Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/269 E. 2021/520 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/31 Esas
KARAR NO : 2021/529

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.11.2019 tarihli kazada müvekkiline ait olan ve sürücüsü … idaresindeki … plakalı araca … … sokak üzerinde seyir halinde iken no 3 yanına geldiğinde kaza yerini terk ettiği iddia edilen … plakalı aracın geri geri hareket ederken çarpması sonucunda maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, resmi trafik ekiplerince düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında kaza oluş biçimine göre kaza tam kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsü olduğunu, müvekkilini ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonrası araçtaki hasarın bedelinin tespiti amacıyla İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile bilirkişi incelemesi istendiğini, düzenlen raporda 27.700,00-TL hasar bedeli, 2.000,00-TL değer kaybı tespit edildiğini, davalıya başvuruda bulunulduğunu, zararın tazmin edilmediğini, iş bu sebeple davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini, araç maliki ve sürücüsünün de davada birlikte sorumlu olduklarını, davalı sigorta şirketinin hukuki sorumluluğu ve rizikonun teminat dışında kaldığını, ispat yükü olduğunu, sigorta şirketinin kaza sonucu oluşan gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 50,00-TL, değer kaybına ilişkin 50,00 TL olmak üzere toplamda 100,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen kazada müvekkili olan şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, başvuru sahibinin ise kusurlu olduğunu, herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, kusur tespitinin gerektiğini, kazanan tramer kaydındaki tespit tutanağı esas alınarak incelemesinin gerektiğini, değer kaybının genel şartlar eki ve kriterlerine göre yapılmasının gerektiğini, basit onarımların değer kaybına girmediğini, aracı değer kaybına uğramadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-04/11/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Tanık beyanı,
9-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 07/12/2020 tarihli raporu,
10-Davacı vekilinin 21/06/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 04/11/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar ve değer kaybı bedellerinin davalı sigorta şirketinden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’ne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
15/06/2021 tarihli duruşmada dinlenilen davacı tanığı dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği … sokakta ikamet etiğini, evinin üçüncü katta bulunduğunu, kazanın gerçekleştiği yer ile evinin bulunduğu bina arasında iki bina mesafesi olduğunu, olay günü akşam balkonda oturduğunu, tam olarak hatırlayamadığını ancak beyaz veya gri bir arabanın hızlı hızlı geri manevra yapmak suretiyle arkaya doğru ilerlediğini, arkasında siyah bir araba olduğunu, ancak beyaz arabanın sürücüsünün siyah arabayı fark etmediğini ve geri manevra yaptığı sırada siyah arabaya vurduğunu, vurur vurmaz çarpan araba sürücüsünün olay yerinden hızla uzaklaştığını, siyah arabanın yolun kenarında olacak şekilde park halinde olduğunu, siyah arabanın sahipleri aşağıya inene kadar diğer arabanın kaza yerinden kaçtığını, araçların plakalarını bilmediğini, üçüncü katta oturmam sebebiyle o an göremediğini beyan etmiştir.
Gerekli evrak ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile, dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 04/11/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, taraflar arasında 04/11/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsünün kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 07/12/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda ZMMs ile sigortalı (olay yerini kaza sonrası terk eden) aracın sürücüsü, idaresindeki … plakalı aracı ile hatalı ve kontrolsüz, tedbirsiz geri manevra ve doğrultu değiştirme manevrası yaparak davacı aracına çarptığını ve (yine tutanağa göre ) olay yerini terk ettiğini, davacı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı davacı ile şeridinde düz seyir halinde iken, hatalı geri manevra yapan sigortalı araç tarafından, ön kısmından çarpılmaya maruz kaldığı kazada, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de olmadığını, … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, … plakalı aracın onarım bedelinin 12.930,24-TL yedek parça, 2.050,00-TL işçilik bedeli olmak üzere KDV dahil 17.676,68-TL olduğunu, dava konusu araç üzerinde aracın dava konusu trafik kazasından önce karıştığı kazalarda hasar aldığı noktalar ile aynı noktalardan hasar alması sebebiyle değer kaybı oluşmayacağını mütalaa etmiştir.
Hasar bedeline yönelik iddia bilirkişi raporu doğrultusunda usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat edilmiş ise de, dava konusu aracın dava konusu trafik kazasından önce de trafik kazalarına karıştığı, önceki trafik kazalarında aldığı hasarlar sonucunda onarım ve değişim gördüğü parçaları ile aynı parçaların dava konusu trafik kazasında hasar gördüğü, daha önceden değişim ve onarıma tabi tutulmuş parçaların hasar görmesi dikkate alındığında dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı izahtan varestedir.
Davacı vekilinin 21/06/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini hasar bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 17.676,68-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 04.11.2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, tanık beyanı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 07/12/2021 tarihli raporu, davacı vekilinin 21/06/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 04/11/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenen hasar ve değer kaybı bedellerinin davalı sigorta şirketinden tahsili, yine ekspertiz ücreti ile arabulucuk süreci giderlerinin davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin olduğu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 07/12/2020 havale tarihli raporunda dava konusu trafik kazasının oluşumunda ZMMs ile sigortalı (olay yerini kaza sonrası terk eden) aracın sürücüsü, idaresindeki … plakalı aracı ile hatalı ve kontrolsüz, tedbirsiz geri manevra ve doğrultu değiştirme manevrası yaparak davacı aracına çarptığını ve (yine tutanağa göre ) olay yerini terk ettiğini, davacı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı davacı ile şeridinde düz seyir halinde iken, hatalı geri manevra yapan sigortalı araç tarafından, ön kısmından çarpılmaya maruz kaldığı kazada, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de olmadığını, … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, … plakalı aracın onarım bedelinin 12.930,24-TL yedek parça, 2.050,00-TL işçilik bedeli olmak üzere KDV dahil 17.676,68-TL olduğunu, dava konusu araç üzerinde aracın dava konusu trafik kazasından önce karıştığı kazalarda hasar aldığı noktalar ile aynı noktalardan hasar alması sebebiyle değer kaybı oluşmayacağını mütalaa ettiği, davacı vekilinin 21/06/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini hasar bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 17.676,68-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, davacı tarafın iddiasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat ettiği kanaatiyle, usul ve yasa hükümleri ile yüksek yargı organları kararları doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporu çerçevesinde, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Hasar bedeli talebi yönünden açılan davanın KABULÜNE, 17.676,68-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 14/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’a verilmesine,
b)Değer kaybı bedeli talebi yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.207,49-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 54,40-TL harç ile 302,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 851,09-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 44,00-TL elektronik tebligat, 152,00-TL normal tebligat, 188,00-TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harcı, 302,00-TL tamamlama harcı ve İzmir Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama gideri 700,00-TL, 606,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.500,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 2.493,74-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın kabul oranı dikkate alınarak 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın red oranı dikkate alınarak 50,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, reddedilen kısım yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince kesin, kabul edilen kısım yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır