Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2021/971 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : …/…
KARAR NO : 2021/971

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait araç, 22/02/2018 tarihinde … … … önündeki … Cad. Üzerinde … istikametine doğru şirket yetkilisi … … tarafından kullanılmakta iken sebeplerini dilekçemiz devamında açıklayacağımız nedenlerden ötürü yoldan çıkarak karşı şeride geçerek … … idaresindeki … … … plakalı araçla çarpıştığını, meydana gelen kazada araç sürücüsü … … vefat ettiğini, kazadan kaynaklı adeta hurdaya dönen araç kullanılamaz hale geldiğini, davacı tarafça İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL’lik hasarın tazmini için kısmi dava ikame edildiğini, yol yüksek eğimli ve gevşek malzemeden imal edildiğini, söz konusu bozuk satıh ve yol sebebiyle kaza mahalinde sürekli olarak kaza olduğunu, kazaya sebebiyet veren bir diğer unsur yetersiz ve aniden başlayan refüj ile yolun darlığı olduğunu, Jandarma tarafından tanzim edilen kaza krokisi gerçeği yansıtmadığını, kazanın oluşumundaki en büyük etken yok üzerindeki kaza başlangıç noktasının hemen öncesinde bulunan geniş çaplı 2 adet çukur olduğunu belirterek davanın kabülü ile, hasar bedeli olarak, alacağın belirli hale geldiğinde arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL hasar tazminatının kaza tarihi olan 22.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş ve İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi
…/… D.İş sayılı dosyaların yargılama giderlerinin nihai hükümle karşı taraftan alınarak tarafımıza verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından 19/06/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf aynı dava konusu olay, ihtilaf, talep ve taraflarla ilgili olarak İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/… E. sayılı dosyası ile açılmış ve yapılan yargılama neticesinde aldırılan bilirkişi raporlarıyla haksızlığı anlaşılarak mahkemenin 24/09/2019 tarih …/… E. Ve …/… K. Sayılı kararı ile redle sonuçlanan bir dava olmasına rağmen bu defa mükerrer olarak ve derdestlik teşkil eder nitelikle yine aynı dava değeri üzerinden işbu davayı açtığını, derdestlik ve mükerrerlik itirazında bulunduklarını, açılan davanın usulen reddine karar verilmesini talep ettiklerini, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alınan içlerinde hem kusur, hem nörolog hem de sigorta uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bilirkişi heyet raporunda da aynı şekilde davaya konu kazanın oluşumunda kasko sigortalı … … … plakalı araç sürücüsü müteveffa … …’ta saptanılan 2,02 promil alkolün salt kazada etkili olduğu, aynı zamanda müteveffa sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda 4100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ve
…/… Esas sayılı dosyası, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait araç 22/02/2018 tarihinde şirket yetkilisi dava dışı … … tarafından kullanılmakta iken dava dışı … … idaresindeki … … … plakalı araçla çarpıştığını, meydana gelen kazada araç sürücüsü dava dışı … … vefat ettiğini, yol yüksek eğimli ve gevşek malzemeden imal edildiğini, söz konusu bozuk satıh ve yol sebebiyle kaza mahalinde sürekli olarak kaza olduğunu, kazaya sebebiyet veren bir diğer unsur yetersiz ve aniden başlayan refüj ile yolun darlığı olduğunu, Jandarma tarafından tanzim edilen kaza krokisi gerçeği yansıtmadığını, kazanın oluşumundaki en büyük etken yok üzerindeki kaza başlangıç noktasının hemen öncesinde bulunan geniş çaplı 2 adet çukur olduğunu, davacı tarafça İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL’lik hasarın tazmini için kısmi dava ikame edildiğini belirterek davanın kabülü ile, hasar bedeli olarak, alacağın belirli hale geldiğinde arttırılmak üzere 1.000,00 TL hasar tazminatının kaza tarihi olan 22.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş ve İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi …/… D.İş sayılı dosyaların yargılama giderlerinin nihai hükümle karşı taraftan alınarak tarafımıza verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı taraf aynı dava konusu olay, ihtilaf, talep ve taraflarla ilgili olarak İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/… E. sayılı dosyası ile açılmış ve yapılan yargılama neticesinde aldırılan bilirkişi raporlarıyla haksızlığı anlaşılarak mahkemenin 24/09/2019 tarih …/… E. Ve …/… K. Sayılı kararı ile redle sonuçlandığını, mahkemece alınan içlerinde hem kusur, hem nörolog hem de sigorta uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bilirkişi heyet raporunda da aynı şekilde davaya konu kazanın oluşumunda kasko sigortalı … … … plakalı araç sürücüsü müteveffa … …’ta saptanılan 2,02 promil alkolün salt kazada etkili olduğu, derdestlik ve mükerrerlik itirazında bulunduklarını, aynı zamanda müteveffa sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının aracının karıştığı trafik kazasında, dosyada mevcut kaza tutanağı, sürücü beyanları, fotoğraflar, tüm bilgi ve belgeler, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporu, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi …/… D.iş ve İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi …/… D.İş sayılı dosyalarında alınan tespit raporları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça meydana gelen kaza nedeniyle İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, açılan bu davada (İzmir … ATM’nin …/… esas …/… Karar) trafik kazası nedeniyle davacı şirkete ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle tazminat talepli olarak 1000 TL tutarlı kısmi dava açıldığı, söz konusu mahkemece yapılan yargılamada aldırılan 02/01/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda kazanın oluşumuna davacı şirkete ait … … … plaka sayılı araç sürücüsü … …’ın tam ve asli kusurunun neden olduğu, kazanın oluşmasında araç sürücüsünün 2,02 promil alkollü olmasının salt olarak etkisinin bulunduğu, kazada davacı şirkete ait araç sürücüsünün vefat ettiği, davalı sigorta şirketinin kasko sigortası poliçesi ile sigortalı araçta oluşan zararı giderme sorumluluğunun bulunmadığı yönünde tespitler yapıldığı, mahkemece benimsenen bu rapor doğrultusunda davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafça aynı konuda aynı davalıya karşı, aynı gerekçelerle belirsiz alacak davası şeklinde elde ki davanın açıldığı, dava dilekçesindeki ve aşamalardaki beyanlara göre reddedilen İzmir … ATM’deki davanın kısmi dava şeklinde açıldığı, mahkememizdeki davanın ise önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına istinaden bu saklı tutulan haklar kapsamında ve belirsiz alacak davası şeklinde ikame edildiğinin davacı tarafça bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce İzmir … ATM’nin …/… esas …/… karar sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş ve bu dosyada kazaya ilişkin olarak aldırılan 02/01/2019 tarihli bilirkişi heyet raporu kazanın oluşumuna, bilimsel ve tıbbi verilere ve dosya kapsamına uygun bulunarak benimsenmiştir. Kazanın oluşumunun, davacı tarafa ait aracın müteveffa sürücüsü … …’ın 2,02 promil alkollü olduğu halde araç kullanmasından ve salt alkol etkisi ile meydana gelmesinden kaynaklandığı hususunda bilirkişi heyetince yapılan tespitlere mahkememizce itibar edilmiştir. Şu halde davacı şirkete ait aracın müteveffa sürücüsünün tam ve asli kusuru ile salt alkol etkisiyle meydana gelen kazada davacı şirkete ait araçta oluşan hasar bedelinden kasko sigorta poliçesi düzenleyen davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Diğer yandan davacı tarafın aynı davayı İzmir … ATM’de kısmi dava şeklinde açıp, davada red kararı verildikten sonra aynı davayı fazlaya ilişkin saklı tutulan haklar dolayısıyla ve belirsiz alacak davası şeklinde mahkememizde ikame etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkememizce, davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 42,00 TL posta masrafı, 19,00 TL tebligat gideri,11,00 TL elektronik tebligat gideri, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplamda 180,8‬0 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza