Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2021/446 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2021/446

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu davacı şirket ile davalı şirket arasında 01.03.2017 tarihli taşıma hizmet sözleşmesinin imzalandığını, her türlü emtiayı kara yolu ile nakletme yükümlülüğünü, davalı tarafın ise sözleşme ile kararlaştırılan bedeli ödeme yükümlülüğünü üstelendiğini, müvekkili olan davacı şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin 5.maddesinde ” İş bu sözleşme imza altına alındığı tarihten itibaren 1 yıl geçerliğidir, bir sene sonunda hiçbir ihtar ve hükme hacet kalmaksızın kendiliğinden bir yıl yenilenir” şeklinde olduğunu, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren her yıl yürürlükte kaldığını, sözleşme fiyat değişikliklerinin her yıl Eylül ayında olduğunun görüleceğini yani taraflarca sözleşmenin Eylül ayında revize edildiğini, bu bağlamda müvekkilinin 2020 yılı Eylül dönemine kadar sözleşmenin yenilenmiş olduğu inancı ile hareket ettiğini, davalının 2019 yılı Aralık ayı itibariyle hiçbir yazılı bildirimde bulunmaksızın, gerekçe sunulmaksızın şifahi olarak sözleşmeyi süresinden önce tek taraflı olarak feshinin hukuka aykırı olduğunu, davalının Eylül 2020 dönemine kadar taşıma hizmeti almasının gerektiğinin bildirilmesi ve haksız fesih nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarar kalemlerinin tazmini için İzmir … Noterliğinin 30.01.2020 tarih,… yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak davalının zararın tazminine yönelik herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili olan davacı şirketin davalı şirketle çalışırken elde etmiş olduğu net karın aylık 250.000,00-TL ile 300.000,00- TL arasında değiştiğini, sözleşmenin haksız feshi ile birlikte müvekkili olduğu davacı şirketin Eylül ayına kadar elde edeceği yaklaşık 9 aylık kardan yoksun kaldığını, kazanç kaybının davalıdan tahsilinin gerektiğini, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği taşıma işini yerine getirmek için yeni ekipman, araç ve personel temini gerçekleştirdiğini, yapmış olduğu harcamaların maddi zarar kalemi olarak tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı şirket ile davacı şirketi arasındaki sözleşmenin fesedilemediğini, davacı tarafın müvekkili olan davalı şirkete gereği gibi hizmet vermediğini, memnuniyetsizliklerin davacıya bildirildiğini, davacı yanın yevmiyecilerin ücretlerini müvekkil şirkete kötü niyetli olarak fazla yansıttığını, müvekkili olan davalı şirketçe davacı şirkete buna istinaden fiyat farkı faturası düzenlendiğini, sözleşmenin 9.maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde …’in defter ve kayıtlarının esas alınacağını, belirttiğini, sözleşmenin 3.13 maddesinde davacının üstlendiği taşıma hizmetinin müvekkili olan davalı şirketin fason firmaların üretimi ile bağlantılı olduğunu sevk edilecek miktarlar ve bölgelerin değişkenlik göstereceğini, miktarların önceden saptanamayabileceğini, azalıp çoğalabileceğini ve hatta tamamen durabileceğini belirttiğini davanın sözleşmeye güvendiğinden bahisle işçi, araç, şoför teminin sağlandığını, maddi ödemeler yaptığını, belirterek tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinde sözleşme tarihinin 01/03/2017 tarihi olduğunu, belirtildiğini açık sözleşme hükümleri karşısında sözleşmenin eylül ayında yenilenmesinin söz konusu olmadığını, davacının bu durumda ancak Mart 2020 ayına kadarki kazanç kaybını talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarnamede miktar belirtilmediğini müvekkili olduğu davalı şirketin temerrüde düşmesinin söz konusunun olmadığını belirtmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı,
2-İzmir … Noterliğinin 30/01/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin evrak ve kayıtlar,
3-Taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi,
4-Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar,
6-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 30/10/2020 havale tarihli raporu,
7-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 25/02/2021 havale tarihli ek raporu,
8-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız olarak feshedildiği iddiası doğrultusunda sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiası kapsamında davacı şirketin yoksun kaldığı kar, kazanç kaybı, yapmış olduğu masraflar kapsamında uğradığı zararın belirlenerek, belirlenecek zarar bedelinin davalı şirketten tazmini taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fesih nedeni ile mahrum kalınan kar, kazanç kaybı ve yapılan masraf bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438. maddenin 1. fıkrasında, işveren sözleşmeyi haksız olarak feshederse sözleşme süresine uyulmaması durumunda bu sürelere uyulmuş olsaydı karar verebileceği miktarı tazminat olarak isteyebilir, 2. fıkrasında ise belirli süreli hizmet sözleşmelerinde işçinin, hizmet sözleşmesinin sona ermesi yönünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirilir, düzenlemelerine yer verilmiştir.
Müspet zarar, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir.
Taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin davacı şirketin davalı şirkete ait yurt içi taşıma hizmetinin sağlanmasına ilişkin olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3. maddesinde davacı şirketim yükümlülüklerinin, 4. maddesinde davalı şirketim yükümlülüklerinin, 5. maddesinde sözleşme süresinin, 9. maddesinde ise yetkili mahkeme ve uygulanacak hukuk hükümlerinin düzenlendiği görülmektedir.
Sözleşmede yer alan hükümler çerçevesinde, taraflarca tespit edilen nakliye fiyatlarının sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bir yıl süre ile geçerli olduğu, nakliye fiyatlarının güncelleme tarihinin bir yılın sona erdiği 01/03/2018 tarihi olduğu, sözleşmenin imza altına alındığı tarihten itibaren 1 (bir) yıl geçerli olduğu, sözleşmenin bir sene sonunda hiçbir ihtar ve hükme hacet kalmaksızın kendiliğinden bir yıl süre ile yenileneceği, sözleşme tarihinin 01/03/2017 olduğu, taraflardan birinin sözleşme konusu edimlerini hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi ve bu hususların yapılan yazılı bildirime rağmen 7 (yedi) iş günü içinde düzeltilmemesi halinde karşı tarafın 15 (on beş) gün öncesinden yazılı olarak bildirimde bulunması kaydıyla sözleşmeyi feshedebileceği, uyuşmazlıkların çözümünde davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin esas olacağı hususlarının belirlendiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9. maddesinde uyuşmazlıkların çözümü noktasında davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin esas alınacağının düzenlendiği göz önünde bulundurularak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalı vekiline bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davalı şirkete ait ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, davalı vekili davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri kendisine verilen kesin süre içerisinde mahkememize bildirmiştir.
Davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi amacıyla dosyanın mahkememizce re’sen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler, dava dilekçesine ekli bulunan ve taraflarca imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi ile sair hususlar birlikte değerlendirilerek; davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadığı, davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerinin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinin davacı şirket tarafından feshedilip feshedilmediği, feshedilmiş ise hangi tarihte feshedildiği, 2019 yılı Aralık ayından sonra olacak şekilde davacı şirket tarafından taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi kapsamında davalı şirketten hizmet alınıp alınmadığı, alınmış ise alınan hizmetlere ilişkin düzenlenen faturaların davalı şirket defterlerine kaydedilip kaydedilmediği, hizmet alınmış ise bedelinin ödenip ödenmediği, taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi çerçevesinde yapılan iş dolayısıyla davacı şirketin ay ay hangi miktarda ücret aldığı, sözleşme feshedilmiş ise davacı şirketin fesih tarihinden sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar ne kadar kazanç kaybına uğradığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 30/10/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, ticari defter ve belgelerin açılış kapanış onaylarının usulüne göre yaptırıldığını, taraflar arasında 01/03/2017 tarihli sözleşme kapsamında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalının her türlü emtiasını karayolu ile nakletme yükümlülüğünü üzerine aldığını ve 2017 yılı Mart ayı ile 2020 yılı Ocak ayı arasında davalıya ait malları taşıdığını, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğine ilişkin herhangi bir yazılı bildirime rastlanılmadığını, ancak davalı şirketin yetkililerince davacının son dönemdeki hizmetlerinden memnun olunmaması sebebiyle 2020 yılı Ocak tarihinden sonra davacıya iş vermediklerinin ifade edildiğini, davalı şirket tarafından taşıma sözleşmesi kapsamında 09/01/2020 tarihine kadar davacı şirketten hizmet alındığını, davacı şirket tarafından bu tarihe kadar düzenlenen faturaların davalı şirket kayıtlarına alındığını, davalı kayıtlarında kendisi tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının da yer aldığını, bu faturanın dikkate alınması durumunda davalı şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından davacı şirkete 90.000,00-TL’si ayni ödeme, 34.571.442,80-TL’si banka havalesi, 443.414,56-TL’si ise İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi aracılığıyla olmak üzere toplamda 34.990.557,36-TL’lik ödeme yapıldığını, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacının ne kadar kazanç kaybına uğradığının tespit edilmesinin mümkün olmadığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişinin kendisinden istenilen hususları tam olarak karşılar mahiyette rapor düzenlemediğinin tespit edilmesi ve davacı vekilinin itirazları üzerine dosyanın 30/10/2020 havale tarihli raporu tanzim eden Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile davacı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda taraflar arasında yapılan işin hacmi ve davalı şirket tarafından önceki aylara ilişkin olarak davacı şirkete yapılan ödemeler de göz önünde bulundurularak davacı şirketin fesih tarihinden sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar ne kadar kazanç kaybına uğradığı hususunun belirlenmesi neticesinde düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 25/02/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan ortalama aylık ücretin 999.730,21-TL olduğunu, davacının iddia ettiği gibi iş hacmine ilişkin bedellerin yaklaşık ortalama %20’sinin şirket karı olduğu kabul edilirse davacı şirketin mahrum kaldığı kar kaybının aylık 199.946,04-TL, günlük ise 6.664,87-TL olduğunu, sözleşmenin fiilen sona erdiği 09/01/2020 tarihinden 01/03/2021 tarihine kadar geçecek 52 gün için kar kaybının (6.664,87-TL*52) 346.573,24-TL olacağını mütalaa etmiştir.
Tacirler arasında ihbar ve ihtarların usul ve yöntemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3. maddesinde; ”Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” hükmü ile belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından sözleşmenin Eylül ayı itibariyle yenilendiği ve davacı şirketin sözleşmenin Eylül ayında yenilendiği inancıyla hareket ettiği beyan edilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmede sözleşmenin imza tarihinden itibaren 1 yıl geçmesiyle herhangi bir ihtara gerek olmaksızın uzayacağının kararlaştırıldığı, bu kapsamda sözleşmenin 01/03/2017 tarihinde imzalandığı dikkate alındığında 01/03/2018, 01/03/2019 ve 01/03/2020 tarihlerinde yenileneceği hususu izahtan vareste olup, davacı vekilinin aksi yöndeki beyan ve talepleri mahkememiz nezdinde kabul görmemiştir.
Dosya muhteviyatında yer alan bilgi ve belgeler ile taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri göz önünde bulundurulduğunda, her ne kadar davacı şirket tarafından sözleşmenin feshedildiği iddia edilmiş ve bilirkişi tarafından sözleşmenin fiili olarak sona erdiği şeklinde belirleme yapılmış ise de, sözleşmenin 5. maddesinde sözleşmenin fesih usulünün düzenlendiği, ayrıca tacirler arasında ihbar ve ihtar usulünün yukarıda yer verilen kanun maddesinde belirtildiği, bahsi geçen düzenlemeler çerçevesinde sözleşmenin davalı şirket tarafından feshedildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, belirtilen sebeplerle sözleşmenin davalı şirket tarafından feshedildiği davacı şirket tarafından usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlanamadığından, feshin haklı olup olmadığı yönünden de inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı, İzmir … Noterliğinin 30/01/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin evrak ve kayıtlar, taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 30/10/2020 havale tarihli raporu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 25/02/2021 havale tarihli ek raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız olarak feshedildiği iddiası doğrultusunda sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiası kapsamında davacı şirketin yoksun kaldığı kar, kazanç kaybı, yapmış olduğu masraflar kapsamında uğradığı zararın belirlenerek, belirlenecek zarar bedelinin davalı şirketten tazmini taleplerine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 01/03/2017 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinde sözleşmenin davacı şirketin davalı şirkete ait yurt içi taşıma hizmetinin sağlanmasına