Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/999 E. 2022/862 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/999
KARAR NO : 2022/862

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 13.07.2019 tarihinde sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Koşuyolu – Buca istikametinde seyir halindeyken, yaya olan müvekkillerine çarpması sonucu trafik kazası gerçekleştiğini, kazada müvekkili … ve …’in yaralandıklarını, kazanın ardından müvekkili …’in İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, uzun süre yoğun bakımda kaldığını ve burada yapılan muayenesinde vücudunda bir çok kırık ve enfeksiyonel bulgulara rastlanıldığını, kazanın ardından müvekkili …’in Buca Seyfi Demirsoy Hastanesinde tedavi gördüğünü ve burada yapılan muayenesinde vücudunda bir çok kırık ve enfeksiyonel bulgulara rastlanıldığını, Müvekkillerinin uğramış oldukları maddi zararların tazmini için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir dönüş yapılmadığını, 7155 Sayılı Kanun gereğince dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk kapsamında arabulucuya müracaat edilmiş ise de; davalı şirketin anlaşmaya yanaşmadığını, gerçekleşen kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … poliçe numarası ile ZMMS poliçesinin mevcut olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla; kaza tarihi olan 13.07.2019’dan itibaren işleyecek avans faizi uygulanmak koşulu ile müvekkil … için şimdilik 500,00-TL, … için şimdilik 500,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca müvekkili şirkete başvuru yapılmadığından usulden reddine, dosyada kusur tespiti yapılmasına, kazazedelerin maluliyet durumlarının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumuna sevklerine, müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun doğması durumunda hesaplamaların Hazine Müsteşarlığını kayıtlı uzman bilirkişilerce TRH2010 Mortalite tablosu esas alınarak yapılmasına, müvekkili şirketine temerrüde düşmemiş olması ve diğer gerekçelerle faiz talebinin reddine karar verilmesini ve müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, davacı … ile davacı … tarafından şirkete yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığını gösterir tebligat evrakları, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve davacılara yapılan ödeme evrakları,
3-İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davacı … ile davacı …’e ait olarak bulunan iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli,
4-İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davaya konu 13/07/2019 tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … ile davacı … TC Kimlik numaralı …’e maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değerine ilişkin olarak bulunan kayıtlar,
5-Buca İlçe Emniyet Müdürlüğünce davacı … ile davacı …’e ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına ilişkin düzenlenen tutanaklar,
6-İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 13/07/2019 tarihi ve mevcut durum itibariyle … plakalı araca ait olarak bulunan trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
7-İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası,
8-İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait olarak bulunan tedavi evrakları,
9-Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait olarak bulunan tedavi evrakları,
10-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı soruşturma dosyası,
11-Trafik alanında uzman bilirkişinin 01/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporu,
12-Trafik alanında uzman bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporu,
13-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen davacı … ve davacı …’e ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarihli sağlık kurulu raporları,
14-İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Dairesi tarafından davacı … ve davacı …’e ilişkin olarak düzenlenen 24/09/2021 tarihli adli tıp raporları,
15-İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 31/01/2022 tarihli adli tıp raporu,
16-İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait 21/06/2021 tarihli … rapor numaralı sağlık kurulu raporu,
17-Bir ortopedi alanında uzman bilirkişi, bir beyin ve sinir cerrahi alanında uzman bilirkişi ve bir genel cerrahi alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu 16/05/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporu,
18-Adli tıp alanında uzman bilirkişinin 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporu,
19-Davacılar vekilinin 09/09/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi,
20-Sair Deliller,
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 13/07/2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan … ve …’in vücut bütünlüklerinde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanmaları nedeniyle geçici iş göremezlik (iyileşme) sürelerinin ne kadar olduğu, davacılar …’in ve …’in yaralanmaları nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadıkları, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik ve iyileşme sürecinde çalışamamaları sebebiyle ve davacılar … ve …’in mahrum kaldıkları ve kalacakları gelirleri ile bakıcı giderlerinin belirlenmesi neticesinde sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat bedelleri ile tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı … ve …’e verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır.
Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada öngörülen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde de bu süre 2 yıl olarak öngörülmüştür. Kaza sonucu dava açarak zararlarının giderilmesini isteyecek kişiler bu iki yıllık süre içinde dava açmak zorundadır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar. Burada bir istisna vardır. O da eğer failin trafik kazası ile sonuçlanan eylemi aynı zamanda ceza kanunlarına göre suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan daha uzun zaman aşımı süresine uzar. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde ”Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” şeklinde ifade edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, ”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, ”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp çözümlenmesi gerekmektedir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar’ başlıklı 92. maddesinde:
”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, burada örnekseme yoluna gidilmeyip tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/b. maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür.
Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölümü veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92. madde kapsamında yer almamakla sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir. 14/04/2016 günü yapılan ve 26/04/2016 tarihinde 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile;
6704 Sayılı Kanunun üçüncü maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi değiştirilmiş, değişik; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Yine aynı Kanun’un 4. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
”g)Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h)İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
ı)Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler”in de teminat dışı olduğu düzenlenmiştir.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araca ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya muhteviyatına kazandırılmıştır.
Davacıların tedavi gördüğü bildirilen hastanelere müzekkere yazılarak, dava konusu trafik kazasında yaralanmaları çerçevesinde davacılar açısından düzenlenen tedavi evrakları celp edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinin netice-i talep kısmında davacı … ve …’in 13/07/2019 tarihinde gerçekleşen yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralandıklarını, bu nedenle … için 500,00-TL, … için 500,00-TL olmak üzere toplamda 1.000,00-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsilini talep ettiği, dava dilekçesinin netice-i talep kısmında alacak kalemleri ile alacak kalemlerine bağlı olarak talep edilen tazminat miktarlarının açık bir şekilde ve ayrı ayrı belirtilmediği anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31.maddesi uyarınca davacı vekiline dava dilekçesinin netice-i talep kısmında belirttiği maddi tazminat talebinin hangi alacak kalemi ya da kalemlerine ilişkin olduğunu ve dava konusu edilen alacak kalemi ya da kalemlerine binaen talep edilen tazminat miktarlarını ayrı ayrı ve açık bir şekilde mahkememize bildirmek üzere 2 haftalık süre verilmesine karar verilmiş olup, davacı vekilinin tensip tutanağının 14 numaralı ara kararı gereğince dava dilekçesinin netice-i talep kısmında 200,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL tedavi gideri ve 50,00-TL bakıcı gideri talep ettiklerini açıklar dilekçesini mahkememize sunmuş olduğu görülmüş ve davacı vekilince davacılar … ve … açısından dava dilekçesinin netice-i talep kısmında ayrı ayrı 200,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL tedavi gideri ve 50,00-TL bakıcı gideri talep edildiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 13/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Soruşturma sayılı dosyası ile içeriğinde yer alan bilirkişi raporu, hasar dosyası ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, 13/07/2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile yaya …’in kusur oranlarının yüzdelik dilimler halinde belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik alanında uzman bilirkişi 01/06/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak; dava konusu kazanın oluşumunda davacı yayalar … ile …’in %70 oranında kusurlu olduklarını, davalı şirket poliçeli araç sürücüsü …’nın %30 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosyanın 01/06/2020 havale tarihli raporu tanzim eden trafik alanında uzman bilirkişiye tevdi ile davacılar vekilinin itirazları doğrultusunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı dosyası içeriğinde yer alan … , … numaralı kamera kayıtları incelenmek suretiyle düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik alanında uzman bilirkişi 01/02/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak; dosyaya delil olarak sunulan kamera görüntüleri üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda kök raporda değişikliği gerektirecek bir durum tespit edilemediğini mütalaa etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılarak dosyanın Trafik İhtisas Dairesine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 13/07/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı dosyası ile içeriğinde yer alan bilirkişi raporu, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ve içeriğinde CD ortamında yer alan kamera kayıtları, hasar dosyası, trafik alanında uzman bilirkişinin 01/06/2020 havale tarihli raporu, trafik alanında uzman bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli ek raporu ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, 13/07/2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile yaya … ve …’in kusur oranlarının yüzdelik dilimler halinde belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 31/01/2022 tarihli adli tıp raporunda sonuç olarak; sürücü …’nın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, yayalar … ve …’in %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu kanaatinin oluştuğu mütalaa edilmiştir.
Trafik alanında uzman bilirkişinin 01/06/2020 havale tarihli raporu, trafik alanında uzman bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli ek raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 04/02/2022 havale tarihli kusur raporu göz önünde bulundurularak, dava konusu trafik kazasının davacıların %70 oranında asli, … plakalı araç sürücüsü …’nın %30 oranında tali kusuru neticesinde meydana geldiği kabul olunarak yargılamaya devam olunmasına karar verilmiştir.
Tedavi evraklarının temini akabinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak dosyanın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tevdi ile belirlenecek muayene gününde davacı vekilince hazır edilecek davacı …’in gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’e ait Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, davaya konusu trafik kazasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın yürürlük tarihinden sonra 13/07/2019 tarihinde gerçekleştiği göz önünde bulundurularak Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/11/2020 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporunda sonuç olarak; şahısta sol pubis kırığına bağlı gelişen sol kalça eklem hareketlerindeki hafif kısıtlılığa bağlı olarak oluşan kişinin engellilik oranının %5 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak kabulünün uygun olduğu, ancak varsa iş göremezlik rapor sürelerinin göz önünde bulundurulmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığı, yaralanma sonrası kişinin günlük öz bakım ihtiyaçlarını gideremediği veya gidermekte zorlandığı durumlarda tam zamanlı veya günlük belli bir profesyonel bakım desteği ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenmesine dair kapsamlı bir mevzuat bulunmadığını, ayrıca bireysel farklılıklar, aile desteği, yaralanmanın özelliği gibi birçok farklı etkenin değişkenlik göstermesi nedeniyle standart bir süre verilmesinin de mümkün olmadığını, şahsın yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı kanaatine varıldığını, kişinin iyileşme süresi içinde başka birisinin bakımlına ihtiyacı olup olmadığı, muhtaç ise bakım hizmetine duyulan sürenin ve bakım ihtiyacı oranının ne kadar olduğu ile ilgili olarak, sosyal haklar kapsamında engelli bireylerin bakıma muhtaçlığının tespiti ile ilgili olan bakıma muhtaç engellilerin tespiti ve bakım hizmeti esaslarının belirlenmesine ilişkin yönetmelik başlıklı yönetmelikte bahsi geçen üyelerden oluşan bir bakım hizmetleri değerlendirme heyeti oluşturularak istenilen husustaki raporun bu özellikteki bir heyetten aldırılmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Tedavi evraklarının temini akabinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak dosyanın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tevdi ile belirlenecek muayene gününde davacı vekilince hazır edilecek davacı …’in gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’e ait İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, davaya konusu trafik kazasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın yürürlük tarihinden sonra 13/07/2019 tarihinde gerçekleştiği göz önünde bulundurularak Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/11/2020 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporunda sonuç olarak; … doğumlu …’in 13/07/2019 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” dikkate alınarak değerlendirildiğinde, şahsın engellilik oranına neden olacak bir arızasının bulunmadığı, dolayısıyla engellilik oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak varsa iş göremezlik rapor sürelerinin göz önünde bulundurulmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığı, yaralanma sonrası kişinin günlük öz bakım ihtiyaçlarını gideremediği veya gidermekte zorlandığı durumlarda tam zamanlı veya günlük belli bir profesyonel bakım desteği ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenmesine dair kapsamlı bir mevzuat bulunmadığını, ayrıca bireysel farklılıklar, aile desteği, yaralanmanın özelliği gibi birçok farklı etkenin değişkenlik göstermesi nedeniyle standart bir süre verilmesinin de mümkün olmadığını, şahsın yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı kanaatine varıldığını, kişinin iyileşme süresi içinde başka birisinin bakımlına ihtiyacı olup olmadığı, muhtaç ise bakım hizmetine duyulan sürenin ve bakım ihtiyacı oranının ne kadar olduğu ile ilgili olarak, sosyal haklar kapsamında engelli bireylerin bakıma muhtaçlığının tespiti ile ilgili olan bakıma muhtaç engellilerin tespiti ve bakım hizmeti esaslarının belirlenmesine ilişkin yönetmelik başlıklı yönetmelikte bahsi geçen üyelerden oluşan bir bakım hizmetleri değerlendirme heyeti oluşturularak istenilen husustaki raporun bu özellikteki bir heyetten aldırılmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığı, şahıs her ne kadar Anabilim Dalı Başkanlığında 19/10/2020 tarihinde alınan öyküsünde, olaydan yaklaşık 1 ay sonra sol kasığında fıtık oluştuğunu belirtmiş ise de, incelenen evrakından olay öncesinde şahısta kasık fıtığı olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla kasık fıtığı ile olay arasında illiyet bağı bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
İtirazlar üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılarak dosyanın 3. İhtisas Dairesine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’e ait Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde tespit edilerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 24/09/2021 tarihli adli tıp raporunda sonuç olarak; Mehmet kızı 23.08.1964 doğumlu …’in 13.07.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için,11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 XII (1————-5)A%9 E cetveline göre: %11 (yüzde on bir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, … kızı … doğumlu …’in 13.07.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre Tablo 3.8a ve b’ye göre %10, Tablo 3.2’ye göre %5 olarak tespit edildiğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin, 15. Maddesi kapsamında, – başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı mütalaa edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılarak dosyanın 3. İhtisas Dairesine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’e ait İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde tespit edilerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 24/09/2021 tarihli adli tıp raporunda sonuç olarak; … oğlu … doğumlu …’in 13.07.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 I (1D….20)A%24 E cetveline göre: %29.2 (yüzde yirmi dokuz nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, … oğlu … doğumlu …’in 13.07.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin, 15. Maddesi kapsamında,- başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süreci içerisinde 3 (üç) ay başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği mütalaa edilmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 11/10/2021 havale tarihli maluliyet raporu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 11/10/2021 havale tarihli maluliyet raporu çerçevesinde; her iki kurum tarafından tanzim olunan raporların sürekli iş göremezlik oranları açısından birbirini doğruladığı, ancak her ne kadar geçici iş göremezlik süreleri açısından çelişki mevcut ise de İstanbul Adli Tıp Kurumunun maluliyet oranları açısından ihtisas kurumu mahiyetinde olduğu, ayrıca taraflarca geçici iş göremezlik sürelerine yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı göz önünde bulundurularak, dava konusu trafik kazasında yaralanmaları sebebiyle davacı …’in sürekli iş göremezlik oranının %5 ve geçici iş göremezlik süresinin 3 (üç) ay olduğu, davacı …’in ise sürekli iş göremezlik oranının %0 ve geçici iş göremezlik süresinin 9 (dokuz) ay olduğu kabul olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Davacı tarafın belgesiz tedavi giderlerinin tahsili talebi açısından inceleme yapılması amacıyla dosyanın davacı … açısından ortopedi alanında uzman doktor bilirkişi ile davacı … açısından beyin ve sinir hastalıkları alanında uzman doktor bilirkişi ve genel cerrahi alanında uzman doktor bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’e ait Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, davacı …’e ait İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 11/10/2021 havale tarihli maluliyet raporu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 11/10/2021 havale tarihli maluliyet raporu ve ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacılar … ile …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmaları sebebiyle katlanmak zorunda kaldıkları tedavi giderlerinin ne kadar olabileceğinin her bir davacı yönünden ayrı ayrı hesaplanması ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gereken ve gerekmeyen tedavi tutarlarının ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 16/05/2022 havale tarihli heyet raporlarında sonuç olarak; İlgili dosyadaki veriler incelendiğinde araç dışı trafik kazası yaşayan “…” ve “…” isimli şahısların yaralanmalarına istinaden uygulanan tedaviler ve yatış sürelerinin beklenenle uyumlu bulunduğunu, şahısların tedavilerinin devlet hastanelerinde tamamlanmış olduğunu ve SGK kapsamındaki tedavi prosedürlerinin uygulandığını, bu sebeple şahısların tedevi sürecinin tıbbi ayağı ile ilgili katlanmak zorunda oldukları bir gider olmadığı görüşünün oluştuğunu mütalaa etmişlerdir.
Davacı tarafın belgesiz tedavi giderlerinin tahsili talebi açısından inceleme yapılması amacıyla dosyanın mahkememizce resen belirlenecek adli tıp alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı …’e ait Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, davacı …’e ait İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı …’in sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarih ve …-… sayılı maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 11/10/2021 havale tarihli maluliyet raporu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından davacı …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı …’in geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle …’in sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 11/10/2021 havale tarihli maluliyet raporu ve ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacılar … ile …’in 13/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmaları sebebiyle katlanmak zorunda kaldıkları tedavi giderlerinin ne kadar olabileceğinin her bir davacı yönünden ayrı ayrı hesaplanması ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gereken ve gerekmeyen tedavi tutarlarının ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, adli tıp alanında uzman bilirkişi 25/08/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; 13/07/2019 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan …’in geçici iş göremezlik kaynaklı maddi tazminat alacağının 19.229,45-TL olduğunu, sürekli maluliyet kaynaklı zararının bulunmadığını, bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 7.675,20-TL olduğunu, Sgk sorumluluğunda olmayan belgesiz tedavi giderinin 1.915,42-TL olduğunu, Sgk sorumluluğunda olmayan belgeli tedavi giderinin 440,00-TL olduğunu, davacı …’in toplam maddi tazminat alacağının 29.620,07-TL olduğunu, davalı tarafın olayda %30 oranında kusuru nedeniyle zararının 8.778,02-TL olduğunu, davacı …’in geçici iş göremezlik kaynaklı maddi tazminat alacağının 5.486,13-TL olduğunu, sürekli maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat alacağının 69.777,73-TL olduğunu, bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 1.705,60-TL olduğunu, Sgk sorumluluğunda olmayan belgesiz tedavi giderinin 336,76-TL olduğunu, Sgk sorumluluğunda olmayan belgeli tedavi giderinin 440,00-TL olduğunu, davacı …’in toplam maddi tazminat alacağının 77.746,22-TL olduğunu, davalı tarafın olaydaki %30 oranında kusuru nedeniyle zararının 23.323,86-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 09/09/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde, … yönünden; 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını 5.568,83-TL artırarak 5.768,83-TL’ye, 50,00-TL tedavi giderini 656,62-TL artırarak 706,62-TL’ye, 50,00-TL bakım giderini 2.252,56-TL artırarak 2.302,56-TL’ye olmak üzere … yönünden toplamda 8.978,01-TL ye yükselttiklerini, … yönünden; 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını 1.445,83-TL artırarak 1.645,83-TL’ye, 200,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatını 20.732,11-TL artırarak 20.932,11-TL’ye, 50,00-TL tedavi giderini 183,02-TL artırarak 233.02-TL’ye, 50,00-TL bakım giderini 461,68-TL artırarak 511,68-TL’ye olmak üzere … yönünden toplamda 23.323,64-TL’ye yükselttiklerini beyan ettikleri, haklı davalarının kabulü ile … için toplam 8.978,01-TL maddi tazminat alacağının, … için toplam 23.323,64-TL maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan 13.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.
Davalı vekilinin adli tıp alanında uzman bilirkişinin 25/08/2022 havale tarihli raporuna karşı itirazlarının, kusur oranı ve rapora esas yaşam tablosu ile progresif rant formülüne yönelik olup, bahsi geçen hususların yerleşik ve güncel Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olarak mahkememizce kabul edilen yaşam tablosu ve progresif rant formülünün uygulanması suretiyle tanzim edildiği anlaşılmakla reddine, geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi ve bakıcı gideri tazminatlarının sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunup bulunmadığı hususunun hukuki değerlendirmeye muhtaç konulardan olup mahkememizin değerlendirmesi neticesinde karara bağlanacağı dikkate alınarak esas hakkındaki hükümle birlikte değerlendirilmelerine karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/02/2021 tarih ve 2020/344 Esas 2021/1850 Karar sayılı ilamında aynen; ”…Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile ve Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de gözönüne alındığında Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir…” ibarelerine yer verilmiş ve ölüm veya cismani zarara yönelik olarak tazminat talebi ile ikame edilen davalarda yapılan yargılamalar sırasında desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin TRH-2010 yaşam tablosu esas alınarak belirlenmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/03/2021 tarih ve 2020/2628 Esas 2021/2552 Karar sayılı ilamında aynen; ”…destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar). Ayrıca; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşına kadar aktif devre kabul edilmekte olup, 60 yaşını tamamladıktan sonra pasif devre zararı hesaplanması gerekmektedir.
Eldeki dosyada ise, yerel mahkemece hükme esas alınan 03.07.2019 tarihli ek aktüer raporunda; kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, aktif devre 65 yaşına kadar kabul edilerek tazminatın belirlendiği, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken de, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmadığı görülmüş olup, bilirkişi raporu yukarıda açıklanan Yargıtay uygulamasına uygun ve hüküm tesisine elverişli değildir…” ibarelerine yer verilerek destekten yoksun kalma tazminatı hesabında kullanılması gereken iskonto oranları belirtilmiştir.
Her ne kadar 21/06/2022 tarihli duruşma tutanağının 2 numaralı ara kararı ile dosyanın davacıların belgelendirilmeyen tedavi gideri taleplerinin hesaplanması amacıyla adli tıp alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ve adli tıp alanında uzman bilirkişi tarafından davacıların tedavi gideri talepleri yanında aktüerya hesabı açısından da rapor tanzim edilmiş ise de, raporun mahkememiz ara kararı bulunmaksızın sehven düzenlendiğinin anlaşıldığı, ancak dosyanın tevdi edildiği adli tıp alanında uzman bilirkişi …’in aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisi olarak Bilirkişilik Bölge Listesinde yer aldığı, raporun yerleşik ve güncel Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olarak, bilimsel, gerekçeli ve denetime uygun ve elverişli şekilde düzenlendiği, taraf vekillerinin bilirkişi tarafından düzenlenen rapora görevlendirme ve bilirkişi sıfatı açısından herhangi bir itirazda bulunmadıkları gibi davalı vekilinin bilirkişi raporunda yer alan aktüer hesaplamaya itirazlarını sunmuş olduğu, usul ekonomisi ve yargılamanın süratle bitirilmesi ilkeleri dikkate alınarak, raporun bu haliyle kabul edilerek hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının 15/08/2019 tarihi itibariyle sigorta şirketine tebliğ edildiği, sigorta şirketi açısından temerrütün rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, davacı … ile davacı … tarafından şirkete yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığını gösterir tebligat evrakları, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve davacılara yapılan ödeme evrakları, İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davacı … ile davacı …’e ait olarak bulunan iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli, İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davaya konu 13/07/2019 tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … ile davacı … TC Kimlik numaralı …’e maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değerine ilişkin olarak bulunan kayıtlar, Buca İlçe Emniyet Müdürlüğünce davacı … ile davacı …’e ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına ilişkin düzenlenen tutanaklar, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 13/07/2019 tarihi ve mevcut durum itibariyle … plakalı araca ait olarak bulunan trafik tescil ve ruhsat belgeleri, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosya kayıtları, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait olarak bulunan tedavi evrakları, Buca İlçe Emniyet Müdürlüğünce davacı … ile davacı …’e ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına ilişkin düzenlenen tutanaklar, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 13/07/2019 tarihi ve mevcut durum itibariyle … plakalı araca ait olarak bulunan trafik tescil ve ruhsat belgeleri, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait olarak bulunan tedavi evrakları, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait olarak bulunan tedavi evrakları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı soruşturma dosyası, trafik alanında uzman bilirkişinin 01/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporu, trafik alanında uzman bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen davacı … ve davacı …’e ilişkin olarak düzenlenen 06/11/2020 tarihli sağlık kurulu raporları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Dairesi tarafından davacı … ve davacı …’e ilişkin olarak düzenlenen 24/09/2021 tarihli adli tıp raporları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 31/01/2022 tarihli adli tıp raporu, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde davacı …’e ait 21/06/2021 tarihli … rapor numaralı sağlık kurulu raporu, bir ortopedi alanında uzman bilirkişi, bir beyin ve sinir cerrahi alanında uzman bilirkişi ve bir genel cerrahi alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu 16/05/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporu, adli tıp alanında uzman bilirkişinin 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporu, davacılar vekilinin 09/09/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 13/07/2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan … ve …’in vücut bütünlüklerinde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanmaları nedeniyle geçici iş göremezlik (iyileşme) sürelerinin ne kadar olduğu, davacılar …’in ve …’in yaralanmaları nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadıkları, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik ve iyileşme sürecinde çalışamamaları sebebiyle ve davacılar … ve …’in mahrum kaldıkları ve kalacakları gelirleri ile bakıcı giderlerinin belirlenmesi neticesinde sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat bedelleri ile tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı … ve …’e verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki ticari aracı ile Koşuyolu Caddesini takriben Şirinyer at heykelleri istikametine seyir halinde iken … kavşağını geçip No:… önüne geldiğinde aracının ön kısımları ile … duvarı istikametinden yolun diğer tarafı No:… istikametine geçmek isteyen davacı yayalar …i ve …’e çarpıp yaralaması sonucunda, davacıların %70 oranında asli, … plakalı araç sürücüsü …’nın %30 oranında tali kusuru neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, dava konusu trafik kazasında yaralanmaları sebebiyle davacı …’in vücut bütünlüğünde oluşan sürekli iş göremezlik oranının %5, geçici iş göremezlik süresinin 3 (üç) ay olduğu, davacı …’in isevücut bütünlüğünde sürekli iş göremezlik oranı oluşmadığı, ancak geçici iş göremezlik süresinin 9 (dokuz) ay olduğu, davacı vekilinin 09/09/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde, … yönünden; 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını 5.568,83-TL artırarak 5.768,83-TL’ye, 50,00-TL tedavi giderini 656,62-TL artırarak 706,62-TL’ye, 50,00-TL bakım giderini 2.252,56-TL artırarak 2.302,56-TL’ye olmak üzere … yönünden toplamda 8.978,01-TL ye yükselttiklerini, … yönünden; 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını 1.445,83-TL artırarak 1.645,83-TL’ye, 200,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatını 20.732,11-TL artırarak 20.932,11-TL’ye, 50,00-TL tedavi giderini 183,02-TL artırarak 233.02-TL’ye, 50,00-TL bakım giderini 461,68-TL artırarak 511,68-TL’ye olmak üzere … yönünden toplamda 23.323,64-TL’ye yükselttiklerini beyan ettikleri, haklı davalarının kabulü ile … için toplam 8.978,01-TL maddi tazminat alacağının, … için toplam 23.323,64-TL maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan 13.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, her ne kadar davacılar vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde adli tıp alanında uzman bilirkişinin raporunda tedavi giderleri yönünden SGK sorumluluğunda bulunan belgeli tedavi gideri olarak belirtilen 440,00’ar-TL açısından da ıslah işlemiş gerçekleştirilmiş ise de, bahsi geçen bedellerin mahkememizce davacıların maluliyet durumlarının tespiti amacıyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı nezdinde aldırılan rapor ücretlerinden ibaret olduğu, bu bedellerin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesi gerektiği, tarafların kusur oranları da dikkate alındığında kazada yaralanan …’in 9 aylık geçici iş göremezlik süresinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 5.768,83-TL olduğu, sürekli maluliyet kaynaklı zararının bulunmadığı, davacı …’in ise geçici iş göremezlik süresinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 1.645,83-TL olduğu, sürekli iş göremezlik oranından kaynaklanan maddi tazminat alacağının 20.932,11-TL olduğu, davacı …’in SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 574,63-TL olduğu, bakıcı giderinin ise 2.302,56-TL olduğu, davalı …’in SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 101,03-TL olduğu, bakıcı giderinin ise 511,68-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin dava ve ıslah dilekçesine konu edilen alacak kalemlerinden dolayı sorumlu olduğu, davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açıklanan gerekçeler dahilinde açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
-Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 5.768,83-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-Tedavi gideri tazminatı talebinin KISMEN KABULÜNE, 574,63-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine, 131,99-TL’ye yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Bakıcı gideri tazminatı talebinin KABULÜNE, 2.302,56-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
-Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 20.932,11-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 1.645,83-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-Tedavi gideri tazminatı talebinin KISMEN KABULÜNE, 101,03-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine, 131,99-TL’ye yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Bakıcı gideri tazminatı talebinin KABULÜNE, 511,68-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 2.174,76-TL nispi karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin harç ile 161,40-TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 205,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.968,96-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç ve 161,40-TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 250,20-TL dava açılış harç giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 134,50-TL elektronik tebligat, 19,00-TL tebligat, 3.400,00-TL bilirkişi ücreti, 517,00-TL müzekkere ve dosya gönderme posta ücreti, 2,50-TL kep posta gideri, 2.570,00-TL Adli Tıp Raporu ücreti, 880,00-TL Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesince davacılar adına düzenlenen adli poliklinik muayene ücreti olmak üzere toplamda 7.523,00-TL yargılama giderinden kabul miktarına göre hesap ve takdir olunan 7.461,13-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı …’in kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca kabul miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 8.646,02-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
7-Davacı …’in kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca kabul miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
8-Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca red miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 331,99-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca red miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 131,99-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
10-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
11-Davalının yargılama aşamasında yapmış olduğu herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.