Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/282 E. 2021/331 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/282
KARAR NO : 2021/331

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığının, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibindeki takip talebinde belirtilen dayanak evrakların icra dosyasına ibraz edilmediğini, usule aykırı icra takibi yapıldığını ve müvekkilinin temerrüte düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-… nezdinde dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesi, hesap özeti ve ekstreler,
4-Bornova … Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi,
5-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/03/2021 tarihli raporu,
6-Sair deliller.

DAVA KONUSU:
Açılan dava, dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı … arasında imzalandığı iddia olunan Ticari Kredi Sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, var ise kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak alacak borç ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise Ticari Kredi Sözleşmesine istinaden davalı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne kullandırılan ticari kredi borcunun kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı … Kiğiloğlu’ndan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve …., … K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının davacı … olduğu, borçlularının davalı …, dava dışı …, dava dışı … ve dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, 91.461,82-TL asıl alacak, 1.404,94-TL işlemiş faiz, 70,25-TL BSMV ve 975,61-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 93.912,62-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
… nezdinde dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin şirket adına … ve … tarafından şirketin kaşesi basılmak suretiyle imzalandığı, kefalet sözleşmesinin ise … ile … tarafından imzalandığı görülmektedir.
Davalı tarafından Bornova … Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin edildiği ve …’ın kredi sözleşmesini dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kaşesinin altına imza atmak suretiyle davalı adına imzaladığı mahkememizin kabulünde ise de, kefalet sözleşmesinin … tarafından Bornova …. Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi çerçevesinde davalı adına imzalandığı hususu mahkememizce kabul edilmemiştir.
Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı … arasında imzalanan Ticari Kredi Sözleşmesinin onaylı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi borcunun kat edilmesi sonucunda borçlu adına çıkartılan ihtarname ve ihtarnamenin muhataba tebliğine ilişkin tebligat evrakı ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı … arasında imzalanan Ticari Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne kullandırılan ticari kredili mevduat hesabı kapsamında davacı bankanın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının, alacağı var ise miktarı, icra dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz miktarlarının usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/03/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı ile dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında düzenlenen 17/01/2012 tarihli 125.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinde kefil sıfatıyla davalı …’nun imzasının bulunmadığı, bu nedenle davalının kefil sıfatıyla herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını mütalaa etmiştir.
Dava dışı …’ın dava konusu kredi sözleşmesinde yer alan kefalet sözleşmesini davalı adına vekaleten imzaladığının kabulünün mümkün olmaması karşısında, davalının kredi sözleşmesinden müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Bu çerçevede İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında yer alan takip usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip olmamakla birlikte, davalının icra takibi kapsamında pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, … nezdinde dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesi, hesap özeti ve ekstreler, Bornova … Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/03/2021 tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı … arasında imzalandığı iddia olunan Ticari Kredi Sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, var ise kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak alacak borç ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise Ticari Kredi Sözleşmesine istinaden davalı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kullandırılan ticari kredi borcunun kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı ……’ndan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklısının davacı … olduğu, borçlularının davalı …, dava dışı …, dava dışı … ve dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, 91.461,82-TL asıl alacak, 1.404,94-TL işlemiş faiz, 70,25-TL BSMV ve 975,61-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 93.912,62-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, … nezdinde dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin şirket adına … ve … tarafından şirketin kaşesi basılmak suretiyle imzalandığı, kefalet sözleşmesinin ise … ile … tarafından imzalandığı, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/03/2021 havale tarihli raporunda davacı ile dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında düzenlenen 17/01/2012 tarihli 125.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinde kefil sıfatıyla davalı …’nun imzasının bulunmadığı, bu nedenle davalının kefil sıfatıyla herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını mütalaa ettiği, …’ın davalı tarafından Bornova … Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin edildiği ve kredi sözleşmesini dava dışı … Hazır Yemek Gıda Turizm Telefon ve İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kaşesinin altına imza atmak suretiyle davalı adına imzaladığı, ancak kefalet sözleşmesinin … tarafından Bornova … Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi çerçevesinde davalı adına imzalandığı hususunun kabulünün mümkün olmadığı, kefalet sözleşmesinin … tarafından kendi adına ve hesabına imzalandığı, davalının icra takibi kapsamında pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu çerçevede İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında yer alan takip usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı kanaatiyle davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacı harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 12.871,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.18/05/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.