Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/124 E. 2021/704 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/124 Esas
KARAR NO : 2021/704

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … “… Sk. No:… … Mh. …/…” adresindeki taşınmaza elektrik aboneliği için 02.06.1989 tarihinde müracaatta bulunduğunu, davalının işbu başvurusu üzerine 02.06.1989 tarihli Abonman Sözleşmesi imzalanmış ve davalıya … abone numarası ile elektrik verildiğini, ticarethane olarak kullanılan adrese ait iş başlama bildirim formu … tarafından imzalandığını, 07.09.2018 tarihinde adreste yapılan kontrolde davalının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddelerine aykırı hareketle aboneli/abonesiz; kaçak/usulsüz olarak elektrik kullandığı tespit edilmiş ve elektriği kesilerek … seri numaralı mühürle mühürlendiğini, ardından 12.09.2018, 06.10.2018, 07.11.2018, 12.11.2018 ve 07.12.2018 tarihlerinde yapılan kontrollerde de kaçak/usulsüz olarak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanaklarının tutulduğunu ve elektriğin kesilerek mühürlendiğini, tutanakların esas alınmak suretiyle Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 27. vd. maddelerine dayanılarak kaçak tahakkuk hesaplaması yapıldığını, Davalıların tüm ihtarlara tağmen borcu ödememesi üzerine, alacağın tahsilini teminen İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyası üzerinden 21.01.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, Davalının dosyaya vaki itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına vaki borca itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirket yetkilileri tarafından düzenlenen tespit tutanağı ile davalının adreste kaçak/usulsüz elektrik kullanıldığının sabit olduğunu, müvekkil kurumca, tutulan işbu tutanağa dayanılarak yönetmelik hükümleri gereği fatura tahakkuk ettirilmesinden sonra, 1.810,80-TL. asıl alacak , 86,36-TL. gecikme cezası ve 15,54 TL KDV olmak üzere toplam 1.912,70-TL. üzerinden icra takibi başlatılmasında hukuka
aykırılık bulunmadığını, davalının dosyaya yönelik itirazının hukuki dayanağı bulunmadığını, itirazın haksız olduğunu, nitekim dilekçemiz ekinde sunulu, yetkili memurların görevleri içerisinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil niteliğinde olduğunu, Müvekkil şirket yetkilileri tarafından tutulan Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanakları kesin delil niteliğinde olduğunu, yargılama esnasında davalının taşınmazda kaçak/usulsüz elektrik kullandığı, Yönetmelik esaslarına göre yapılan tahakkukun ve düzenlenen faturanın usulüne uygun olduğu, davalının hesaplanan kaçak elektrik kullanım bedelini, gecikme cezası ve KDV’si ile birlikte ödemekle yükümlü olduğunun sabit olduğunu, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
İcra Dosyası, Tutanak, Abonelik Sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı vekili, elektrik aboniliği sözleşmesi kapsamında müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine davalılarca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalıların takibe vaki itirazlarının iptaline, müvekkili yararına alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, işsiz olduğunu, ara sıra yevmiye işlerinde çalıştığını, hiç bir zaman işyerinin olmadığını, esnaf veya tacir olmadığını, takibe konu aboneliğin tesis edildiği adreste hayatı boyunca hiç oturmadığını, bu adreste hiç bir zaman bulunmadığını, bu adrese ilişkin olarak hiç bir zaman elektrik abonelik sözleşmesi yapmadığını, kendi evinde bulunan abonelik sözleşmesinin eşi adına olduğunu konu ile ilgili CBS’na şikayette bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, Elektrik abonilk sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde bir davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesine ilişkin şartların belirlendiği buna göre uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması veya kanunun ilgili maddelerinde sayılan mutlak ticari davalardan bulunması olarak sıralanmıştır, aynı yasanın 12. Maddesinde bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimsenin tacir olarak kabul edilmesi gerektiği düzenlemiştir. Yine aynı yasanın 5. Maddesinde Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişki olduğu ve göreve ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, 6100 sayılı HMK ‘nun 114/1-c maddesine göre görev hususu dava şartlarından olup yargılama her aşamasında taraflarca ileri sürülebilmesinin yanında mahkemece resen gözetilmelidir.
Somut olayda, tacir veya esnaf dahi olmayan davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında mahkememiz yargılama yapma görevi bulunmamaktadır. Abonelik sözleşmesinde aboneliğin mahiyetinin davacı tarafça ” ticari ” olarak düzenlenmesi uyuşmazlığı ticari bir mahiyete dönüştürüp mahkememizi görevli kılmayacaktır. Hangi uyuşmazlıkların ticari olarak değerlendirilmesi gerektiği yukarıda değinilen kanun maddelerinde açıklanmıştır. Bu itibarla, eldeki davada mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde görevli mahkemeye gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıklandı. okundu.23/09/2021

Katip …
(E-imza)

Hakim …
(E-imza)