Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/351 E. 2021/764 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/351 Esas
KARAR NO : 2021/764

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı, … San ve Tic Ltd Şti’ne ait, sürücüsünün … olduğunu … plakalı araç ile …’a ait … plakalı aracın karıştığı 30.07.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası sonucu …Sigorta tarafından …nolu hasar dosyası açıldığını, … plakalı araç tam kusurlu bulunduğunu, …’a ait … plakalı araçta 13.09.2019 tarihli eksper raporuna göre 40.951,24-TL hasar bedeli, 724,84-TL ekspertiz ücreti ve 2.250,00-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 43.926,08-TL alacak meydana geldiğini, kazadan doğan tüm alacaklar temlikname ile müvekkilim … tarafından temlik alındığını, KTK md.97 uyarınca araç malikinin doğrudan doğruya sigortaya başvuruda bulunma hakkının mevcut olduğunu, Temlik sözleşmesi ile birlikte zarara uğrayan araç maliki yerine geçen müvekkilinin ilgili sigorta şirketine tespit edilen bedellerin ödenmesi adına ihtarname ile başvurmuş olsa da herhangi bir ödeme yapılmadığını, 15 günlük süre sonunda borç temerrüde düştüğünü, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk kapsamında 17.02.2020 tarihinde tarafımızca başvuru yapılmış olduğunu, korona virüs sebebiyle durdurulan süreler sonrası 23.06.2020 tarihinde anlaşma sağlanamayarak son tutanak düzenlendiğini, İşbu açıklanan sebeplerle kazadan doğan alacakların, Sayın Mahkemenizce bilirkişilerce tespit edilecek hasar bedelinin ve faturası sunulu ekspertiz ücretinin faiziyle birlikte araç sahibi, sürücü ve sigorta şirketinden, yine bilirkişilerce tespit edilecek kazanç kaybı bedelinin ise faiziyle birlikte araç işleten ve sürücüden, KTK uyarınca müteselsil sorumluluk gereği tahsili sebebiyle işbu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olduğunu, belirlenebilir hale geldiği zaman arttırılmak üzere fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 100,00-TL hasar bedeli ve makbuza dayalı 724,84-TL ekspertiz ücretinin hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar araç işleten, sürücü ve sigorta şirketinden müteselsilen, belirlenebilir hale geldiği zaman arttırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL kazanç kaybı bedelinin ise yine hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı araç işleten ve davalı sürücüden müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yanlara yükletilmesine, karar verilmesini müvekkili adına talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin genel müdürlük adresi … olduğunu, müvekkil şirketin genel müdürlük adresinin … ili … ilçesi sınırlarında bulunmasından dolayı sayın mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu hususun dikkate alınması gerektiğini, dosyada öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın delilleri taraflarına tebliğ edilmediğini, HMK’nun “Belgelerin birlikte verilmesi” başlıklı 121.maddesi; “Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.” şeklinde olduğunu, davacı taraf dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle davaya ilişkin delil ve belgelerin tarafımıza gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma haklarının saklı tuttuklarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin hak kaybına uğramaması nedeniyle davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde …numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 10.01.2019-2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (36.000 TL) ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı tarafın da kabul ettiği üzere başvuru üzerine 19.500 TL maddi hasar tazminatı ödendiğini, Söz konusu ödeme ile birlikte bakiye poliçe limiti 16.500 TL olduğunu, Poliçeye müstenit sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, yukarıda açıklanan nedenler ile davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-Davalı …Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 30/07/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, açılan …numaralı hasar dosyası,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
4-30/07/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
5-… plakalı araca ait trafik tescil kayıtları,
6-… plakalı araca ait trafik tescil kayıtları,
7-Bilirkişi heyetinin 12/04/2021 havale tarihli raporları,
8-Bilirkişi heyetinin 25/06/2021 havale tarihli ek raporları,
9-Davacı vekilinin 08/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 30/07/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde dava dışı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedeli ve kazanç kaybı bedelinin belirlenmesi ile ekspertiz ücreti ve belirlenecek hasar bedeli ile kazanç kaybı bedellerinden dava açılmadan önce yapılan ödeme mahsup edildikten sonra hesaplanacak bakiye tazminat bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağı temlik alan davacı …’a ödenmesi talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Dava konusunun devri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125. maddesinde; ”Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin …/… Esas …/… Karar sayılı ilamında aynen; ”…temlik sözleşmesinin … tarihinde imzalandığı, 7251 Sayılı Yasa ise 28/07/2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, eldeki davaya uygulanması mümkün değildir. Bu sebeple mahkemece hukuki değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile; kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına…” ibarelerine yer verilmiş, trafik kazasından kaynaklan maddi tazminat taleplerinin temlik edilmesine ilişkin olarak 28/07/2020 tarihinden önce imzalanmış temlik sözleşmelerinin geçerli olduğuna karar verilmiştir. Bu kapsamda davacının aktif husumet ehliyetinin var olduğu izahtan varestedir.
Her ne kadar davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisi tarafından mahkememizin görevli olmadığı itirazında bulunulmuş ise de, dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususların ticari dava olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1.maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3.maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin işbölümü olmaktan çıkıp görev ilişkisi haline geldiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kuralların kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği, Sigorta Hukukunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401. ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortasının ise 1483. ve devamı maddelerinde düzenlendiği, davanın gerçek kişi davalı ve tüzel kişi davalı ile birlikte davalı …Sigorta Anonim Şirketi’ne karşı açıldığı, sigorta şirketinin davanın tarafın olduğu göz önünde bulundurulduğunda dava konusu ilişkinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olduğu ve Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olduğu anlaşılmakla, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisinin görev itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Her ne kadar davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisi ve davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki ilk itirazında bulunulmuş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiği, bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda dava konusu 30/07/2019 tarihli trafik kazasının … İli, … ilçesinde meydana geldiği, bununla beraber zarar gören sıfatını haiz davacı …’ın yerleşim yeri adresinin ‘… Mahallesi, … Sokak, No:…, …/…’ olduğu, keza sigorta şirketinin tarafı olduğu tazminat davalarının sigorta şirketinin şubesinin bulunduğu yer Mahkemelerinde de açılabileceği, davalı …Sigorta Anonim Şirketi’nin İzmir ilinde şubesinin bulunduğu dikkate alındığında, Mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisinin ve davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yetki ilk itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman, bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 30/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan … plakalı araca ait tramer kaydı, sigorta poliçesi, hasar dosyası ile sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 30/07/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 12/04/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı kamyonet sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin 48.322,46-TL olduğunu, dava konusu aracın hasarsız emsal değerinin 57.000,00-TL olduğunu, aracın onarımının ekonomik olmadığını, araç hakkında pert-total işlemi uygulanması gerektiğini, aracın sovtaj bedelinin 15.000,00-TL olduğunu, araçta oluşan zarar miktarının (57.000,00-TL-15.000,00-TL) 42.000,00-TL olduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 19.500,00-TL bedelli ödeme mahsup edildiğinde bakiye zarar miktarının 22.500,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Dava dilekçesine konu edilen ikame araç bedelinin hesaplanmadığı göz önünde bulundurularak dosyanın 12/04/2021 havale tarihli raporu tanzim eden bilirkişilerden otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 30/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan … plakalı araca ait tramer kaydı, sigorta poliçesi, hasar dosyası ile sair deliller göz önünde bulundurularak, dava konusu trafik kazasına hasar gören … plakalı aracın hasar onarım süresince aynı mahiyetteki aracın ne kadar bedelle temin edilebileceği hususunun hesaplanması suretiyle ikame araç bedelinin belirlenerek düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 25/06/2021 havale tarihli ek raporlarında sonuç olarak, dava konusu aracın emsali niteliğindeki bir aracın günlük KDV dahil 118,00-TL bedelle temin edilebileceğini, aracın makul onarım süresinin 15 gün olduğunu, bu kapsamda ikame araç bedelinin (118,00-TL*15) 1.770,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Usul ve yasa hükümlerine uygun olarak, taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen bilirkişi raporları kapsamında, davacıya ait dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle davalılardan talep edilebilecek bedellerin 22.500,00-TL hasar bedeli ve 1.770,00-TL ikame araç bedeli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 07/09/2020 tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli talepleri açısından 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 22.500,00-TL’ye, ikame araç bedeli talepleri açısından 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 1.770,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı, davalı …Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 30/07/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, açılan …numaralı hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 30/07/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları, bilirkişi heyetinin 12/04/2021 havale tarihli raporları, bilirkişi heyetinin 25/06/2021 havale tarihli ek raporları, davacı vekilinin 08/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi sair deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 30/07/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde dava dışı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedeli ve kazanç kaybı bedelinin belirlenmesi ile ekspertiz ücreti ve belirlenecek hasar bedeli ile kazanç kaybı bedellerinden dava açılmadan önce yapılan ödeme mahsup edildikten sonra hesaplanacak bakiye tazminat bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağı temlik alan davacı …’a ödenmesi talebine ilişkin olduğu, bilirkişi heyetinin 12/04/2021 havale tarihli raporlarında dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı kamyonet sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu araçta oluşan zarar miktarının 42.000,00-TL olduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 19.500,00-TL bedelli ödeme mahsup edildiğinde bakiye zarar miktarının 22.500,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, bilirkişi heyetinin 25/06/2021 havale tarihli ek raporlarında ise ikame araç bedelinin (118,00-TL*15) 1.770,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, davacıya ait dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle davalılardan talep edilebilecek bedellerin 22.500,00-TL hasar bedeli ve 1.770,00-TL ikame araç bedeli olduğu, davacı vekilinin 07/09/2020 tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli talepleri açısından 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 22.500,00-TL’ye, ikame araç bedeli talepleri açısından 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 1.770,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin ve ikame araç bedelinin davacı tarafça usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat edildiği anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Hasar bedeli yönünden davanın KABULÜNE, 22.500,00-TL maddi tazminatın davalılar … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden haksız fiil tarihi olan 30/07/2019 tarihinden, davalı …Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 25/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Ekspertiz ücreti bedeli yönünden davanın KABULÜNE, 724,84-TL maddi tazminatın davalılar … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden haksız fiil tarihi olan 30/07/2019 tarihinden, davalı …Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 25/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
c)İkame araç bedeli yönünden davanın KABULÜNE, 1.770,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.707,39-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 54,40-TL harç ve 420.00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.232,99-TL karar ve ilam harcının (davalı …Sigorta Anonim Şirketinin 1.145,68-TL’sinden sorumlu olması koşuluyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 38,50-TL elektronik tebligat, 323,00- TL normal tebligat, 151,00-TL posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 420,00-TL tamamlama harcı ve 724,84-TL ekspertiz rapor ücreti olmak üzere toplamda 2.966,14-TL yargılama giderinin (davalı …Sigorta Anonim Şirketinin 2.756,09-TL’sinden sorumlu olması koşuluyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüner karşı, davalı …, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/10/2021

Katip…
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.