Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2023/50 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/112.. Esas
KARAR NO : 2023/50

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikli Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020

Birleşen İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin
……Esas Sayılı Dava Dosyasında
.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
.

Mahkememizde görülmekte olan asıl dava dosyasındaki İtirazın İptali (Ticari Nitelikli Sözleşmeden Kaynaklanan) ve birleşen dava dosyasındaki Tazminat (Rücuen Tazminat) davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Mahkememizin … esas sayılı asıl dava dosyasında davacı … Şirketi vekili, dava dilekçesinde; taraflar arasında … Lojistik Depoları Yeni Ofis ve Güvenlik Kulübesi İnşaatının yapımı konulu 15.01.2019 tarihli sözleşme akdedildiğini, ardından … Projesinin ince inşaat işlerinin müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda tarafların anlaştığını, müvekkili şirketin sözleşmeler doğrultusunda üzerine düşen edimleri süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına rağmen davalının sözleşme bedelinin tamamını ödemediğini, Manisada yapılan işin bedelinin 950.000-TL+KDV olarak anlaşılmasına rağmen, davalının 750.000-TL+kdv’ye düşmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin önce bu talebi kabul etmesinin mümkün olmadığını bildirdiğini, davalının mailinde 750.000-TL’ lik hak ediş üzerinden tevkifat ve stopaj düşülerek 222.000-TL ödeme yapılacağının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından iyi niyet göstergesi olarak 50.000-TL+KDv indirim yapılarak, 900.000-TL+KDV olarak faturanın Nisan 2019 ayına düzenleneceğinin bildirildiğini, davalının ilk teklifinde ısrar ettiğini bildirdiğini, müvekkili şirketin 30.04.2019 tarihli 900.000-TL+KDV olmak üzere toplam 1.013.400,00-TL bedelli faturayı düzenleyerek, davalı şirkete teslim ettiğini, ancak davalının kötü niyetli olarak faturayı defterlerine işlemeksizin iade ettiğini, bunun üzerine 11.06.2019 tarihli, ihtarnamenin keşide edilerek, 30.04.2019 tarihli faturadan kaynaklanan 168.900,00-TL tutarındaki bakiye borcun tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin davalı tarafa ihtar edildiğini, ihtarnamenin 13.06.2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, Aliağadaki … Projesine ait işlerin yapılmış olması nedeniyle müvekkilinin 01.07.2019 tarihli 242.008,40-TL bedelli ve 01.07.2019 tarihli 29.589,68-euro bedelli iki adet fatura düzenlediğini, davalının faturaları kabul edip, bu konuda mutabık olmasına rağmen bakiye borcunu ödemediğini, her iki iş nedeniyle müvekkilinin davalıdan toplam 299.198,60-TL alacağın tahsili için İzmir 9. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yaptıkları takibe davalı tarafın itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, alacağın 168.900-TL’lik bölümü yönünden davalının 11.06.2019 tarihli ihtarnamesi ile temerrüte düşürüldüğünü, bu alacak bölümü yönünden bu tarihten kalan alacak bölümü için icra takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, tarafların tacir olması nedeniyle avans faizi talebinin hukuka uygun olup davalının bu konudaki itirazının mesnetsiz olduğunu, davalının kötü niyetli olması nedeniyle icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ettiklerini bildirmiş, dava konusu alacak miktarı kadar davalının mal varlığının ihtiyaten haczine, davaya konu icra dosyasına yaptığı itirazın 299.198,60-TL asıl alacak ve 9.950,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 309.148,60-TL yönünden iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı birleşen dava dosyasında davacı … Şirketi vekili, dava dilekçesinde; taraflar arasında 01.01.2018 tarihli … Lojistik Depo Projesi’ne ilişkin ince inşaat işleri ile belirsiz tarihli … Lojistik Depoları Yeni Ofis ve Güvenlik Kulübesi yapım işi konusunda sözlü anlaşmaya varıldığını, işin ilk etabını oluşturan kısmında davalının ince inşaat işleri yapacağının kararlaştırıldığını, bu işlemlere ilişkin kararlaştırılan bedelin müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, bu konuda uyuşmazlık bulunmadığını, taraflarca bila tarihli sözlü olarak yapılan işin ikinci etabını oluşturan sözleşme ile davalının cephe doğraması vitrifiye ve armatür, sıhhi ve elektrik tesisat işlerini 750.000 TL+KDV karşılığında yapacağını taahhüt etmesine rağmen davalının anlaşmaya uymayarak, işin yapılmasına başlanmasından sonra inşaat maliyetlerinde artış olduğu bahanesiyle işin bedelini 950-TL+KDV’ye yükselttiğini, müvekkili şirketin bu bedeli kabul etmemesi üzerine iyi niyet göstergesi olarak 50.000-TL indirime gidildiğini, davalı tarafça 30.04.2019 tarihli 900-TL+kdv olmak üzere toplamda 1.013.400,00-TL fatura tanzim edilerek müvekkiline gönderildiğini, müvekkili tarafından 27.05.2019 tarihli cevabi ihtarnameyle faturanın ticari ilişkiye uygun olmadığı ve gerçeği yansıtmadığı belirtilerek iade edildiğini, davalı tarafa işin bedeli olarak 750.000-TL+KDV ödeme yapıldığını, davalının haksız olarak yaptığı icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkilinin borçlu olmayıp aksine alacaklı olduğunu, davalı alt işverenin her iki sözleşmede de işyeri açılışı yapmaması ve yeterli işçi sayısı bildirmemesi nedeniyle, 03.05.2019 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Şehzadeler Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 5510 Sayılı SSG 85. Madde gereği işveren sıfatına haiz müvekkiline fark prim borcu tahakkuk ettirildiğini, idari para cezasının müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, bu davadaki taleplerinin ödenen idari para cezasının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğunu, müvekkilinin asıl işveren, 5510 ve 4857 sayılı kanunlar gereği davalının da alt işveren sıfatına haiz olduklarını, alt işverenin, asıl işverene nazaran ondan ayrı, bağımsız bir işveren olup, gerek işçilerine ve gerekse de idari makamlar ve kuruma karşı işçilerin ve sigortalıların işvereni olduğunu, yasal düzenlemeler çerçevesinde ve Yargıtay kararları gereği alt iş verenin kanunda belirtilen yükümlülükleri ihlali halinde idari para cezası ile cezalandırılmasının mümkün bulunduğunu, yasal yükümün muhatabı ve onu ihlal eden alt işverenin kendisi olduğundan, ihlal neticesinde idari para cezasının alt işverene kesilmesi ve bundan alt işverenin sorumlu tutulması ceza sorumluğunun şahsiliği ilkesi gereği olmasına rağmen her nasılsa asıl işveren olan müvekkiline kesildiğini, müvekkili tarafından ödenmesi ve kanunen sorumluluğu olamaması nedeniyle davalıya rücu ettiklerini, davalar arasında bağlantı olması nedeniyle dava dosyasının İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını bildirmiş, müvekkili tarafından SGK’ya ödenen 38.911,67-TL idari para cezasının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Asıl dosya davalı – birleşen dosya davacı …..Şirketi vekili cevap dilekçesinde; 15.01.2019 tarihli … Lojistik Depoları Yeni Ofis ve Güvenlik Kulübesi yapımı konusunda sözleşme ve teklif özetinin müvekkil şirket yetkilileri ve bu hususta yetki verdiği kimseler tarafından imzalanmadığını, sözleşmedeki imzaya açıkça itiraz ettiklerini, yetkisiz kişi tarafından imzalanmış sözleşme ve teklif özetinin müvekkili şirket aleyhinde borç doğurmaması gerektiğini, müvekkil şirket yetkilisinin imzası bulunmayan hak edişlerin de kendilerince kabulünün mümkün bulunmadığını, imzalı sözleşme bulunmamasına rağmen davacı tarafça gönderilen teklifler olduğunu, tarafların işin bedelinin 750.000TL+KDV olduğu konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, davacının işe başladıktan sonra inşaat maliyetlerinde artış olduğu bahanesiyle işin bedelini, 950.000-TL+KDV’ye yükselttiğini, müvekkili şirketin bu bedeli kabul etmemesi üzerine iyi niyet göstergesi olarak 50.000-TL indirime gidildiğini, davacının 30.04.2019 tarihli 900.000-TL+KDV olmak üzere toplamda 1.013.400,00-TL bedelli fatura tanzim ederek müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin 27.05.2019 tarihli cevabi ihtarname ile faturayı iade edip, 750.000 TL+KDV olarak ödeme yaptığını, bu nedenle davacıya borcu bulunmadığını, davacının kötü niyetli olup, iyi niyet göstergesi olarak 50.000-TL+KDV indirime gitmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle bu durumun iddialarının gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini, uzman bilirkişilerce keşif yapılarak dava konusu gerçekleştirilen imalâtın yapıldığı yıl piyasa fiyatlarıyla işin bedelinin hesaplattırılmasını talep ettiklerini, taraflar arasında Aliağa … Projesi İnce İnşaat işlerine ilişkin sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin işveren davacının ise yüklenici sıfatına haiz olduğunu, davacının yükümlülüklerini, sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediğini, sözleşmenin 2(15) maddesinde eksik ve hatalı işlerin sorumluluğunun yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığını, eksik ve hatalı işlerin giderilmesi için davacı ile defalarca görüşülmesine rağmen sonuç alınamaması nedeniyle müvekkili tarafından üçüncü kişiye yaptırılarak  24.669,13-TL+kdv ödeme yapıldığını, ayrıca bu nedenle müvekkilinin gecikme cezası ödeme tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, davacının … şantiyesi ile ilgili işte geçici görevlendirme yapması usulüne uygun işyeri açılışı yapmamasından kaynaklı müvekkiline SGK tarafından yüklü miktarda Prime Esas Kazanç cezası yükletildiğini, bu alacağa ilişkin dava açma hakkını saklı tuttuklarını, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, asıl alacak ile birlikte işlemiş faizi ve faiz türünü kabul etmediklerini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olması ve kanıtlanamaması nedeniyle davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını bildirmiş, davanın reddine, davacının alacağın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dosya davacı – birleşen dosya davalı …..Şirketi vekili, cevap dilekçesinde; … Lojistik Depo Projesine ilişkin olarak taraflar arasında sözlü değil yazılı olarak iki adet anlaşma yapıldığını, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi SGK tarafından davacıya tahakkuk ettirilen fark pirim borcunun müvekkili şirketin işyeri açılışı yapmaması ve yeterli işçi sayısı bildirmemesinden kaynaklanmadığını, bu konudaki davacı iddialarının gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu, davacı şirketin kendi isteği üzerine, SGK nezdinde alt taşeron dosyası açılmadan merkez SGK dosyasından geçici görevlendirmeler ile sözleşme konusu işlerin yapıldığını, dava konusu … Lojistik Depo Projesinin 1.etap işinin de, davacı tarafın isteği üzerine SGK nezdinde alt taşeron dosyası açılmadan, merkez SGK dosyasından geçici görevlendirmeler ile yapılmış olup, sözleşme konusu işlerin tamamlandığını, hak edişler ve faturaların düzenlendiğini ve davacı tarafça ihtirazi kayıt olmadan ödemesinin yapıldığını, ikinci sözleşmede de, davacı şirketin isteği üzerine SGK nezdinde alt taşeron dosyası açılmadan, merkez SGK dosyasından geçici görevlendirmeler ile yapıldığını, geçici görevlendirmeye ilişkin kayıtları görmeden müvekkili şirket çalışanlarının şantiyeye girmesinin mümkün olmadığını, SGK nezdinde alt taşeron dosyası açılmadan, merkez SGK dosyasında geçici görevlendirmeler ile yapılan işlemin hukuka uygun olup, müvekkili şirket tarafından kendi dosyası adı altında yeterli sayıda çalışan bildirimi yapılıp yeterli prim ödendiğini, bu konuda müvekkiline bir sorumluluk yükletilmesinin ve müvekkili şirketin kendi isteği ile SGK’da alt taşeron dosyası açmasının hukuken mümkün olmadığını, yasal mevzuat gereği iş yeri dosyasının açılabilmesi için davacı tarafından SGK Müdürlüğüne dilekçe verilmediği gibi, işyeri teslim tutanağının da verilmediğini, bunun yanında sözleşmenin aslının da sunulmasının zorunlu olduğunu, davacı tarafın sözlü anlaşma olduğunu iddia ederek iddiasıyla çeliştiğini, bu durumun davacının beyan ve iddialarının gerçek dışı olduğunun en büyük kanıtı olduğunu, Aliağadaki başka bir iş için SGK nezdinde alt taşeron dosyası açılması için davacı şirket tarafından evrak düzenlenmesi nedeniyle davacı şirketin alt taşeron dosyası açılması için gerekli prosedürü çok iyi bilmesine rağmen, kendi isteği ile MOBS şantiyesindeki işler için SGK’da alt taşeron dosyası açılmasını talep etmediğini bildirmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasında varlığı ve içeriği tartışmalı yazılı 15.01.2019 tarihli ile varlığı ve içeriği tartışma konusu olmayan 12.02.2019 tarihli eser sözleşmelerinden kaynaklanan alt yüklenici davacı ……Şirketinin ödenmediğini iddia ettiği bakiye alacağının tahsili için yaptığı icra takibinde davalı ……Şirketinin borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali istemine ilişkindir.
Birleşen dava, taraflar arasındaki aynı eser sözleşmelerine konu işler nedeniyle birleşen dosya-davalısı ……Şirketinin SGK’ya kanuna uygun bildirim yapmaması nedeniyle kurum tarafından tahakkuk ettirilip davacı ……Şirketi tarafından kuruma ödenen idari para cezasının sorumlu olduğu iddiasıyla davalı ……Şirketinden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen dava, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, mahkememizdeki davanın yargılaması sırasında açılmış, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen birleştirme kararı sonrası dava dosyaları birlikte görülerek hüküm kurulmuştur.
Asıl dava dosyasına konu icra dosyasında; davacı, davalı hakkında, davaya konu alacağın tahsili için 16.10.2019 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin 31.10.2019 tarihinde tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı vekili tarafından sunulan aynı günlü itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalı hakkındaki takip durmuştur.
İtirazın iptali davası, İİK’nun 67(1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Uyuşmazlık asıl dava dosyası yönünden taraflar arasında yazılı sözleşme yapılıp yapılmadığı, yazılı veya sözlü yapıldığı kabul edilecek sözleşmeye göre asıl dosya davacısı şirketin asıl dosya davalısı şirketten icra takip tarihi itibariyle talep ettiği alacağının bulunup bulunmadığı, asıl alacağa bağlı feri alacaklar yönünden talebinde haklılık bulunup bulunmadığı, birleşen dava yönünden ise birleşen dosya davacısı … şirketi tarafından SGK’ya ödenen idari para cezasının birleşen dosya davalısı şirkete rücu edilip edilmediği noktalarında toplanmaktadır.
Asıl dosya davalısı ……Şirketi, davaya konu işin ayıplı ve eksik yapıldığı iddiasında bulunmuş ise de, dosyada toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile yasal süre içerisinde veya sonrasında davalı ……Şirketi tarafından davacı ……Şirketinin eksik ve ayıplı işler konusunda bir bildirimde bulunulmadığı gibi davaya konu işlerin tamamlanarak iş sahibine teslim edildiği, davalı ……Şirketinin bu konudaki iddialarını kanıtlar delil ve belge örneklerini dosyaya sunmadığı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ……Şirketinin bu konudaki iddiasında bir haklılık görülmemiş, aşağıda ayrıntılı gerekçeli olarak açıklandığı üzere Manisa da yapılan dava konusu 2.etap iş konusunda taraflar arasında yapılmış bir yazılı sözleşme bulunmadığı kabul edilerek her iki davaya konu uyuşmazlığın dava konusu sözleşmelerden kaynaklanmış olduğu göz önünde tutularak dosyada toplanan tüm deliller, maddi vakıalara ilişkin alınan tüm tanık beyanları, uyuşmazlık konusu 2.etap işle ilgili alınan uzman inşaat mühendisi bilirkişi raporu, taraflara ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Asıl dosya davacı ……Şirketi tanığı …, davacı şirkette 2015 yılından bu yana şantiye şefi sıfatıyla çalıştığını, Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki işi eksiksiz yaparak davalı şirkete teslim ettiğini, anahtar teslimi fiyat belirlendiğini, iş bitiminde davalının indirim talep ettiğini, davacı şirketin 50.000,00-TL indirimi kabul ettiğini, davalının daha fazla indirim istediğini, bunun üzerine davalının bakiyeyi ödemediğini, her iki projeye ilişkin işin kesin kabulünün yapıldığını, Aliağa Projesine ilişkin olarak davalı tarafça herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, SGK’ya bildirimlerin işverenler tarafından yapılması gerektiği için taşeronun kendiliğinden başvuru yapmasının mümkün olmadığını, çalıştığı şirketin çalışanlarının tüm primlerini ödediğini, şantiyeye sigortasız bir çalışanın girmesinin mümkün olmadığını, şantiye şefi sıfatıyla taraflar arasındaki sözleşmeyi imzalamaya yetkisi olmadığını, daha önce yapılan işlerde davalının şantiye şefi … ile muhattap oldukları için sözleşmenin davalının bilgisi dahilinde … tarafından imzalandığını, asıl dosya davacısı ……Şirketi tanığı …, geçmişte davacı şirketin işçisi olarak Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki inşaatta çalıştığını, işi eksiksiz şekilde yapıp davacı şirketten ödemeleri aldığını, asıl dosya davacısı ……Şirketi tanığı Bekir Temizoğlu : Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki inşaatın tesisat işlerini taşeron sıfatıyla yaptığını, işi bütünüyle bitirip, ücretini de … Yapı..Şirketinden tahsil ettiğini, davalı tarafın sözleşme bedelinden indirim talep edildiğini duyduğunu, asıl dosya davalı tanığı Emre Birhekimoğlu: ……Şirketinin ticari müdürlüğünü yaptığını, Manisadaki inşaat ile ilgili davacı şirket ile ince işler için sözleşme yapılıldığını, iş bittikten sonra ödemeleri yaptıklarını, daha sonra şantiye şefi … ile ilave bir sözleşme yapıldığının ortaya çıktığını, şantiye şefinin yetkili olmadığı gibi sözleşmenin de çalıştığı şirketin sözleşme formatına uygun olmaması nedeniyle sözleşmeyi kabul etmediklerini, ayrıca buna bağlı olarak SGK nezdinde bir işyeri açılışı yapılmadığını, işin değerinin 750.000,00-TL+kdv olduğunu hesaplayarak bu ödemeyi davacı tarafa yaptıklarını, davacı şirketin 950.000,00-TL üzerinden fatura kesmesi nedeniyle faturayı kabul etmediklerini, daha önce şirketin imza yetkilisi tarafından asıl sözleşme yapıldığını, şirket yetkilisinin şirket çalışanı …’in imzaladığı sözleşmeyi geçerli bir sözleşme olduğu düşüncesi ile zarar edildiğini bildiren ve indirim yapılmasını isteyen mail attığını, SGK’ya başvurunun davalı şirket tarafından yapılması için ancak davacı tarafın davalı şirkete yer teslim tutanağı ile başvurması gerektiğini, daha sonra davacı şirketle çalışmaya devam ettiklerini, şirketin bildirimi yaptığını, tarafların işin bedeli konusunda bir mutabakat imzalamadıklarını, ancak bu işin prosedürü gereği hak ediş evrakının gönderilmesi ile kabul edildiği takdirde ardından faturanın kesilip yedi iş günü içinde onay yapıldıktan sonra vadesinde ödeme yapılması şeklinde işlediğini, davacı tarafça dava konusu edilen faturanın kendileri tarafından kabul edilmediğini, imalatın kendi şirketi tarafından fiyatlandırılıp 750.000,00-TL+KDV olarak ödemesinin yapıldığını, şirket yetkilisinin mail attığı sırada sözleşmenin şantiye şefi tarafından imzalandığı konusunda bilgisinin olmadığını, asıl dosya davacısı ……Şirketi tanığı Barış Köprülü, ……Şirketinin elektrik işlerini yaptığını, … işinin elektrik işlerini yaptığını ve ödemesini aldığını, 1.000.000,00-TL yi geçen bedeli olan bir iş olduğunu, ……Şirketi ortağının bu miktarda alacağı olduğunu, ancak davalı tarafın 700-800 bin TL ödeyip kapatacağını söylediklerini kendisine söylediğini bildirmişlerdir.
Asıl dava dosyasında davacı tarafça Manisa da yapılacak iş yönünden 15.01.2019 tarihli yazılı sözleşmenin yapıldığı iddiasında bulunmuş ise de, davalı taraf sözleşmenin gerek varlığını gerekse içeriğini inkar etmiştir. 01.01.2018 tarihli sözleşmeyi davalı şirket adına, davalı şirkette şantiye şefi olarak çalışan …’in imzaladığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davalı taraf çalışanı …’e sözleşme imzalanması konusunda yetki verilmediğini ve şirket yetkilisi olmadığını iddia etmiştir. Davacı tarafça, çalışan …’e sözleşme imzalama yetkisi verildiğine dair bir belge sunulmadığı gibi dosyada bu nitelikte bir delil toplanmamış, Ticaret Sicil Kayıtları ile …’in davalı ……Şirketinin temsile yetkili olmadığı belirlenmiştir. Buna göre 11.01.2018 tarihli sözleşmenin davalı şirket adına yetkili kişi tarafından imzalanmamış olması nedeniyle davalıyı bağlayıcılığı bulunmadığı gibi 15.01.2019 tarihli sözleşmenin de davalının inkarı karşısında davalı tarafı bağlayıcılığı bulunmadığı kabul edilmiştir. Ancak taraflar arasında davaya konu işin yapılması konusunda sözlü bir anlaşma yapıldığı tartışmasızdır. Taraflar Manisa da yapılacak ikinci etap işin bedeli konusunda farklı iddialarda bulunmuşlardır. Davacı taraf, işin bedelinin 950.000-TL+KDV, davalı taraf ise 750.000-TL+KDV olarak kararlaştırıldığının iddia etmiştir. Taraflar arasındaki karşılıklı yazışmalardan işin bedelinin hangi miktarda olduğu ispatlanabilir görülmemiştir. Bunun yanında tanıklar da işin bedeli konusunda somut ve belirli bir açıklamada bulunmamışlardır. Her ne kadar eser sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekle tabi bulunmasa da, taraflar arasında Manisa da yapılan işin 2. etabı konusundaki yazılı sözleşme için mutabakat sağlanamadığı, karşılıklı yazışmalarda, karşılıklı iddialarda bulunulup her iki tarafın kabul ettiği bir bedelde anlaşma sağlanamadığı, tanıkların da bu konuda somut beyanda bulunmadıkları yazılı sözleşmenin davalı ……Şirketi adına temsile yetkili kişi tarafından imzalanmadığı birlikte değerlendirildiğinde, Manisa daki 2.etap işi konusunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığı, davacı tarafça sunulan sözleşmenin uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, sözleşmeye konu işin davacı tarafça yapılıp teslim edilmesine rağmen işin bedelinin somut olarak belirlenemediği dikkate alınarak Manisa 2.etap işinin bedelinin bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Manisa da yapılan dava konusu 2.etap işin yapıldığı tarihteki rayiç değerinin belirlenmesi konusunda alınan raporda bilirkişi Seçkin Eroğlu sonuç olarak taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında yüklenici kârı hariç yapılan iş bedelinin 636.489,45-TL, yüklenici karının 212.163,15-TL, kdv’nin 152.757,47-TL
olmak üzere toplam iş bedelinin 1.001.410,07-TL
olduğunu bildirmiş, tarafların itirazı üzerine alınan ek raporda bilirkişi değerlendirme ve hesaplanmalarında bir eksiklik bulunmadığını, Bakanlıkça yayımlanan 2019 yılı inşaat ve
tesisat birim fiyatları ve piyasa araştırması neticesinde yapılan iş miktarı ve piyasa fiyatları dikkate alınarak hesaplamaları yaptığını bildirmiş, taraflarca ek rapora da itiraz edilmiş ise de, taraflarca rapor ve ek rapordaki değerlendirme ve hesaplamaların usul yasa ve dosya kapsamına aykırı yapıldığı konusunda bilimsel ve teknik verilerek dayalı somut ve haklı görülecek ve belgelerle desteklenecek itirazda bulunmadıkları, itirazlarının soyut nitelikli olduğu göz önünde tutularak bir başka ek rapor veya başka bir bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmemiş, bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Manisa da yapılan 2.etap işinin uzman bilirkişi aracılığıyla değerinin belirlenmesinden sonra asıl ve birleşen dava dosyalarındaki uyuşmazlığın çözümü yönünden dava dosyasında toplanan deliller ile taraflara ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmış, bilirkişiler 21.11.2022 tarihli raporda; taraflara ait defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğunu, asıl dosya davacısı ……Şirketinin defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davalı ……Şirketinden 301.891,41-TL alacaklı göründüğünü, asıl dosya davalısı ……Şirketinin defterlerinde ise takip tarihi itibariyle davalı ……Şirketinin, davacı …….Şirketinden 711.499,47-TL alacaklı göründüğünü, her iki şirket kayıtları arasında 1.013.390,88-TL’lik farkın bulunduğunu, bu farkın asıl dosya davacısı ….. Şirketi tarafından düzenlenen 30.04.2019 tarihli ve 1.013.400,00-TL bedelli faturanın davalı ……Şirketi tarafından defterlerine kaydedilmemesinden ve davalı ……Şirketi tarafından 06.08.2019 tarihinde yapılan 7.589,68-euro’luk ödemenin davacı ……Şirketi tarafından 06.08.2019 tarihli ve 47.015,79-TL olarak kayda alma işleminin davacı ……Şirketi tarafından 10.08.2019 tarihli yevmiye ile 47.024,90-TL olarak 9,11-TL fazla bedel ile kayda alınmasından kaynaklandığının anlaşıldığını, sözleşme bedelinin 750.000-TL+KDV olmak üzere 844.500-TL olduğunun kabul edilmesi halinde asıl dosya davacısı ……Şirketinin davalı ……Şirketinden 133.000,53-TL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki cari hesabın 31.12.2019 tarihi itibariyle kesilmiş olduğunu, yasal mevzuat gereği cari hesabın icra takibinden sonra kesilmiş olması nedeniyle asıl dosya davacısı şirketin işlemiş faiz alacağının bulunmadığını, 30.04.2019 ilk fatura tarihinden itibaren cari hesap borç bakiyesine faiz işletilebileceğinin kabul edilmesi halinde asıl dosya davacısı defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle asıl dosya davacısının 299.198,60-TL asıl alacak ve 16.983,62-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 316.182,22-TL alacaklı olacağının kabul edilebileceğini, asıl dosya davalısı ……Şirketi kayıtlarına göre ise icra takip tarihi itibariyle sözleşme bedelinin
750.000,00-TL+KDV olarak kabulü halinde asıl dosya davacı şirketi alacağının 133.000,53-TL alacaklı olacağını,
birleşen dava yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunca davacı işverene tebliğ edilen prim borcunun 5510
sayılı 85’inci maddesinin 2’nci fıkrasına dayandığını, prim borcunu ödeme
yükümlülüğünün adına işyeri dosyası tescil ettirilen işverene ait olduğunu, ancak prim
borcunun alt işverenin eksik işçilik bildiriminden kaynaklandığını ispat etmesi
halinde mahkeme yoluyla rücuen tahsilinin mümkün olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen fark işçiliğe ait 38.911,67-TL tutarındaki prim
tutarının, davalı şirket tarafından malzemeli işçilik içeren fatura düzenlenmesi
nedeniyle alt işverenlik dosyasının açılıp açılmamasıyla doğrudan ilgisinin
olmadığını, bu nedenle söz konusu primi ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı tarafından kendisine tebliğ edilen fark prim borcuna itiraz edilmesi halinde
davalı tarafından düzenlenen fatura tutarının eksik bildirildiği tespit edilen sigorta
priminden düşülmesi mümkün iken bu yola da başvurulmadığını bildirmişlerdir.
Asıl dava dosyası yönünden; yukarıda açıklanan gerekçelerle taraflar arasında yazılı sözleşmenin varlığının kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı karşısında sözlü anlaşmanın yapıldığı, sözlü anlaşma uyarınca asıl dosya davacısı şirketin sözleşmeye konu işi yaptığı ve tamamladığı, davalı tarafça, eksik ve ayıplı işler yapıldığı iddiasında bulunulmuş ise de bu konudaki iddiasının kanıtlanamadığı, taraflar arasında sözleşme bedelinin tartışmalı olup, her iki tarafın iddia ettiği miktarla sözleşme yapıldığına ilişkin iddiasını kanıtlamadıkları, bu nedenle yapılan işin yapıldığı tarihteki rayiç değerinin belirlenmesi yoluyla uyuşmazlığın çözümü yoluna gidildiği, bu amaçla talimatla alınan bilirkişi raporu ile dava konusu Manisa 2.etap işinin yapıldığı tarihteki değerinin kdv dahil 1.001.410,07-TL olarak belirlendiği, davacı tarafça davalı şirkete bu işle ilgili kesilen faturanın davalı tarafça iade edildiği, mahkememizce alınan 21.11.2022 tarihli raporla işin bedelinin 844.500-TL olarak kabul edilmesi halinde icra takip tarihi itibariyle davacı defterlerine göre davacının 301.891,41-TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerine göre ise aynı bedel üzerinden davacının davalıdan 133.000,53-TL alacaklı olduğu, davaya konu icra takibinde davacı tarafça, 299.198,60-TL asıl alacak ile 16.983,62-TL işlemiş faiz talebinde bulunulduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda işlemiş faiz yönünden alternatifli faiz yapılmış, cari hesabın icra takibinden sonra kesilmiş olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, buna karşın 30.04.2019 ilk fatura tarihinden itibaren cari hesap borç bakiyesine faiz işletilebileceğinin kabul edilmesi halinde 16.983,62-TL işlemiş faiz talep edilebileceği bildirilmiş ise de, her iki değerlendirmenin de usul ve yasaya uygun olmadığı ancak bu konudaki değerlendirme ve kararın mahkememize ait olduğu, davacı ……Şirketinin davalı ……Şirketinin icra takibinden önce temerrüte düşürülmesi halinde işlemiş faiz talebinde bulunabileceği dikkate alınarak, davalı ……Şirketi tarafından davalı ……Şirketine keşide edilen 11.06.2019 tarihli ihtarname ile davalı ……Şirketinin verilen üç günlük süre nedeniyle ihtarnamenin 13.06.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına bağlı olarak 17.06.2019 tarihi itibariyle temerrüte düşürüldüğü, bu tarihten itibaren icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunulabileceği, tarafların tacir olmaları ve aralarındaki işin ticari nitelikteki iş olması nedeniyle davacı tarafın avans faizi talebinin usul ve yasaya uygun olduğu, işlemiş faizin mahkememizce hesaplanabilir olması nedeniyle yalnız bu konuda bilirkişi ek raporu alınmasının dosyayı sürüncemede bırakacağı göz önünde tutularak temerrüt tarihi olan 17.06.2019 tarihinden icra takip tarihi olan 16.10.2019 tarihine kadar geçen sürenin 121 gün, icra takip tarihi itibariyle avans faiz oranının yıllık %19,50 olup, işlemiş faize konu alacak miktarının 156.910,07-TL olmasına göre işlemiş faizin;
156.910,07-TL x 121 gün x %19,50 / 365 = 10.143,27-TL olduğu, davacı tarafça takip talebinde ve buna bağlı olarak düzenlenen ödeme emrinde 16.983,62-TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, dava dilekçesinde 9.950-TL’lik işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep edilmesi karşısında taleple bağlılık ilkesi gereği 9.950-TL işlemiş faize ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafça, işleyecek faiz yönünden asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda avans faizinin talep edilmesinin yasal norma uygun olduğu dikkate alınarak bu nitelikte işleyecek faize hükmedilmiştir.
Asıl dava dosyasında, davaya konu alacağın tarafların inşaat şirketi olup, basiretli tacir ilkesi gereği hesaplanabilir ve likit nitelikte olduğu dikkate alınarak davalı tarafın haksız itirazı nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen alacak bölümü yönünden davacı tarafın kötü niyetle takip yapmadığı, kötü niyetli olduğuna dair dosyada bir delil toplanmadığı gibi davalı tarafın bu konudaki iddiasını kanıtlayacak hiç bir bilgi ve belgeyi dosyaya sunmadığı göz önünde tutularak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava dosyası yönünden; 21.11.2022 tarihinde sunulan ek raporda ayrıntıları ile açıklandığı üzere SGK tarafından işin maliyet bedelinin 27.150.433,60-TL, eksik işçilik bildiriminin 112.787,44-TL, eksik işçiliğe tekabül eden prim tutarının ise 38.911,67-TL olarak hesaplandığı, kurum tarafından hesaplamanın inşaatın toplam maliyeti bedeli üzerinden yapılıp, sözleşme bedelinin davacı tarafa göre 900.000-TL + KDV, davalı tarafa göre ise 750.000-TL + KDV olduğu, buna göre davalının ancak düzenlediği fatura tutarı kadar işçilik bildirimden sorumlu tutulabileceği, bilirkişiler tarafından bu tutanağa tekabül eden sigorta priminin 17.952,92-TL olarak hesaplandığı, dava konusu edilen alacağın tamamının birleşen dosyanın davalısını işçilik bildirmemesi nedeniyle oluşmadığı, birleşen dosya davacısının 20.958,75-TL fazla tahakkuk ettirilen prim birimi için yasal haklarını kullanması gerekirken bu haklarını kullanmayarak borca itiraz etmeksizin fazla ödeme yapması nedeniyle fazla ödeme bölümünden davalının sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı, kalan 17.952,92-TL’lik prim bölümünden birleşen dosya davalı şirketin alt yüklenici sıfatıyla sözleşme gereği işçilik dahil olmak üzere işi üstlenmesine ve yaptığı imalatla ilgili olarak işçileri çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, SGK tarafından gönderilen 04.01.2023 tarihli yazıda sigorta prim bedelinin birleşen dosya davacısı tarafından 02.05.2019 tarihinde ödendiğinin bildirildiği dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 17.952,92-TL’lik alacağın ödeme tarihi olan 02.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalısından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 20.958,75-TL’lik alacak bölümünün reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-a)Mahkememizin … esas sayılı asıl dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ve davaya konu İzmir 9. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında asıl dosya davalısı ….. Şirketinin borca ve ferilerine ilişkin İTİRAZININ İPTALİ İLE;
Takibin; 289.910,60-TL asıl alacak ve 9.950-TL asıl alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 299.860,6‬0-TL alacak ile ödeme emrinde talep edilen değişen oranlarda asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
b)Davacı ….. Şirketinin 9.288‬,00 TL asıl alacağa yönelik fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
c)133.000,53 TL asıl alacağın %20’si oranındaki 26.600,10-TL icra inkar tazminatının asıl dosya davalısı ….. Şirketinden alınarak, asıl dosya davacısı ……Şirketine verilmesine,
d)Asıl dosya davalısı ….. Şirketinin kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Birleşen İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında,
Davanın kısmen KABULÜ İLE;
a)17.952,92-TL alacağın, 02.05.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalısı ….. Şirketinden alınarak, birleşen dosya davacısı …..Şirketine verilmesine,
b)Birleşen dosya davacı …..Şirketinin fazlaya ilişkin 20.958,75-TL’lik isteminin REDDİNE,
3-a)Asıl dosya için; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 20.483.48-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 3.698,58-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 16.784,9‬0-TL harcın asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)Birleşen dosya için; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.226.36-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 664,52 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 561,84‬-TL harcın asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ….. Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c)Asıl dosya için; asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 3.698,58-TL harç bedelinin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …….Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketine verilmesine,
d)Birleşen dosya için; asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 664,52-TL harç bedelinin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketine verilmesine,
4-a)Asıl dosya için; davanın kabul edilen alacak bölümü yönünden, asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ……Şirketi yararına, AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 44.980,48-TL nispi vekalet ücretinin, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ……Şirketine verilmesine,
b)Asıl dosya için; davanın reddedilen alacak bölümü yönünden, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketi yararına, AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin, asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ……Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketine verilmesine,
c)Birleşen dosya için; davanın kabul edilen alacak bölümü yönünden, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketi yararına, AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ….Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketine verilmesine,
d)Birleşen dosya için; davanın reddedilen alacak bölümü yönünden, asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketi yararına, AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin, asıl dosya davalısı- birleşen dosya davacısı …..Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketine verilmesine,
5-Asıl dosya için; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 1/30’unun karşılığı olan 44,00-TL’nin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketinden, 29/30’unun karşılığı olan 1.276,00-TL’nin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Birleşen dosya için; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 21/39 ‘unun karşılığı olan 710,77-TL’nin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketinden, 18/39 ‘unun karşılığı olan 609,23-TL’nin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-a)Asıl dosya için; asıl dosya davacısı ….Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 60,50-TL on bir adet elektronik tebligat masrafı ve 59,40-TL posta ücreti, 0,50-TL kep ücretinden oluşan toplam 174,80-TL yargılama giderinden davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 29/30’unun karşılığı olan 168,97-TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı … .Şirketine verilmesine, 1/30’unun karşılığı olan 5,83-TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketi üzerinde bırakılmasına,
b)Birleşen dosya için; asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 54,40-TL başvurma harcından oluşan yargılama giderinden davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 18/39’unun karşılığı olan 25,11-TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ……Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketine verilmesine, 21/39’unun karşılığı olan 29,29-TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketi üzerinde bırakılmasına,
c)Asıl dosya ve birleşen dosyada, asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ……Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 60,50-TL on bir adet elektronik tebligat masrafı ve 59,40-TL posta ücreti, 0,50-TL kep ücreti ve her iki dosya için ortak olarak yapılan ve 171,00-TL dokuz adet tebligat masrafı, 95,00-TL on dört adet elektronik tebligat masrafı, 47,05-TL posta masrafı, 419,90-TL keşif harcı, 150,00-TL araç ücreti, 1,400,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.457,75-TL yargılama giderinin, asıl dava dosyasında davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 10/11’inin karşılığı olan 2.234,32-TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketine verilmesine, 1/11’inin karşılığı olan 223,43-TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketi üzerinde bırakılmasına,
d)Asıl dosya ve birleşen dosyada asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ……Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 54,40-TL başvurma harcı ve her iki dosya için ortak olarak yapılan ve 19,00-TL bir adet tebligat masrafı ve 1.350,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.423,40-TL yargılama giderinden birleşen dava dosyasında davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 1/11’inin karşılığı olan 129,40-TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …..Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketine verilmesine, 10/11’inin karşılığı olan 1.294,00-TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …..Şirketi üzerinde bırakılmasına,
8-Asıl ve birleşen dosyada taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı ….. Şirketi vekili ile asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı ……Şirketi vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza