Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/372 E. 2021/740 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/372 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine 05/02/2020 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini, her ne kadar davalı şirket borcunu kabul etmese de davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu borcun varlığının sabit olduğunu, bununla birlikte müvekkili şirketin alacağını kanıtlayan en önemli usurun ise davalı şirketin konkordato talebinin bulunduğunu, İzmir … ATM’nin …/… e. Sayılı dosyası kapsamında hazırlanan Konkordato Komiserliği Geçici Raporunda davalı şirket tarafından sunulan adi alacaklılar listesinde müvekkilişirketin ünvanı ile birlikte 17.706,67 TL tutarındaki alacağının açıkça yer aldığını, davalı şirket hakkında 11/11/2019 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı verilmiş ise de 05/02/2020 tarihinde davalı şirketin konkordato başvurusu ve davasının red edildiğini, işbu red kararı ile kaldırılan tedbir kararları huzurdaki davaya konu icra takibine engel oluşturmadığını beyan ederek davanın kabulü ile İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… e. Sayılı dosyasında borca ve takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren TTK M.1530 uyarınca değişen oranlarda faiz işletilmesine, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete iddia ettiği şekilde herhangi bir borcu bulumadığını, her ne kadar faturalara konu işlemin yerine getirildiği ve bedelin ödendiği iddia edilse de müvekkili şirket tarafından bahse konu şekilde hizmet alınmadığını, iddia edilen hizmete ilişkin faturaların müvekkili şirketin kayıtlarına işlenmediğini, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir mutabakat yapılmadığını, taraflar arasında bulunan ilişki göz önüne alındığında iddia edilen alacağın likit bir lacak olmadığını, işbu ihtilafa konu alacak likit olmadığı için takibe konu edilemeyeceği, önce aradaki ticari ilişki ve kabul anlamına gelmemekle birlikte varsa alacağın tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte müvekkili şirketin konkordato mühleti içinde olup ödeme yasağı içinde olduğunu, davaya konu icra takibi geçici mühlet kararından sonra açılmış olduğu için kanun ve yerleşik yargıtay içtihatları kararları gereğince takibin yok hükmünde sayılması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek haksız, dayanaksız ve mesnetten yoksun davanın reddine, kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İcra Dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda müvekkilince düzenlenen faturanın davalı tarafça ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalının takibe vaki itirazının iptaline, müvekkili yararına alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dava, 2004 sayılı İİK 67.maddesine göre açılan ve faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödetilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında ticari girişimden doğan ilişki bulunduğu, davacı tarafça bu ilişki kapsamında düzenlenen faturalar nedeniyle davalı tarafça bir ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosya üzerinden ilamsız takibe geçildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafça eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. bilirkişi raporunda; Taraflara ait ticari defterlerin 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği kapsamında e-defter olarak tutulduğu görülmüş olup e-defterlerin yasal süresinde e-defter beratının alındığını, Usulüne uygun olarak tutulan yukarıda listelenen ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, taraf defterlerinde icra takibine konu faturaların kayıt altına alındığını, taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğunu, davacı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 17.706,65 TL borçlu olduğunu, davalı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin 17.706,67 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin takip talebinde takip tarihine kadar faiz isteminde bulunduğunu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için yasal faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğunu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiğini, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğunu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceğini, temerrüt için ihtar şartının gerektiğinin kabul edilmesi halinde temerrüde düşürüldüğü sabit olmayan davalıdan işlemiş faiz alacağı talebinde bulunulamayacağını, davaya konu alacağın 12 adet faturadan kaynaklı alacak olmasından dolayı, Faturanın davalı taraf ticari defterlerindeki kayıt tarihlerine 30 gün ilave edilerek işlemiş faiz hesabı yapıldığını, yapılan hesaplamaya göre işlemiş faiz tutarının 978,39 TL olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı icra ve iflas kanununun 67. Maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, devam eden ikinci fıkrada ise dava sonunda borçlunun haksızlığına karar verilir ise borçlunun, alacaklının haksız olduğu kanaatine varılır ise karşı tarafın talebi üzerine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulmasına karar verileceği hususları düzenlenmiştir. Yukarıda değinilen tespit ve somut durumlar ile mezkur yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde davacının fatura nedeniyle davalı taraftan takip tarihi itibariyle 17.706,65 TL tutarında alacaklı bulunduğu, bu miktarda alacağın hem davacı ve hem de davalı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacının alacağını bu şekilde ispatladığı, davalı tarafça borcun ödendiği veya başka bir sebeple ortadan kalktığının ispatlanamadığı, söz konusu alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği ve likit bulunan ve taraflarca bilinebilir durumda olan alacağa itirazında haksız çıkan davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği, takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın KABULÜNE,
Davalının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİNE,
Takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA,
Alacak likit bulunduğundan asıl alacak tutarı olan 17.706,65 TL’nin %20 si oranında 3.541,33TL icra inkar tazminatının itirazında haksız çıkan davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1288,37- TL harç olmak üzere 227,80-TL peşin harç ile icraya yatırılan 94,30 TL olmak üzere 322,10 TL harçtan mahsubuna, 966,27 TL eksik harç ile 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 16,50 TL elektronik tebligat, 57 TL tebligat gideri, 227,80 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1105,70- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2021
Katip …
(E-imza)

Hakim …
(E-imza)