ilişkin olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3. maddesinde davacı şirketim yükümlülüklerinin, 4. maddesinde davalı şirketim yükümlülüklerinin, 5. maddesinde sözleşme süresinin, 9. maddesinde ise yetkili mahkeme ve uygulanacak hukuk hükümlerinin düzenlendiği, sözleşmede taraflarca tespit edilen nakliye fiyatlarının sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bir yıl süre ile geçerli olduğu, nakliye fiyatlarının güncelleme tarihinin bir yılın sona erdiği 01/03/2018 tarihi olduğu, sözleşmenin imza altına alındığı tarihten itibaren 1 (bir) yıl geçerli olduğu, sözleşmenin bir sene sonunda hiçbir ihtar ve hükme hacet kalmaksızın kendiliğinden bir yıl süre ile yenileneceği, sözleşme tarihinin 01/03/2017 olduğu, taraflardan birinin sözleşme konusu edimlerini hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi ve bu hususların yapılan yazılı bildirime rağmen 7 (yedi) iş günü içinde düzeltilmemesi halinde karşı tarafın 15 (on beş) gün öncesinden yazılı olarak bildirimde bulunması kaydıyla sözleşmeyi feshedebileceği, uyuşmazlıkların çözümünde davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin esas olacağı hususlarının belirlendiği, davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde düzenlenen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 30/10/2020 havale tarihli raporunda davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, ticari defter ve belgelerin açılış kapanış onaylarının usulüne göre yaptırıldığını, taraflar arasında 01/03/2017 tarihli sözleşme kapsamında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalının her türlü emtiasını karayolu ile nakletme yükümlülüğünü üzerine aldığını ve 2017 yılı Mart ayı ile 2020 yılı Ocak ayı arasında davalıya ait malları taşıdığını, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğine ilişkin herhangi bir yazılı bildirime rastlanılmadığını, ancak davalı şirketin yetkililerince davacının son dönemdeki hizmetlerinden memnun olunmaması sebebiyle 2020 yılı Ocak tarihinden sonra davacıya iş vermediklerinin ifade edildiğini, davalı şirket tarafından taşıma sözleşmesi kapsamında 09/01/2020 tarihine kadar davacı şirketten hizmet alındığını, davacı şirket tarafından bu tarihe kadar düzenlenen faturaların davalı şirket kayıtlarına alındığını, davalı kayıtlarında kendisi tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının da yer aldığını, bu faturanın dikkate alınması durumunda davalı şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından davacı şirkete 90.000,00-TL’si ayni ödeme, 34.571.442,80-TL’si banka havalesi, 443.414,56-TL’si ise İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi aracılığıyla olmak üzere toplamda 34.990.557,36-TL’lik ödeme yapıldığını, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacının ne kadar kazanç kaybına uğradığının tespit edilmesinin mümkün olmadığını mütalaa edildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 25/02/2021 havale tarihli ek raporunda ise davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan ortalama aylık ücretin 999.730,21-TL olduğunu, davacının iddia ettiği gibi iş hacmine ilişkin bedellerin yaklaşık ortalama %20’sinin şirket karı olduğu kabul edilirse davacı şirketin mahrum kaldığı kar kaybının aylık 199.946,04-TL, günlük ise 6.664,87-TL olduğunu, sözleşmenin fiilen sona erdiği 09/01/2020 tarihinden 01/03/2021 tarihine kadar geçecek 52 gün için kar kaybının (6.664,87-TL*52) 346.573,24-TL olacağını mütalaa ettiği, her ne kadar davacı şirket tarafından sözleşmenin feshedildiği iddia edilmiş ve bilirkişi tarafından sözleşmenin fiili olarak sona erdiği şeklinde belirleme yapılmış ise de, sözleşmenin 5. maddesinde sözleşmenin fesih usulünün düzenlendiği, ayrıca tacirler arasında ihbar ve ihtar usulünün yukarıda yer verilen kanun maddesinde belirtildiği, bahsi geçen düzenlemeler çerçevesinde sözleşmenin davalı şirket tarafından feshedildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, belirtilen sebeplerle sözleşmenin davalı şirket tarafından feshedildiği davacı şirket tarafından usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlanamadığından, feshin haklı olup olmadığı yönünden de inceleme yapılmasına gerek görülmemiş olup, belirtilen gerekçeler dahilinde açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır