Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/222 E. 2022/716 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/222
KARAR NO : 2022/716

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmadan 14 adet 7.560,00- TL değerinde ürünlerin satın aldığını, sözleşmede ürünlerin en geç 16/04/2017 tarihinde teslim edileceğini, ancak ürünlerin zamanında teslim edilmediğini, davacının misafirlerine karşı mahcup olduğunu, davacı tarafından başka bir yerden ürünler alınmak zorunda bırakıldığını, bu nedenlerle davacının mağduriyetin giderilmesi istemiyle 3.000,00-TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile
” … HMK’nın 1., 2., 114/1 ve 115/2 maddeleri gereğince asliye ticaret mahkemesinin görevli bulunduğu tahkikat aşamasında toplanan deliller itibariyle anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” şeklinde karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşıldı.Dava, taraflar arasında yapılan eşya alım satımına ilişkin sipariş sözleşmesi gereğince, sipariş edilen ürünlerin eksik teslimi ve süresinde teslim edilememesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Somut olayda, davanın taraflar arasında yapılan eşya alım satımına ilişkin sipariş sözleşmesi gereğince, sipariş edilen ürünlerin eksik teslimi ve süresinde teslim edilememesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, ürünler hakkında düzenlenen faturaların davacının adına olduğu yine davalıya hitaben düzenlenen ihtarnamenin davacı adına düzenlendiği, davacının ortağı olduğu şirketin bu eşya alım satımı ilişkisinde bir rolü bulunmadığı, davacının şirket ortağı olmasının tacir olduğu anlamına gelmeyeceği kaldı ki dosya safahati incelendiğinde davacının davasını önce Bakırköy 2. Tüketici mahkemesinde açtığı, Mahkemece görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, davalının yetki ve görev itirazında bulunduğu Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile dosyanın İzmir Asliye Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davacının istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, dosyada davalının görevsizlik itirazında bulunmasına ve mahkemece de görev hususunun resen yetki itirazından önce incelenmesi gerekmesine rağmen görevsizlik yönünde karar verilmediği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 18. Hukuk Dairesinin de mahkeme kararını mahkemenin görevsiz olduğundan bahisle kaldırma kararı vermediği, davacının açtığı tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
İş bu dosyanın İzmir 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce verilen iş bu karşı görevsizlik kararının istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. maddesi gereğince görevli Mahkemenin belirlenmesi amacıyla İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Gerekçeli kararın re’sen taraflara tebliğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden 2 Hafta Süre içerisinde İstinaf Yolu açık olmak üzere karar vermek gerekmiştir. 22/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır