncelikle bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, ancak Davacı tarafından davalı şirkete yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davacı davalı şirket adına A-11367 nolu 05.08.2019 tarihli, 32.769,75-TL tutarında iade faturası düzenlemiş ise de davacı tarafından davalı şirkete usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapılmadığı gibi, söz konusu fatura içeriğine uygun şekilde bir mal iadesi de gerçekleştirmediğini, bu itibarla alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirket alacağını dayandırdığı fatura içeriğini yani iade faturasına konu malları davalı şirkete iade ettiğini ispatla mükellef olduğunu, kaldı ki; davaya konu faturada, fatura muhatabı olan davalı şirketin imzası bulunmadığını, dolayısıyla bu haliyle fatura, muhatabı olan davalı şirket için medenî usûl hukukunda kesin delillerden olan senet niteliğinde de olmadığını, bu nedenle yine hiç bir kabulü içermemek kaydı ile, davacı iade faturasına konu malları davacı şirkete usulüne uygun olarak iade ettiğini yazılı delil ile kanıtlamakla mükellef olduğunu, davacı iddialarının aksine davalı şirket davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacının ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davalı adına iade edilmeyen emtia dikkate alınarak davalı şirketçe 11.10.2019 tarihli ve 10.358,13-TL bedelli fatura düzenlendiğini ve muhataba gönderildiğini, ancak davacı söz konusu faturayı davalı şirkete iade ettiğini, davalı söz konusu fatura bedelini ödemediğinden Davalı aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı icra takibine de itiraz etmiş olup, itirazın iptali için taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, bu nedenle alacaklı olduğunu iddia eden davacı davalıdan alacaklı değil, askine davalı şirkete borçlu olduğundan davacının davasının bu yönü ile de reddi gerektiğini belirterek davacının haksız davasının yetki ve esas yönünden reddine, davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Davalı … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 09.02.2019, 22.02.2019, 25.02.2019 ve 25.04.2019 tarihlerinde davalı şirketten almış olduğu damlama boruları ve ek parçalarda çıkan ayıplar neticesinde ayıp ihbarı yapılması adına davalı şirket yetkilileri ile görüşmeler yapıldığını; bunun üzerine davalı şirket yetkilileri tarafından yapılan incelemeler neticesinde söz konusu malların ayıplı olduğunun kabul edildiğini, davalı şirket ile de ayıp konusunda mutabık kalınarak müvekkili şirket tarafından 08.05.2019 tarihli, 32.769,75 TL tutarlı iade faturası tanzim edildiğini ve söz konusu iade faturasının davalı şirket tarafından da kabul edilerek ticari defterlere işlendiğini, taraflar arasında belirttikleri gibi bir anlaşma olmasına ve bu anlaşmaya istinaden mutabakat sağlanıp; ticari defterlere işlenmesine ve bu yönde vergi dairelerine bildirim yapılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından 11.10.2019 tarihli, 10.358,13 TL bedelli “Fiyat Farkı” konulu fatura düzenlenip müvekkili şirkete gönderildiğini, o tarihlerde davacı şirket ile fiyat farkına konu olabilecek bir alışveriş yapılmadığını, müvekkili şirketin de söz konusu faturayı İzmir 26. Noterliğinin 18.10.2019 tarih ve 10210 yevmiye nolu İhtarnamesi ile iade ettiğini, daha sonra davacı şirketin Beşiktaş 6. Noterilğinin 24.10.2019 tarih ve …Yevmiye Nolu İhtarname ile yine 11.10.2019 tarihli, 10.358,13 TL bedelli faturayı müvekkili şirkete tebliğ ettiğini, kendilerinin de söz konusu ihtarnameye İzmir 6. Noterliğinin 30.10.2019 Tarih ………….. Yevmiye No ile cevap vererek gönderilen faturayı iade ettiklerini, davacı şirketin “Fiyat Farkı” adı altında kesmiş olduğu faturanın da neye istinaden bir fark oluştuğu, söz konusu faturanın ne olduğu anlayamadıklarından davacı şirketin göndermiş olduğu 11.10.2019 Tarihli, 10.358,13 TL bedelli “Fiyat Farkı” isimli faturayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, tarafların ticari defterleri ile Vergi Dairesine bildirilen BA-BS formları incelendiğinde müvekkili şirketin alacaklı olduğunun görüleceğini, “Fiyat Farkı” isimli faturayı kabul etmemeleri sebebiyle cari hesap alacaklarının ortaya çıktığını ve İzmir 16. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıların işbu icra takibine itiraz etmesi üzerine İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile taraflar arasındaki cari hesap alacağına ilişkin yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle dava açılmış olduğunu ve işbu davanın halen derdest olduğunu, her iki dava konusunun da taraflar arasındaki cari alacağa dayanması, bir dosyada verilecek olan kararın diğer dosyayı da etkileyecek olması ve usul ekonomisi sebebiyle iş bu dava dosyasının İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, neticeten davanın reddi ile davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas……. Karar sayılı dosyası, İzmir 24. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası, İzmir 16. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası, Bilirkişi raporları, fatura ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında Davacı vekili, müvekkili şirket, davalı şirketten zirai alanda kullanılmak adına damlama boruları ve buna bağlı ek parçalara ilişkin alım yapmakta olduğunu, müvekkili şirket 09/02/2019 , 22/09/2019, 25/02/2019 ve 25/04/2019 tarihlerinde davalı şirketten damlama boruları ve ek parçalarda çıkan ayıplar neticesinde ayıp ihbarı yapılması adına davalı şirket yetkilileri ile görüşmeler yapıldığını, bunun üzerine davalı şirket yetkilileri tarafından yapılan incelemeler neticesinde söz konusu malların ayıplı olduğu kabul edildiğini, davalı şirket ile de ayıp konusunda mutabık kalınarak davacı şirket tarafından 08/05/2019 tarihli 32.769,75 TL tutarlı iade faturası tanzim edildiğini ve söz konusu iade faturası davalı şirket tarafından da kabul edilerek ticari defterlere işlendiğini, davalı şirket tarafından verilen sürede cari hesaba ilişkin ödeme yapılmaması üzerin davacı tarafça davalı aleyhine İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, iddia ederek itirazın iptaline ve müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, davacı tarafça dayanılan ayıplı mal ve iade faturasına dayalı malların teslim edildiği iddialarının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğinin, iade faturasına konu işin yapılmış olduğunun davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını aksine davacı şirketten alacaklı bulunduğunu, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın likit ve muayyen olmadığını, müvekkili yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İzmir 6. A.T.M … Esas sayılı dosyasında Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında zirai alanda kullanılmak üzere damlama boruları ve ek parçalarının satışına ilişkin ticari ilişki ve buna bağlı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı tarafça teslim alınan bir kısım emtianın ayıplı olduğu iddiasıyla iade faturası düzenlendiğini, davalı tarafça herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, iade faturasına konu edilen ve ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin de müvekkili şirkete iade ve teslim edilmediğini, bu ürünlere ilişkin müvekkili tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafça iade edildiğini, fatura bedelinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının haksız bir şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek takibe vaki itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir 6. A.T.M … Esas sayılı dosyasında Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü olduğunu, taraflar tacir olup, ayıp ihbarlarını yasa ile belirlenen süreler içinde yazılı olarak yapmakla mükellef olduklarını, davacı ayıp mal iddiasında ise öncelikle bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davacı müvekkili şirket adına A-11367 nolu 05.08.2019 tarihli, 32.769,75-TL tutarında iade faturası düzenlemiş ise de davacı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapılmadığı gibi, söz konusu fatura içeriğine uygun şekilde bir mal iadesi de gerçekleştirmediğini, davacı iddialarının aksine müvekkili şirket davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacının ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili adına iade edilmeyen emtia dikkate alınarak müvekkili şirketçe 11.10.2019 tarihli ve 10.358,13-TL bedelli fatura düzenlendiğini ve muhataba gönderildiğini, ancak davacı söz konusu faturayı müvekkili şirkete iade ettiğini, müvekkili şirket söz konusu fatura bedelini ödemediğinden Davalı aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı icra takibine de itiraz etmiş olup, itirazın iptali için taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, bu nedenle alacaklı olduğunu iddia eden davacı davalıdan alacaklı değil, askine müvekkili şirkete borçlu olduğundan davacının davasının bu yönü ile de reddi gerektiğini ileri sürerek davacının haksız davasının yetki ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki Dava; ayıplı mal ve iade faturası iddiasına dayalı alacağın tahsiline matuf başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Birleşen İzmir 6. A.T.M … Esas sayılı dosyasında Dava; sözleşme ve faturaya dayalı alacağın tahsiline matuf başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında damlama sulama sistemi malzemeleri satışı ile ilgili ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda mahkememizin … Esas sayılı dosyasında Davacı tarafın satışa konu emtianın ayıplı olduğu iddiası ile düzenlenen iade faturasının davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine bu itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açılmış olduğu, birleşen İzmir 6. A.T.M’nin … Esas sayılı dosyasında ise söz konusu damlama sistemi malzemelerinin satışından kaynaklı olarak davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı tarafça ödenmediği iddiası ile davalı ve aynı zamanda dosyamız davacısı bulunan Irragate … Ltd. Şti. Aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğünün … dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine bu itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişi Osman Doruk’a tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 16/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Boliş 32.769,75.-TL tutarında iade faturası düzenlemesi neticesinde 31/12/2019 tarihinde Bolişten 6.141,02.-TL tutarında alacaklı olduğu defter incelemesinde tarafımdan tespit edilerek,Ek de yer alan Defter kaytılarında,faturalarda ve sevk irsaliyeleri incelemelerinde net bir şekilde görüldüğü hususunda görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya davacı şirket ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak SMMM bilirkişi Fadime Öztop’a tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Boliş Plastike ait Defter ve Belgelerinin incelenmesi neticesinde 4.217,11 Tt Irrıgate Sulama firmasırıdan alacaklı olduğu, Yani ; Irrigate Sulama Tekn.San.Tic.Ltd Şti 4.217,11 TL (B) borçlu olduğunu gösteren bakiyenin yer aldığı, tüm be’gelerin TTK ve VUK hükümlerine uygun şekilde Defterlerde yer aldığı hususunda görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişi Hasan Karadeniz’e tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 16/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; Mahkeme dosyası içerisinde mevcut belgeleri , davacı ait yasal defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu; Gerek davacı şirketin ve gerekse davalı şirketin 2019 yılına ait kanu- nen tutulması gereken defterlerin usulüne uygun olarak işlendiği, yasal hüküm kapsamında özellikle yevmiye defterlerinin işlemlerinin noterce dönem sonu kapanış onaylarının yaptırıldığı , Davacı şirkete ait yasal defter ve dayanağı belgelerinin incelenmesi ve de yapılan tespitler sonucunda davacının davalıya borçlu olmadığı gibi davacının davalıdan 6.141,02 Tl alacağının olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin 2019 yılına ait yasal defterlerine dayalı olarak düzen- lenen bilirkişi raporunda davalının davacıdan 4.217,11 Tl. lik alacağının olduğu tespit edilmiştir. Davacı ve davalı defterler arasındaki fark rapor içerisinde de belirtildiği üzere davalı tarafından davacı adına düzenlenen 11/10/2019 tarih 161493 nolu KDV dahil 10.358,13 Tl.lik fiyat farkı faturasının davacı şirket kayıtlarında olmadığından kaynaklanmış olduğu hususunda görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan raporlar mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı İcra Ve İflas Kanununun 67. Maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, devam eden ikinci fıkrada ise dava sonunda borçlunun haksızlığına karar verilir ise borçlunun, alacaklının haksız olduğu kanaatine varılır ise karşı tarafın talebi üzerine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulmasına karar verileceği hususları düzenlenmiştir. Yukarıda değinilen tespit ve somut durumlar ile mezkur yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, dosyamız davacısı birleşen dosya davalısı Irragate Sulama Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. İle dosyamız davalısı ve birleşen dosya davacısı … Kimya Ve Sanayi Ltd. Şti. Arasında zirai sulama sistemleri malzemelerinin satışının yapıldığı, satıcının … Kimya Ve Sanayi Ltd. Şti. Alıcının ise Irragate Sulama Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. olduğu, davacı birleşen dosya davalısı Irragate Sulama Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.tarafından söz konusu ürünlerin ayıplı olduğunun iddia edildiği, bu ayıp iddiasına ilişkin olarak karşı tarafa iade faturası düzenlendiği görülmektedir. Konuya ilişkin 6102 sayılı T.T.K’nun 23. Maddesinin C Fıkrasında tacirler arasında yapılan satışlarda malın ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli olması durumunda iki gün içinde, açıkça belli olmaması durumunda teslimden sonra sekiz gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde alıcının bu durumu bu süre içinde satıcıya ihbar etmekle yükümlü olduğu açıkça düzenlenmiştir. Diğer durumlarda ise, 6098 sayılı T.B.K’nun 223. Maddesinin 2. Fıkrasının uygulanacağı belirtilmiştir. 6098 sayılı T.B.K’nun 223. Maddesinde; “Alıcının devraldığı satın alınanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmez ise satılan bu ayıp ile birlikte kabul edilmiş sayılır. ” hükümleri yer almaktadır. Somut olay ve konuya ilişkin bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde alıcı Irragate Sulama Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin satım sözleşmesine konu emtiadaki iddia ettiği ayıpları satıcı … Kimya Ve Sanayi Ltd. Şti. ‘ne yukarıda değinilen yasal metinler kapsamında ve bu yasal düzenlemelere uygun şekilde ve sürede ihbar ettiğine dair dosyada bir delil bulunmamaktadır. Başka bir deyişle alıcı yasada öngörülen sürede ve şekilde ayıp ihbarında bulunduğunu dosya kapsamında ispat edememiştir. Diğer yandan alıcı, söz konusu ürünlerin ayıplı olduğunu karşı tarafa bildirdiğini, bu hususta iade faturası düzenlediğini, bildirimin mail yolu ile karşı tarafa ayıp ihbarı şeklinde yapıldığını, faturanın karşı tarafça defterlerine işlendiğini iddia etmiş ise de ayıplı olduğu iddia edilen ve iade faturası düzenlendiği belirtilen ürünlerin karşı tarafa teslim edildiği ispatlanamamıştır. Başka bir deyişle davacı alıcı söz konusu ürünlerde ayıp bulunduğunu, bu ayıbın yasal süre ve şekilde satıcıya ihbar edildiğini ve ürünlerin satıcıya iade edildiğini ispatlayamamış bu husustan kaynaklı alacak iddiası ise bu sebeplerle mahkememizce kabule şayan bulunmamıştır. Birleşen İzmir 6. A.T.M’nin … Esas sayılı dosyasında ise davacı satıcı … Kimya Ve Sanayi Ltd. Şti., davalı Irragate Sulama Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’ne mal satışı yaptığını, bu hususa ilişkin düzenlenen fatura nedeniyle alacağının bulunduğunu, alacağın miktarını ispat etmiştir. Davalı taraf ise borcun ödendiği veya başka bir sebeple ortadan kalktığı hususunu ispat edememiştir. Davalı bu dosya ve dayanağı takip dosyasında ayıp iddiasına dayanmaktadır. Ancak bu iddia ve savunmasına ilişkin ispat külfetini yukarıda bahsedilen kabul ve gerekçeler kapsamında yerine getirememiştir.
Bu nedenlerle mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davanın reddine, birleşen İzmir 6. A.T.M’nin … Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne, alacak likit bulunduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine, reddedilen mahkememiz dosyasında davacının kötü niyeti tespit edilemediğinden davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 5100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ……. karar sayılı davasında;
Davanın KABULÜNE,
Davalının İzmir 24. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
Alacak likit bulunduğundan 4217,11 TL asıl alacağın %20’si oranında 843,42 TL icra inkar tazminatının itirazında haksız çıkan davalıdan alınarak davacı … ve Kimya Sanayi LTD.ŞTİ’ye verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4217,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dosya için;
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 288,07 -TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 54,40-TL harç ve icra dosyasına yatırılan 21,09-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 212,58-TL harcın birleşen dosya davalı …’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin birleşen dosya davalı …’nden alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı … Ve Kimya Sanayi Ltd. Şti. tarafından yapılan 25,00 TL tebligat, 5,50 TL elektronik tebligat, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 21,09 TL İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yatırılan peşin harç olmak üzere toplamda 160,39‬ TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dosya için;
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında yatırılan 78,21-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2,49-TL harcın davacı …’nden alınarak Hazineye irat kaydına,
Davacı … tarafından yapılan 2.250 TL bilirkişi masrafı, 70,00 TL tebligat, 49,00 TL elektronik tebligat, 23,90 TL talimat dosya masrafı, 78,21 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 32,38 TL İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yatırılan peşin harç olmak üzere toplamda 2.558,31- TL Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza