Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2021/260 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/254
KARAR NO : 2021/260

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/12/2019 tarihinde davalıya sigortalı olan …plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, hasar dosyası açıldığını, yapılan hasar tespitinde hasarın KDV hariç 10.868,00-TL olduğunun eksper tarafından belirlendiğini, eksper raporuna göre aracın tamirinin gerçekleştirildiğini, hasar için servis tarafından 13.106,58-TL fatura kesildiğini, aracın kaza sonrası hareket kabiliyetini yitirdiğinden servise çekici ile çekildiğini, sigorta tarafından hasar ile ilgili hiçbir ödeme yapılmadığını, yapılan başvuruda kusur nedeniyle talebin reddedildiğinin belirtildiğini, hasar tespiti için 320,00-TL eksper ücreti ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL hasar bedeli ve 20,00-TL çekici ücreti tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve 320,00-TL eksper ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, davacı tarafından tespit edilen hasarı kabul etmediklerini, temerrüte düşmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… Arabuluculuk Bürosu’nun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı,
2-… nezdinde …plakalı araca ait olarak düzenlenen …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ve hasar dosyası,
3-09/12/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
4-İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 09/12/2019 tarihi ve mevcut durum itibariyle …plakalı araç ile …plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeler,
5-Bilirkişi heyetinin 25/01/2021 havale tarihli raporları,
6-Davacı vekilinin 01/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
7-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 09/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’na ait …plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve çekici bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar ve çekici bedellerinin davalı … şirketinden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı ve varsa açılmış olan hasar dosyasının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli evrak ve belgelerin temini akabinde bir trafik alanında uzman bilirkişi ve bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 09/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı … nezdinde açılmış bulunan hasar dosyası, …plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak; …plakalı araç sürücüsü … ile …plakalı araç sürücüsü …’nun 09/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasına 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle sebebiyet verdikleri ile trafik kazası sonucunda davacıya ait …plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve çekici bedelinin belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 25/01/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davacıya ait …plakalı araç sürücüsü …’nun kavşakta ilk geçiş hakkını vermemesi sebebiyle, …plakalı araç sürücüsü …’un ise aktif kaçınma davranışı sergilememesi sebebiyle dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduklarını, dava konusu araçta meydana gelen hasar miktarının KDV dahil toplam 12.446,22-TL olduğunu, çekici ücretinin ise KDV dahil 236,00-TL olacağını mütalaa etmişlerdir.
25/02/2021 tarihli celsede her ne kadar taraf vekilleri tarafından bilirkişi heyetinin 25/01/2021 havale tarihli raporlarında dava konusu trafik kazasının oluşumu açısından kusur oranı belirlenmediğinden bahisle itiraz dilekçeleri sunulmuş ise de, Adalet Bakanlığı Bölge Bilirkişilik Kurulu Daire Başkanlığı ve İzmir Bölge Bilirkişilik Kurulu Başkanlığı tarafından alınan kararlar doğrultusunda yayımlanan yönergelerde bilirkişilerin raporlarında kusur oranı belirlemesi yapamayacaklarının, kusur oranı belirlemesinin hakimin takdir ve yetkisinde bulunduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin bilirkişi heyetinin 25/01/2021 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının reddine karar verilmiş, dava konusu trafik kazasının oluşumunda bilirkişi heyeti tarafından yapılan ihlal tespitleri de dikkate alınarak; davacıya ait …plakalı araç sürücüsü …’nun %75 oranında, davalı … sigortalısı …plakalı araç sürücüsü …’un %25 oranında kusuru ile dava konusu trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdiklerinin tespiti ile belirtilen kusur oranlarının kabulü çerçevesinde yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilinin 01/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi kusur oranları dikkate alınarak dava değerini hasar bedeli yönünden 3.111,55-TL’ye ve çekici ücreti yönünden 59,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve tamamlama harcını Mahkememiz veznesine yatırdığı görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, … Arabuluculuk Bürosu’nun …. Dosya …. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı, … nezdinde …plakalı araca ait olarak düzenlenen …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ve hasar dosyası, 09/12/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 09/12/2019 tarihi ve mevcut durum itibariyle …plakalı araç ile …plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeler, bilirkişi heyetinin 25/01/2021 havale tarihli raporları, davacı vekilinin 01/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın 09/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’na ait …plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve çekici bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar ve çekici bedellerinin davalı … şirketinden tahsili taleplerine ilişkin olduğu, bilirkişi heyetinin 25/01/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davacıya ait …plakalı araç sürücüsü …’nun kavşakta ilk geçiş hakkını vermemesi sebebiyle, …plakalı araç sürücüsü …’un ise aktif kaçınma davranışı sergilememesi sebebiyle dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduklarını, dava konusu araçta meydana gelen hasar miktarının KDV dahil toplam 12.446,22-TL olduğunu, çekici ücretinin ise KDV dahil 236,00-TL olacağını mütalaa ettikleri, 25/02/2021 tarihli celsede dava konusu trafik kazasının oluşumunda bilirkişi heyeti tarafından yapılan ihlal tespitleri de dikkate alınarak; davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’nun %75 oranında, davalı … sigortalısı …plakalı araç sürücüsü …’un %25 oranında kusuru ile dava konusu trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdiklerinin tespiti ile belirtilen kusur oranlarının kabulü çerçevesinde yargılamaya devam olunduğu, davacı vekilinin 01/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi kusur oranları dikkate alınarak dava değerini hasar bedeli yönünden 3.111,55-TL’ye ve çekici ücreti yönünden 59,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve tamamlama harcını Mahkememiz veznesine yatırdığı, davacı tarafın davacıya ait araçta oluşan hasarı usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat ettiği anlaşılmakla, dava ve bedel arttırım dilekçeleri kapsamında açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Hasar bedeli tazminatı talebi yönünden açılan davanın KABULÜNE, 3.111,55-TL maddi tazminatın dava açılmadan önce yapılan başvurunun reddi tarihi olan 26/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla …nden tahsili ile davacı …’na verilmesine,
b)Çekici bedeli tazminatı talebi yönünden açılan davanın KABULÜNE, 59,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 19/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla …nden tahsili ile davacı …’na verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 216,58-TL karar ve ilam harcından, 54,40-TL peşin harç ve 53,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 109,18-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 33,00-TL elektronik tebligat, 25,00-TL tebligat, 84,00-TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL başvurma harcı 54,40-TL peşin harç, 53,00-TL ıslah harcı ve 320,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.623,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.170,55-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.