Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2022/543 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO : 2022/543

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket davacı kurumla Elektrik Abonelik Sözleşmesi imzaladığını ve …. abone numarası ile davacının abonesi olduğunu, daha sonra Borçlu/ Davalının 2015/5, 2015/6 ve 2017/2 dönemlerinin elektrik fatura borcunu ödemede temerrüde düşmüş olması sebebiyle, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında takibe başlandığını, davalı ödeme emrine 04/02/2019 tarihinde itiraz ettiğini, davalı haksız ve yersiz olarak borcun tamamına itiraz ederek, takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının borca itirazının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, itiraz , zaman kazanmak ve borcu ödemeyi geciktirmek amacıyla yapıldığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli borçlu/davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yukletılmesıne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas icra takip dosyası, Elektrik Abonelik Sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, Davalı şirket müvekkili kurumla Elektrik Abonelik Sözleşmesi imzaladığını ve … abone numara ile müvekkili şirketin abonesi olduğunu, söz konusu sözleşmeden kaynaklanan 2015/5, 2015/6 ve 2017/2 dönemlerinin elektrik fatura borcun davalı tarafça ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile müvekkili yararına alacağın yüzde yirmi icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, Elektrik Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline matuf girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamında, davacı şirket ile davalı arasında Elektrik Abonelik Sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşme kapsamında davalı tarafça söz konusu 2015/5, 2015/6 ve 2017/2 Dönemlerin elektrik fatura borcunun ödenmemiş olduğu, söz konusu faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için davalı aleyhine İzmir 9. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, bu itirazın iptali için davacı tarafça yasal süresi içerisinde eldeki davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya Elektrik Mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 04/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Gerçek yada tüzel bir kişinin elektrik borçlarından sorumlu tutulabilmesi için ya abonelik sözleşmesinin tarafı olması, yada fiili kullanıcı olması gerektiğini, Davalı … İnşaat ve Deri San. Ltd. Şti ile… Elektrik Perakende Satış A.Ş. Arasında düzenlenen abonelik sözleşmesinin 6. Maddesinde; ” İş bu abonman sözleşmesinin başlangıç tarihi enerji verilerek sayaçların mühürlendiği gündür. Başka bir yere taşınacak abone, taşınma tarihinden en az bir hafta önceden İşletmeye haber vermek ve gerekli işlemleri yaptırmakla yükümlüdür. Son endeksini aldırıp fatura tahakkuk ettirip, fatura bedelini ödedikten sonra aboneliği iptal edilecektir. Aksi taktirde satış ve kiralama sonucunda kullanıcıdan doğan borçlardan abonelik sahibi sorumlu olacaktır.” denilmektedir. Davalı … İnşaat ve Deri San. Ltd. Şti davaya konu elektrik abonelik sözleşmesinin tarafıdır. Şantiyenin kurulu olduğu inşaat tamamlandığında… Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ne müracaat ederek aboneliği iptal ettirdiği yönünde dosya içerisinde bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının söz konusu aboneliğe tahakkuk eden elektrik faturalarından sorumlu olduğu görüşüne varılmıştır. Davalının ödemediği faturalar kontrol amaçlı olarak tekrar hesaplanmış, faturaların davacı şirket tarafından doğru ve tarifelere uygun olarak hesaplandığı görüşüne varılmıştır. Ancak abonelik iptal edilirken davalının aboneliğin başlangıcında yatırmış olduğu güvence bedelinin TÜFE oranı ile güncelleştirilerek abone borcundan düşülmesi, geri kalan borçlar için takip yapılması gerekmektedir. Davacı şirket, davalının aboneliğini iptal ettiği 18.01.2018 tarihinde davalının borcundan güncelleştirilmiş güvence bedeli olan 557,30 TL’nı değil, doğrudan davalının yatırdığı güvence bedeli olan 354,09 TL’nı düşmüştür. Bu nedenle öncelikle davalının abonelik iptal tarihindeki gecikme zammı dahil toplam borcu bulunmuş, TÜFE endeksi ile güncellenen güvence bedeli öncelikle bu borcun ferilerinden düşülmüş, bakiye borç için icra takip tarihine kadar gecikme zammı ve faiz hesaplaması seçenekli olarak yapılmıştır. Davali tarafından ödenmeyen elektrik faturaları için son ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar hem Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetlteri Yönetmeliğinin 15. Maddesinde belirtildiği gibi Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunla belirlenen faiz oranlarına göre, hem de ticari faiz oranına göre hesaplama yapılmış olup, hangi faiz oranının uygulanacağı hususu hukuki nitelikte olduğundan bu konuda nihai takdir sayın Hakimliğinize aittir. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesine göre belirlenen Gecikme zammı uygulandığında davalının takip tarihi itibariyle toplam borcu; 453,39 TL asıl alaca, 77,60 TL gecikme zammı, 13,97 TL KDV olmak üzere toplam 544,96 TL olduğunu, oranları uygulandığında davalının takip tarihi itibariyle borcu 345,67 TL asıl alacak, 45,89 TL işlemiş ticari faiz, 826,00 TL ticari faiz KDV’si olarak toplam 399,82 TL olduğunu, hangi faiz oranının uygulanacağı hususu hukuki nitelikte olduğundan bu konuda nihai takdir sayın Hakimliğinize ait olduğu hususların görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. 01/02/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; 04/02/2021 tarihli kök bilirkişi raporunda takibe konu edilen faturalar hesaplandığını, faturaların EPDK tarifelerine uygun olarak hesaplandığı belirtiğini, ancak raporda detaylı olarak açıklandığı üzere davacı şirket tarafından davalı şirketin güvence bedeli güncellenmediği ve davalı borcundan eksik mahsup yapıldığı için, bu işlemler yönetmeliğe uygun bir şekilde yapıldığında asıl alacak ve buna bağlık olarak gecikme zammında azalma meydana geldiğini, dolayısıyla 04/02/2021 tarihli kök raporda düzeltilecek herhangi bir husus bulunmadığını, davacı vekilinin 04/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazları değerlendirildiğinde, kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik meydana gelmediği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan raporlar mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67.maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada itiraz eden borçlunun haksız görülmesi durumunda alacaklı yararına, alacaklının haksız ve kötü niyetle takip yaptığı anlaşılırsa borçlu yararına alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği düzenlemesi yer almaktadır.
İtirazın iptali davalarında alacağın varlığını, miktarını ve muacceliyet hususunu ispat külfeti davacı alacaklı üzerinde bulunmaktadır. Alacaklı bu hususu ispat ettiği takdirde bu kez ispat külfeti yer değiştirecek ve davalı borçlu borcun ödendiğini yahut herhangi bir sebeple artık ortadan kalkmış olduğunu ispat külfeti altına girecektir. Somut olayda davacı alacağın varlığını, miktarını ve alacağın muaccel hale gelmiş olduğunu, faturalar ile ispat etmiş ancak davalı taraf borcun ödendiğini yahut herhangi bir sebeple ortadan kalkmış olduğunu ispat edememiştir. Diğer yandan alacağın varlığı ve miktarı bir yargılama faaliyetine muhtaç olup bu itibarla mahkememizce alacak likit olarak kabul edilememiştir. Bu nedenlerle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Yine davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğuna dair dosyada bir delil bulunmaması ve mahkememizce davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun kabul edilmemesi nedeniyle davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir. Yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ve bu somut olgular karşısında mahkememizce davanın kısmen kabulü ve kısmen de reddine karar vermek gerekmiştir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının İzmir 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline,
Takibin 345,67 TL asıl alacak, 45,89 TL işlemiş faiz ve 8,26 TL KDV olmak üzere toplam 399,82 TL alacak ile asıl alacağa takip talebinde belirtilen şekilde ve oranda işleyecek faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafın kötü niyetli olduğu dosya kapsamı ile ispat edilemediğinden davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 399,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 508,06 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 811,94‬ TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 70,95 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın ve icra dosyasına peşin olarak yatırılan 5,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,36 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 27,50 TL elektronik tebligat, 177,00 TL tebligat, 0,60 TL KEP, 42,00 TL dosya masrafı, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 5,19 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 1.211,09 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 466,14 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibari ile KESİN OLMAK üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