Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/287 E. 2021/1110 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/287 Esas
KARAR NO : 2021/1110

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlunun müvekkil şirketten takip konusu faturaların içeriğinde belirtilen nitelik ve miktarda ürün satın almış ve bunların bedelini müvekkil şirkete ödemediği, bu nedenle müvekkilinin davalı-borçludan olan alacağının tahsili için 01.10.2020 tarihinde İzmir … İcra Dairesi’nde …/… E. sayılı dosya ile davalı(borçlu) aleyhine icra takibine başlandığı, davalı borçlu 12.12.2019 tarihinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca ve ferilerine itiraz ettiği, ancak bu itiraz sadece takibi durdurma amaçlı olup haksız olduğu, davalarının kabul edilerek davalı-borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin devamına, takibe haksız ve kötüniyetli itiraz eden borçlu aleyhine, müvekkil şirket lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın davaya konu iddia ve beyanlarını ise kesinlikle kabul etmediklerini, davaya konu iddia ve beyanların tümü mesnetsiz ve gerçeklikten uzak olan iddialar olduğu, davalı taraf davacı tarafından davaya konu faturaya ilişkin hizmeti almadığından dolayı da bahse konu icra takibine doğal olarak itiraz ettiği gibi yine İstanbul ilinde ikamet ettiğinden de aynı zamanda yetkiye itirazda bulunduğu, burada kötü niyetli olarak hareket eden davalı taraf değil aksine haksız şekilde menfaat temin etmeye çalışan davacı taraf olduğu, tüm bu sebepler göz önüne alındığı taktirde davacı tarafından açılan bu haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesi gerektiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari alım-satımdan kaynaklı ödenmeyen fatura bedeline ilişkin İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır. Tüm deliller toplanmış, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlu vekilinin 12/12/2019 havale tarihli dilekçesi ile borca, faize, faiz oranına, ödeme emrine ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere talimat yazıldığı, dosyanın İstanbul talimat mahkemesinden döndüğü, davalı vekilince HMK 222 defter imza davetiyesi tebliğine rağmen ticari defterlerin sunulmadığı, dolayısıyla iade olduğu görülmüştür.
Dosya ve davacıya ait ait ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmasına karar verilerek SMMM bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin mahkememize verdiği 22/10/2021 havale tarihli raporunda, davacı tarafın inceleme yapılan 2019 ve 2020 yılı hesap döneminde, sunulu ticari defterlerinden yevmiye ve envanter defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdikinin 6102 Sayılı TIK.m.64 ve VUK.182 maddesine göre; zamanında yapıldığı, kebir defterlerinin noter açılış tasdikinin yapılı olmadığı, (VUK’a göre defteri kebirin tasdiki zorunlu değil iken TTK hükümlerine göre tasdike tabi olup, bu işlemin yapılmasının olabilecek uyuşmazlıklarda sahibi lehine delil olma niteliği açsından önemi vardır) davacının sunmuş olduğu 2019 ve 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 (Mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliğine haiz olmadığı, davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, davacı ticari defterlerinin 1 Seri Nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı’na göre gerekli özen ve titizlikle tutulmadığı, dava konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaya davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında ve yapılan incelemede herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığı, davaya konu faturanın açık kesildiği, davacı tarafından 17.04.2019 tarihinde … Kargo ile davacının Işıkkent adresine gönderildiği, davacının da 18.04.2019 tarihinde saat 15:57’de teslim aldığı, davacı whatsapp yazışmalarında da söz konusu faturanın ödenmesi hususunda davalı ile defalarca yazışma yapıldığı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2019 yılı öncesinde başladığı, davacı tarafın mal/hizmet satışına ilişkin davalı adına Nisan/2019 döneminde düzenlediği 4 adet kdv hariç 34.741 TL’lik faturayı (396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre) Nisan/2019 döneminde BS bildirim formu ile KDV hariç olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ettiği, davacı şirket ile davalı arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, faturalardan kaynaklı açık cari hesap ilişkisi şeklinde yürütüldüğü ve davacı ticari defter kayıtlarına kayıt edildiği, dava konusu 1 adet fatura alacağının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının (defter ve belgeleri ibraz etmediğinden dolayı) tespit edilemediği, yapılan whatsapp yazışmalarından söz konusu fatura alacağının borçlu tarafça bilinebilir olduğu kanaatine varıldığı, dava dosya içeriği ve davacıya ait ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmemiş olması nedeniyle defter ibrazından kaçınmış sayılması ve davacının kayıtlarında yer alan hususların davalı kayıtlarında da yer aldığının Sayın Mahkemece kabulü halinde davacının kendi ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 34.397,00 TL. asıl alacağının olduğu, İşlemiş Faiz: Takibe konulan 34.377.00 TL. asıl alacak tutarına 1.398,63TL.işlemiş faiz (yasal faiz) tahakkuk ettirildiği icra takip ödeme emrinden tespit edildiği, davacının asıl alacak bakımından takip borçlusu/davalı şirkete takip öncesi 6102 sayılı TIK m.18/3 hükümlerine uygun şekilde temerrüt ihtarında bulunulduğuna ilişkin herhangi bir belge dosyaya ibraz edilmediği, bu sebeple davacının takip öncesine işlemiş faiz talebinin yasal koşulları oluşmadığı, faizin 30.09.2019 takip tarihinden itibaren başlayacağı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; dava konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2019 yılı öncesinde başladığı, davacı tarafın mal/hizmet satışına ilişkin davalı adına Nisan/2019 döneminde düzenlediği 4 adet kdv hariç 34.741 TL’lik faturayı (396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre) Nisan/2019 döneminde BS bildirim formu ile KDV hariç olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ettiği, davacı şirket ile davalı arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, faturalardan kaynaklı açık cari hesap ilişkisi şeklinde yürütüldüğü ve davacı ticari defter kayıtlarına kayıt edildiği, davacının davalıdan 34.377,00 TL. asıl alacağının olduğu, temerrüt ihtarında bulunulduğuna ilişkin bir belge bulunmadığından işlemiş faiz talebi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, davanın kısmen kabulü ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 34.377,00-TL asıl alacak üzerinden yasal faiziyle birlikte devamına, Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 34.377,00-TL asıl alacak üzerinden yasal faiziyle birlikte devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 2.348,29-TL harcın peşin olarak alınan 432,08-TL ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında alınan 178,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.737,33-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.156,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 1.398,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan 486,48-TL harç, 6 KEP ücreti 3,10-TL, 8 tebligat gideri 84,50-TL, 1 posta gideri 32,50-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 1.106,58-TL’nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 1.063,31-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden 1.268,39-TL’sinden davalının, 51,61-TL’sinden davacının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)