Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2021/1057 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/191
KARAR NO : 2021/1057

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın …/… Şubesi ile ana kredi borçlusu dava dışı … ile müşterek borçlu müteselsil kefil davalı … arasında imza ve kefalet tarihinden önceki borçları da kapsayacak şekilde 01.11.2017 tarihli ve 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedildiği, Beyoğlu … Noterliği’nin 03.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı keşide edilerek, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesinin ihtar edildiği, hesap kat ihtarı ve ekinde yer alan hesap özetinin muhataba tebliğ ediliği, hesap kat ihtarında verilen süreye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığı, davalı/borçlu tarafından borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edildiği, İcra Müdürlüğü’nün 19.02.2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden bahisle, Davanın Kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takibine konu alacak kalemlerinden; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 173.000,00 TL’lik kısmı ile ilgili olarak borçluların itirazının iptali ile takibin devamına, Takibe haksız olarak itiraz eden borçlu davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı’nın ibraz etmiş olduğu belgelerdeki imzaların müvekkile ait olmadığı, evraktan da görüleceği üzere müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzanın, çok basitçe taklit edilebilecek bir harften ibaret olduğu, bu sebeple, davacının sunmuş olduğu belgelere ilişkin müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığı, imzaların müvekkiline ait olduğu tahayyül edilse dahi, davacının ibraz etmiş olduğu kefalet sözleşmesi geçersiz olduğu, davacının, dava dilekçesinin ekinde her ne kadar sözleşme ve kefalet sözleşmesi sunmuşsa da, anılan kefalet sözleşmesi geçerlilik şartını sağlamadığı, ayrıca, davacı tarafından sunulan belgelerde kefalete ilişkin ana sözleşmede bir hüküm bulunduğu tespit edilemediği, davacının sunmuş olduğu belgelere ilişkin müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava , gerçek kişi davalının müteselsil borçlu ve kefil sıfatı ile yer aldığı ticari nitelikli genel kredi sözleşmesinden doğan borcun süresinde ödenmediği iddiası ile hesabın kat edilmesinden sonra yapılan icra takibinde davalının borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm deliller toplanmış, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlu vekilinin 18/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, faize, faiz oranına, fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyada bir örneği bulunan kredi sözleşmesi örneğinin “13.4.Taraflar” başlıklı e) fıkrasında “Bu Sözleşmenin (tacir olmayan gerçek kişi olanlar hariç olmak üzere) tüm TARAFLARI bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Türk Hukukunun uygulanacağını ve İzmir Mahkeme ve İcra Daireleri ile BANKA’nın Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu yerdeki mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağını, Kanunen yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yetkilerinin saklı olduğunu kabul ederler.” maddesi ile İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davalının tacir araştırması gereği Turgutlu Vergi Dairesi’nce gönderilen 11/05/2020 tarihli müzekkere cevabında, davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu, 2019 dönemi Gayri Safi hasılatının 1.315.298,04 TL olduğunun bildirildiği, bu kapmamda tacir olduğu anlaşılarak yetki şartının davalı yönünden de geçerli olduğu ayrıca krediyi kullandıran banka şubesinin veya genel müdürlüğünün ikamet yerinin yetkisini kabul edeceğinin kararlaştırıldığı, ilgili sözleşme hükmünün dava konusu kredi sözleşmesinin ticari mahiyette bulunduğu dikkate alındığında dava dışı borçluyu ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamaları sebebiyle sözleşmenin mahiyetine ve asıl borçlunun durumuna tabi olan müteselsil kefili bağlayacağı görülerek yetki itirazının reddine karar verilerek davaya devam edildi.
Davalı tarafça icra takibine borcun bulunmadığı yönünde borcun tamamına faize ve ferilerine itirazda bulunulduğu, Arabuluculuk aşamasında da aynı şekilde uyuşmazlığın borç bulunmadığı şeklinde tespiti ile devam edildiği, bu aşamalarda ve takipten önceki kat ihtarında imza inkarına yönelik davalı tarafça herhangi bir itiraz sebebi ileri sürülmediği, cevap dilekçesinde ise sözleşmedeki kefil imzasının inkar edildiği ancak bu hususa davalı vekilince genel geçer savunmalarla değinildiği, davanın bir celse dışında takip edilmediği, katılınan bu celsede de bu hususa esaslı olarak itiraz edilmediği neticede takibi geciktirmeye yönelik olarak mahkememizce kanaat hasıl olduğundan itirazı esaslı görülmemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları nazara alınarak tüm dosya kapsamı üzerinden “dava dışı şirketin kullandığı kredinin niteliği, dava konusu borcun kaynağının ne olduğu, davalı kefile yasaya uygun olarak ihtarname tebliğ edilip edilmediği, davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyası kapsamında takip konusu tutarda davacı bankaya borçlu olup olmadığı, davacı bankanın itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep şartlarının oluşup oluşmadığı” hususlarında bankacı bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin mahkememize verdiği 24/08/2021 havale tarihli raporunda özetle; dava dışı asıl borçlu …’e kullandırılan krediler nedeniyle, davacı … Bankası A.Ş. nin davalı …’den 08.02.2020 takip tarihi itibariyle, 168.581,29 TL Asıl Alacak + 33,22 TL Diğer Alacak + 5.869,03 TL Temerrüt Faizi + 366,05 TL BSMV + 466,83 TL İhtarname Masrafı olmak üzere toplam 175.316,42 TL Alacaklı olduğu, 08.02.2020 Takip tarihinden itibaren geçerli olmak üzere asıl alacağın Kredi Kartından kaynaklanan 2.433,05 TL’ lık kısmına %20,40 (5464 sayılı kanunun 26/3 maddesi gereğince belirlenecek değişen oranlarda) ve bakiye 166.148,24 TL’lik kısmına %46,80 temerrüt Faizi talep edilebileceğini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; Davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İzmir … İcra Müdürlüğü …/… esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 08.02.2020 Takip tarihinden itibaren 168.581,29-TL Asıl Alacak, 33,22-TL Diğer Alacak , 3.732,06-TL Temerrüt Faizi, 186,60-TL Faizin %5 Gider Vergisi , 466,83 TL İhtarname Masrafı olmak üzere toplam 173.000,00-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Takip tarihi itibariyle; 166.148,24 TL’lik asıl alacağa % 46,80, 2.433,05 TL’lik asıl alacağa (5464 sayılı kanunun 26.3. Madde hükmü gereğince belirlenecek değişen oranlarda) yıllık % 20,40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi işletilerek devamına, Kabul edilen asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İzmir … İcra Müdürlüğü …/… esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 08.02.2020 Takip tarihinden itibaren 168.581,29-TL Asıl Alacak, 33,22-TL Diğer Alacak , 3.732,06-TL Temerrüt Faizi , 186,60-TL Faizin %5 Gider Vergisi , 466,83 TL İhtarname Masrafı olmak üzere toplam 173.000,00-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Takip tarihi itibariyle; 166.148,24 TL’lik asıl alacağa % 46,80, 2.433,05 TL’lik asıl alacağa (5464 sayılı kanunun 26.3. Madde hükmü gereğince belirlenecek değişen oranlarda) yıllık % 20,40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi işletilerek devamına,
Kabul edilen asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 11.817,63-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 2.063,92-TL ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında peşin olarak alınan 890,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.863,22-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 20.385,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 2.118,32-TL harç, 1 KEP gideri 0,50-TL, 8 adet tebligat gideri 44,00-TL, 2 müzekkere gideri 46,00-TL, 500,00-TL bilirkişi ücreti üzere toplam 2.708,82-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)