Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/787 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2020/391 Esas
KARAR NO : 2021/787

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.10.2019 tarihinde plakası belirlenemeyen bir araç, park halinde mülkiyeti davacıya ait … plakalı araca (… eski plakası) çarpıp kaçarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, park halinde bulunan davacıya ait … plakalı araca (… eski plakası) plakalı araçta maddi hasar meydana gelmiş ve trafik polislerince trafik kaza tutanağı düzenlendiğini, araç kaza tarihinde … …-…–…–…-… Genişletilmiş Kasko poliçe numarası ile kaskolu olduğunu, davacının aracında meydana gelen zararda kaza poliçe kapsamında teminat altında olduğunu, davacı araçta meydana gelen hasarın tazmini için davalıya başvurduğunu, davalı tarafından … Ltd. Şti. eksper olarak görevlendirilmiş ve davacının aracından toplam 7.914,40 -TL hasar bedeli tespit edildiğini, ancak Sigorta Şirketi araçta meydana gelen hasar bedelini ödemediğini, kaldı ki davacı araçta meydana gelen hasar bedeli sigorta eksperinin tespitinden daha da yüksek olduğunu belirtere dava konusu kazadaki ku talep edilebilir tazminat tutarının yargılama sırasında toplanan delillerle (özellikle bilirkişi incelemesi ile) aydınlanacağı dikkate alınarak HMK m. 107 kapsamı dikkate alınarak fazlaya ilişkin talep ve davaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00-TL hasar bedelinin zararın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden aşağı olmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA

Davalı … A.Ş vekili tarafından 08/09/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait … plaka sayılı araç davalı şirket tarafından …-…-…-… No’lu Genişletilmiş Kapsamlı Kasko Sigorta Poliçesi ile 13/04/2019-13/04/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı yan tarafından, davalı şirket nezdinde sigortalı aracın 22/10/2019 tarihinde gerçekleşen kaza ile araçta hasarın meydana geldiği iddiasıyla yapılan hasar ihbarı üzerine … No’lu Hasar Dosyası açılmış ve inceleme başlatıldığını, dosyanın işbu davayı görmeye yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER

Poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Davacı vekili, mülkiyeti müvekkiline ait … plaka sayılı araca 22/10/2019 tarihinde plakası bilinmeyen bir aracın çarpıp kaçması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracın kaza tarihinde … A.Ş tarafından kaskolu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarında kasko teminatı altında olduğunu, müvekkilinin aracında davalı şirket tarafından görevlendirilen eksper tarafından yapılan ekspertiz çalışmasında KDV hariç 7.914,40 TL hasar tespit edildiğini, davalı … A.Ş’ye hasar bedelinin ödenmesine yönelik olarak 02.04.2020 tarihinde başvuru yapıldığını fakat herhangi bir cevap alınamadığını, ödemenin yapılmadığını iddia ederek dava tarihi itibarı ile 300,00 TL hasar bedeli üzerinden işleyecek yasal faizden aşağı olmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, Davacıya ait … plakalı aracın …-…-…-… nolu genişletilmiş kasko poliçesi ile 13.04.2019 ile 13.04.2020 tarihleri arasında meydana gelecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, sigortalı aracın 22.10.2019 tarihinde gerçekleşen hasarı nedeni ile … nolu hasar dosyasının açıldığını yapılan incelemede hasar ile beyanın uyumsuz olduğunun anlaşılması nedeni ile müvekkil şirket tarafından davacı yanın talebinin olumsuz karşılandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazasına bağlı araç hasarından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Trafik Hasar Uzmanı ve Sigorta Hesap Uzmanı bilirkişilerine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 11/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Dosya içersinde mevcut 22.10.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında dava konusu … plakalı araca park halinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarparak maddi hasarlı trafik kazası oluştuğu, kazada aracın sağ yan kısımlarından çizik ve hasarlar olduğu sağ aynasının da (raporda sehven sol yazılmış) kırıldığı tespitinin yapıldığı ve tutanağın …’ ın beyanı ve isteği üzerine hazırlandığının belirtildiği, varlığı ve geçerliliği konusu ihtilafsız olduğu üzere davaya konu … plakalı ve davacı … Sigorta AŞ adına kayıtlı aracın davalı … A.Ş. tarafından …-…-…-… nolu poliçe ile 13.04.2019-2020 tarihleri arasında kasko sigorta örüntüsü içine alındığı, Kasko sigorta sözleşmesi, sigorta ettirenin bizzat uğradığı zararların sigorta güvencesine alındığı mal sigortası türü olduğu, dava konusu araca 22.10.2019 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarpması ile meydana geldiği beyan edilen araç hasarı resimlerinin incelenmesinden dava konusu aracın sağ ön çamurluğu, sağ ön kapısı, sağ arka kapısı ve sağ arka çamurluğundaki çizilme ve sağ ön kısmındaki göçük hasarının aracın pürüzlü bir yüzeye sürtmesi sonucu oluşmuş olabileceği, başka bir aracın sürtmesi ve/veya çarpması ile oluşmadığı, aracın sağ yanında sözü edilen hasar ile sağ dış dikiz aynası hasarının aynı anda olamayacağı ve yine aracın sağ ön sis lambası ile arka tamponun sağ kısmındaki hasarında beyan edilen kaza sırasında oluşmayacağı görüş ve kanaatinin oluştuğu, bu nedenle beyan edilen kaza ile araçta meydana gelen hasarın birbiri ile uyumlu olmadığı, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddiaların sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği, davacı yanca 300,00.-TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi talebinde bulunulduğu, rapordaki teknik tespitler dikkate alınır ve kaza ile hasar uyumsuz olması kabul edilirse artık kazanın varlığının ve hasarın bu kazada olduğunun ispat yükünün davacı sigortalıya geçmiş olması söz konusu olacağı, bu halde heyetimizce, dosyada mevcut belge ve bilgiler ile araçta meydana gelen hasarın, bu kazada ve teminat dahilinde gerçekleştiği tespit edilemediğinden, hasarın gideriminden sigorta şirketinin sorumluluğu tespit edilememiş olacağı, her ne kadar rapordaki teknik tespitler dikkate alınsa da rizikonun farklı şekilde gerçekleştiğinin ispatının davalı sigorta şirketinde olduğu kabul edilirse, bu halde tespit edilen KDV dahil 10.883,04.-TL yedek parça ve işçilik bedelinin giderilmesinden sigorta şirketinin sorumluluğu söz konusu olacağı hususlarında görüş ve kanaatlerini içerir raporlarını dosyaya sunmuşlardır.
23/06/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, kök rapordaki tespit ve görüşlerin değişmediğinin belirtildiği görülmektedir.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan raporlar mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacının aracının karıştığı trafik kazasında, dosyada mevcut kaza tutanağı, sürücü beyanları, fotoğraflar, tüm bilgi ve belgeler ile mahkememizce benimsenen bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde davacıya ait araçtaki hasarın kaza tespit tutanağı ile uyumlu olmadığı, hasarın tutanakta belirtilen şekilde gerçekleşmesinin teknik olarak mümkün bulunmadığı, davacının bu hasarın bu kazada meydana geldiğini kesin ve her türlü şüpheden uzak delillerle ispat edemediği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerektiği hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 300 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 42,00 TL posta masrafı, 27,50 TL elektronik tebligat gideri, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1.678,3‬ TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
07/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza