Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2021/340 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/369 Esas
KARAR NO : 2021/340

DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM
Davacı vekili, mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; şirketin işlettiği … Mah. … Caddesi … …/İZMİR adresindeki …’nın işlerinde kullanmak amacıyla davacı şirket tarafından bedeli kredi kullanılarak ödenen … plakalı araç Aralık 2017 ayında satın alındığını, davacı şirket müdürlüğüne ortaklardan … seçilmiş olup bu nedenle davalının davacı şirkette yetki ve sorumluluğu kalmadığını, iş bu araç yaklaşık 2,5 yıldır davalı tarafından şirket işi dışında kullanılmakta olup bu nedenle şirket müdürü ve diğer hissedarlar ile aralarında sorun ve tartışma yaşanmasına sebep olduğunu, hatta bu aracın davalı dışında eşi ve arkadaşları tarafından da kullanıldığı tespit edildiğini, şirket müdürü … ve diğer hissedar davalının şirkette bir görev ve sorumluluğu olmadığını ve bu aracı kullanma hakkı olmadığını belirttiğini,, davalının şirket aracını şirket müdürüne teslim etmesini talep etmiş olmasına rağmen bu talep davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalının şirkette hissedar olmak dışında bir görevi olmadığından ve şirket tarafından … plakalı araç davalının özel kullanımına tahsis edilmediğinden davalının bu aracı kullanması hukuka aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak davacı şirketin işbu aracını kullanmaya devam eden davalıya 07.07.2020 tarihinde … İkinci Noterliğinin … Yevmiye Numarasıyla ihtar gönderildiğini, tarafımızca gönderilen bu ihtara rağmen müvekkil şirketin … plakalı aracını kullanmaya devam eden davalıya işbu davanın açılması zarureti doğduğunu belirterek davalının … plakalı araca davalının müdahalesinin men’i ile aracın davacı şirkete teslimine, 1.000,00TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 22/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plakalı araç davacı şirket işletmesi olan … üzerine kayıtlı ise de bu aracın kullanımı alındığı tarihten itibaren davalıya tahsis edilmiş ve bahsi geçen 2.5 yıllık zaman zarfında taraflar arasında hiçbir sorun yaşanmadığını, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu ihtarname öncesinde de bu hususta davalıya herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, davacı tarafın iddiaları davalı tarafından ihtarname ile öğrenildiğini, davacı aracı kullandığı müddetçe araçta herhangi bir hasar meydana gelmediğini, özenle kullanma yükümlülüğü davalı tarafından hiçbir surette ihlal edilmediğini, kaldı ki davalı, davacı şirketin ortağı konumunda olduğundan dava konusu aracı kullanmasında hukuka aykırı bir durum söz konusu olmadığını, davacı şirket de halihazırda tasfiye aşamasında olduğunu, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası üzerinden şirketin feshi ve tasfiyesi davası görülmekte olduğunu belirterek davanın esasa girilmeksizin usulden reddine, aksi halde haksız ve hukuksuz nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu … plaka sayılı aracın daha önceden şirket yetkilisi olan davalıya tahsis edildiğini, davalının şirket müdürlüğünden ve ortaklığından çıkartıldığını ancak söz konusu aracı kullanmaya devam ettiğini iddia ederek araca vaki müdahalenin meni ile aracın haksız olarak kullanılmasından kaynaklı ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası getirtilerek yapılan incelemede davadaki tarafların aynı olduğu, benzer iddiaların ve taleplerin söz konusu davada da ileri sürüldüğü, iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davalardaki delillerin birlikte değerlendirilmesinin uygun ve gerekli olduğu, davalardan birinde verilebilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaların birleştirilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 168.maddesinde ise; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” hükmüne yer verilerek, birleştirme kararına karşı ancak esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf ve temyiz yasa yollarına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Yukarıda mezkur somut durum ve yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde mahkememiz dosyasının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2020/369 Esas sayılı dosyasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememizin 2020/369 sayılı Esasının birleştirme nedeniyle KAPATILMASINA,
3-Yargılamaya İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-Birleştirme kararının ilgili mahkemeye derhal bildirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, inceleme sonunda nihai kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere bu aşamada kesin olmak üzere karar verildi. 20/05/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza